Kalp Kırmak
Kalp Kırmak
Peygamberimiz Sallallahü
Aleyhi Vesellem Kâbe’ye bakarken şöyle demiştir:
“Kuşkusuz Allah seni
çok şerefli, çok mükerrem/ hürmetli, çok azametli kılmıştır; fakat mümin senden
daha hürmetli/daha saygı değerdir.”(İbn Mace, Fiten,2; Mecmau’z-zevaid, 1/81).
Tirmizî’nin “Hasen”
dediği diğer bir hadiste:
“Allah katında dünyanın
yok olması, mümin bir kimsenin öldürülmesinden daha iyidir.” (Tirmizî, Diyat,
7; Nesaî, Tahrim,2).
Hz. Mevlâna Kuddise
Sirrûh şu meşhur sözleri söylemiştir:
“Kâbe, Azer’in oğlu
Halil İbrahim’in yaptığı bir binadır. Kalp ise, yüce Allah’ın nazargâhıdır. Bu
sebeple, bir gönül yıkmak, bin kâbe yıkmaktan daha kötüdür”
“Ey can; kimseyi kırma!
Sözden ağırı yoktur! Beden çok yükü kaldırır ama gönül her sözü kaldıramaz.”
“İnsanlara yumuşak davranman
da Allah’ın merhametinin eseridir. Eğer
katı yürekli, kaba biri olsaydın, insanlar senin etrafından dağılıverirlerdi.
Öyleyse onların kusurlarını affet, onlar için mağfiret dile ve işleri onlarla
müşavere et! Bir kere de azmettin mi, yalnız Allah’a tevekkül et! Allah
muhakkak ki Kendisine dayanıp güvenenleri sever.”(Al-i İmran, 3/159).
“Güçlü (kahraman)
kimse, güreş minderinde hasmını yere seren değil, öfke anında nefsini yenen
kimsedir.”(Buharî, Edeb, 76; Müslim, Birr, 107-108).
“Her günâh, îmânı
tehlikeye sokmaya sebep olabilir ama şu üç günâhın
tesiri daha kuvvetlidir:
1- imân nimetine şükretmemek.
2- imânın gitmesinden korkmamak.
3- Mü’minleri incitmek, kalblerini kırmak.
Hadis-i şerifte;
(Kalb kırmak, Kâbe’yi yetmiş defa yıkmaktan
daha kötüdür) buyurulmuştur. iyi olsun, kötü olsun hiçbir insanın kalbini
incitmemelidir.
ALLAH ü teâlâyı en çok inciten, küfürden,
inkârdan sonra, kalb kırmak gibi büyük
bir günah yoktur.”
imâm-ı Rabbânî
hazretleri buyuruyor ki:
“Kalb, ALLAH ü teâlânın
komşusudur. ALLAH ü teâlâya kalbin yakın olduğu kadar
hiçbir şey yakın
değildir. Mü’min olsun, âsî olsun, hiçbir insanın kalbini incitmemelidir.
çünkü, âsî olan komşuyu da korumak lâzımdır. Sakınınız,
sakınınız, kalb
kırmaktan pek sakınınız! ALLAH ü teâlâyı en ziyâde inciten küfürden sonra, kalb
kırmak gibi büyük günâh yoktur. çünkü, ALLAH ü teâlâya ulaşan şeylerin en yakın
olanı kalbdir. insanların hepsi, ALLAH ü teâlânın köleleridir. Herhangi bir
kimsenin kölesi döğülür, incitilirse, onun efendisi elbette gücenir. Her şeyin
biricik mâliki, sâhibi olan efendinin şânını, büyüklüğünü düşünmelidir. Onun
mahlûkları, ancak izin verdiği, emir eylediği kadar kullanılabilir. izni ile
kullanmak, onları incitmek olmaz. Hattâ, onun emrini yapmak olur.”
Abdullah-ı Dehlevî
hazretleri de buyuruyor ki;
Hiç kimseyi incitme!
Netice olarak; kalb kırmamalı, hiç kimseyi
incitmemelidir.
Değil mü’minin kalbini, kâfirin kalbini bile
incitmeye hakkımız yoktur.
Kâfir bile olsa, hiç kimsenin kalbini
kırmamalıdır. çünkü kalb kırmak,
ALLAH ü teâlâyı incitmek demektir. Kalb, ALLAH
ü teâlânın komşusudur. Ev sahibine eziyet edenin komşusu da incinir.
Rabbim bizleri kalp
kıranlardan değil, gönle girenlerden eylesin! Allahümme âmin!
Yorumlar
Yorum Gönder