Ömür, Ezanla Namaz Arası Kadardır!
Ömür, Ezanla Namaz Arası Kadardır!
Torunu, dedesine
merakla soruyor:
“- Dedeciğim! Bir
insanın ömrü ne kadar olur?”
Dede tatlı bir
gülücükle:
“- Ezanla namaz
arası kadar yavrucuğum.”
Deyince torun:
“- Nasıl yani, ömür
bu kadar kısa mı?” der.
Dede:
“- Evet yavrum.
Ömür, ‘namazsız ezan’la, ‘ezansız namaz’ arası kadardır.” diye
cevap verir.
Torun yeniden sorar:
“- ‘Namazsız
ezan’ ve ‘ezansız namaz’ sözlerinden ne kastettiğini anlamadım
dedeciğim. Bu ne demek, açıklar mısın?”
Dede şefkatle
ellerinden tuttuğu torununa:
“- Bak yavrum,
geçenlerde komşumuzun çocuğu doğdu. O çocuğun kulağına ezan okundu değil mi? işte
o ezanın namazı kılındı mı?
“- Kılınmadı.”
“- O ezan 'namazsız
ezan'dı. İnsan öldüğü zaman kılınan cenaze namazının da ezanı yoktur. O da 'Ezansız
namaz'dır. Aslında o namazın ezanı insan doğunca okunmuştu kulağına…”
“- Bak ey insan! Doğdun,
ama öleceksin, ömür çabuk biter, hayatını iyi değerlendir. Boşa vakit harcama! İkazını
yapıyordu o ezan...”
“- İşte yavrum: ömür,
ezanla namaz arası kadardır. Sakın boşa geçirme.
Ömrünü dolu dolu yaşa, bir nefes bile boşluk
bırakma!”
“Ana rahminden
çıktık pazara;
Bir kefen aldık
döndük mezara…"
Yorumlar
Yorum Gönder