Mustafa İhsan Karadağ Rahmetullahi Aleyhten Öğütler

 Mustafa İhsan Karadağ Rahmetullahi Aleyhten Öğütler

 

01- “Şah-ı Nakşbend Kuddise Sirrûh’dan sık-sık naklederlerdi: “Bizim tarikatımız sohbettir.”

 

02- “Sohbet ve zikir meclislerine gidiniz. Sohbet meclisleri Cennet sofralarından birer sofra; zikir meclisleri cennet bahçelerinden bir bahçedir.”

 

03- “Sohbette iken sufi elbisesi giyersiniz, sufi rengine boyanırsınız; tenhada ise nefsinizle kalırsınız. Hâlbuki çoğunuz Cenab-ı Hakk’ın Celle Celâlüh “Size can damarınızdan daha yakın…” olduğunu da bilirsiniz.”

 

04- “Rasulullah’a varis olan evliyaullah, sözlerini Cenab-ı Hakk’tan Celle Celâlüh ve Rasulü’nden Sallallahü Aleyhi Vesellem alırlar; yani benlikleri kaybolmuş, iradeleri Hakk’ın Celle Celâlüh ve Rasulullah’ın Sallallahü Aleyhi Vesellem iradesine rabt olunmuştur.”

 

05- “Bir mürşid-i kâmil’den el alma bahtiyarlığına erdi iseniz O’nunla olan ahdinizi hatırlayınız, kalbî samimiyetinizi kaybetmeyiniz. Onlar ancak Allah’ladır. Başka gayeleri yoktur.

 

06- İnsanlar evliyaya muhabbetten geri kaldıkça feyz beklenemez.”

 

07- “Savm u salât u haccile, sanma biter zahid işin

       İnsan-ı kâmil olmağa lazım olan irfan imiş…”

       Niyazi Mısri Kuddise Sirrûh

 

08- “Zikrin manası; Hakk’ı Celle Celâlüh anmaktır. Akıllı olunuz, Hakk’ı Celle Celâlüh anmaktan gafil olarak kaybettiğiniz günleri hatırlayınız; o günler için esef ediniz.

 

09- Manevi emrinizi, tesbihat dersinizi eksiksiz yapmaya çalışınız.

 

10- Kimsenin kusurları ile uğraşmayınız. Sizin nefsiniz size, bizim nefsimiz bize yeter…

 

11- Dünyaya gelişimizin manası; dünyayı mamur edip, ahireti harab etmek değil; muhakkak ebedi hayatımıza manevi sermaye temin etmektir.

 

12- Bir gönül bahçesi yapınız, oraya meyve fidanları dikiniz. Meyve verdiğinde hem yiyiniz; hem de yedirmeye çalışınız.

 

13- Salihler Allah dostudur. Hakk için sahabeti, Hakk sohbetini devam ettiriniz…

14- Cemiyet içerisinde “marifet” elde etmeğe bakalım. Bu marifet ve hakikat çarşıda satılmaz. Marifet ve hakikatin yeri insan-ı kâmillerin sohbetleridir; Allah dostlarının mekânı, kapılarıdır ki o kapılardan boş gelinir de boş çıkılmaz...”

 

15- “İhvan-ı aziz, birbirlerinizi Allah Celle Celâlüh için seviniz. Bu sevgi yüksek makamlara ermenize vesiledir.

 

16- Abdestli bulunmağa gayret ediniz.

 

17- Namazlarınıza devam ediniz.

 

18- Gece namazlarına da mutlaka kalkınız, iki rekât dahi olsa...”

 

19- “Kur’an-ı Hâkim’i çok okuyunuz. Kur’an-ı Mübin’e karşı olan muhabbetiniz ne derecededir? Bu soruyu kendinize çokça sorunuz. Kur’an’ı okurken Allah ile konuşur gibi bir edebi takınmanızı rica ederim. ”

 

20- “Birbirinizi seviniz, kalbden muhabbet duyunuz. Birbiriniz aleyhinde konuşmayınız.

 

21- Kalbden müslüman kardeşinize karşı olan buğzu çıkarınız, su-i zanı terk ediniz, iyi niyetli olunuz. 120 kadar ahiret kardeşi edininiz. O kadarını bulamazsanız hiç değilse 40 kadar ahiret kardeşi edininiz ki muhabbetiniz ziyadeleşsin; muhabbetsizlikte kalbî soğukluk vardır.”

 

22- “Birbirinizle karşılaştığınız zaman, hayır söyleyiniz, hayır konuşunuz. Bir hakîmden üç nasihat isterler: Veli der ki: “Her nasihate karşılık üç yüz altın isterim.

·        Birincisi; bir yerden gideceksiniz, üç yol görürseniz, orta yolu tercih ediniz.

·        İkincisi; üzerine vazife olmayan işe karışmayınız.

·        Üçüncüsü; aslını bilmediğiniz şey hakkında hüküm vermeyiniz…”

 

23- “Yalan kadar haysiyetsizlik yoktur. Yalandan sakınınız. Rasulullah “ Yalancı ümmetimden değildir!” buyurdular.”

 

24- “Benliğinden geçen Hakk’a kavuşur. ‘Ben yaparım, ben ederim’ demeyiniz. ‘Ya Rabbi Sen yaparsın, her şey Sen’den…’ deyiniz.

 

25- Seni medh ederlerse, ‘Bende bir şey yok Ya Rabbi, estağfirullah’ deyiniz. O varlığı ve enaniyeti atmadıkça, noksanlığınızı bilmedikçe, nefse hoş gelen sözler insanlığı yıkar, perişan eder.

 

26- Nefsinizi kabartmayınız. İlahi rahmeti giderir. Kendinizi yüzünüze karşı övenlere, “Bu dediğiniz sizin iyiliğiniz, bende bir şey yok” deyiniz.”

 

27- Sensin bize bizden yakın, görünmezsin hicâb nedir?

Çün aybın yok görklü yüzün, üzerinde nikâb nedir?

Yunus Emre

 

28- “Fitneyi uyandırmayınız.

 

29- Mü’minin firasetinden, bakışından korkunuz.

 

30- İnsan agâh -uyanık- olacak. Karşısınızdaki dost mu, düşman mı bileceksiniz.”

 

31- “İki kişi oturmayınız. Mümkünse en az üç kişi oturunuz. Dördüncünüz Allah Celle Celâlüh olur. Sizin halinizden anlamayan cahiller ile ayak takımı ile mecbur kalmadıkça oturmayınız. Onların üzerinde taşıdıkları ruhani baskı; kâbus size tesir eder. Anadolu da bir söz vardır: dut yemiş bülbül gibi susarsınız. Hemen o meclisi terk ediniz. Bir taze abdest alarak. 100 kez Estağfirullah çekiniz. Ümid ederim ki o hal sizden zail olur ve muhabbet-i Muhammed’e Sallallahü Aleyhi Vesellem gark olursunuz.”

 

32- “Derviş kime derler, nasıl olur?

 

33- Evliyaullah nazarında, dünya bir hardal tanesi kadardır. Bütün mesele, kalbi hicabları kaldırmaktır.

Kalpteki hicabların en büyükleri;

·        Dünya telaşı,

·        Mal sevgisi,

·        Kötü düşünceler;

·        Allah’ın Celle Celâlüh hoşuna gitmeyen düşünceleri gönle ve kafaya koymaktır.”

 

34- “Sür çıkar ağyârı dilden tâ tecellî ede Hakk

        Pâdişâh konmaz saraya, hâne mamûr olmadan”

        Şemseddin Sivasi Kuddise Sirrûh

 

35- “İstanbul’a geldiğim 1932 senesinde, cami kapılarında meczublar vardı. Şimdi ise azaldı. Onlar azaldı, kötülükler çoğaldı. Meczubin mesul değildir. Bunlara çok yanaşmayacaksınız. Sizden İstediklerini yapmazsanız, mesul olursunuz. Allah-u ZülCelâl onların şefaatine, bizleri nail buyursun…”

 

36- “Günlük muhasebenizi iyi yapınız. Akşamları muhasebenize bakınız. Hakk Celle Celâlüh ile kaç saat oldunuz? Zararda mısınız, kârda mısınız? Akl-ı seliminizi kullanınız. Ömür ölçülüdür; nefesler sayılıdır… Ölüm meçhuldür. Ani ölümler olur ve olmaktadır.

 

37- Cenab-ı Hakk’a Celle Celâlüh giderken, son nefes gelmeden tedarikli olalım. Ölümün ani gelmesi her zaman muhtemeldir.

 

38- Abdestsiz gezmeyiniz,

 

39- Münasebetsiz ağyar meclisini terk ediniz… Ağyar meclisi, Allah Celle Celâlüh adının anılmadığı, insanı Allah’tan Celle Celâlüh ve Rasûl’ün Sallallahü Aleyhi Vesellem’den uzaklaştırır…”

 

40- "Hayrlar feth olsun; şerler def olsun!"