Kayıtlar

Ağır İftira ve Geyik Boynuzu

Ağır İftira ve Geyik Boynuzu Hasan Sezâi Efendi (1669 - 1738) zamanında, Edirne'de, kötü yola düşmüş bir kadın vardı. Bir zaman bu kadın halisane olarak tövbe edip, eski hâlinden vazgeçti. Salih ameller işlemeye başladı. Fakat uygunsuz kimseler tarafından tedirgin ediliyor, rahat bırakılmıyordu. Bu kadın Hasan Sezâi'ye gelerek yardım istedi. O da, kadına dergâhta kadınlara mahsus kısımda kalabileceğini bildirince, bir oda tahsis edilip, kadın orada kalmaya, ibâdet ve tâatla meşgul olmaya başladı. Bu arada boş durmayan fitneciler, Hasan Sezâi hakkında çirkin iftirâlar yaymaya başladılar. Daha da ileri giderek, bir gece dergâhın kapısına geyik boynuzu astılar. O ise bu hallere sabrediyor kimseye bir şey demiyordu. Geyik boynuzunu dergâhın içine aldırdı. Edirne vilâyeti günlerce bu dedikodularla çalkalandı. Hasan Sezâi Efendi yine sabrediyor, hiç ses çıkarmıyordu. Bu şayianın yayılmasından az zaman sonra, Edirne'de müthiş bir uyuz hastalığı peyda oldu. Hasa...

Peygamber Efendimiz Aleyhisselâm Cehennemi Sordu

Peygamber Efendimiz Aleyhisselâm Cehennemi Sordu Bir gün Peygamber efendimiz Cebrail aleyhisselama Cehennemi sordu. Cebrail Aleyhisselam da uzun uzun Cehennemi anlattı. Peygamber efendimiz anlatılanlara dayanamayıp bayıldı. Ayıldığında buyurdu ki: – Ey Cebrail, böyle şiddetli, felaket yere benim ümmetim girecek mi? – Evet. Ümmetinin büyük günah işleyenleri Cehenneme girecektir. Bunun üzerine Peygamber efendimiz çok ağladı. Cebrail aleyhisselam da ağladı. Sonra odasına çekildi. Sadece namaz için dışarı çekiyor bunun dışında kimseyle görüşmüyordu. Peygamber efendimizin dışarı çıkmayışının üçüncü günü hazreti Ebu Bekir kapısının önüne gelerek. – Rasulullahı görmek mümkün mü? Diye seslendi. Fakat içeriden bir cevap gelmeyince ağlayarak kapıdan ayrıldı. Sonra hazret–i Ömer gelip, ayni şekilde söyledi. Ona da cevap gelmeyince ağlayarak oradan ayrıldı. Sonra Selman–i Farisi hazretleri geldi. Ona da bir cevap verilmeyince, ağlayarak hazret–i Alinin evine gidip durumu anla...

Haram Rızıkları Çoğaltmaz; Sadece Cehennem Ateşini Artırır!

Haram Rızıkları Çoğaltmaz; Sadece Cehennem Ateşini Artırır! Hz. Ali Radiyallahü Anh, Mescidin kapısında duran yaşlı adama, çıkana kadar atını beklemesini istedi. Hz. Ali Radiyallahü Anh mescitte iken adam atın yularını çaldı ve kaçtı. Hz. Ali Radiyallahü Anh mescitten çıkarken; adama yardımından dolayı iki dirhem verecekti. Fakat atını tek görünce yularının çalındığını anladı. Yanındaki çocuğu yeni bir yular alması için çarşıya gönderdi. Çocuk 2 dirheme bir yular aldı. Hırsız onu çocuğa satmıştı. Bunu gören Hz. Ali Radiyallahü Anh şaşırdı ve şöyle dedi: İnsan, sabretmemekle sadece, helal olan rızkını harama çevirir. Asla, kendisine verilecek rızkı artıramaz! Haram rızıkları çoğaltmaz; sadece Cehennem ateşini artırır! Rabbim her Müslüman’a helâlinden bol bereketli rızıklar nasip etsin! Âmin! Paylaşalım, herkes okusun!

Dünyayı Kalbinden Çıkarsın!

Dünyayı Kalbinden Çıkarsın!             Muhyiddin-i Arabi Kuddise Sirrûh Hazretleri gençlik yıllarında,   henüz tasavvufla ilgilenmiyor iken, Bağdat’ta bir işi olması sebebiyle uzun bir yolculuğa çıkar...             Bu yolculuk esnasında bir dere kenarında balık tutmaya çalışan derviş kılıklı bir adama rastlar.             Adama yaklaşır ve selam verir! Ne yaptığını sorar!             Adam:             Ben gördüğün şu sazdan yapılmış kulübede yaşıyorum. Geçimim içinde her gün iki balık tutarım. Biri kendim için birisi de sizin gibi yolu düşenlere ikram etmek için der…             Muhyiddin-i Arabi Hazretleri adama misafir olur. Adam ne taraf...

Bizi Kurtuluş ve Doğruluğa Ulaştır Duası

Bizi Kurtuluş ve Doğruluğa Ulaştır Duası رَبَّنَٓا اٰتِنَا مِنْ لَدُنْكَ رَحْمَةً وَهَيِّئْ لَنَا مِنْ اَمْرِنَا رَشَدًا Okunuşu: Rabbenâ âtinâ min ledunke rahmeten veheyyi lenâ min emrinâ raşedâ. Anlamı: Ey Rabbimiz! Bize katından bir rahmet ver ve içinde bulunduğumuz şu durumda bize kurtuluş ve doğruluğa ulaşmayı kolaylaştır. Kaynak: (Kehf Sûresi; 10. Ayet)

Peygamber Efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem ile Şeytan Arasında Geçen Bir Konuşma

Peygamber Efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem ile Şeytan Arasında Geçen Bir Konuşma Seceret-ül Kevn'den: (Muhîddin-i Arabî) îbni Abbas Radiyallahü Anh’dan naklen Muaz bin Cebel rivayet ediyor… Bir gün Rasulüllah Sallallahü Aleyhi Vesellem Efendimiz Hz Eyyüb El-Ensarî' Radiyallahü Anh’ın evinde ashabı ile sohbet ederlerken, dışarıdan: - Ya Rasülullah! Görülecek, halledilecek bir işim var. Halli için içeriye girmeme müsaade buyurur musunuz? Diye bir ses geldi. Bu sesi işiten Rasulüllah Sallallahü Aleyhi Vesellem Efendimiz ashaba dönerek: - Bu sesin sahibinin kim olduğunu biliyor musunuz? - Allah’ü Teâlâ ve Rasülü en iyi bilendir. Sesin sahibinin kim olduğunu bilmiyoruz ya Rasûlullah! Dediler, Efendimiz: - O, melûn îblîs'tir.   Allah’ü Teâlâ’nın lâneti O'nun üzerine olsun! Buyurunca: Hz. Ömer Radiyallahü Anh hemen yerinden fırlayarak: Ya Rasûlullah! İzin veriniz O'nu hemen öldüreyim, dedi. - Dur ya Ömer! Bilmez misin ki O'na be...

Deccal'ın Alametleri

Deccal'ın Alametleri Peygamber Efendimiz sav, ahir zamanda ortaya çıkacak olan Deccal'ın alametlerini 1400 yıl önce müminlere bildirdi. İşte Deccal'in özellikleri. 1- Deccal kendini ilk önce peygamber ilan edecek. يقول: أنا نبي Kaynak: İbn Mace, Sünen, hadis no: 4077; İbn Kesir, el-Fiten ve’l-Melahim, 1/32. 2 - Deccal bir süre sonra kendini Rab ilan edecek. ثم يثني فيقول أنا ربكم Kaynak: İbn Ebi Şeybe, Musannef, hadis no: 38635; Abdürrezzak, Musannef, hadis no: 20828 İbn Mace, Sünen, hadis no: 4077 3 - Deccal ağlayıp inleyen, üzüntülü, kederli bir görüntüye sahiptir. يظهر الخزن؛ مُظْهِرٍ الْحُزْنَ Kaynak: İbn Ebi Şeybe, Musannef, hadis no: 38791; İbn Mace, Sünen, hadis no: 4074 4 - Deccalin karargâhı köşk şeklinde bir Hristiyanların manastırıdır. ففي المغرب الدير صومعة الراهب والمراد هنا القصر/ اذْهَبْ إِلَى ذَلِكَ الْقَصْرِ Kaynak: Suyuti, Dibac ale’l-Müslim, 6/261; Müslim, hadis no: 2942; Avnu’l-Mabud, 11/317; Es-Sünen el-Varide Fi’l-...