Kayıtlar

Hz. Ebu Bekir Sıddık Radiyallahü Anh

Hz. Ebu Bekir Sıddık Radiyallahü Anh Peygamber Efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem'in en yakın sadık arkadaşı ve kayınpederi, cennetle müjdelenen 10 sahabeden biridir. Kur'ân-ı Kerim'de hicret sırasında Rasulullah'la beraber olmasından dolayı, "...mağarada bulunan iki kişiden biri..." (Tevbe, 9/40) şeklinde ondan bahsedilmektedir. Azaptan azad edilmiş mânâsına "atik"; dürüst, sadık, iffetli, emin ve dosdoğru olduğundan dolayı da "sıddık" lâkabıyla anılmıştır. Hz. Ebu Bekir Radiyallahü Anh Radiyallahü Anh, İslam’ı kabul eden ilk erkek ve Müslümanların da ilk halifesidir. Hz. Muhammed'in Sallallahü Aleyhi Vesellem İslam'ı tebliğ ettiğinde tereddütsüz Müslüman olan Hz. Ebu Bekir Radiyallahü Anh için Peygamber Efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem "Bütün insanların imanı bir kefeye, Ebu Bekir'in imanı bir kefeye konsa, onun imanı ağır basardı." demiştir. Hz. Ebu Bekir Radiyallahü Anh, güzel hasletlerle t...

6 Basit Önlemle Kalp Krizi Riskini Azaltın

6 Basit Önlemle Kalp Krizi Riskini Azaltın Türkiye'de ve dünyada insanların karşılaştığı en büyük sağlık sorunlarının başında gelen kalp krizi riski, 6 basit önlemle yarı yarıya azaltılabiliyor. İşte o basit 6 önlem... Yüksek kolesterol, tansiyon, sigara kullanımı ve genetik bağlantıların yanı sıra kalp krizinin en büyük tetikleyicileri arasında hareketsiz bir yaşam tarzı ve yaş faktörü bulunuyor. Hiçbir sorun olmasa bile her insanın kalp krizi yaşama riski olduğunu vurgulayan Özel Memorial Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Dr. Deniz Şener, 6 basit önlemle bu riskin yüzde 50 oranında azaltılabileceğini belirtiyor ve şunları öneriyor: 1- Stresten uzak durun. Her şeyi dert etmeyin. 2- Sağlıklı beslenin. Aşırı yağlılar, kızartmalar ve hayvansal gıdalardan uzak durun. 3- Hareketli bir hayat sürdürün. 4- Güne çok erken başlıyorsanız, öğle saatlerinde mutlaka uyuyun. 5- Hayata daima pozitif bakın. Aile saadetiniz hep önceliğiniz olsun. 6- Hanımlar, doğum kontrol hapl...

Herkese Bir Kriz Lâzım

Herkese Bir Kriz Lâzım Japonlar taze balığı hep çok sevmişlerdir. Fakat Japon sahillerinde bol balık bulmak mümkün olmamaktadır. Talebi karşılayamayan balıkçılar, Japon nüfusu doyurabilmek için daha büyük tekneler yaptırıp, daha uzaklara açılmışlar. Balık için uzaklara gidildikçe, geri dönmesi de daha çok vakit alır olmuştur. Dönüş bir - iki günden daha uzarsa, tutulan balıkların da tazeliği kaybolmaktadır. Japonlar tazeliği kaybolmuş balığın lezzetini sevmemişler. Bu problemi çözebilmek için, balıkçılar teknelerine soğuk hava depoları kurdurmuşlar. Böylece istedikleri kadar uzağa gidip, tuttukları balıkları da soğuk hava deposunda dondurulmuş olarak saklayabileceklerdi. Ancak, Japon halkı taze ile donmuş balık arasındaki lezzet farkını hissedebiliyor ve donmuş olanlara fazla para ödemek istemiyordu. Balıkçılar bu defa, teknelerine balık akvaryumları yaptırdılar. Balıklar içeride biraz fazla sıkışacaklardı, hatta birbirlerine çarpa çarpa biraz da aptallaşacaklardı, am...

Soğanın Sağlığa Faydaları Nelerdir?

Resim
Soğanın Sağlığa Faydaları Nelerdir? Her gün 1 tane kuru soğan; kanserden kalbe, sindirimden vücut ağrılarına, gripten kemik erimesine iyi geliyor. Soğanın faydaları nelerdir? Soğan, mutfağımızdaki en vazgeçilmez besinlerden birisidir. Ayrıca bünyesinde barındırdığı kükürt, lif, B ve C vitamini açısından oldukça zengin besin kaynağıdır. Soğan, allium ailesinden olan bir sebze ve ot cinsidir. Frenk soğanı, sarımsak, taze soğan ve pırasa bu ailenin diğer üyeleridir. Allium sebzeleri yüzyıllardır yalnızca karakteristik özelliklerinden dolayı değil; aynı zamanda eşsiz aromaları ve tıbbi faydaları nedeniyle ekilmektedir. Soğanın, herkes tarafından ne kadar sağlıklı olduğu bilinir ve bu yüzden mutfaklardan eksik olmaz. Soğan, hastalıklara yakalanmama noktasında ciddi katkılarda bulunur ve hastalık durumunda iyileşme sürecini hızlandırır. Soğan özellikle enfeksiyon hastalıklarına karşı etkilidir. Soğan kükürt, lif, B ve C vitamini açısından zengin bir besin kaynağıdır. B...

Müslüman tüccar nasıl olunur?

Müslüman tüccar nasıl olunur? Hz. Osman Radiyallahü Anh, uzun ve bereketli hayatı ile bizlere çok şey öğreterek gitti, ama özellikle de “Müslüman tüccar nasıl olunur?” bunu öğretti. Onun bizim dünyamıza söylediklerini şöyle özetleyebiliriz: 1-  “Cennet karşılığında infak”  sözünü duyduğunda, az ya da çok elini cebine at ki, Müslüman bir tüccar olabilesin. 2- Yaptığın iş, İslami bir hizmet, hayırlı bir eylem, takdir gören bir amel olsa bile israf etme ki, Müslüman bir tüccar olabilesin. 3- Hududullaha (Allah’ın sınırlarına) ve Hukukullaha (Allah’ın hukukuna) riayet et ki, Müslüman bir tüccar olabilesin. 4- Iskatını, hayırlarını ve infakını varislerine bırakmayıp, kendi ellerinle ver ki, Müslüman bir tüccar olabilesin. 5- Küçük hesapların, biter korkusunun, korkak adımların sahibi olma ki, Müslüman bir tüccar olabilesin.

Zaman Kılıç Gibi

Zaman Kılıç Gibi İmam Şaranî Kuddise Sirrûh demiştir ki: İmam Şâfiî Rahmetullahi Aleyh ilim ve halinin yüceliğine rağmen Hakk’a âşık sofilerle otururdu. Kendisine: “– Şunların sohbetinden ne istifade ettin?” , diye sorulunca şu cevabı verdi: “– Onların en fazla şu sözlerinden istifade ettim” : “ –  Vakit bir kılıçtır. Sen onu kesmezsen, o seni keser. Yani, sen vakitten istifade etmezsen, o senin ömründen bir parça kesip atar. Sen nefsini hayırlarla meşgul etmezsen, o seni kötülüklerle meşgul eder. ”

Ömrümü Geri Getirebilir misin?

Ömrümü Geri Getirebilir misin? Yüz yaşındaki bir ihtiyar Muaviye Radiyallahü Anh’ın yanına gelir. Hz. Muaviye Radiyallahü Anh ihtiyara dünyayı nasıl bulduğunu sorar. İhtiyar şu cevabı verir: – Bolluk yılları sıkıntılı yılları, günler günleri, geceler geceleri kovaladı. Doğanlar doğdu, ölenler öldü. Doğanlar olmasa insan soyu tükenir, ölenler olmasa dünya insanlara dar gelir. Bu sözler üzerine Muaviye Radiyallahü Anh ihtiyara dedi ki: – Ne dileğin varsa söyle! – Geçen ömrü geri getirebilir yahut yaklaşan eceli savabilir misin? – Buna benim gücüm yetmez! – O halde benim sana ihtiyacım yok! (İmam Gazalî, Mükâşefetü’l-Kulûb)

Mutluluğun Anahtarı

Mutluluğun Anahtarı Gerçekten: ·         Allah’a inanarak, emirlerine uyabilecek kadar “İMANA”, ·         Hayatın güçlüklerine katlanabilecek kadar “İNANCA”, ·         Geleceğin daha iyi olacağına inanacak kadar “ÜMİTE”, ·         Doğru bildiklerin için mücadele edebilecek kadar “CESARETE”, ·         Topluma, ailene faydalı olabilecek kadar “SAĞLIĞA”, ·         İhtiyaçlarına yetebilecek, zekâtını verecek kadar “PARAYA”, ·         Başkalarının daima iyi yönlerini görebilecek “GÖZE” , ·         Çevrenizdeki insanlara yardım eli uzatabilecek kadar “CÖMERTLİĞE”, ·         İnsanlarda karşılık beklemeden yapılabilen “ İYİLİĞE”, ·    ...

Hz. Ebû Bekir Radiyallahü Anh’ın Devlet Başkanı Olunca Yaptığı Tarihi Konuşma

Hz. Ebû Bekir Radiyallahü Anh’ın Devlet Başkanı Olunca Yaptığı Tarihi Konuşma Hz. Ebû Bekir Radiyallahü Anh’ın "Rasûlullah'ın Halifesi" seçildikten sonra Mescid'de yaptığı konuşmada, "Sizin en hayırlınız değilim, ama başınıza geçtim; görevimi hakkıyla yaparsam bana yardım ediniz, yanılırsam doğru yolu gösteriniz; ben Allah ve Rasûlü'ne itaat ettiğim müddetçe siz de bana itaat ediniz, ben isyan edersem itaatiniz gerekmez..." demiştir. (İbn Hişâm, es-Sire, IV, 340-341; Taberî, Târih, III, 203).

Bir Annenin Kızına Öğütleri

Bir Annenin Kızına Öğütleri 1- İki gözüm ve ciğerparem, sevgili kızım hiç bir işte kocana isyan etme- Çünkü ona isyan edersen sana karşı kin besler, kin duygusu ise sıcak aile yuvasının dağılmasının ana sebebidir. 2- Kocanın sırrını kimseye deme, gayet sırrını yayarsan eşine düşmanlık etmiş olursun, sana olan güveni sarsılır, sen de ondan emin olmamaya başlarsın, böylece ailede dirlik ve düzen bozulur. 3- Kocan yiyecek, giyecek ve yakacak hususunda sana ne getirirse, ona karşı gelme, onu canı gönülden kabul eyle. 4- Kocanın yap dediklerini canla başla yap; yapma dediklerini de yapma; sakın ondan vaz geç. 5- Evini düzgün ve tertemiz tut, imanın yarısı temizliktir. 6- Üstünü başını temiz tut, giyinip kuşanmaya dikkat- Öyle ki koca iğrenç ve nefretle bakmasın, onun duygularını köreltme, yuvan sarsılır. 7- Kocanın mevki ve itibarına leke sürme, onun akraba ve yakınlarına hürmet ve ihsanda bulun. 8- Kocanın malını israf etme, har vurup harman savurma, çünkü o mal senin ve ...

Bizi Kiminle Bilirdin!

Bizi Kiminle Bilirdin! Yavuz Sultan Selim Han, ölüm döşeğinde iken, daima başında duran ve zaman zaman Padişah'ı kucağına alıp yatağında doğrultan Hasan Can, yine Padişah'ın başucunda duruyordu Padişah bir ara gözlerini açıp: - Bu zaman ne zamandır, Hasan Can? Diye sordu. Padişah'ın ölmek üzere olduğunu gören Hasan Can: - Allah ile olacak zamandır, şevketlü Hünkârım, dedi. Şanlı Padişah son söz olarak şöyle cevap verdi: - “Sen bizi şimdiye kadar kiminle bilirdin Hasan Can”, dedi ve: “Hasan Can Yasîn-i Şerif oku.” diye ilâve etti. Hasan Can Yasîn-i Şerifi okumaya başladı. Son ayetini bitirdiği zaman Yavuz Sultan Selim de ruhunu teslim etmişti.

Susmasını Bilmek

Susmasını Bilmek 1- Başkaları seni susturmadan, sen susmasın bil! 2- İnsanın hayvanlardan üstün olması, sözü sebebiyledir. Fakat doğru konuşmazsan hayvan senden üstün olur. 3- Düşünmeden söze başlama! Şiraz'lı Sadî

Dört Nasihat

Dört Nasihat İslâm'ın ilk yıllarında, dört hususta nasihatlaşırdık: 1- Boş iken, meşgul zamanın için çalış. 2- Sıhhatli iken, hastalıklı zamanın için çalış. 3- Gençliğinde, ihtiyarlıkta çalışamayacağın günleri telâfi için çalış. 4- Hayatta iken, ölümün için çalış... Münzir bin Mâlik hazretleri

Engelleri Kaldıran Hayırlı Kapıları Açan Dua

Engelleri Kaldıran Hayırlı Kapıları Açan Dua Önündeki engellerin kalkmasını hayırlı kapılar açılmasını isteyenler bu duayı mutlaka okusunlar. Allah'ın izniyle Canı gönülden inanılarak yapılan dualar mutlaka kabul olur. Sayısı yoktur istediğiniz kadar okuyabilirsiniz. دُعَاءُ لقَضَاءِ الحَاجَاتِ يُدَاوْمُ عَلَيْهِ يَا مُفتِّحُ فَتَّحْ يَا مُفَرِّجُ فَرِّجْ   يَا مُسَبِبُ سَبِّبْ يَا مُيَسِّرُ يَسِّرْ اَلْفَتَّحْ وَالفَرَجُ مِنْكَ يَا فَتَّاحُ يَا عَلِيمُ إِيَّاكَ نَعْبُدُ وإِيَّاكَ نَسْتَعِينُ Okunuşu: Ya müfettihu fettih. Ya müferricü ferric. Ya müsebbibu sebbib. Ya müyessiru yessiril fetha vel ferecü minke Ya Fettah, Ya Aliym iyyakena'büdü ve iyyake nesteıyn. Anlamı: Ey açıcı Rabbim! Önümdeki engelleri kaldır. Ey darlıkları gideren Halikım! Darlıkları gider. Ey sebepleri yaratan Rabbim! Bir sebep yarat. Ey kolaylıkları meydana getiren! Önümü aç çünkü darlıkları gidermek sendendir. Ey rızık kapılarının açıcısı her şeyi bilen Rabbim! Ancak sana...

İngilizlerin “İslâm’ı Nasıl Yıkabiliriz?” Plânı

İngilizlerin “İslâm’ı Nasıl Yıkabiliriz?” Plânı İngiliz Casusu Hempher hatıralarında, kendisine verilen, “iki” devlet sırrından bahseder. Bu sırlardan biri, İslâm’ı yıkma çalışmalarının esaslarını teşkil eden ve az sayıdaki casuslara gizli olarak verilen “İslâm’ı Nasıl Yıkabiliriz?” kitabıdır. Bu kitapta geçen yıkım planlarının birçok maddesi “Dinler arası diyalog ve hoşgörü” prensipleri ile bire bir örtüşüyor. Hempher, bu planları bakınız nasıl anlatıyor: “1- Müslümanların arasında, ırkçılık, milliyetçilik taassubunu körükleyecek ve onların dikkatlerini, İslâmiyet’ten önceki kahramanlıklarına çekeceksiniz. Mısır’da Firavunluğu, Îrân’da Mecûsîliği, Irak’ta Bâbilliği, Anadolu’da eski medeniyetleri ihya edeceksiniz 2- Şu dört şeyi, gizli ve aşikâr yaymak lâzımdır: İçki, kumar, zina ve domuz eti. Bu işi yapmak için, İslâm memleketlerinde yaşayan Hıristiyan, Yahudi, Mecusi ve diğer gayri Müslimlerden azamî derecede istifade edilecek. 3- Çıkardığımız meşgalelerle, Müslümanları...

Mükellef Kime Denir? Mükellefin Görevleri Nelerdir Herkes Okusun

Mükellef   Kime Denir? Mükellefin Görevleri Nelerdir (Her Müslüman Bunları Okumalı, Öğrenmeli, Öğretmeli ve Uygulamalı)   Akıllı olan ve ergenlik çağına gelen her Müslüman’a  “Mükellef”  denir.  “Mükellef”  sorumluluk sahibi demektir.  “Mükellef”  Allah tarafından emredilen hükümleri yerine getirmede sorumluluk sahibidir. Bir kişi Mükellef olduğu anda Allah’ü Teâlâ’nın yasakladığı haramlardan kaçmak, emrettiği farzları yapmak zorundadır. Mükellef olarak kabul edilen kişilerin yükümlü tutulduğu fiiller ise  "efal-i mükellefin"  yani  "mükellef insanların fiilleri"  denir. Efal-İ Mükellefin   (Sorumluluk sahibi olanların yapması gerekenler) Ef’âl-i mükellefin sekiz tanedir: Farz, vâcib, sünnet, müstehab, mübah, haram, mekruh ve müfsid. Bu taksim Hanefi hukukçularına göredir. 1. Farz:  Allah veya Rasûlünün emrettiği kesin olan delillerle belli olan ameller  "farz"  adını alır. Namaz, oruç, ha...