99 Mesele-i Mühimme

99 Mesele-i Mühimme Nedir?

 

Günlük İslâm’ı yasarken, dikkati ehem olan, belki fazla duymadığımız ama önemli birçok husus vardır. İşte; herkesin anlayacağı ve kolayca tatbik edebileceği, kimi Ayeti Kerime, kimi Hadisi Nebevi, kimi Evliyaullahın sözleri, kimi de adabı muaşeret olan bu bilgileri zamanla derleyip 99 madde seklinde derledik.

 

Sizlerde okumaya başladığınız zaman bilmediğiniz birçok hususu öğrenmiş ve günlük hayatınızda tatbik etmiş olacaksınız. Biliyorsanız da bilgilerinizi tazelemiş olacaksınız.

 

99 Meselei Mühimme çalışması yaklaşık 3 yılda hazırlandı. Ve birçok ehli ilimce tetkik edilip incelendi. Gerekli düzeltmeler yapıldı. Ancak, tüm bu hassasiyetimize rağmen bazı meselelerde velev ki bir hatamız var ve yanlış bilgilendirme yapıyorsak bizlere haber vermeniz İslâmî emrin icabıdır.

Bu çalışmayı elimizden geldiği kadar yaymaya çalışalım. Forumlarda, mail vasıtası ile tanıdıklarımıza ulaştırarak çıktısını alarak çevremizdekilere hediye ederek… Çalışmanın tüm telif hakkı Müslüman kardeşlerimize aittir. Kaynağına sadık kalmak kaydı şartı ile her yerde her mekânda paylaşılabilir.

 

Gayret bizden Tevfik Allah Teâlâ’dan!

 

99 Mesele-i Mühimme

 

01- Gusül abdesti alırken vücuttan durmadan kan aksa, bilerek ya da bilmeyerek yel çıksa guslü sil baştan almaya gereğin olmayıp gusle devam edilmesi gerektiğini, burada önemli olanın, hiç kuru yerin kalmamasını sağlamak olduğunu, çünkü guslün bozulmasını sadece meninin gerektirdiğini ve yukarıdaki gibi abdesti bozan durumların gusülde dahi sadece namaz abdestini bozduğunu ve guslün sıhhatine mani olmadığını biliyor muydunuz?

 

02- Vitir namazının ilk rekâtında elem neşrahleke, ikinci rekâtında tebbet üçüncü rekâtında da ihlas Sûresini okumaya devam edenlerin diş rahatsızlığı çekmediğini biliyor muydunuz?

 

03- Namaz kılarken rükünleri alelacele yapıp dolayısı ile rükünlerden çalmanın hırsızlık olduğunu ve Peygamberimizin bu tür kimselere en büyük hırsız dediğini biliyor muydunuz?

 

04- Cemaatle namaz kılarken:

a)     Cemaatten birisinin yaptığı yanlışın sehiv secdesini icap etmediğini ama imamın yaptığı bir yanlışta ise imam ve cemaate gerektiğini,

b)    Sehiv secdesinin namazdaki her yanlış hareket sonucu da icap etmediğini, sadece (ilmihal kitaplarında da ifade edilen) namazın farzı olan rükünlerden birinin tehirinde; (geciktirilmesinde, ertelenmesinde) veya namazın vaciplerinden birisinin terk edilmesinde ya da tehirinde gerektiğini;

c)     Namazın farzlarından (İftitah tekbiri, niyet...) birisinin terkinde ise namazın tekrarlanması gerektiğini; namazın sünnetlerinden birisini terkin sehiv secdesi gerektirmediğini biliyor muydunuz?

05- İftitah tekbirinde “Allahu ekber” lafzının kulak yumuşağına el değdiği anda bitmesinin daha layık olduğunu; ellerin içinin tekbir esnasında kıbleye bakması gerektiğini, parmak aralarının ise ne tam açık ne de tam kapalı, kendi haline olacak şekilde ayarlanması icap ettiğini biliyor muydunuz?

 

06- Erkeklerde sakal bırakmanın sünnet olduğunu ama bulunduğu çevre ve imkân dâhilinde bunu yapamayarak ileriki zamanlara tehir eden bir kişinin traş olurken bile bu muzdaripliğini unutmaması gerektiğini bundan ötürü sakal traşında sol tarafından başlaması icap ettiğini ve traşı olana da, sünneti ihlal ettiği için “Sıhhatler olsun!” yerine, “Kolay gelsin!” demenin adaptan olduğunu biliyor muydunuz?

 

07- Özellikle yatsı ve sabah namazlarını mümkün olduğunca cemaatle kılmamız gerektiğini, çünkü yatsıyı cemaatle edanın gecenin yarısını ibadetle eda etmiş kadar faziletli, sabah namazını cemaatle edanın da gecenin diğer yarısını ibadetle eda etmiş gibi faziletli, dolayısı ile ikisini cemaatle eda etmenin gecenin tamamını ibadetle ihya etmiş sevabına mazhar bırakacağını, Gecenin tamamını ibadetle geçirip sabah namazında cemaate iştirak etmeyen birinin, sadece namaza kalkıp cemaatle eda edenden daha az sevap işlemiş olacağını; biliyor muydunuz?

 

08- Karşı cinse bakmanın dini hükmünü soran Hz. Ali Radiyallahü Anh’a; Peygamber Efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem’in “Nazar-ül üla leh vesseni aleyh” birinci bakman lehinedir. (bakıp hemen gözlerini çevirmen) ama tekrar dönüp bakman aleyhinedir.” buyurduğunu ve bunun bizler içinde bir ölçü olduğunu biliyor muydunuz?

 

09- İmam-ı Azam Hazretlerine göre ikindi namazının vakti her şeyin gölgesinin iki misline çıktığı zamana göre tanzim edildiği (asr-i sani), İmameyne göre ise bir misline çıktığı zamana göre tanzim edildiği (asr-i evvel) iki görüş arasında yaklaşık kışın 45, yazın 90 dakika ihtilaf olduğu ve bu çerçevede ( günlük takvimlerin genelde İmameynin görüşü üzere belirlendiği için) şayet ikindi ezanı okunalı kışın 45, yazın 90 dakikadan az olmuş ise o gün İmam-ı Azam’a göre amel edip öğle namazının kılınabileceği ama ikindi namazının ise İmam-ı Azam’a göre amel edildiği için takvimdekinden kışın 45, yazın 90 dakika sonra kılınıp böylece öğle namazını kazaya bırakılmadan eda edilebileceğini biliyor muydunuz?

 

10- Namazın önünden geçenler için Peygamberimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem’in “Eğer bilselerdi 40 sene beklerler yine namazın önünden geçmezlerdi.” dediğini, ancak Kâbe’deki izdihamdan dolayı namaz kılanın önünden geçmenin hiçbir mahzuru olmadığını biliyor musunuz?

 

11- Bir Allah Teâlâ dostunun: “Hemen hemen amel ettiğimiz tüm fetvaların sahibi olan ve birçok mübhem hususa açıklık getiren, İmamı Azam hazretlerine ara sıra 1 Fatiha 3 ihlası şerif okuyup hediye etmeyenin aklına şaşarım!” dediğini biliyor muydunuz?

 

12- Namazda okunan sûrelerde:

a)     Namazın ilk rekâtinde okunan sûrenin Kur’anı Kerim’de ikinci rekâtta okunan sûreden önde olması icap ettiğini,

b)    İkinci rekâttaki sûrenin ilk rekâttan kısa olması icap ettiğini,

c)     İlk rekâtta okunan sûre ile ikinci rekâtta okunan arasında sûre bakımından bir atlama olacaksa (yani ilk rekâtta okuduğu sûreden hemen sonra gelen sûreyi okumayıp başka sûre okuyacaksa) kendini takip eden sûreden sonra en az bir sûre olması gerektiğini (mesela bir kimse “Fil Sûresi”nden sonra atlamayarak “Kureyş Sûresi”ne devam etmek istemediği zaman, “Kureyş Sûresi”ni takip eden “Maun Sûresi” atlanarak ondan sonra gelen herhangi bir sûre okunmalıdır. “Maun Sûresi” okunmamalıdır.)

13- Çorap çıkarırken soldan, giyilirken ise sağdan başlanmanın adaptan olduğunu biliyor muydunuz?

 

14- “İhya-i Ulumuddin” başta olmak üzere birçok İslâmi eserin sahibi İmam-ı Gazali hazretlerinin Şafii mezhebine mensup olduğunu biliyor muydunuz?

 

15- Namazda niyet hususunda bir çok insanın yanlış bilgiye sahip olduğunu yani dil ile yapılan niyetin kafi olduğunu düşündüklerini ama; aslında niyetin kalp ile yapılmasının emredildiğini sadece kalp ile yapılırken aynı zamanda dil ile tekrar etmenin bir sakıncasının olmayacağını buradan da anlaşılacağı gibi kalp hazır olmadan sadece dil ile yapılan bir lisani niyetin niyet sayılmayacağını biliyor muydunuz?

 

16- Duadan sonra (ellerin içinin nurla dolduğu için) ellerin içiyle yüzü sıvazlamanın gerektiğini sair zamanlarda ise yüzü sıvazlamanın gereksiz ve manasız olduğunu biliyor muydunuz?

 

17- Yemeğin başında “Besmele” çekmeyi unutup ortasında aklına gelen kişinin; “Bismillahi fî evvelihî ve ahirihî ” demesi gerektiğini biliyor muydunuz?

 

18- لاَ اِلهَ اِلاَّ اللهُ وَحْدَهُ لاَ شَرِيكَ لَهُ، لَهُ الْمُلْكُ وَلَهُ الْحَمْدُ يُحْيِى وَيُمِيتُ وَهُوَ حَىٌّ لاَ يَمُوتُ بِيَدِهِ الْخَيْرُ وَهُوَ عَلَى كُلِّ شَىْءٍ قَدِيرٌ

 

“Lâ ilâhe illallâhü vahdehû lâ şerîke leh. Lehül-mülkü ve lehül-hamdü yuhyî ve yümît. Ve hüve hayyün lâ yemûtü biyedihil-hayr. Ve hüve alâ külli şey'in kadîr”

Duasının çarşı ve pazara çıkarken sürekli okunması gerektiğini, okumaya devam edenlerin milyonlarca günahının mağfireti, amel defterlerine milyonlarca sevabın yazılması ve derecesinin yükselmesine vesile olacağını Peygamber efendimizin haber verdiğini , Sahihi Buhari ve diğer müfessir ve muhaddislerin bu hadise hayran olduklarını ve hatta ashaptan bazılarının bu ecre nail olabilmek maksadıyla çarşıya çıktıklarını biliyor muydunuz?

 

19- “Amellerinizi bozmayın!” ayeti kerimesinde de ifade edildiği gibi başlanan bir ibadet yarı da kalmışsa tekrar yapılması gerektiğini, başlanmış bir ibadeti özürsüz bozmanın haram olduğunu, namazı bozulan kimse ister farz olsun ister nafile olsun tekrarlaması gerektiğini, ama nafile bir namazı mesela bir tesbih namazını kaza ederken 4 rekât olsa bile 2 rekât kaza edilmesi gerektiğini çünkü nafile ibadetlerin 2 şer, 2 şer emir edildiğini biliyor muydunuz?

 

20- Üstadlarımızdan birinin; yatsıdan sonra Amenerrasülü okumanın gafiller için teheccüd namazı yerine geçeceğini söylediğini biliyor muydunuz?

 

21- Cinlerinde aynen insanlar gibi mümin ya da kâfir olduğunu sayı olarak insanların 10 katı büyüklüğünde olduğunu, nasıl ki biz onları göremiyor ama onlar bizi görüyorsa ahirette de tam tersinin olacağını biliyor muydunuz?

 

22- Radyodan okunan secde ayetleri için secde yapmak gerekmediğini, arabalarda Kur’an-ı Kerim ve diğer evradı şerifleri okumak ve dinlemenin çok büyük yanlış olduğunu, hatta toplu vasıtalarda okunduğu zaman yolculardan cünüp ve diğer hallilerden dolayı kazaya bile neden olabileceğini biliyor muydunuz?

 

23- Kaza namazlarına niyet edecek kimsenin “En son geçirdiğim öğle namazının farzına” gibi en son kelimesini getirmesinin daha uygun olacağını, sabah namazını herhangi bir nedenden dolayı kılamayan kimsenin o gün öğleden önce kaza edecekse sünneti ile beraber kaza etmesi gerektiğini ve kaza namazı niyeti ile değil de “bu günkü sabah namazının farzına/sünnetine” şeklinde niyet etmesi gerektiğini ama sabah namazını başka gün kaza edecekse sadece farzını ve kaza namazı niyetiyle namaza başlaması gerektiğini biliyor muydunuz?

 

24- Osmanlı devletinin kurucusu Orhan Gazi Rahmetullahi Aleyh’in Şeyh Edebali Rahmetullahi Aleyh Hazretleri Evinde misafir olduğu zaman yatacağı oda da Kur’an-ı Kerim olduğu için ona hürmeten 6 saat yatmadan beklediğini ve bu 6 saatin 600 sene Osmanlının ayakta kalmasının hikmetlerinden biri olduğunu, o yüzden Kur’an-ı Kerim’e karşı ayak uzatmanın, göbekten aşağı indirmenin, sol ele almanın saygısızlık olduğunu hatta bazı kimselerin Hadisi Şerif yazan bir takvimin yanında bile ayak uzatmaktan haya ettiğini biliyor muydunuz?

 

25- Namaz kılan kimsenin iki yerde çok uyanık olması gerektiğini, bunlardan birincisinin; iyyake na’büdü (ancak sana ibadet ederiz) ve iyyake nestein (ancak senden yardım dileriz) ayeti kerimesini okurken muhatabımızın Allah Teâlâ olduğunu tasavvur etmemiz gerektiğini zira burada kul ile Allah Teâlâ arasındaki 70 bin perdenin kalkacağını, ikinci olarak da tahiyyat duasında “Esselâmü aleyke eyyühennebiyyü” (Selâm senin üzerine olsun, Ey Nebi!) derken Peygamberimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem’e selâm verdiğimizi tasavvur etmemiz gerektiğini zira burada da kul ile Allah Teâlâ arasındaki 7 bin perdenin kalkacağının Evliyaullahtan birinin haber verdiğini biliyor muydunuz?

 

26- “Mektubat-ı Rabbani” kitabının ehemmiyetine binaen bir Allah Teâlâ dostunun: “Usta yevmiyesinin 3 lira olduğu bir zamanda 500 liraya Mektubat bulursanız alın.” dediğini biliyor muydunuz?

 

27- İnsan vücudunda toplam 384 meleğin olduğunu def-i hacet ihtiyacını gideren meleklerin ise bu ağır yükten dolayı derecece daha faziletli olduğunu, bu 384 melekten birisi bulunduğu bölgede vazifesini herhangi bir nedenden dolayı bırakırsa oluşan bu hastalığa tıpta “felç” dendiğini biliyor muydunuz?

 

28- Dua yaparken öncelikle Allah Teâlâ’ya hamd, Rasülüllah Sallallahü Aleyhi Vesellem efendimize de salâvat getirilmesi icap ettiğini binaen aleyh “Elhamdülillahi Rabbil âlemin, vessalatü vesselâmü ala seyidine Muhammedin ve ala elihi vesahbihi ecmaîn ” diyerek duaya başlamanın adaptan olduğunu biliyor muydunuz?

 

29- “Yed-i Tûlâ” (Çok geniş ilim ve ihtisas) sahibi üstatlarımızdan birinin Aspirin hapı için; “(Faydasını tam olarak) bilselerdi bu kadar ucuza satmazlardı!” dediğini ve içerken de; Asprin önce ikiye bölünmeli ve bir parçası alınarak o da ikiye bölünmeli ve çeyreğini sağ azı dişlerin arasına diğer çeyreğini de sol azı dişlerin arasına bırakarak kendi haline erimesinin beklenilmesini, eridikten sonra da kalan yarısını da aynı şekilde uygulanmasını tavsiye ettiğini ve bunun çok tesirli olduğunu biliyor muydunuz?

 

30- Elbiselerin yeni alındığı zaman hemen giyilmemesi gerektiğini; Çünkü “Şüpheli şeylerden kaçınmadıkça hakiki iman etmiş olamazsınız!” hadisi şerifi de göz önünde bulundurulduğunda; imal edilirken üzerine necis bir şeyin bulaşmış olabileceği ya da içki idrar vs. gibi ibadete mani olan şeyler sıçramış olabileceği şüphesi nedeni ile işi garantiye alarak, yıkandıktan sonra giyilmesinin daha uygun olacağını biliyor muydunuz?

 

31- Kur’an-ı Kerim’ okunmaya ilk başlandığı zaman “euzu besmele” çekilmesi icap ettiğini ama aralarda (bir Sûreden diğer Sûreye geçerken, hatim duası yapılırken felagtan sonra nas okumaya başlanacağı zaman vs.) sadece besmele çekmenin kafi olacağını biliyor muydunuz?

 

32- Mazeret banyosu yapılacağı zaman (cünüplük hali vs.) traşın gusül abdesti alındıktan sonra yapılması gerektiğini, eğer önce yapılırsa mekruh olup yarın ahirette o kılların pis halde iken gittiklerinden ötürü şikâyetçi olacağını biliyor muydunuz?

 

33- Mezhep İmamımız İmam-ı Azam Rahmetullahi Aleyh’in hayatının son iki senesinde tasavvufla nasiplendiğini, bu çerçevede Silsile-i saadatın 4. sü ve kendi annesi ile evlenen Cafer-i Sadık Rahmetullahi Aleyh Hazretlerine mürid olduğunu, ve tasavvufun ehemmiyetine binaen de “eğer son iki senem olmasa helak olmuştum.” (lügatı Naciyede yazıyor) dediğini biliyor muydunuz?

 

34- Cehennemin şiddetine binaen; Allah Teâlâ’nın, ahirette bir kulu cehennemin yanına getirip; “Ey Kulum, , seni bir an (saniyeden daha az) cehenneme koyayım, sonra da ebediyen cennette kalacaksın!” dediği zaman, o hararetin şiddetine muttali olan kişi: “Allah’ım! Ben Cennet filan istemiyorum, beni bu cehenneme atma da ne olur beni toprak yap!” diye yalvaracağının nakledildiğini biliyor muydunuz?

 

35- Namazlardan sonra, bir defa Ayetül Kürsî -ihlâs- Felâk ve Nas Sûreleri, 33 Sübhanellah , Elhamdülillâh , Allahüekber) diyerek yüzüncü olarak da (Lâ ilâhe illellahü vahdehu lâ…) okuyan kişinin hataları, deniz köpüğü kadar dahi olsa mağfiret olunacağını, İmam-ı Müslim Rahmetullahi Aleyh Hazretlerinin rivayet ettiğini, İmam-ı Rabbani Kuddise Sirrûh’un da “Farz namazlardan sonra 33’er defa “Tesbih”, “Tahmid”, “Tekbir” ve bir defa da tehlil okuyarak 100’e baliğ olan tesbihatın okunmasındaki sır: Fakirin ilmine göre; namazın edası esnasında vaki olan kusur ve taksiratı telafi etmek ve bu ibadetin lâyıkı vechi ile yapılmadığını itiraftır” dediğini biliyor muydunuz?

 

36- Meleklerinde Peygamberi olduğunu, ama beşerin Peygamberlerinin meleklerin peygamberinden faziletli olduğunu, meleklerin Peygamberinin ise normal beşerlerin umumisinden faziletli olduğunu, normal beşerlerinde (Peygamber olmayanlar) meleklerin umumisinden faziletli olduğunu (Ö. Nesefi Rahmetullahi Aleyh Akaid) biliyor muydunuz?

 

37- Kelâm ilminde, aydınlattığı bilgilerle tarihe damga vuran İmam-ı Gazali Hazretlerinin adeta bu hususta bir çağ açtığını ve kendisinden önce gelen kelâmcılara “Mütegaddimun”, kendisinden sonra gelenlere de “Muteahhirun” dendiğini, İlmi Kelam haricindeki diğer tüm ilimlerde de Sadettin-i Allame-i Teftezani Rahmetullahi Aleyh Hazretlerinin aynı vasıflara haiz olması neticesinde, kendinden önce gelenlere “mutegaddimun”, kendisinden sonra gelenlere de “Muteahhirun” dendiğini biliyor muydunuz?

 

38- Ecel geldiği zaman ne bir saat geri, ne de bir saat ileri gider” ayet mealinin, bazı amellerin ömrü uzattığı ile ilgili hadisi şeriflerle çelişmediğini, hakikatin ise; Meselâ bir kişinin ömrü sadaka vermediği zaman 40 sene olacaksa ve sadaka verdiği zaman 70 olacaksa, Allah Teâlâ, ezelde sadaka vereceğini bildiği için ömrünü 70 sene olarak takdim edeceğini ve böylece ziyadeliğin sadakaya nisbet edildiğini biliyor muydunuz?

 

39- “Falanca zat Kur’an-ı Kerimi çok güzel okuyor!” ifadesinin yanlış olduğunu, zira Kur’an-ı Kerim’in o kişinin okuyuş tarzına göre güzel ya da çirkin okuduğu tevehhümünün ortaya çıkacağı; o yüzden de “Güzel Kur’an-ı Kerim’imizi güzel okudu!” demenin icap ettiğini biliyor muydunuz?

 

40- Secde ayeti olan bir ayeti Kerimeyi aynı anda defalarca okunsa bile sadece bir secde yapmanın kâfi olacağını, secde ayetini hemen yapmanın en münasip olanı olduğunu ama ihmal edenlerin de herhangi müsait bir zamanda yapmalarının icap ettiğini zira üzerlerine vacip olarak kalacağını biliyor muydunuz?

 

41- Halk arasında çok yaygın olan“Allah Teâlâ ıslah etsin!” ifadesinin çok sakıncalı olduğunu zira Allah Teâlâ ıslah etmeyi murat ederse azapla ıslah edeceğini, bunun yerine “Allah Teâlâ hidayet nasip etsin!” Demenin uygun olacağını biliyor muydunuz?

 

42- Evliyaullahtan birinin: Kur’an-ı Kerim’in günlük hakkının en az 200 ayet olduğunu (~5 sayfa) söylediğini, bunu o gün okuyamayanların hiç olmazsa bunun yerine 50 İhlâs okuması gerektiğini buna riayet edenlerinde hiç sıkıntı çekmeyeceklerini müjdelediğini biliyor muydunuz?

 

43- Evliyaullah’tan birinin hatırlattığı üzere çocuklara nur isminin(Nurettin, elifnur vb.) verilmemesi icap ettiğini, zira isimlerin semadan o isim sahiplerine müvafık olarak indirildiğini ve nur ismine sahip kişilerin dünya da ve ahirette çok sıkıntı içerisinde kalacaklarını biliyor muydunuz?

 

44- Sefere niyet edip yola koyulan bir kimsenin seferi hükmüne girmesi için, mesela namazları kısaltması için 90 km’nin geçmesi gerekmediğini, kendi beldesinden çıktığı andan itibaren seferi hükmünde olduğunu, mesela Ümraniye’de ikamet eden bir kimse Konya’ya seferi olarak gitmeyi murat ettiği zaman Harem’e geldiğinde namaz kılacağında kısaltması icap ettiğini biliyor muydunuz?

 

45- “Miftahul Kulûb” kitabının müellifi bu kitabı Rasülüllah Sallallahü Aleyhi Vesellem’in emri üzere yazdığını ve şu şekilde söylediğini “1259 senesinde Rebiussani ayında hücremizde müteveccih iken Efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem zuhur ederek bu aciz kölelerini talfit ile; “Evladım Nuri vakitler bir acaip oldu. Âşık ve sadık ve hakikati arayan ümmetim kolaylıkla yollarını bulsunlar istiyorum. Çünkü birçok kimseler kendilerini Evliyaullahtan olmadığı halde evliyalık taslayıp ehlullah kisvesine bürünüyor, şeriatıma da itibar etmeyip, geçmiş evliyanın hallerini de kendi hal ve tecellileriymiş gibi göstererek halkı aldatıyorlar, şeriatımı ihmal ediyorlar, ümmetimin hakiki tarikatlara yan bakmasına ve yollarını şaşırmalarına sebep oluyorlar. Onlara şeriat, tarikat, hakikat marifet ve vuslatın ne olduğunu anlatan bir risale hazırla” buyurdu. Ben de emre uyarak bu eseri kaleme aldım.” dediğini biliyor muydunuz?

 

46- Kerahet vakitlerinde sadece namazın mekruh olduğunu, diğer ibadetlerin mekruh olmadığını biliyor muydunuz?

 

47- İmam-ı Rabbani Hazretleri Kuddise Sirrûh Hazretleri’nin; (C:1 M-4) Bir kişinin Ramazan ayı manevi cihetten nasıl geçerse 11 ayı da o şekilde geçer.” Dediğini ve Receb-i Şerif ve Şaban-ı Şerif aylarının da nasıl geçerse Ramazan ayının öyle geçeceğini biliyor muydunuz?

 

48- Namazdan sonraki tesbihata başlamadan önce çoğu kişinin elini üfleyerek tesbihe başladığını, doğru olanın ise kişinin içinden “Ya Şafii Huuuuuu!” diyerek soldan sağa doğru sadırlarını üflemesi icap ettiğini biliyor muydunuz?

 

49- Müslüman kadınların Müslüman olmayan kadınlarla olan mahremiyetlerinin erkeklerle olan mahremiyetleri gibi olduğunu mesela tokalaşamayacaklarını ya da başlarını açmalarının caiz olmadığını vs. biliyor muydunuz?

 

50- Salati Ümmiye okurken bir çok kişinin “ümmiyyiv ve âla….” Diyerek yanlış okuduğunu, doğrusunun ise “ümmiyi ve âla.” olduğunu biliyor muydunuz? (ümmi kelimesinin başında lamı tarif olduğu için lamı tariften sonra tenvinin gelmesi abestir. Ve bihi yüfta.)

 

51- Tuvalet, banyo gibi süfliyatın olduğu mekânlara sol; cami gibi mübarek yerlere girerken sağ ayakla girmenin hikmetlerinden birinin de tıpça ispat edildiğini, zira sağ ayak ilerideyken insan kalp krizi geçirse ön tarafına, sol ayak ilerideyken de arka tarafına düşeceğini biliyor muydunuz?

 

52- Namazda tesbih olmadığı zaman tesbih çekerken, ellerin dizlerin üzerinde düzgünce konmuş vaziyette olduğu halde, okunan her parmak hafif sağa çekilmekle ifa edilmesinin en uygun olduğunu, bu şekilde parmakla saymanın azimet, tesbihle saymanın ise ruhsat olduğunu, evla olanın ise parmakla saymak olduğunu biliyor muydunuz?

 

53- Kadınların, kocaları ile hayatta iken birbirlerinden memnun yaşadılarsa ve hoşnutlukla ayrıldılar ise cennette de kadın zevcin hanımı olacağını kadının birden fazla evlilik yapması halinde ise hangi kocasından memnun olarak ayrıldı ise onun hanımı olarak kalacağını biliyor muydunuz?

 

54- Cemaatle namaz kılınırken, sünneti kılmamış kimsenin zaman sünneti kılmadan cemaate uyması gerektiğini ancak sabah namazının sünnetinin çok faziletli olmasından dolayı cemaata, 2. rekâttaki tahiyyata dahi yetişeceğini umarsa önce sünneti kılması gerektiğini biliyor muydunuz?

 

55- İmamı Rabbani Kuddise Sirrûh Hazretlerinin oğlu İmam-ı Masum Rahmetulahi Aleyh hazretlerinin; “Kişi, farz, vacip ve sünneti müekkede olan ibadetlerde fıkıh kitaplarında ne yazılıysa ona tabidir. Onun dışındakilerde (sünneti gayrı müekkede, nafileler…) mürid mürşidine tabidir. (dua namazı rekâtında vb.)” dediğini biliyor muydunuz?

 

56- Tesbih namazında sehiv secdesini icap eden bir yanılma vuku bulursa, bu tesbihleri secde-i sehivde okumanın icap etmediğini biliyor muydunuz?

 

57- (Hadisi Şerifte ifade edildiği üzre) Gıybet etmenin kefaretinin o kimse için istiğfar etmek olduğunu, eğer gıybet ettiği kimseye gıybeti ulaşmış ise helalleşmeleri lâzım geldiğini biliyor muydunuz?

 

58- Tüm bedenle yapıldığı için en büyük istiğfar olarak bilinen tesbih namazının sayısız hikmetlerinden birinin de; üzerine hakkı olanların ruhlarına hediye edilse bin kere hakkını helal edeceğini ve hakkı geçip te ahirete intikal edenlerle helalleşme babından güzel bir fırsat olduğunu biliyor muydunuz?

 

59- Cinlerinde kâfir ve mümin olarak iki kısımda olduklarını, mümin olanlara Sünni, kâfir olanlara da süfli denildiğini biliyor muydunuz?

 

60- Narın tanelerinden birinin cennetten gelme olduğunu, dolayısı ile narın tamamını yiyen bir kimsenin, Vallahi cennet meyvesi yedim dediğinde yemininden hanis olmayacağını biliyor muydunuz?

 

61- Fatiha Sûresinin iki kere vahy olunduğunu biliyor muydunuz?

 

62- Bir kimsenin abdest aldığını sağlam olarak bildiği halde, abdestini bozup bozmadığı üzerinde şübheye düştüğünde, o kimsenin abdestli sayılacağını; (yakίn şekle zail olmaz.) ancak abdestini bozmuş bulunduğunu kesinlikle bildiği halde, sonradan abdest alıp almadığından şüphe eden kimsenin de abdestsiz sayılacağını biliyor muydunuz?

 

63- Yeryüzündeki yaşayan insanlar cinnilerin 1/10’u olduğunu; insücin (insanlar ve cinler) toprakta yaşayan canlıların 1/10’u olduğunu, insanlar cinler ve arzda yaşayan mahlukların heyeti mecmuasının da havada yaşayan canlıların 1/10’u olduğunu, havada, karada yaşayan mahluklar ve insücinnin toplamının suda yaşayan mahlukların 1/10’u olduğunu, karada havada denizde yaşayan mahlukat ile insü cini heyeti mecmuası yeryüzüne memur olan meleklerin 1/10’u olduğunu, havada karada denizde yaşayan mahluklar, insü cin ve yeryüzünde görevli meleklerin heyeti mecmuasının da 1. kat semadaki meleklerin 1/10’u olduğunu, 2. kat semadakilerin ise 1. kattakilerin 1/10’u olduğunu… Biliyor muydunuz?

 

64- Bir çok insanın şükür ve hamd kelimelerini yerinde kullanmadıklarını; şükrün bir nimet karşılığında yapılacağını, hamdin ise hem nimet hemde bela karşısında yapıldığını dolayısı ile hasta olan birinin “Çok şükür, iyiyim ” demesinin yanlış olacağını zira hastalığının artmasını temenni manasına delalet ettiğini biliyor muydunuz?

 

65- Yapılması ve kaçınılması farz olan bir amelin ilmini öğrenmenin farz, yapılması vacip ve mekruh olan amelin ilmini öğrenmenin vacip, yapılması sünnet olan amelin ilminin sünnet, müstehap amelin ilminin müstehap, yapılması mübah olan amelin ilmini öğrenmenin mübah olduğunu biliyor muydunuz?

 

66- Eski takke vb. mübarek eşyaların atılması yerine temiz bir mahalle defnetmenin adaptan olduğunu biliyor muydunuz?

 

67- Yemeğin başında ve sonunda tuz kullanmanın sünnet olduğunu ve Hz. Ali Radiyallahü Anh Efendimiz’in: “Yemeğe tuz ile başlayan kimseyi Allah-ü Teâlâ 70 dertten kurtarır!” dediğini biliyor muydunuz?

 

68- Esneme geldiği zaman ağzın yumulması (inisteda’a felyekzum), eğer engellenemezse elle kapatılması icap ettiğini, kapatmanın adabının ise;Namaz dışında sol elin içi ya da dışıyla ağzın kapatılması icap ettiğini, namazda kıyamda bu mümkün olmadığı için sağ elin içiyle ağzın kapatılması icap ettiğini biliyor muydunuz?

 

69- “İnnellahe vemelaiketehü yüsallüne… (Allah Teâlâ ve melekleri, Peygamber (efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem'e) çok salevât getirirler. Ey müminler! Siz de ona salevât getirin ve tam bir teslimiyetle selâm verin.” Ayeti kerimesi okunduğu zaman hemen salâvat getirilmesi icap ettiğini zira ismi anılınca salavat getirmenin vacip, tekrarlamanın ise müstehap olduğunu biliyor muydunuz?

 

70- Seyri sülük yolunda ilerleyen bir kimse için namazlardaki tesbihleri 3’er okumakla yetinmenin süi edep olduğunu,5 ya da 7 okumanın icap ettiğini biliyor muydunuz?

 

71- Farz namazların son iki rekâtında yanılarak zamlı Sûre okunsa sehiv secdesinin icap etmediğini biliyor muydunuz?

 

72- Bir kimsenin sabah namazına kalkmak, erken uyanmak, ya da istediği bir zamanda kalkmak istediği zaman, yatacağı zaman üç kere Kevser Sûresini okuyup Efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem'e hediye ederse daha sonra da “Ya Rabbel Âlemin, beni sabah namazına vaktinde (veya şu saatte) uyandır!” derse Allah Teâlâ’nın izniyle uyanacağını biliyor muydunuz?

 

73- 6 Vakit üst üste namazı kazaya kalmamış kimsenin tertib sahibi olduğunu, bu kimselerin namazları kazaya kaldığı zaman, bu kazayı ilk vakit namazından önce kılması gerektiğini biliyor muydunuz?

 

74- Yatsı namazından sonra Emenerrasülü… Ayetlerinin ihmal edilmemesi icap ettiğini, Zira Peygamber Efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem’in “Her kim geceleri Bakara Sûresinin son iki ayetini okursa o gece afetlerden ve şeytanın şerlerinden emin olur!” buyurduğunu, Hz. Ali Kerremallahü Vecheh’in de Bakara Sûresi’nin son iki ayetini okumadan uyuyacak aklı başında bir Müslüman bulunacağını sanmıyorum dediğini biliyor muydunuz?

 

75- Bir kimsenin başkasının kalemini dahi kullanmak istediği zaman izin istemesi icap ettiğini, ama aralarında samimiyet bulunan kişilerin örf ve adet dalaletince hiç sormadan da kullanmasında mahzur olmadığını biliyor muydunuz?

 

76- İmam-ı Suyuti Rahmetullahi Aleyh’in “Sadaka fakire verilirse 10 misli, âmâ ve âcize verilirse, 70 misli, yakın akrabaya verilirse 1000 misli, ana babaya verilirse 10 000 misli, talebe ve alime verilirse milyon misli mukabele eder.” Dediğini biliyor muydunuz?

 

77- İbrahim Ethem Hazretlerinin “Gündüz isyan eden gece ibadetine kalkamaz!” dediğini biliyor muydunuz?

 

78- Selâm veren birisine “Ve aleyküm selâm” (selâm senin de üzerine olsun) diyerek atıf harfi olan vav’ı ilave etmek icap ettiğini, zira sadece aleyküm selâm (selâm senin üzerine olsun) demenin, sanki verdiği selâmı tekrar ona iade etmek manasına geldiğini biliyor muydunuz?

 

79- Tavukların her ne kadar besmele ile İslâmi usullere göre kesilseler dahi, içerisindeki bağırsaklar ve pislikler atılmadan sıcak suya atılmaları halinde necis olacağını, dolayısı ile yemenin caiz olmadığını, günümüzdeki hazır tavukların ise fabrikalarda üretilirken maalesef bu hassasiyete riayet edilmediği için, bu tavukları yemenin İslâma uygun bir hareket olmadığını, o yüzden çarşiü pazarda satılan tavuk dönerlere uluorta rağbet edilmemesi icap ettiğini biliyor muydunuz?

 

80- Kolonyaların kahir ekseriyetinde alkol olduğu için kolonya sürünen bir şahsın namaz kılması için takriben 15 dakika kadar beklemesi (alkol bu zaman zarfında uçacağı için) icap ettiğini, bazılarının ise kolonyayı alkolden arındırmak için kolonyaya tuz attıklarını biliyor muydunuz?

 

81- Günahlardan af isterken, “Allah’ım seyyiatımı hasenata tebdil eyle!” şeklinde dua edilirse, günahların affolunmakla kalmayıp, sevaba dönüşmesinin ümit edildiğini biliyor muydunuz?

 

82- Pastanelerde tavukgöğsü olarak bilinen tatlının, tavuğun göğsündeki bir et parçasındaki etle kıvama erdirilerek yapıldığını, kullanılan tavuğunda muhtemelen hazır tavuk olduğu varsayımı gereği yenmesinin şüpheli şeyler hükmünde değerlendirilmesi icap ettiğini biliyor muydunuz?

 

83- Peygamberimizin Sallallahü Aleyhi Vesellem: “Bir kimsenin harcadığı paraların en faziletlisi, ailesine, Allah Teâlâ yolunda kullanacağı vasıtasına ve Allah Teâlâ yolunda beraberce çalışacağı arkadaşlarına sarf ettiği paradır!” (2008 Fazilet Takvimi) dediğini biliyor muydunuz?

 

84- Ev içerisinde dahi olsa cemaatle namaz kılarken anne, kardeş dahi olsa bayanların mutlaka bir arka safta bulunmaları icap ettiğini, ancak münferiden (tek başına) kılınırken bu şartın aranmadığını biliyor muydunuz?

 

85- Bir kimsenin (erkek) tek başına kılmak niyetiyle başladığı farz namaz esnasında, arkadan gelen başka birinin (erkek) “eğer farz kılıyorsan sana uyuyorum” gibi namazı beraber kılmaya çağırması halinde o andan itibaren (namazın kalındığı yerden) cemaat yapabileceklerini biliyor muydunuz?

 

86- Nefsi terbiyede en son merhalenin mutmainne makamı olduğunu ve bu mertebeye gelmiş bir kişinin artık nefsinin Müslüman olup kendisine zarar vermeyeceğini, cennete de ancak mutmainne makamına çıkmış kişilerin gireceğini, dünyada mu makama çıkamamışların durumuna göre kabirde sıratta, cehennemde ulaşarak cennete girebileceğini biliyor muydunuz?

 

87- Bir kadın öldüğü andan itibaren eşinden dinen nikâhının düştüğünü dolayısı ile dokunmayıp sadece yüzüne bakabildiğini, ancak kocası ölen bir kadın ise iddet müddeti beklemesi icap ettiğinden o anda nikâhının düşmediğini biliyor muydunuz?

 

88- Yemek yiyene (davet edecekse verebilir) ve Kur’an-ı Kerim okuyana selâm verilmemesi gerektiğini biliyor muydunuz?

 

89- Banyo, helâ gibi yerlerde bulunurken o esnada, ezan duası ya da normalde dua okunmasını icap ettiren sesler duyulsa bile (Ezan, Fatiha, Efendimize Salavât vb.) hiçbir duanın okunmaması gerektiğini hatta tuvalet terliğini giydikten sonra helâ duasının bile okunamayacağını biliyor muydunuz?

 

90- Yatsı namazını vaktinin son gecenin yarısından sonra 1/3 ‘ ünde kılmanın tahrimen (harama yakın) mekruh olduğunu biliyor muydunuz?

 

91- Seferi bir kimsenin 2 rekât kılması icap eden farzı 4 rekât kılmasının tahrimen mekruh olduğunu ve vakit geçmeden farkına varırsa farzı 2 rekât kılarak namazı tekrarlamasının Hanefi mezhebine göre vacip olduğunu zira tahrimi kerahetle kılınan her namazın tekrarının vacip olduğunu biliyor muydunuz?

 

92- Allah Teâlâ’nın Peygamberimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem’in yüzü suyu hürmetine, ümmetinin kalplerinden geçen vesveselerden, kötü düşüncelerden, konuşmadıkça ve amel etmedikçe sual etmekten vazgeçtiğini biliyor muydunuz?

 

93- Ebul Faruk Kuddise Sirrûh hazretlerinin kurban kesmenin ehemmiyetine binaen: "Eğer bir insan hali vakti yerinde olup da kurban kesmezse, Allah Celle Celâlüh kurbandan akacak kanı onun ya kendinden veya çoluk -çocuğundan veya malından ticaretinden servetinden varlığından mutlaka bir kan çıkaracaktır." dediğini biliyor muydunuz?

 

94- Kur'an-ı Kerim tilaveti nihayetinde söylemiş olduğumuz: "Sübhane rabbike rabbil izzeti amme yesifün, veselâmün alel mürselin, velhamdülillâhi rabbil âlemin" Ayeti kerimesinin "...âlemin El Fatiha" diyerek bitirilmesinin doğru olmadığını zira ayet olan bir ifadeyle başka bir şeyin ayrı ayrı okunmasının doğru olduğunu o yüzden ayrı olarak: "Lillâhi teâlâl Fatiha" şeklinde nihayete erdirilmesinin daha uygun olacağını biliyor muydunuz?

95- Namaz sonundaki tesbihler için tesbihi kullanmanın takriri bir sünnet (ashap yaptığında efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem'in men etmeyip sükût ettiği) olduğunu; parmaklarla çekmenin ise fili sünnet olduğunu zira Peygamber efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem'in: "Tesbih, tehlil ve takdise devam edin ve onları parmaklarınızla sayın. Zira kıyamette bu azalardan sual edilecek, onlar da ‘Beni tesbihte kullandı’ diyecekler. Gafil olursanız rahmetten mahrum kalırsınız!" (Ramuz, 319/5) Dediğini biliyor muydunuz?

96- İnsanların sol omzunda bulunan meleğin memur, sağ omzunda bulunan meleğin ise amir olduğunu, sağdaki melek amir olması hasebi ile bir savap olduğunda anında yazdığını, solundaki melek ise günah olduğu zaman amirine danıştığını ve amirin ise; “6 saat kadar istiğfar eder!” ihtimaline karşı yazmayı beklettiğini bu yüzden işlediğimiz günaha hemen istiğfar etmemiz icap ettiğini biliyor muydunuz?

97- Kiminle evlenileceğin ezelde muayyen olup, hiç bir Sûrette değişmeyeceğini hatta, Eshâb-ı Kiram’dan bir zâtın Peygamberimize Sallallahü Aleyhi Vesellem’e: “Falan kadınla evlenmek istiyorum, duâ buyurun!” demesi üzerine: “Eğer sana, İsrâfîl, Mîkâîl, Cebrâîl, ve Hamele-i Arş, Aleyhimüsselâm duâ etse, aralarında ben de bulunsam, gene sen ancak senin için yazılan kadınla evlenirdin.” (Râmûz: 357/9) diyerek bu hakikate işaret ettiğini biliyor muydunuz?

98- Namazda “Zammı Sûre” olarak okunması yaygın olan Yasin Sûresinin 2. sayfasının 24. ayetinden itibaren (İnnî izen le fi dalalin mubin) başlayıp sayfa sonuna kadar devam eden ayetlerin, 24. ayet değil de bir üst ayetten (e ettehizu) başlamasının daha uygun olduğunu, zira 24. ayetten başlandığı zaman mananın yanlış anlaşıldığını; (24- "Şüphesiz ki ben, o zaman apaçık bir sapıklık içinde olurum." 25- "Şüphesiz ki ben, Rabbinize iman getirdim, gelin dinleyin beni.") sanki haşa iman eden kimsenin sapıklık içerisinde olduğu tevehhümünün anlaşılacağını biliyor muydunuz?

99- Vitir namazında kunut dualarından sonra Salâti Münciye okuyanın o günkü namazlarının Mevlâ’ya tereddütsüz arz edilip kabulüne sebep olduğunu bu çok önemli sigortadan gafil olmamamız icap ettiğini biliyor muydunuz?

Kemal Ekrem Soylu (Rümuz: Miftahulkuluub) / Sadakat.Net İslâmi Forumları

miftahulkuluub / incemeseleler.com editörü


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Esmaül Hüsna (Arapça- Türkçe) دُعٰٓاءُ اَسْمٰٓاءُ الْحُسْنٰى

Şifa Salavâtı (Salavâtı Tıbbil Kulubi/Salâvatı Tıbbiye)

Güzel Ahlakla ilgili 40 Hadis