Maskeleri Düştü!
Maskeleri Düştü!
Tayyip
Erdoğan’ın bu ülkedeki en büyük icraatı, Osmanlı’nın yıkılmasına çok az kala,
startı verilip bir buçuk asırdır aralıksız devam eden maskeli baloya son
vermesi ve tüm maskeleri düşünmesidir...
·
Bizler Türkiye’nin bağımsız ve özgür bir
ülke olmadığını...
·
CHP’nin bir parti olmadığını…
·
Sanatçıların sanatçı olmadığını...
·
Gazetecilerin gazeteci olmadığını...
·
Bilim adamlarının bilim adamı olmadığını...
·
Tam bir asır boyunca ülkemizi, Türklerin
değil Selanik’ten ve Bulgaristan’dan ülkemize göçen Sabetayist Yahudi
göçmenlerin yönettiğini…
·
Ülkenin en kıdemli mevkilerinde ve
yönetim mekanizmalarında bu Sabetayist göçmenlerin görevlendirildiğini...
·
Eğitim sistemimizin Yahudilerin elinde
olduğunu…
·
Bu ülkede belli mevkilerde görev almanın
başarıya değil aile kütüğüne bağlı olduğunu…
·
Milli bayram diye bize kutlattırılan
bayramların Avrupa ülkelerinde kutlanmadığını… Bu türden bayramların sadece
Müslüman olan ülkelerde birilerini ve bir sistemi bize şirin göstermek adına
kutlattırıldığını...
·
Eğitim sistemimizde bizlere üretim değil
tüketim toplumu olmayı aşıladıklarını…
·
Bize raflarda tükettirdikleri ürünlerin
tamamının kimyasal olduğunu...
·
Raflardaki ürünleri üreten ve
sağlığımızı bozan firmalarla, sağlığımızı düzeltmek için kurulan ilaç
firmalarının aynı Siyonist yapının firmaları olduğunu…
·
Paramızın üzerinde Türkiye
Cumhuriyeti’nin Merkez Bankası değil, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
yazdığını…
·
Ve bizim milli bankamız olarak
bildiğimiz Merkez Bankası’nın aslında hiçbir zaman bize ait olmadığını, üç tane
Siyonist ortağının daha olduğunu…
·
Sanayimizin tamamının Yahudilere ve
Hıristiyanlara bağlı olduğunu…
·
Türkiye’nin üretim değil, tüketim ve
antrepo ülkesi olduğunu…
·
Ordumuzun ve tüm kamu kurum ve
kuruluşlarımızın siyonist Yahudilerin ve İngilizlerin istilası altında olduğunu...
·
Kanunlarımızın İsviçre’ye, harflerimizin
Latin ülkelerine, kılık kıyafetlerimizin Batılı ülkelere ait olduğunu…
·
Harf inkılabının çağdaşlaşma adına
değil, tarihimizle bağımızı koparmak için yapıldığını...
·
Kılık kıyafet inkılabının insanlara
özgüven kazandırarak, yeryüzünde kibirle yürümelerini ve İslamiyet’ten
uzaklaştırmak için yapıldığını...
·
Deniz kenarlarında ve en kallavi mekânlarda,
zengin olanların değil, Sabetayist Yahudilerin ve Ermenilerin yaşadığını…
·
Medya sistemimizin tamamen Siyonist
Yahudilerin güdümünde olduğunu...
·
Sanatçı, gazeteci veya medyatik olmak
için ve bu işten para kazanmak için mutlaka ve mutlaka Siyonist Yahudilerin
kurduğu sistemin yöneticilerine belli sözler verilmesi gerektiğini… Aksi
takdirde ne kadar başarılı olursanız olun sizin medyayı kullanmanıza izin
verilmediğini…
·
Derneklerin ve vakıfların Yahudilerin ve
İngilizlerin istilası altında olduğunu…
·
Bu ülkenin insanlarının en güzel dinle
kandırıldığını anlayan Yahudilerin, dini cemaat kisvesi altında yapılar kurarak,
İslamiyet’i içeriden tahrip ettiğini…
·
Yani Ahmet’in Ahmet olmadığını,
Mehmet’in Mehmet olmadığını, Ayşe’nin Ayşe, Fatma’nın Fatma olmadığını, bizler
Erdoğan’dan sonra öğrendik… Yani anlayacağınız Erdoğan sadece bu ülkenin
Başkanı değildir, aynı zamanda MASKELERİ DÜŞÜREN ADAMI’dır... Bu yüzden
Erdoğan’a DİKTATÖR diyorlar ve onun gitmesini istiyorlar… Evet Erdoğan
gerçekten diktatördür çünkü onların kurduğu düzeni yerle yeksan etti… Peki bunu
tek başına mı yaptı...? Tabii ki hayır… Milletimiz, milli derin devletimiz...
Erbakan, Erdoğan, Bahçeli, milli ve yerli siyasetçilerimiz hep beraber bu işi
başardık ve asra yemin olsun ki, bu saatten sonra çark etmek gibi bir niyetimiz
yok… Onu bu kutlu yolda yalnız bırakmak, ülkeye ihanettir… İhanet edenlerden
olmayacağız... NET
Şenay
Tek Yörünge Haber
Yorumlar
Yorum Gönder