Kayıtlar

Köpek İçin Kılınan Namaz

Köpek İçin Kılınan Namaz             Vaktiyle mescidin birinde bir adam konuklamıştı. Din yolunda gayreti kendisine azık edinmişti. O âşık adam, bir gece sabaha kadar namazdan başka bir şeyle meşgul olmamak niyetiyle mescide gitmişti.           Fakat gece olup etraf kararınca bir ses duyuldu. Namaz kılan adam, kemal sahibi birinin mescide geldiğini sandı; gönlünden…           “- Böyle bir insan mescide ancak ibadet etmek için gelir. İyi oldu. Böylece kâmil bir adam namazımı görüp, ibadetimi duyacak!” diye geçirdi.           Bütün gece sabaha kadar ibadette bulundu, bir an bile ibadeti bırakmadı. Bir hayli dua etti, ağlayıp inledi. Kâh tövbe etti, kâh istiğfar…           Müstehap ve sünnetleri yerine getirdi. Kendisini adam akıllı iyi gösterdi. Tan...

Huzurevinden Kızına Mektup Yazan Bir Annenin Acıklı Hikâyesi…

  Huzurevinden Kızına Mektup Yazan Bir Annenin Acıklı Hikâyesi…   5 senedir huzurevinde yaşayan bir annenin kaleminden duygusal bir hikâye…   Buz gibi odalarla dolu kocaman binalar diktiler ülkeme. İçine ömürlerinin son demlerinde olan anneleri, babaları doldurdular. Adına huzur evi dediler. Oysa huzur hiç uğramadı oraya. Eskiden yaşlılarımızı kapatmazdık başka yerlere. Onların yüzü suyu hürmetine belalar def oluyor der, onları nimet bilirdik. Boyunlarını bükük bırakmazdık. Dışarıdan huzurlu gibi görünen, bu sessiz sakin binalarda, ne fırtınalar kopuyor kimbilir. Kaç anne anlatmak, haykırmak istedi duygularını, kaç anne yazmak istedi bilinmez. O annelerin adına yazdım bu satırları. Bu mektup huzursuz odalardaki yüreği yorgun annelerin sessiz çığlıklarıdır…   Beş Sene Takvime baktım da 5 sene olmuş buraya geleli. Nasıl geçti o 5 sene bir de bana sor. Çok bakmıyorum takvimlere. İçim sıkılıyor, zaman geçmiyor. Eskiden su gibi akıp geçiyor zaman derdim. Şim...

İncitme

  İncitme   Gölgesinde otur amma Yaprak senden incinmesin. Temizlen de gir mezara Toprak senden incinmesin.   Yollar uzun, yollar ince Yol kısalır aşk gelince Yat kurban ol İsmail'ce Bıçak senden incinmesin.   Burdayım de ararlarsa Doğru söyle sorarlarsa Tabutuna sararlarsa Bayrak senden incinmesin.   İl göçsün göçtüğün vakit Yol yansın geçtiğin vakit Suyundan içtiğin vakit Kaynak senden incinmesin.   Toz konmasın sakın sana Hakkı geçer halkın sana Gücenmesin yakın sana Uzak senden incinmesin   Abdurrahim KARAKOÇ

Say Bir Gerçek, Say Bir Yalan

Say Bir Gerçek Say Bir Yalan   Ömür dediğiniz nedir? Üç gün hilal, üç gün bedir Haftaya boş kalır sedir Say bir karış, say bir adım Geçti gitti, anlamadım.   Her türlü nimet sofrada Yığın yığın dert sofrada En uzun mühlet sofrada Say bir içim, say bir tadım Kaçtı gitti, anlamadım.   Denizde kayıktır umut Yaralı geyiktir umut Ürkek üveyiktir umut Say bir lokma, say bir yudum Uçtu gitti, anlamadım.   Dakikalar yazlık, kışlık Saatlerde mi yanlışlık İklim mevsim tek karışlık Say bir dondum, say bir yandım Göçtü gitti, anlamadım.   Bembeyaz düşler topladık Bitmemiş işler topladık Bebek gülüşler topladık Hızar kurdu itimadım Biçti gitti, anlamadım.   Abdurrahim KARAKOÇ  

Kul Hakkı

Kul Hakkı   “Mânâsız çatık kaş bile kul hakkıdır” “Kimsenin ahı kimsede kalmaz”   Her günahın affı var Kul hakkı müstesna! Peki, kalbiyle kul hakkı nasıl olur? İçinde başkası hakkında suizan beslemekle…   Size Bu İnceliği İslâm mı Öğretti?   Bâyezîd-i Bistâmî yağmurlu bir havada Cumâ namazına gitmek için evinden çıktı. Sağnak hâlde yağan yağmur, yolu çamur hâline getirmişti. Yağmur bitinceye kadar bir evin ihâta duvarına dayandı. Çamurlu ayakkabılarını duvarın taşlarına sürerek temizledi. Yağmur yavaşlayınca câmiye doğru yürüdü. Bu sırada aklına bir mecûsînin duvarını kirlettiği geldi ve üzülerek;   “Onunla helâlleşmeden nasıl Cumâ namazı kılabilirsin? Başkasının duvarını kirletmiş olarak nasıl Allahü teâlânın huzûrunda durursun?” diye düşündü ve geri dönüp o mecûsînin kapısını çaldı. Kapıyı açan mecûsî; “Buyrun bir arzunuz mu var?” diye sorunca; “Sizden özür dilemeye geldim.” dedi. Mecûsî hayretle;  “Ne özrü?” diye sor...

Sanma Ey Hace ki Senden Zer ü Sim İsterler

  Sanma Ey Hace ki Senden Zer ü Sim İsterler   Sanma ey hace ki senden zer ü sim isterler, Yevme la yenfau da kalb-i selim isterler… (Ey efendi! Sanma ki senden altın ve gümüş isteyecekler; Hayır, Yevme la yenfau da ancak masivadan temizlenmiş, tertemiz bir kalp isterler) Beyitte Şuara suresinin 88 89 ayetlerini telmih mevcut olup; (Yevme la yenfau malun vela benun / Illa men eta'llahe bi kalbin selim) Buyurulmaktadır. Mealen O gün (kıyamette) mal da fayda vermez evlâtlar da / Ancak sağlam bir kalp ile Allah'ın huzuruna gelenler müstesna demek olur ki şair ahirete temiz kalp ile gitmek gerektiğini vurgulamaktadır…   Berzah-ı havf ü recadan geçe gör nakam ol, Dem-i ahirde ne ummid ü ne bim isterler… Korku ve ümit merhalesinden geçip nakam olmaya bak; Yoksa son nefeste ne korku ne de ümit işe yaramaz…   Unutup bildiğini arif isen nadan ol Bezm-i vahdette ne ilm ü ne âlim isterler Eğer arif isen bildiklerini (vesveselerini) unutup bilme...

Hayatınızı Daha da Kolaylaştıracak 25 İpucu

  Hayatınızı Daha da Kolaylaştıracak 25 İpucu   01- Kahveyi buz kalıplarında dondurup sütün içine atabilirsiniz. 02- Alınan 3 dakikalık soğuk duş size 40 kalori yaktırır. 03- Boğazınız ağrıyorken dondurma yemek zararlı değil, aksine soğuk olduğu için yararlıdır. 04- Mideniz bulanıyorsa bir tutam toz kahve yiyin. 05- Saksıdaki çiçekleriniz oluşan böcekler sebebiyle kuruyorsa, sigara küllerinizi bitki köküne dökün. Kül, böcekleri zehirleyerek öldürecektir. 06- Yumurta kaynatırken kabuklarının çatlamamasını istiyorsanız, kaynama suyuna yanmış kibrit atın. 07- Turşu yaparken, tuzunu ayarlayabilmek için, içine zeytin ya da yumurta atın batmıyorsa tuz miktarı iyidir. 08- Hıçkırık tuttuğu zaman, nefesinizi 15 saniye kadar tuttuktan sonra 3 kere yutkunun. Kısa süre içinde hıçkırığınız kesilecektir. 09- Şiddetli ishal durumunda mevsiminde ise nar meyvesinin kabuğunu soyup su içinde kaynatıp içiniz. Mevsimi değilse kurutulmuş nar kabuğu. 10- Ütü suyunuzun...

Kara Yüzüm Süre Gelsem

Kara Yüzüm Süre Gelsem   Kara yüzüm süregelsem, Sana canım verebilsem, Kara yüzüm süregelsem, Sana canım verebilsem…   Nur cemalin görebilsem, Ya Muhammed, Ey Can Ahmed... Nur cemalin görebilsem, Ya Muhammed, Ey Can Ahmed...   Senin Ravza’n güzel kokar, Hasretin bağrımı yakar, Senin tenin güzel kokar, Hasretin bağrımı yakar…   Gözyaşlarım çağlar akar, Ya Muhammed, Ey Can Ahmed... Gözyaşlarım çağlar akar, Ya Muhammed, Ey Can Ahmed...   Peygambersin ahir zaman, Mahşer günü eyle aman, Peygambersin ahir zaman, Mahşer günü eyle aman…   Seni bilen bulur iman, Ya Muhammed, Ey Can Ahmed... Seni bilen bulur iman, Ya Muhammed, Ey Can Ahmed...   Senin Ravza’n güzel kokar, Hasretin bağrımı yakar, Senin tenin güzel kokar, Hasretin bağrımı yakar…   Gözyaşlarım çağlar akar, Ya Muhammed, Ey Can Ahmed... Gözyaşlarım çağlar akar, Ya Muhammed, Ey Can Ahmed...   Eşiğine yüzüm sür...

Fırsatı Ganimet Bilip Vakti Zayi Etmeyin

  Fırsatı Ganimet Bilip Vakti Zayi Etmeyin   1. Cilt 133. Mektup: Fırsatı Ganimet Bilip Vakti Zayi Etmemenin Beyanı Hakkındadır.   بسم الله الرحمن الرحيم   133. Mektup Yine Molla Muhammed Sıddık’adır.   Fırsatı ganimet bilmenin ve Vakti zayi’ etmemenin (boşa geçirmemenin) beyanı hakkındadır.   Gönderdiğiniz Mektubunuz geldi. Fırsatı ganimet bilmek ve vakti zayi etmemek lazımdır. Rusüm ve Adeterden bir şey hasıl olmaz (elde edilmez) ve Mazeret ve bahaneler hüsrandan (zarar ve ziyandan) başka bir şey ziyadeleştirmez (yani pişmanlığı ziyadeleştirir.   Muhbiri Sadık Sallallahü Aleyhi Vesellem هلك المسوفون   Sevfeciler (1) helak oldu. Buyurdu. (Salatın etemmi ve selamın ekmeli Rasulullah efendimiz üzerine olsun)   Muhakkak mevcut olan ömür sermayesini Vehmi (hayali) işlere Sarf etmek mevhumu, mevcut için hıfz etmek (korumak) Cidden kerihtir. (çirkindir) Çünkü vakit sermayesini daha mühim işlerde sarf etmek lazımdır. ...

Sessiz Gemi

  Sessiz Gemi   Artık demir almak günü gelmişse zamandan, Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan. Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol; Sallanmaz o kalkışta ne mendil ne de bir kol. Rıhtımda kalanlar bu seyahatten elemli, Günlerce siyah ufka bakar gözleri nemli. Biçare gönüller! Ne giden son gemidir bu! Hicranlı hayatın ne de son matemidir bu! Dünyada sevilmiş ve seven nafile bekler; Bilmez ki giden sevgililer dönmeyecekler. Birçok gidenin her biri memnun ki yerinden, Birçok seneler geçti; dönen yok seferinden.                             Yahya Kemal BEYATLI