Kayıtlar

Amel Defterindeki Günahları Yakan İstiğfar

Amel Defterindeki Günahları Yakan İstiğfar Her kim Receb, Şa’bân ve Ramazan aylarında, öğlen ile ikindi arası aşağıdaki duayı okursa: Allâh-u Teâlâ (o kişinin sevab ve günahlarını yazmakla görevli) iki meleğe: “Bu kulun amel defterindeki günahlarıyla alâkalı yazıları yakın!” diye vahyeder." اَسْتَغْفِرُ الله اَلْعَظِيم اَلَّلذِي لآ إِلهَ إِّلاَّ هُو اَللْحَيُّ الْقَيُّومُ وَاَتُوبُ اِليْهِ تَوْبَةَ عَبْدٍ ظَالِمٍ لِنَفْسِهِ لاَ يَمْلِكُ لِنَفْسِهِ مَوْتاً وَلاَ حَيَاةً وَلاَ نُشُورًا Okunuşu: Estağfirullah el azim ellezi la ilahe illa hüvel hayyel kayyume ve etûbu ileyh tevbete abdin zalimin li nefsihi la yemlikü li nefsihi mevten vela hayaten ve la nuşura. Anlamı: Kendisinden başka ilah olmayan, hakikî hayatla diri olan Hay; her şeyi ayakta tutan, Kayyum olan büyük, Allah’tan beni bağışlamasını istiyor ve -bütün benliğimle- ona tövbe edip, yöneliyorum. Kendi nefsine zulmetmiş, üstelik nefsi için ne ölümü, ne hayatı ve ne de öldükten sonra dirilmeyi elinde tutama...

Dünyaya Medeniyet Götüren Ecdad ve Bizim Halimiz - Sıtkı ARSLANHAN

Resim

Ah Anne Babalar! Gençleriniz Yoksa Sizde Yoksunuz!

Resim

En Fecî Hastalık

En Fecî Hastalık Rivayete göre İsa Aleyhsiselâm, teninde alacalar bulunan ve hastalıktan iki şakağı da çökmüş bir şahsa rastladı. O şahıs, üzerindeki hastalıklardan âdeta habersiz bir hâlde kendi kendine: “– Yâ Rabbi! Sana sonsuz hamd ü senalar olsun ki, insanların pek çoğunu müptelâ kıldığın dertten beni halâs eyledin!” diyordu. İsa Aleyhsiselâm, muhâtabının idrak seviyesini anlamak ve mânevî kemâlini yoklamak maksadıyla ona: “– Ey kişi! Allah’ın seni halâs eylediği hangi dert var ki?” dedi. Hasta şöyle cevap verdi: “– Ey Rûhullâh! En fecî hastalık ve belâ, kalbin Hak’tan gâfil ve mahrum olmasıdır. Şükürler olsun ki ben Cenâb-ı Hak ile beraber olmanın zevk, lezzet ve füyûzâtı içindeyim. Sanki vücûdumdaki hastalıklardan haberim bile yok...” İşte Cenâb-ı Hak da bizleri, en fecî hastalık olan Hak’tan gâfil kalmaktan sakındırmakta, kullarına yakınlığını ve her an onlarla beraber olduğunu âyet-i kerîmelerde şöyle hatırlatmaktadır: “…Nerede olursanız olun, ...

Muhiddin-i Arabî Kuddîse Sirrûh Buyuruyor:

Muhiddin-i Arabî Kuddîse Sirrûh Buyuruyor: ·           Kardeşini, hastaları ziyaret et! ·           Onlarda ne ibret alınacak şeyler var. ·           Allah ’ü Teâlâ’ ya kar şı aczini ve fakrini d üşü n! ·           Allah ’ü Teâlâ’nı n, lütfuyla sana bahşettiği sıhhatini ve o sıhhatle yapmış olduğun ibadetlerini, Allah ’ü Teâlâ’nı n ihsan ı bil ve şü kret! ·           Allah ’ü Teâlâ , hasta kulunun yanındadır. ·           Hastaya dikkatle bak! ·           Daima Allah ’ü Teâlâ’y a s ığı n ı r. ·           Doktor da baksa, ilâçta alsa, şifayı Allah ’ü Teâlâ’ dan bekler. ·       ...

İnsanları Yüzüstü Cehennem'e Sürükleyen Şey

Resim
İnsanları Yüzüstü Cehennem'e Sürükleyen Şey Bir gün Resûl-i Ekrem devesinin üzerinde, arkadaşları da O’nun önünde gidiyorlardı. Muâz bin Cebel Radıyallahu Anh: “–Ey Allâh’ın Elçisi! Siz’i rahatsız etmeyeceksem, yanınıza yaklaşmama izin verir misiniz?” diye sordu. Peygamber Efendimiz, izin verince Muâz Radıyallahu Anh: “– Canım Sana fedâ olsun, yâ Resûlallâh! Cenâb-ı Mevlâ’dan niyâzım, bizim emânetimizi Sen’den önce almasıdır. Allah göstermesin ama, Sen bizden önce vefât edersen, Sen’den sonra hangi ibâdetleri yapalım?” diye sordu. Hazret-i Peygamber, bu soruya cevap vermedi. Bunun üzerine Muâz Radıyallahu Anh: “–Allah yolunda cihât mı edelim?” diye sordu. Peygamber Efendimiz: “– Allah yolunda cihât güzel şeydir; ama insanlar için bundan daha hayırlısı vardır.” buyurdu. “– Yani oruç tutmak, zekât vermek mi?” “– Oruç tutmak, zekât vermek de güzeldir.” Muâz Radıyallahu Anh bu minvâl üzere insanoğlunun yaptığı bütün iyilikleri ...

ISPARTA EĞİRDİR DAĞ KOMANDO OKULU - KOMANDO EĞİTİMİ - KAHRAMAN KOMANDOLAR

Resim

Kahraman komandolar dualarla uğurlandı

Resim

Kahraman komandolar dağlarda teröristlere göz açtırmıyor.

Resim

40 Hadis-i Şerif 28

40 Hadis-i Şerif 28 01-   Mü’min kişiye bir ağrı, bir yorgunluk, bir hastalık bir üzüntü hatta bir ufak tasa isabet edecek olsa, Allah onun sebebiyle mü’minin günahından bir kısmını mağfiret buyurur. (Buhari, Marda 1) 02-   Ölüp de pişman olmayan yoktur, mutlaka herkes nedamet duyar: İyi yolda olan hayrını daha çok artırmadığı için pişman olur. Kötü yolda olan da nefsini kötülükten çekip almadığına pişman olur. (Tirmizi, 2405) 03-   Allah-u Teâlâ hazretleri bir kulun hayrını diledi mi ölümünden önce salih amel işlemede muvaffak kılar. (Tirmizi, 2134) 04-   Kim allah’a ve ahirete inanıyorsa misafirine ikram etsin. Kim Allah’a ve ahirete inanıyorsa komşusuna ihsanda (iyilikte) bulunsun. Kim Allah’a ve ahirete inanıyorsa hayır söylesin veya sükût etsin. (Buhari, Edeb 31) 05-   İnsanda bulunan en şerli şey aşırı cimrilik ve şiddetli korkudur. (Ebu Davud, 2511) 06-   İman, yetmiş şubedir. Haya imandan bir şubedir. Bu şubelerden en üstünü "La illa...

40 Hadis-i Şerif 27

40 Hadis-i Şerif 27 01-   Ebû Zer Cündeb İbni Cünâde radıyallahu anh şöyle dedi: Ey Allah’ın Resûlü! Hangi amel daha üstündür? Dedim. “Allah’a iman ve Allah yolunda cihaddır” buyurdu. Ben: Hangi (esir veya) köle (yi âzat etmek) daha faziletlidir? Dedim. “Sahiplerine göre en kıymetli ve bedeli en yüksek olanı” buyurdu. (Cihad ve köle âzâdını) yapamazsam? Dedim. “(Bir) iş yapana yardım edersin veya işini beceremeyenin işini görürsün” buyurdu. Ey Allah’ın Resûlü! Bunlardan hiçbirini yapamazsam? Dedim. “İnsanlara zarar vermezsin. Zira bu da kendi kendine iyilik etmen demektir” buyurdu. Buhârî, Itk 2; Müslim, Îmân 136 02-   Yine Ebû Zer radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah Sallallahu Aleyhi Vesellem   şöyle buyurdu: “Her birinizin her bir eklemi (ve kemiği) için bir sadaka gerekir. Binaenaleyh her tesbih sadakadır, her hamd sadakadır, her tehlil sadakadır, her tekbir sadakadır. İyiliği tavsiye etmek sadakadır, kötülükten sakındırma...