Kayıtlar

İbadet Sevgisi İçin Dua

İbadet Sevgisi İçin Dua اَللّٰهُمَّ أَعِنِّي عَلٰى ذِكْرِكَ وَشُكْرِكَ وَحُسْنِ عِبَادَتِكَ Okunuşu: “Allâhümme e’ınnî ‘alâ zikrike ve şükrike ve husni ‘ıbâdetike.” Anlamı: “Allah’ım! Seni zikretmek, nimetlerine şükretmek ve sana en güzel biçimde ibadet etmek konusunda bana yardım eyle.” diye dua etmelerini söylemiştir. Kaynak: (İbn Huzeyme, Dua, No:751; Hâkim, No: 1838, I, 499; İbn Ebî Şeybe, Dua, 42, No: 29391)

Kızım Fatıma da Olsa, Taraf Olmam!

Kızım Fatıma da Olsa, Taraf Olmam! Hadise meşhurdur. Peygamberimiz döneminde, Mahzumoğulları kabilesine mensup soylu bir kadın hırsızlık yapmış ve suçu sabit olmuş, elinin kesilmesine karar verilmişti. Kadının kabilesinden olan bazı kişiler, kadının elinin kesilmemesi için Peygamberimize müracaat etmeye karar verirler. Ancak doğrudan ona bir şey söylemeye cesaret edemedikleri için, Peygamberimizin çok sevdiği, oğlu gibi gördüğü Zeyd b. Sabit’in oğlu Üsame’yi araya koyarlar. Sevgilinin sevgilisi ünvanına sahip olan Hz. Üsame, durumu peygamberimize arz eder. Olay karşısında Peygamberimizin tavrı çok sert ve nettir: Sen kötülükleri önlemek üzere Allah'ın koymuş olduğu cezalardan bir cezanın affı hakkında mı benimle konuşuyorsun?! Sizden önceki insanları helak eden, ancak, onların içlerinden şerefli ve soylu birisi hırsızlık ettiği zaman onu cezasız bırakmaları, içlerinden fakir ve zayıf biri hırsızlık edince de onun hakkında ceza uygulamaları idi. Vallahî, hırsızlığı...

En Üstün Zikir-En Makbul Dua

En Üstün Zikir-En Makbul Dua Cabir İbni Abdullah radiyallahu anh, Rasulüllah sallellahu aleyhi ve sellem’i şöyle buyururken dinledim demiştir: “Zikrin en üstünü lâ ilahe illallah; duanın en makbulü el-hamdulillah demektir.” İman bir irtibat ve uyanıklıktır. Bu anlamda mü’min de sorumlu ve dolayısıyla uyanık insan demektir. Çünkü o, sahip olduğu değerlerin verdiği tabii ve sürekli bir uyanıklık içinde olmak zorundadır. Aslında bu, müminin bizzat kendisine karşı sorumluluğu anlamındadır. Mü’min sahip olduğu değerleri ve sorumluluk şuurunu kendisine vermiş olan ile sürekli bir irtibat kurma ihtiyacındadır. Zikir (anma) ve dua (teşekkür ve uyarma) bu ihtiyacın karşılanma yollarıdır. Rabb-kul ilişkilerindeki ana irtibat yollarından biri işte bu, kuldan Rabb’a yönelik olan zikir-dua bağlantısıdır. Burada hemen işaret edilmesi gerekli olan nokta şudur: Zikir ve duanın mecburi olmamakla beraber belli ifadeleri, kelimeleri yani sözleri olacaktır. Kelime ve sözler, kul-Rabb arasınd...

Rahmet Meleklerin Girmediği 23 Ev

Rahmet Meleklerin Girmediği 23 Ev ·       1- Sıla-i rahmi terk eden, akrabalardan ilgi ve alakayı kesenin evi. (Tevbe: 71, Buhari) ·       Anne ve babaya itaat etmeyenin evi. (Nisa: 36, Lokman:14) ·       Yetim malı yiyenin evi. (Nisa: 10, Buhari ve Müslim) ·       İçinde faiz yenilen ev, faizle alınan ev. (Bakara: 275-276, Buhari) ·       İçinde köpek bulunan ev. (Buhari ve Müslim, İbni Mace) ·       Allah’ü Teâlâ’nın zikredilmediği meclisler, Peygambere (sav) salat ve selam getirilmeyen meclisler, nefsin üstün tutulduğu ve şeytanların bulunduğu evler. (Buhari, Müslim ve İ. Ahmed) ·       İçinde sahabeye, ölülere, dehre, rüzgâra, horoza, hastalığa ve benzeri şeylere çok sövülen evler. ( Ebu Davud, İ. Ahmed, Buhari ve Müslim) ·       İçinde suret, resim ve heykel bulunan...

İsm-i A'zam Duası Hadis-i Şerifler

İsm-i A'zam Duası Hadis-i Şerifler   ·           İsm-i a'zam ile edilen dua kabul olur ve dileği yerine gelir. (İ. Mace) ·           Allahü Teâlânın Esma-i hüsnası ile dua edilirse, kabul olur. (Şir’a) ·           İsm-i a'zam şu üç surededir: Bekara, Âl-i İmrân ve Tâhâ. (İ. Mace) ·           “Ya bedi'assemâvâti vel erdı, ya zel-celâli vel-ikram” diye dua edenin duası kabul olur. (Tirmizi) ·           Başına dert ve bela gelen, Yunus Peygamberin duasını (La ilahe illa ente sübhaneke inni küntü minezzâlimin) okusun! Allahü Teâlâ, onu muhakkak kurtarır. (Tirmizi) ·           İsm-i azam, "Ve ilahüküm ilahün vahid, la ilahe illa hüverrahmanürrahim" âyeti ile "Allahü la ilahe illa hüvel hayyül kayyum" âyeti i...

İmam mı Hırsız, Kur'an-ı Kerim mi Öksüz!

Resim
İmam mı Hırsız, Kur'an-ı Kerim mi Öksüz! Anadolu'da bir köye, ahlâkı ve ilmiyle maruf iyi bir imam tayin edilir. İmam, kısa zaman zarfında köylü tarafından çok sevilir ve tutulur. Nihayet Ramazan ayı gelir ve sırayla her akşam komşulardan biri, çok sevdikleri hocayı iftara davet ederler. Bir akşam, hocayı iftara davet eden köylünün hanımı, eşinin saklaması için kendisine verdiği bir miktar parayı hocayla birlikte iftar edecekleri odada sehpanın üzerine bırakmış ve iftar sofrasını hazırlama telaşıyla orada unutmuştur. Sofra kurulur, iftar edilir, çaylar içilir ve yatsıya yakın hoca ve ev sahibi camiye giderler. Evin hanımı sofrayı kaldırıp odayı toplarken birden sehpanın üzerine bıraktığı paraları hatırlar, fakat paralar ortada yoktur. Ne kadar arasa da paraları bulamaz. Biraz sonra eşi eve gelince durumu ona anlatır ve: “Allah'ü a'lem paraları imam aldı. Çünkü bugün ondan başka bu eve giren olmadı” diye düşünürler. Ev sahibi bu duruma çok üzülür v...

Aç Olan Âlemde Ekmek Yok Sanır

Aç Olan Âlemde Ekmek Yok Sanır Tok insan açın halinden anlamaz Tok olan cümle âlemi tok sanır. Açlık çeken kimseler söz dinlemez, Aç olan cihanda ekmek yok sanır. Başı dertte olanın yüzü gülmez, Yalan söz söyleyenden hayır gelmez. Çocuklar sözde yokluk nedir bilmez, Dünya içinde her şeyi çok sanır. İnsan özünü sevgi ile tartar, Güneş şafakla karanlığı yırtar. İnsanların dünyada derdi artar, Yüreklerine saplanan ok sanır. Üzüntü ile yüreği süzülür, Lokma gelir boğazına dizilir. Derdi çok olan altında ezilir, Dünyayı sırtında olan yük sanır. Yusuf çile ile yıpranır beden, Yaptığını bulur kötülük eden. Hayatta yorulup geriye giden, Her gördüğü sırta bakıp dik sanır. Yusuf Tuna

Namaz İçin Ağlanır mı?

Namaz İçin Ağlanır mı? Yıllar önce bir otobüsle yolculuk ederken sabah namazının vakti girmişti. Her yolculukta yaşadığım “namaz sancısı” her yanımı öylesine kaplamıştı ki, uyuyamıyordum. Şoför bir türlü mola vermiyor, vakit gittikçe daralıyordu. Birlikte yolculuk ettiğimiz arkadaşıma yöneldim: — Namaz geçmek üzere. Ben şoföre namaz için ricada bulunacağım. Durmazsa ineceğim, dedim. Kaşlarını çattı, alaycı bir ifadeyle: — Ya sen aklını mı kaçırdın, dedi. Şaşırdım, üzüldüm, kırıldım. Namazlarını kılan bir kimseydi o. Gerçekten ben aklımı mı kaçırmıştım? Otobüste mışıl mışıl uyuyup, Rabbimi düşünmeden oturmalı mıydım? Kendimi sorguladım. Sabah namazını bu kadar düşünmekte haksız mıydım? Oysa bir gece dayısına misafir olan babam, sabah hıçkırık sesleriyle uyanıyor. Dayısının oğlu çocuk gibi gözyaşı döküyor. Sebebini sorduğunda aldığı cevap ilginç: — Sabah namazına kalkamadık. Baksana, güneş doğmuş; onun için ağlıyorum. Evet, namaz için ağlanır, namaz için akıl kaçı...

Bülbül

Bülbül -Basri Bey oğlumuza- Bütün dünyâya küskündüm, dün akşam pek bunalmıştım; Nihayet, bir zaman kırlarda gezmiş, köyde kalmıştım. Şehirden kaçmak isterken sular zaten kararmıştı, Pek ıssız bir karanlık sonradan vâdiyi sarmıştı. Işık yok, yolcu yok, ses yok, bütün hılkat kesilmiş lâl... Bu istiğrâkı tek bir nefha olsun etmiyor ihlâl Muhîtin hâli "insâniyyet"in timsâlidir, sandım; Dönüp mâzîye tırmandım, ne hicranlar, neden andım! Taşarken haşrolup beynimden artık bin müselsel yâd, Zalâmın sinesinden fışkıran memdûd bir feryâd, 0 müstağrak, o durgun vecdi nâgâh öyle coşturdu Ki vâdiden bütün, yer yer, enînler çağlayıp durdu. Ne muhrik nağmeler, yâ Rab, ne mevcâmevc demlerdi; Ağaçlar, taşlar ürpermişti, gûya Sûr-i Mahşerdi! -Eşin var, âşiyanın var, baharın var, ki beklerdin; Kıyâmetler koparmak neydi, ey bülbül, nedir derdin ? 0 zümrüd tahta kondun, bir semâvî saltanat kurdun; Cihânın yurdu hep çiğnense, çiğnenmez senin yurdun, ...

Tevhid Duâsı دُعَاءُ التَّوْحِيد

Tevhid Duâsı   دُعَاءُ التَّوْحِيد يَا الله يَا الله لَا إِلَهَ إِلاَّ اللهْ مُحَمَّدُ الرَّسُولُ اللهْ يَا رَحْمَنُ يَا رَحيِمُ يَا عَفُوُّ يَا كَرِيمُ يَا فاعْفُ عَنِّي. وَارْحَمْنِيْ يَا اَرْحَمَ الرَّاحِمِينَ. تَوَفَّنِى مُسْلِمًا وَأَلْحِقْنِى بِٱلصَّٰلِحِينَ اللَّهُمّ اغْفِرْ لِيْ وَلِآبَاءِ واُمَّهَاتِى وَلِآبَاءِ واُمَّهَاتِى زَوْجَتِى وَلِأَجْدَادِي جَدَّاتِى وَلِأَبْنَاءِ وَبَنَاةِ وَلِى إِخْوَاتِى وَاَخَوَاتى وَلِأَعْمَامِى وَعَمَّاتِى وَلِأَخْوالِى وَخَالَاتِى وَلِأُسْتَاذِى وَلِى كَفَّاتِ وَلِلْمُؤمِنِينَ وَالْمُؤْمِنَاتِ رَحْمَةُ اللهِ تَعَالَى عَلَيْهِمْ اَجْمَاعِينَ Okunuşu: Yâ Allah, yâ Allah. Lâ ilâhe illallah Muhammedün Resûlullah. Yâ Rahmân, yâ Rahîm, yâ afüvvü yâ Kerîm,  yâ  fa’fü annî verhamnî. Yâ erhamerrâhimîn! Teveffenî müslimen ve elhıknî bissâlihîn. Allahümmagfirlî ve li-âbâî ve ümmehâtî ve li âbâ-i ve ümmehât-i zevcetî ve li-ecdâdî ve ceddâtî ve li-ebnâî ve benâtî ve li-ihvetî ve ehavâtî ve li-a’mâmî ve ammâtî ve li-ahvâlî ve hâlâtî v...

Kelime-i Tevhid Nedir? Hadis-i Şerifler

Kelime-i Tevhid Nedir? Hadis-i Şerifler “Kelime-i Tevhid” i Müslüman olan herkesin bilmesi ve inanması gerekir. لَا إِلَهَ إِلاَّ اللهْ مُحَمَّدُ الرَّسُولُ اللهْ Okunuşu: "Lâ İlâhe İllallah, Muhammedün Rasulullah" Anlamı: Allah'tan başka İlah yoktur. Hz. Muhammed Sallallahu Aleyhi Vessellem Allah’ü Teâlâ’nın Peygamberidir. "La ilahe illallah, Muhammedün Resulullah" bir zikirdir,  Allah’ü Teâlâ’nın  birliğini kabul etmektir. Kelime-i Tevhid'in Açıklamalı Meali 1. Lâ: Yoktur. 2. İlâhe: Hiç Bir İlâh. 3. İllallâh: Ancak Allah'ü Teâlâ’dan başka. 4. Muhammedün: Hazreti Muhammed Sallallahu Aleyhi Vessellem. 5. Resûlüllah: Yüce Allah'ü Teâlâ’nın göndermiş olduğu Resulüdür. Kelime-i Tevhid Hakkında Hadis-i Şerifler ·      Ebu Hureyre Radiyallahü Anh; Resulullah Sallallahu Aleyhi Vessellem; "İmanınızı tazeleyiniz." buyurdu. “Ya Resulallah! İmanımızı nasıl tazeleyeceğiz?” "Lâ ilâhe illallah'ı çok söyl...