Hatemi Zahid’in Namazı
Hatemi Zahid’in Namazı
Bir kere Hatemi Zahid
Hazretleri, Âsım b. Yusuf Hazretlerinin yanına girdiğinde Âsım ona:
- Ey Hatem! Namaz kılmayı güzel becerebiliyor
musun?" diye sordu. O da:
- Evet, dedi. Bunun üzerine Âsım
Kuddise Sırruhu:
- Peki, nasıl kılıyorsun?"
diye sorunca dedi ki:
- Namaz vakti yanaşınca
abdestimi sünnet vechi üzere tazeliyorum. Sonra namaz kılacağım yere gelip
dikiliyorum, ta ki her uzvum yerleşiyor. Kâbe'yi iki kaşımın arasında, makamı
İbrahim'i göğsümün hizasında, Allahu Teâlâ'yı mekândan münezzeh (pak ve uzak)
olduğu hâlde başımda hazır, kalbimdeki her şeyi bilir olduğu hâlde görüyorum.
Sanki ayağım sırat köprüsünün üzerinde, cennet sağımda, cehennem solumda, ölüm
meleğini de arkamda hissediyorum. Ve kılacağım namazın, son namazım olduğunu
zannediyorum. Sonra ihsan ile (Mevlâ'yı görür gibi) iftitah tekbirini alıyorum,
düşüne düşüne okuyorum. Tevazu ile rükûya eğiliyor, tazarru ile secdeye
kapanıyorum. Sonra tamamıyla oturuyor, ümitle teşehhütte bulunup, sünnet üzere
selâm veriyorum. Sonra da o namazı ihlâsla teslim ediyor, korkuyla ümit
arasında kalkıyorum. Ve bu hâl üzere sabra devam ediyorum.
Bunu duyan Âsım Kuddise Sırruhu
Hazretleri hayretle:
- Ey Hatem! Senin namazın böyle
mi? dedi. O da:
- Evet, otuz senedir böyle
kılıyorum, deyince Asım Hazretleri ağlayarak:
- Ben daha bu zamana kadar hiç
böyle namaz kılamadım, dedi.
Kaynak: Beyan dergisi, 02/2005
Yorumlar
Yorum Gönder