Musibet Karşısında Müminin Tavrı

Musibet Karşısında Müminin Tavrı

 

Dünya bir imtihan yurdudur. Rabbimiz Kur’an-ı Kerim-ı Kerim’de şöyle buyurur:

“Sabredenleri müjdele.” (Bakara, 155)

“Allah sabredenlerle beraberdir.” (Bakara, 153)

Musibet anı, bir müminin Allah’a yakınlaşması, teslimiyeti ve sadakatini göstermesi için bir fırsattır. Tasavvuf büyükleri bu hâli “kulun iç yolculuğu” olarak anlatır.

 

1. Musibet Anında Sabır:

Sevgili Peygamberimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem buyuruyor ki: “Gerçek sabır, musibetin ilk anda gösterilendir.” (Buhârî)

İmam Gazali Rahmetullahi Aleyh der ki:

“Musibet, Allah’ın kuluna kendisini hatırlatmasıdır.” Sufî, sabrı bir ağırlık değil; Allah’a yaklaşmanın kapısı bilir.

 

2. Tevekkül—Sonucu Allah’a Bırakmak:

Cenâb-ı Hak: “Kim Allah’a tevekkül ederse, O ona yeter.” (Talâk, 3)

İbn Atâullah İskenderî Rahmetullahi Aleyh şöyle der:

“Tevekkül, sebepleri terk etmek değil; kalbi sebeplerden arındırmaktır.” Sufî, çalışır, gayret eder ama kalbinde yalnızca Rabbine dayanır.

 

3. Dua ve İstiğfarla Allah’a Dönmek:

Rabbimiz: “Bana dua edin, size icabet edeyim.” (Mü’min, 60)

Efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem: “İstiğfara devam eden kimseye Allah her sıkıntıdan bir çıkış kapısı açar.” (Ebû Dâvûd)

Musibet, kulun yalvara yalvara Rabbinin kapısında durması için bir vesiledir.

 

4. Rıza Makamı—Kalbin Huzuru:

Kur’an-ı Kerim şöyle bildirir: “Başınıza gelen her musibet, Allah’ın izniyledir.” (Teğâbun, 11)

Tirmizî’de Efendimiz’in şu müjdesi vardır: “Allah bir kulunu severse onu imtihan eder.”

Abdülkadir Geylânî Rahmetullahi Aleyh buyurur ki: “Musibetin içindeki hikmeti gören şikâyet etmez; şükreder.”

 

5. Şükürle Derinleşmek:

Bazı kimseler musibette niçin şükredilir diye sorar.

Cüneyd-i Bağdâdî Rahmetullahi Aleyh şöyle der: “Musibet, kulun kalbini Hak’ka çevirdiği için nimettir.” Rabbimiz: “Şükrederseniz artırırım.” (İbrahim, 7) Musibet, şükürle birleştirildiğinde rahmete dönüşür.

 

6. Nefsi Terbiye—Kişinin Kendini Tanıması:

Mevlânâ Rahmetullahi Aleyh der ki:

“Dert, insanı Hak’ka götüren binittir.”

İbn Arabî Rahmetullahi Aleyh de şöyle söyler:

“Kul musibetle aczini tanır; aczini tanıyan, Rabbin kudretine sığınır.”

Musibet, nefsi eğitir, kalbi yumuşatır, hakikate gözümüzü açar.

 

7. Zikirle Huzur Bulmak:

Rabbimiz buyurur: “Kalpler ancak Allah’ı zikretmekle huzur bulur.” (Ra’d, 28)

Sufîler bilir ki, zikre sarılan kimsenin yükü hafifler, gönlü ferahlar.

Tasavvuf büyükleri musibet karşısında müminin yedi hâl üzere olması gerektiğini söyler: Sabır, tevekkül, dua, rıza, şükür, nefsi terbiye ve zikir.

Rabbim bizleri sabreden, teslim olan, sıkıntıyı rahmete dönüştüren kullarından eylesin.

Âmin.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Esmaül Hüsna (Arapça- Türkçe) دُعٰٓاءُ اَسْمٰٓاءُ الْحُسْنٰى

Yuşa Aleyhisselam’ın Okuduğu İsm-i Azam Duası

Şifa Salavâtı (Salavâtı Tıbbil Kulubi/Salâvatı Tıbbiye)