Allah’ü Teâlâ’nın Ayetlerle Lânetlediği Kişiler Kimlerdir?
Allah’ü Teâlâ’nın Ayetlerle Lânetlediği Kişiler Kimlerdir?
Değerli
kardeşimiz,
Kişinin
açıkça lanetlendiği ifade edilen hâlleri şöyle sırlamak mümkündür:
Ayetlere
Göre Lanetlenmiş Olanlar:
-
Küfür/inkar hali (Bakara, 2/88-89, 161; Nisa, 4/46; Ahzab, 33/64),
-
Mürted olmak/dinden dönmek (Âl-i İMran, 3/86-87),
-
Ehl-i kitap da olsa İslam’ı inkâr etmek (Nisa, 4/47),
-
Taammüden/kasden imanlı bir kimseyi öldürmek (Nisa, 4/93),
-
Her türlü putçuluğa, tâğutlara taraftar olmak, kâfirleri müminlere tercih etmek
(Nisa, 4/51-52),
-
Allah ve Resulünü -çirkin iddia ve davranışlarla- incitmek (Ahzab, 33/57),
-
Münafık olmak, müşrik olmak, fitne fesat çıkarmak (Muhammed, 47/22-23; Fetih,
48/6),
-
Kur’an’daki gerçekleri gizleyenler (Bakara, 2/159),
-
Azgınlık ve isyan hâli (Maide, 5/78),
-
Zâlim olmak (A'raf, 7/44; Hud, 11/18; Mümin, 40/ 52),
-
Fitne fesat çıkarmak, olması gereken
ilişki bağlarını koparmak (Rad, 13/25),
-
Yalancılık etmek (Âl-i İmran, 3/61; Nur, 24/7),
-
İffetli kadınlara iftira atmak (Nur, 24/23).
Peygamberimiz Aleyhisselâmın Hadislerle Lânetlediği Kişiler
-
(Mümin) Kardeşine (korkutmak için) demir doğrultmak (Tirmizî, Fiten, 4),
-
İçkiden ötürü lanetlenenler: İçkiyi imal eden, orada işçi olarak çalışan, içki
satan, satın alan, taşıyan, kendisine taşınan, içki parasını yiyen, içki içen,
içki servis edenler (İbn Mace, Eşribe, 6),
-
Faizden ötürü lanetlenmiş olanlar; faizi alan-veren, faiz işlemine vekil olan,
faiz işlemine şahitlik görevini üstlenen, faiz işlemini yazan (Tirmizî, Buyu’,
2),
-
Rüşvet veren, rüşvet alan (Tirmizî),
-
Kendini erkeğe benzeten kadın, kadına benzeten erkek (Buharî, Libas, 61),
-
Hırsızlık yapan kimse (Buharî, Hudud, 7, 13; Müslim; Hudud, 7),
-
Altın ve gümüşe (paraya) tapan kimse (Tirmizî, Zühd, 42).
Bu
konuda lanetlenmiş başka birçok kötü vasıf daha vardır, biz şimdilik bununla
iktifa ediyoruz.
Lanetlenmek,
Allah’ın rahmetinden uzak kalmak anlamına gelir. Lanetlenmek, dünyada rahmetin
yolunu şaşırmak, hak yoldan sapmak demektir. Gözlerin manen kör olup hakkı
görmemesi, kulakların sağır olup gerçekleri işitmemesi, dillerin lal olup
gerçeği seslendirmemesi lanetlenmişliğin bir yansımasıdır.
Sayılan
özelliklerden birine veya birkaçına sahip olanlar, özgür iradeleriyle Allah’a
karşı öyle bir isyan ederler ki, kendilerini Allah’ın rahmet kapısından
uzaklaştırırlar. Bu yaptıklarının cezası olarak da rahmet kapıları kendilerine
kapatılır. Artık akılları, kalpleri, zihinleri, gözleri, kulakları, dilleri hak
ve hakikatin semtine uğrayamazlar, kendilerine ilgili manevî trafik yolu
tamamen kapatılır.
Denilebilir
ki, her küfür, şirk ve isyan yolu bir nevi lanet yoldur, yani rahmetten
uzaklaşmaktır. Ancak Kur’an’da bazı isyanlara vurgu yapmak için lanetlenme
kavramı açıkça ifade edilmiştir. Diğer isyanlar ise, zımnen lanetlenmişlerdir.
İslam’da
tövbe kapısı her zaman açıktır. Küfrün, günahın, isyanın her çeşidinden
dönenler için açıktır. Her küfür, isyan ve günah Allah’ın rahmetinden
uzaklaşmak, lanete uğramak demektir. Her küfür gibi, Kur’an’da açıkça
lanetlenmiş denilen insanlar için de tövbe kapısı açıktır.
Tövbe
ettikten sonra affolunmayacak günah yoktur. Ancak günahın affedilip
affedilmeyeceğini bilemeyiz. Tövbe ettikten sonra Allah dilerse affeder,
dilerse affetmez. Bunun için tövbemizin kabul şartlarına uygun olması gerekir.
Şartlarına
uygun olarak yapılan tövbeyi Allah affedeceğini bildiriyor:
"Ey
günâhta aşırı giderek nefislerine zulmetmiş kullarım, Allah'ın rahmetinden
ümidinizi kesmeyin; muhakkak ki Allah bütün günahları bağışlar. Şüphe yok ki O,
çok bağışlayıcı, çok merhamet edicidir." (Zümer, 39/53)
Selam
ve dua ile...
Sorularla
İslamiyet
Yorumlar
Yorum Gönder