Kayıtlar

Hakk’a Yakın Olan Kul

  Hakk’a Yakın Olan Kul   Cenâb-ı Hak buyuruyor: Bismillahirrahmanirrahim   “Şüphesiz îman edip sâlih amel işleyenler için başlarına asla kakılmayan bir mükâfat vardır.” (Fussilet, 8)   Rasûlullah (sav) efendimizbuyurdular:   “Allah’a teslimiyet gösteren hiçbir kul yoktur ki bedenine herhangi bir belâ isâbet etsin de Yüce Allah amellerini kontrol etmekte olan iki meleğe şöyle demesin: “Bu kuluma Bana tam olarak bağlı bulunduğu sırada yazdığınız mükâfat ve sevapları beher gün ve gece yine yazın.” (et-Terğib, V, 250)   Abdullah b. Mes’ûd Radiyallahü Anh’dan rivâyet edildiğine göre o şöyle demiştir:   “Allah’ın elçisiyle oturuyorduk, Rasûlullah Sallallahü Aleyhi Vesellem gökyüzüne baktı ve tebessüm etti. Ey Allah’ın Rasûlü! Size ne keşf olundu ki tebessüm ettiniz? Diye sordum. Buyurdu ki tebessüm ettiğim şey şudur: “Hastalıktan inleyip sızlayan mü’min bir kul, bu hastalıktan dolayı kendisine ihsan edilen nimetleri ve Hakk’a ne ka...

Aşk bir Şem’-i İlâhîdir

  Aşk bir Şem’-i İlâhîdir   Aşk bir şem’-i ilâhîdir benim pervânesi, Şevk bir zencîrdir gönlüm anun dîvânesi   Mahrem-i râz olalı gamzenle oldu hâtırım, Âşinânın âşinâ bîgânenin bîgânesi…   Zühd-i huşku bezm-i nûş-â-nûşdan fark eylemez, Böyledir erbâb-ı hâlin meşreb-i rindânesi…   Âlem-i âbın sevâd-ı hâki hep pür-feyz olur, Çeşme-i hûrşîd-i hikmetdir hum-ı mey-hânesi…   Ol nigâh-ı çeşm-i zehr-âlûddan mey-nûş-ı nâz, Ben humâr-ı nergis-i şehlâsının mestânesi…   El-hazer gâfil bulunma hançer-i hâbîdeden, Güft-gûy-ı katldir dâ’im anun efsânesi…   Mahrem-i halvet-sarây-ı zevkı ol Gâlib’de gör Başkadır rez duhterinin meşreb-i ferzânesi…   Şeyh Galib Rahmetullahi Aleyh

Mustafa İhsan Karadağ Rahmetullahi Aleyhten Öğütler

  Mustafa İhsan Karadağ Rahmetullahi Aleyhten Öğütler   01- “Şah-ı Nakşbend Kuddise Sirrûh’dan sık-sık naklederlerdi: “Bizim tarikatımız sohbettir.”   02- “Sohbet ve zikir meclislerine gidiniz. Sohbet meclisleri Cennet sofralarından birer sofra; zikir meclisleri cennet bahçelerinden bir bahçedir.”   03- “Sohbette iken sufi elbisesi giyersiniz, sufi rengine boyanırsınız; tenhada ise nefsinizle kalırsınız. Hâlbuki çoğunuz Cenab-ı Hakk’ın Celle Celâlüh “Size can damarınızdan daha yakın…” olduğunu da bilirsiniz.”   04- “Rasulullah’a varis olan evliyaullah, sözlerini Cenab-ı Hakk’tan Celle Celâlüh ve Rasulü’nden Sallallahü Aleyhi Vesellem alırlar; yani benlikleri kaybolmuş, iradeleri Hakk’ın Celle Celâlüh ve Rasulullah’ın Sallallahü Aleyhi Vesellem iradesine rabt olunmuştur.”   05- “Bir mürşid-i kâmil’den el alma bahtiyarlığına erdi iseniz O’nunla olan ahdinizi hatırlayınız, kalbî samimiyetinizi kaybetmeyiniz. Onlar ancak Allah’ladır. Ba...

Gerçek Mutluluk

Gerçek Mutluluk   TV’de bir programda sunucu, milyoner misafirine sordu: “- Hayatınızda sizi en çok mutlu eden şey ne oldu?” Adam: “- Hayatımda dört mutluluk merhalesi yaşadım.” “- 1) Mala, eşyaya düşkünlüğüm oldu, elde edince, mutluluğun bu olmadığını anladım.” “- 2) Çok pahalı şeylere düşkünlüğüm oldu, elde edince, onların verdiği mutluluğun, zamanla tesirini kaybettiğini gördüm.” “- 3) Büyük şirketler mesela bir futbol takımı veya uluslararası bir şirket sahibi olunca, mutluluğu yakalarım sandım, ama hayal ettiğim mutluluğu onlarda da bulamadım.” “- Hatta gördüm ki; imkânların çoğaldıkça, sorumlulukların artıyor, rahatından fedakârlık yapmak zorunda kalıyorsun.” “- 4) Bir arkadaşım benden engelli çocuklar için tekerlekli araba almada destekleyici olmamı istedi. Hemen yüklü bir bağışta bulundum. Teslim günü gelince arkadaşım ısrarla çocuklara kendi elimle arabaları teslim etmemi ve çocukların sevincine ortak olmamı istedi.” “- Tabii gittim, çocukların arabal...

Gel Zikredelim Hakk’ı

  Gel Zikredelim Hakk’ı   Allah emrin tutalım gel zikredelim Hakk’ı Rızâsına varalım gel zikredelim Hakk’ı   Derde dermân zikrullâh kula ihsân zikrullâh Fezkurûnî der Allâh gel zikredelim Hakk’ı   Aşk bahrine dalalım anda cevher bulalım Dost aşkına yanalım gel zikredelim Hakk’ı   Zikrullâh eden kişi âsân olur her işi Âşık isen ey kişi gel zikredelim Hakk’ı   Budur âşıkın kârı terk eylemiştir ârı Bulmak ister isen yârı gel zikredelim Hakk’ı   Varlığın mahv eyleyen dost yüzün seyr eyleyen Cânını terk eyleyen gel zikredelim Hakk’ı   Sertarîkzâde Pîr’den aldı bu zikri sırdan Sırrında seyrân eden gel zikredelim Hakk’ı   Sertarîkzâde Mehmed Emîn Efendi Kuddise Sırrûh

Cemalin Aşkına Düşmüş

  Cemalin Aşkına Düşmüş   Cemalin aşkına düşmüş, Senin bir derd-mendin var, Geçip baş ile canından, Senin bir derd-mendin var!   Firakınla melül olmuş, Gamınla yar-i gar olmuş, Cihan başına dar olmuş, Senin bir derd-mendin var!   Bu dünya izzetin atmış, Diları hüsnüne satmış, Yakıp aşkın kebab etmiş, Senin bir derd-mendin var!   Bu vecd ile sây eyler, Terahhümler umup ağlar, Muhabbet neş’esin söyler, Senin bir derd-mendin var!   Diler payinde hak olsun, Sana hizmet ile dolsun, Kapında bir geda olsun, Senin bir derd-mendin var!   Visalinle şerefyab et, Dil-i mahzunumu şâd et, Veliyüddin kulun yâd et, Senin bir derd-mendin var!   Veliyüddin Efendi Kuddise Sirrûh

El Meded Ey Fahr-i Âlem

El Meded Ey Fahr-i Âlem   El meded ey fahr-i 'âlem, rahmeten-lil-'âlemîn! Mücrimem ihsâna geldim, yâ şefî'a'l-müznibîn! Hayra a'mâlim mi var, yazsın kirâmen kâtibin! Yâ Resûlallâh meded, senden meded!   Dergâhına yüz süren, bîçâreler âbâd olur; Dûzah-ı berzahda kalmaz, cümlesi âzâd olur; Sen Hudâ mahbubusun, ancak bize imdâd olur; Yâ Resûlallâh meded senden meded!   Ben hevâ ile riyâ-yı, nefse etdim iltifât; Ancak ümmîdim sanadır, gayrı kârım seyyiât; Ne olursa senden olur, bana fâhr-i kâinât; Yâ Resûlallâh meded, senden meded!   Tövbeler olsun ilâhî itme, cürmümden hitâb; Âtıf kemter kulunda cümle, 'ısyân bî-hisâb; Gel habîbine bağışla, kıl duâmı müstecâb; Yâ Resûlallâh meded, senden meded!   Şeyh Âtıf Efendi Kuddise Sirrûh

Dil Beytini Pâk Eden

  Dil Beytini Pâk Eden                                                                 Dil Beytini pâk eden, Dervişi ankâ eden, Âlem-i lâhûte giden, Mevlâ zikridir, zikri.   Derdine dermân eden Sırrına cevlân eden Mânâda sultân eden Mevlâ zikridir, zikri.   Âşıkların zikri Hû! Zikri Hû'dur, fikri Hû! Vecde gelip diye Hû! Mevlâ zikridir, zikri.   Zikirden hâlet alan, Âşinâ-yı rûh olan Ukbâda devlet bulan Mevlâ zikridir, zikri.   Terk ehline karışan, Hem zevkine erişen, Bahr-i ledünle görüşen, Mevlâ zikridir, zikri.   Erenlerin yolunu Sürerler hep demini Dervîşlerin muîni Mevlâ zikridir, zik...

İrfan Meclisine Erişebilsem

  İrfan Meclisine Erişebilsem   İrfân meclisine erişebilsem, Varıp anlar ile görüşebilsem, Aşkın kervânına karışabilsem, Yolda bırakmazlar alırlar seni...   Âşıkların solmaz tâze gülleri, Zikr ü tevhîd eder dâim dilleri, Evliyâullahın doğru yolları, Yolda buluna gör alırlar seni...   Dervîş olan 'abâ giyer eynine, Sincab samur komaz gayrı göynüne, Cihân zerre kadar gelmez 'aynına, Buna râzî isen alırlar seni...   Hazret-i Nûreddîn aşkın rehberi, Âtıf dervîşlerin ednâ kemteri, Gelirsen demezler gelme dön geri, Kapıdan savmazlar alırlar seni...   Çöpatlamaz Âtıf Efendi Rahmetullahi Aleyh

El-Meded

  El-Meded   Ey cemâl-i nûr-i çeşm-i evliyâ, El-meded ey ma’den-i nûr-i Hudâ Hâk-i pây-i tûtiyâ-yı asfiyâ, El-meded ey ma’den-i nûr-i Hudâ.   Kimse sensiz bulamaz Hakk’a vusul, Feyz-i lûtfunla olur merd-i kabul, “Rahmeten li’l-âlemîn”sin yâ Resûl, El-meded ey ma’den-i nûr-i Hudâ.   Eyledim bî-had cürüm ile cerîm, Oldum eşhâs-ı hevâ ile nedîm, Eyle isyânım şefâat yâ Kerîm, El-meded ey ma’den-i nûr-i Hudâ.   Ey kerem-kân-ı Resûl-i Kibriyâ, Kemterindir bu Selîmî pür-hatâ, Dergehinden ilticâ eyler atâ, El-meded ey ma’den-i nûr-i Hudâ.   (Yavuz Sultan Selim Rahmetullahi Aleyh)