Meleklerin, Kendilerine İstiğfarda Bulunduğu Kimseler
Meleklerin, Kendilerine
İstiğfarda Bulunduğu Kimseler
Hamd, yalnızca
Allah'adır. Salât ve selâm, peygamberimiz Muhammed'in, âile halkının ve ashabının
üzerine olsun.
Meleklerin,
Allah Teâlâ'ya kendileri için istiğfarda bulunduğu kimseler pek çoktur. Bunlardan
bazıları şunlardır:
01- Abdesti olarak geceleyen kimse, uyanıncaya kadar bir
melek onun yanında Allah Teâlâ'nın onu bağışlaması için yalvarır: Nitekim
Peygamber Sallallahu Aleyhi Vesellem bu konuda şöyle buyurmuştur:
"Her
kim, abdestli olarak uyursa, bir melek de onun yanında bekler ve o uyanıncaya
kadar melek onun için şöyle dua eder:
“Allah’ım!
Falanca kulunu bağışla! Çünkü o, abdestli olarak uyudu” (Taberânî
"el-Evsat' ve İbn-i Hıbbân 'sahihinde' rivayet etmişlerdir. Elbânî de
"hadis, sahihtir' demiştir.)
02- Melekler, farz namazı kıldıktan sonra ikinci farz
namazı kılmak için mescitte bekleyen kimseyi Allah Teâlâ'nın bağışlaması için
yalvarırlar:
Nitekim
Peygamber Sallallahu Aleyhi Vesellem bu konuda şöyle buyurmuştur: "Kul, farz
namazı kıldıktan sonra aynı yerde ikinci farz namazı kılmak için beklediği
sürece ve namaz kıldığı yerden ayrılmadıkça veya abdestini bozmadıkça, namazda
sayılır ve melekler onun için şöyle dua ederler:
“Allah’ım!
Ona mağfiret eyle. Allah’ım! Ona merhamet eyle” (Müslim) Başka bir rivayette
ise şöyle buyurmuştur: "Sizden biriniz, namaz kıldığı yerde bekleyip
abdestini bozmadıkça melekler ona salâtta bulunur ve onun için şöyle dua
ederler: “Allah’ım! Ona mağfiret eyle. Allah’ım! Ona merhamet eyle” (Buhârî)
03- Melekler, farz namazları ilk safta kılanları Allah
Teâlâ'nın bağışlaması için yalvarırlar: Nitekim Peygamber Sallallahu Aleyhi
Vesellem bu konuda şöyle buyurmuştur: "Allah ve melekleri, birinci safta
namaz kılanlara salâtta bulunurlar. Müezzin ise sesinin ulaştığı yere kadar
günahları bağışlanır. Onu işiten yaş ve kuru ne varsa, kıyamet günü onun lehine
şahitlik ederler. Müezzine, kendisiyle beraber namaz kılanların ecrinin bir
benzeri kadar ecir verilir. ''(Nesâî rivayet etmiş, Elbânî de "hadis, sahihtir'
demiştir.)
04- Melekler, farz namazları birinci ve ikinci safta
kılanlar için Allah Teâlâ'nın onları bagışlaması için yalvarırlar: Nitekim
Peygamber Sallallahu Aleyhi Vesellem bu konuda şöyle buyurmuştur: "Allah
ve melekleri, birinci safta namaz kılanlara salâtta bulunsun. Sahabe: “Ey
Allah'ın elçisi ikinci safta kılanlara da dua et, dediler. Rasûlullah Sallallahu
Aleyhi Vesellem: “Allah ve melekleri, birinci safta namaz kılanlara salâtta
bulunsun”, buyurdu. Sahabe: “Ey Allah'ın elçisi! İkinci safta kılanlara da dua
et, dediler. Rasûlullah Sallallahu Aleyhi Vesellem: Allah ve melekleri, ikinci
safta namaz kılanlara da salâtta bulunsun, buyurdu. Rasûlullah Sallallahu
Aleyhi Vesellem: “Saflarınızı düzeltin. (Namaz kılanın omuzu, yanındakinin
omuzunun hizasında olacak şekilde) omuzlarınızı birbirinizin hizasına getirin. (Safları
düzeltmek için ön veya arka safa çekerken) kardeşlerinizin ellerini yumuşak bir
şekilde tutup çekin. Saflar arasındaki boşlukları doldurun. Çünkü şeytan, sizin
aranıza koyun yavrularının (sürünün arasına girdiği) gibi girer” (Ebû Dâvûd rivayet
etmiş, Elbânî de "hadis, sahihtir' demiştir.) Başka bir rivayette ise şöyle
buyurmuştur: "Allah ve melekleri, namazı ön saflarda kılan kimselere
salâtta bulunurlar” (Nesâî rivayet etmiş, Elbânî de "hadis, sahihtir' demiştir.)
05- Melekler, namazı safların sağında kılan kimseleri, Allah
Teâlâ'nın bağışlaması için yalvarırlar: Nitekim Peygamber Sallallahu Aleyhi
Vesellem bu konuda şöyle buyurmuştur: "Allah ve melekleri, namazı safların
sağında kılan kimselere salâtta bulunurlar” (Ebû Dâvûd rivayet etmiş, Elbânî de
"hadis, hasendir' demiştir.)
06- Melekler, namazda safları dolduran ve saflar arasında boşluk
bırakmayan kimseleri, Allah Teâlâ'nın bağışlaması için yalvarırlar: Nitekim
Peygamber Sallallahu Aleyhi Vesellem bu konuda şöyle buyurmuştur: "Allah
ve melekleri, namazda öndeki safları dolduran ve saflar arasında boşluk
bırakmayan kimselere salâtta bulunurlar. Her kim, namazda bir boşluğu
doldurursa, o davranışından dolayı Allah da onun cennetteki makamını bir derece
yükseltir” (bn-i Mâce rivayet etmiş, Elbânî de "hadis, sahihtir' demiştir.)
07- Namazda âmin diyen kimsenin âmin demesi ile meleklerin
âmîn demesi aynı ana denk gelirse, geçmiş küçük günahları bağışlanır. Nitekim
Peygamber Sallallahu Aleyhi Vesellem bu konuda şöyle buyurmuştur: "Sizden
biriniz, namazda âmin der ve gökteki melekler de âmin der de biri diğerine
mutabık olursa (her ikisi de aynı ana denk gelirse), geçmiş günahları bağışlanır”
(Buhârî ve Müslim)
08- Melekler, sabah ve ikindi namazını cemaatle kılan
kimseyi, Allah Teâlâ'nın bağışlaması için yalvarırlar: Nitekim Peygamber Sallallahu
Aleyhi Vesellem bu konuda şöyle buyurmuştur: "Her kim, sabah namazını
kıldıktan sonra bulunduğu yerde oturup oradan ayrılmazsa, melekler ona salâtta
bulunur. Onların salâtı şöyledir: “Allah’ım! Ona mağfiret et! Allah’ım! Ona
merhamet et! Her kim de namazını kıldıktan sonra ikinci bir farz namazı
beklerse, melekler ona salâtta bulunur. Onların salâtı şöyledir: “Allah’ım! Ona
mağfiret et! Allah’ım! Ona merhamet et! "(İbn-i Mâce rivayet etmiş, Elbânî
de "hadis, sahihtir' demiştir.) Başka bir rivayette ise şöyle buyurmuştur:
"Gece ve gündüz melekleri, sabah ve ikindi namazlarında bir araya gelirler.
Gündüz melekleri Allah'ın huzuruna çıktıklarında, Allah (Azze ve Celle) onlara:
“Nereden geldiniz? Diye sorar. Melekler: “Yanlarına gittiğimizde namaz kılarken,
senin huzuruna geldiğimizde de onları namaz kılarken bulduğumuz kullarının
yanından geldik, derler. Gece melekleri Allah'ın huzuruna çıktıklarında, Allah (Azze
ve Celle) onlara: “Nereden geldiniz? Diye sorar. Melekler: “Yanlarına gittiğimizde
namaz kılarken, senin huzuruna geldiğimizde de onları namaz kılarken bulduğumuz
kullarının yanından geldik, derler. Ardından şöyle derler: “Allah’ım! Dîn
gününde onlara mağfiret eyle! "(Ahmed rivayet etmiş, Elbânî de "hadis,
sahihtir' demiştir.)
09- Melekler, Peygamber Sallallahu Aleyhi Vesellem'e
salâtta bulunan kimseyi, Allah Teâlâ'nın bağışlaması için yalvarırlar: Nitekim
Peygamber Sallallahu Aleyhi Vesellem bu konuda şöyle buyurmuştur: "Her kim,
bana bir salâtta bulunursa, bana salâtta bulunduğu sürece melekler de o kimseye
salâtta bulunur. O halde kul, ister bunu az yapsın, isterse çokça yapsın” (Ahmed
rivayet etmiş, Elbânî de "hadis, hasendir' demiştir.)
10- Melekler, gıyabında Müslüman kardeşi için dua eden
kimseyi, Allah Teâlâ'nın bağışlaması için yalvarırlar: Nitekim Peygamber Sallallahu
Aleyhi Vesellem bu konuda şöyle buyurmuştur: "Müslümanın, gıyabında Müslüman
kardesi için yaptığı dua, icâbet olunan duadır. Dua edenin basucunda görevli
bir melek bulunur ve o, Müslüman kardesi için hayırlı duada bulundukça, onunla
görevli olan: “Âmin, Allah da sana onun bir benzerini versin, diye dua eder” (Müslim)
11- Melekler, malını hayır yolunda harcayan kimseye, duada
bulunur: "Kulların sabahladığı her gün gökten iki melek iner. Onlardan
birisi şöyle dua eder: “Allah’ım! Malını sana itaatte harcayan kimseye, harcadığı
malının yerine daha hayırlısını ver. Diğer melek ise şöyle dua eder: “Allah’ım!
Malını sana itaatte harcamayıp cimrilik eden kimsenin malını zail eyle (yok et)”
(Buhârî ve Müslim)
12- Sahur yemeği yiyen kimseye, Allah Teâlâ ve melekleri
salâtta bulunur: Nitekim Peygamber Sallallahu Aleyhi Vesellem bu konuda şöyle buyurmuştur:
"Sahur yemeği, bereketli yemektir. Bu sebeple onu bırakmayın. Sizden
biriniz, bir yudum su bile olsa, onu içsin. Çünkü Allah Teâlâ ve melekleri, sahur
yemegi yiyenlere salâtta bulunurlar” (Ahmed rivayet etmiş, Elbânî de
"hadis, hasendir' demiştir.)
13- Gökte ve yerde bulunan melekler, ilim öğrenen kimseyi,
Allah Teâlâ'nın bağışlaması için yalvarır: Nitekim Peygamber Sallallahu Aleyhi
Vesellem bu konuda şöyle buyurmuştur: "Her kim, dinî ilim öğrenmek için
(uzak veya yakın) bir yola girerse (o yola koyulursa), Allah Teâlâ (o ilim
sebebiyle) cennete giden yolu ona kolaylaştırır. Şüphesiz ki melekler, yaptıklarına
razı oldukları için ilim öğrenen kimseye rahmet kanatlarını gererler
(meclislerinde hazır bulunurlar). Gökte ve yerde ne varsa, hatta denizdeki
balıklar bile, Allah Teâlâ'nın onu bağışlaması için yalvarırlar. Şüphesiz ki
âlimin, ibadet edene (âbid'e) olan üstünlüğü, ayın diğer yıldızlara olan üstünlüğü
gibidir. Peygamberlerin vârisleri, âlimlerin ta kendileridir. Peygamberler, ne
bir dinar, ne bir dirhem miras bırakmışlardır. Onlar, miras olarak ancak ilim bırakmışlardır.
Her kim, ondan (o peygamberlik mirası olan ilimden) pay alırsa, tam pay almış
olur” (Tirmizî, Ebû Dâvûd ve İbn-i Mâce rivayet rivayet etmişler, Elbânî de
"hadis, sahihtir' demiştir.)
14- Allah Teâlâ ve melekleri, insanlara iyi şeyleri öğreten
kimseye salâtta bulunurlar: Nitekim Peygamber Sallallahu Aleyhi Vesellem bu
konuda şöyle buyurmuştur: "Şüphesiz ki Allah Teâlâ, melekleri, göklerde ve
yerlerde bulunanların hepsi, hatta deliğindeki karınca ve denizdeki balık bile,
insanlara iyi şeyleri öğreten kimseye salâtta bulunurlar” (Tirmizî rivayet etmiş,
Elbânî de "hadis, sahihtir' demiştir.)
Yorumlar
Yorum Gönder