Kayıtlar

Komşu Komşuya Seslenirken Dahi Zikir Eden Bir Toplumduk Biz...

Komşu Komşuya Seslenirken Dahi Zikir Eden Bir Toplumduk Biz... “- Hu! Hu!” diye seslenirdik komşumuza... “- Eyvallah!” dilimizin pelesengi idi... “- Hay”dan gelip “Hu”ya giderdik... “- Hay, Hay” Efendim!" diye kabul ederdik tekliferi... “- Allah, Allah, Allah, Allah ” diyerek şehadete koşardık Tuna boylarında... “- Allah Allah”, “Sübhanallah”, “Allahu ekber “ idi hayretlerimiz.   “- Şimdilerdeki gibi “Vaaaauuv” diye ya da “ohaa” diye gayri müslim kırması çığlıklar atmazdık. “- Tövbe estağfurullah” “fesubhanallah” zikri anlatırdı kızgınlığımızı. “- Aman Allahım” derdik “oh my god” girmeden dilimize... “- Salavat-ı Serife” anlatırdı bazen yanlış bir iş yapıldığını... “- Neûzubillah” çekmek idi istemediğimiz bir şey görünce zikrimiz... “- Bismillah”ile başlarlardı her hayrın başı. “- Hay Allah” iyiliğimizi vermeye devam edeydi... “- Allah Allah İllallah, Muhammedun Resulullah” sonrası derdik alkışlarla yiğitlere… “- Maşallah” "Ya sabır” öfkemizi...

Lâ ilâhe illâallah Diyen Cennete Girer mi?

“Lâ ilâhe illâallah” Diyen Cennete Girer mi? Sual: İhlâsla bir defa “Lâ ilâhe illâallah” diyerek imanla ölen herkesin Cennete gireceğine, Resulullahın şefaat edeceğine dair hadis yok mu? Yine bir hadiste İhlâsla "La ilahe illallah" diyen Cennete girer denmiyor mu? Hiçbir ibadeti yapmasak da, hiçbir haramdan kaçmasak da, Resulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem’in bu sözlerine göre Cennete girmeyecek miyiz? Hâşâ Resulullah yalan mı söylüyor? “Lâ ilâhe illâallah” diyen İsevi ve Musevi Müslümanlar da Cennete girmeyecek mi? CEVAP Yazdığınız hadis-i şerifler doğrudur ama bunların açıklaması vardır. İmam-ı Rabbani hazretleri, Şartsız bildirilen bir hüküm şartlı olarak anlaşılır buyuruyor. Mesela koyun eti yemek caizdir. Hüküm şartsız bildirilmiştir. Koyun eti caiz diye canlı bir koyunun bir budunu kesip yiyemeyiz. Ehl-i kitap hariç, gayrimüslim keserse veya kendiliğinden ölürse, leş olur, yenmez. Besmelesiz kesilirse de yenmez. Bu anlaşılınca hangi şartlar altında Cennete ...

Sancak Marşı

Sancak Marşı Ertuğrul’un ocağında uyandın, Şehitlerin kanlarıyla boyandın, Nice düşman kâl'asına uzandın Sana selam ey şanlı Türk Sancağı… Çırpınarak dalgalanır kanadın, Gökyüzüne çıkmak mıdır muradın, Gölgende can vermek ister evlâdın, Sana selam ey şanlı Türk Sancağı… Ey şerefin, büyüklüğün fermanı, Ey kavgalar tarihinin destanı, Seni ister şu toprağın her yanı, Sensiz tütmez Osmanlı ocağı; Sensiz tütmez Osmanlılık ocağı…

Kandil Gecelerinde Neler Yapılmalı?

Kandil Gecelerinde Neler Yapılmalı? 01- İki üç gün önce güzel bir “Kandil Gecesi Programı” yapılmalı. 02- Öncelikle günahlara samimi olarak nasuh tevbe ve istiğfar edilmeli; idrak edilen geceyi son fırsat bilerek nedamet ve inabede bulunulmalı. 03- İbadetler ihsan şuuruyla ihya edilmeli. 04- Peygamber Efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem’e salât ü selâmlar getirilmeli; O’nun şefaatini ümit edip, ümmetinden olma şuuru tazelenmeli. 05- Ümmet olma bilinç ve şuuru ile hareket ederek Ümmeti Muhammed’e dua edilmeli. 06- Hayattaki anne ve baba ve diğer büyüklerimizin, hocalarımızın, dostlarımızın ve diğer yakınlarımızın kandilleri bizzat giderek veya telefon, mesaj, e-mail çekerek tebrik edilmeli; helâlleşmeli, duaları istenmeli. 07- Çevremizde yetimler, öksüzler, şehit çocukları, aşırı yoksul, ağır hastalar varsa ziyaret edilip gönülleri alınmalı. 08- Bol bol zikir, evrad-ü ezkarda bulunulmalı. 09- Kur’an-ı Kerim okunmalı; okuyanlar dinlenmeli; mümkünse Tefsir...

Allah’ü Teâlâ’yı Anmada Gevşeklik Göstermemek

Allah’ü Teâlâ’yı Anmada Gevşeklik Göstermemek             Kendileri Allah’ü Teâlâ’yı unutmuş, böylece O da onlara kendi nefislerini unutturmuş olanlar gibi olmayın İşte onlar, fasık olanların ta kendileridir. (Haşr Suresi, 19) İnsanın, Allah’ü Teâlâ’yı anmada gösterdiği gevşeklik O'na olan yakınlığını azaltır. Din ahlakını yaşamayan insanlar Allah’ü Teâlâ’yı hiç anmadıkları, günlerce akıllarına bile getirmedikleri için helal-haram demeden günahın her türlüsünü işlemeyi, Allah’ü Teâlâ’yın emirlerine riayet etmemeyi bir yaşam biçimi haline getirmişlerdir. Müminler ise gerek sözleriyle gerekse zihinlerinden geçirdikleri düşünceleriyle hayatlarının her anında Allah’ü Teâlâ’yı anıp zikretmelidirler. İnsanın kimi zaman gafletle Allah’ü Teâlâ’yı aklından çıkarması, imanlı bir kişinin dahi bilerek ya da bilmeyerek çeşitli hata ve günahları işlemesine sebep olabilir. Çünkü Allah’ü Teâlâ’dan gafil olarak geçirilen bir süre içind...

Allah’ü Teâlâ’yı Zikretmenin Önemi

Allah’ü Teâlâ’yı Zikretmenin Önemi Bütün ibadetlerin özü ve aslı Allah’ü Teâlâ’yı anmak ve O'nu hatırlamaktır. Eğer zikir olmazsa, diğer ibadetler de tam yapılmamış olur. Allah’ü Teâlâ anılarak ve Allah’ü Teâlâ’nın rızası düşünülerek yapılmadıktan sonra, diğer ibadetler, karşılıksız birer amel haline gelebilirler. Kur’an-ı   Kerim’de, peygamberlerin vasıfları anlatılırken, en çok onların Allah’ü Teâlâ’yı zikretmelerine dikkat çekilir. Sad Suresi 30. ayette, "Biz Davud'a Süleyman'ı armağan ettik. O, ne güzel kuldu. Çünkü o, (daima Allah'a) yönelip-dönen biriydi" denir. ·      Allah’ü Teâlâ’yı zikretmek mümini ahlaken çok güzelleştirir. ·      İçinde kötü düşünceye yer kalmaz. ·      İnsanların üzerindeki unutkanlık ve gafleti yok eder. ·      Müminin bilincini, imani şevkini ve iradesini canlı tutar. ·      Müminin sürekli olarak Allah’ü Teâlâ’ya yönelip dönmesini sağl...