Bir Ağaçtan On Ders
Bir Ağaçtan On Ders
Bir ağacın gölgesinde adam felsefe kitabı okuyordu. Sorular
üstüne sorular adamın kafasını karıştırmıştı. Başını kaldırıp ağaca baktı.
—Keşke ağaç olsaydım, hiç düşünmeden yaşasaydım! dedi.
Birden ağaç dile geldi:
—Ben düşünmüyorum belki ama düşünen insanlara o kadar çok ders
verebilirim ki! Dedi.
Adam heyecanla:
—Seni dinlemek isterim! Dedi.
Ağaç konuşmaya başladı:
—At o felsefe kitabını elinden, şimdi bana bak ve beni dinle
sana on tane hayat
dersi vereceğim! Dedi.
Adam heyecanlanarak:
—Tamam! Dedi.
Ağaç:
—Dinle o zaman! Dedi ve hayat dersini sıralamaya başladı:
1- Ağaç yaş iken eğilir ya da doğrulur. Her şeyin bir zamanı vardır.
Hayat öğrenme sürecidir ama zamanlaması çok önemlidir. Siz de bilirsiniz ki
“yaşlı köpeğe yeni oyunlar öğretilmez.” “Yaşlı kurda yol öğretilmez.”
2- Düşen ağaca balta vuran çok olur. Onun için hayatta düşmemeye
dikkat etmek gerek; güçlüyken gölgene sığınanlar düşerken baltayı alıp sana
koşarlar.
3- Bizi yok etmeye çalışan baltanın sapı bizdendir. Her zaman dış
düşmandan korkmayın. İç düşman daha tehlikelidir. Sizin gibi görünüp size
hainlik edecek insanlara dikkat edin. Dişi kıran pirince en çok benzeyen beyaz
taştır.
4- “Ulu çamlar fırtınalı diyarlarda yetişir” (Cemil Meriç)
İnsanı
geliştiren
mükemmelleştiren zorluklardır. Büyük adamlar büyük engellerle karşılaşıp onu
aştıkları için büyük adam olurlar. Büyük devletler büyük badireleri atlatarak
büyük devlet olurlar. Uçurtma rüzgâr engelini aşmak için yükseğe çıkar.
Engelleri fırsat bilmelisiniz.
5-Bir ağacın kökü ne kadar derinse boyu o kadar yükseğe çıkar.
Kökleri zayıf olan büyüklüğü taşıyamaz. Onun için kökünüze sahip çıkmalısınız.
Kökünü unutan ya da yok sayan bir ağaç ayakta kalabilir mi? Bir ağaç tüm gücünü
kökten alır. Sizin de tarihiniz olmazsa nasıl geleceğiniz olacak? Tarihinizi
yok sayar ya da unutursanız nasıl geleceği inşa edebilirsiniz?
6- Ağaç yapraklarıyla gürler. Bir insan da ailesiyle, sosyal
çevresiyle güzel olur; onlarla tamamlanır. Onlarla varlığını hissettirir. Onun
için sosyal ilişkileriniz önemlidir.
7- Hiçbir ağaç acaba bahar gelecek mi, çiçek açacak mıyım diye
düşünmez. Kök, gövde ve dallar görevini sessizce ve sabırlıca yaparlar. Siz de
baharın gelmesini bekliyorsanız görevinizi şamata yapmadan sessizce, hakkıyla
ve sabırla yapmalısınız.
8- Meyveli ağacı taşlarlar. Bilgili, becerikli, başarılı
insanlara haset eden çok olur. Bir işe yaramayan, niteliksiz, silik insanlar
kimsenin umurunda olmazlar. Onun için başarılı insanlar atılacak taşlara
mukavemet edemezlerse başarılarını sürdüremezler.
9- Her ağaç kendi toprağında büyür. Ağaç ancak uygun toprağı bulması
halinde gelişmesini sürdürür. İnsan yetenekleri de öyledir; ağaç tohumu
gibidir. Uygun zemin bulursa gelişir, yoksa çürür gider.
10- Beşikten mezara kadar ağaca muhtaçsınız. Çocukken beşikte, ölünce
tabutta bizimle berabersiniz. Bize hep odun gözüyle bakmayın. Biraz da ibret
gözüyle bakın. Sözü şöyle bitireyim, insanların kulağına küpe olsun. “Her şey
bir ağacı sevmekle başlar.” Bundan sonra bir ağacın yanından geçerken durun ve
şarkımızı dinleyin.
Adam ağaca tekrar baktı, “Aslında odun olan bu ağaç değil benmişim
meğerse!” diye geçirdi içinden.
(Alıntıdır... Bitkilerle Sohbet isimli kitaptan)
Bir ağacın gölgesinde adam felsefe kitabı okuyordu. Sorular
üstüne sorular adamın kafasını karıştırmıştı. Başını kaldırıp ağaca baktı.
—Keşke ağaç olsaydım, hiç düşünmeden yaşasaydım! dedi.
Birden ağaç dile geldi:
—Ben düşünmüyorum belki ama düşünen insanlara o kadar çok ders
verebilirim ki! Dedi.
Adam heyecanla:
—Seni dinlemek isterim! Dedi.
Ağaç konuşmaya başladı:
—At o felsefe kitabını elinden, şimdi bana bak ve beni dinle
sana on tane hayat
dersi vereceğim! Dedi.
Adam heyecanlanarak:
—Tamam! Dedi.
Ağaç:
—Dinle o zaman! Dedi ve hayat dersini sıralamaya başladı:
1- Ağaç yaş iken eğilir ya da doğrulur. Her şeyin bir zamanı vardır.
Hayat öğrenme sürecidir ama zamanlaması çok önemlidir. Siz de bilirsiniz ki
“yaşlı köpeğe yeni oyunlar öğretilmez.” “Yaşlı kurda yol öğretilmez.”
2- Düşen ağaca balta vuran çok olur. Onun için hayatta düşmemeye
dikkat etmek gerek; güçlüyken gölgene sığınanlar düşerken baltayı alıp sana
koşarlar.
3- Bizi yok etmeye çalışan baltanın sapı bizdendir. Her zaman dış
düşmandan korkmayın. İç düşman daha tehlikelidir. Sizin gibi görünüp size
hainlik edecek insanlara dikkat edin. Dişi kıran pirince en çok benzeyen beyaz
taştır.
4- “Ulu çamlar fırtınalı diyarlarda yetişir” (Cemil Meriç)
İnsanı
geliştiren
mükemmelleştiren zorluklardır. Büyük adamlar büyük engellerle karşılaşıp onu
aştıkları için büyük adam olurlar. Büyük devletler büyük badireleri atlatarak
büyük devlet olurlar. Uçurtma rüzgâr engelini aşmak için yükseğe çıkar.
Engelleri fırsat bilmelisiniz.
5-Bir ağacın kökü ne kadar derinse boyu o kadar yükseğe çıkar.
Kökleri zayıf olan büyüklüğü taşıyamaz. Onun için kökünüze sahip çıkmalısınız.
Kökünü unutan ya da yok sayan bir ağaç ayakta kalabilir mi? Bir ağaç tüm gücünü
kökten alır. Sizin de tarihiniz olmazsa nasıl geleceğiniz olacak? Tarihinizi
yok sayar ya da unutursanız nasıl geleceği inşa edebilirsiniz?
6- Ağaç yapraklarıyla gürler. Bir insan da ailesiyle, sosyal
çevresiyle güzel olur; onlarla tamamlanır. Onlarla varlığını hissettirir. Onun
için sosyal ilişkileriniz önemlidir.
7- Hiçbir ağaç acaba bahar gelecek mi, çiçek açacak mıyım diye
düşünmez. Kök, gövde ve dallar görevini sessizce ve sabırlıca yaparlar. Siz de
baharın gelmesini bekliyorsanız görevinizi şamata yapmadan sessizce, hakkıyla
ve sabırla yapmalısınız.
8- Meyveli ağacı taşlarlar. Bilgili, becerikli, başarılı
insanlara haset eden çok olur. Bir işe yaramayan, niteliksiz, silik insanlar
kimsenin umurunda olmazlar. Onun için başarılı insanlar atılacak taşlara
mukavemet edemezlerse başarılarını sürdüremezler.
9- Her ağaç kendi toprağında büyür. Ağaç ancak uygun toprağı bulması
halinde gelişmesini sürdürür. İnsan yetenekleri de öyledir; ağaç tohumu
gibidir. Uygun zemin bulursa gelişir, yoksa çürür gider.
10- Beşikten mezara kadar ağaca muhtaçsınız. Çocukken beşikte, ölünce
tabutta bizimle berabersiniz. Bize hep odun gözüyle bakmayın. Biraz da ibret
gözüyle bakın. Sözü şöyle bitireyim, insanların kulağına küpe olsun. “Her şey
bir ağacı sevmekle başlar.” Bundan sonra bir ağacın yanından geçerken durun ve
şarkımızı dinleyin.
Adam ağaca tekrar baktı, “Aslında odun olan bu ağaç değil benmişim
meğerse!” diye geçirdi içinden.
(Alıntıdır... Bitkilerle Sohbet isimli kitaptan)
Yorumlar
Yorum Gönder