Hz. Asiye Radiyallahü Anha
Hz. Asiye Radiyallahü Anha
Hz. Musa Aleyhisselâm'ı kendi sarayında
büyüten, Hakk'a itaat için “isyan eden kadın”; Hz. Asiye Radiyallahü
Anha!
Kur'an-ı Kerim'de, Firavun'un
hanımı, Mısır Kraliçesi olan Asiye validemizin, Hz. Musa Aleyhisselâm'ı bulup
sarayına almasından bahsedilir.
Hz. Musa'nın doğduğu yıl Firavun
İsrailoğullarından doğan bütün erkek çocukları öldürtüyordu. Hz. Musa Aleyhisselâm
doğduğunda Allah Celle Celâlüh annesine onu bir tabut veya sandık içine koyup
nehre bırakmasını, korkmamasını ve Allah'ü Teâlâ'ya güvenmesini emretti.
(Kasas, 28/7)
Allah'ü Teâlâ'nın izniyle nehir
Hz. Musa'nın içinde bulunduğu sandığı getirip Firavun'un sarayı dibinde
durdurdu. O sırada nehir kenarındaki hizmetçiler sandığı alıp Hz. Asiye
Radiyallahü Anha'ye getirdiler. Hz. Asiye Radiyallahü Anha validemiz, sandığın
içinde bebeği görünce kalbi ona karşı sevgiyle doldu. Yüce Allah Celle Celâlüh
onun himayesini uygun görmüştü. Eşi Firavun ne kadar çocuğu öldürmek istediyse
de Hz. Asiye Radiyallahü Anha engel oldu, ne yapıp edip onu ikna etti ve bebeği
kendisi aldı.
Bu arada sandığı kıyıdan takip
eden Hz. Musa'nın ablası koşup annesine durumu haber verdi. Şimdi bebeğe sütanne
arıyorlar ve bebek hiç kimsenin sütünü emmiyordu. Abla gelip Hz. Asiye
Radiyallahü Anha validemize "Sizin için hayırlı bir aile tanıyorum.
İsterseniz çocuğu onlara verin." diyerek kendi annesine götürdü. Hz. Musa
annesini emdi ve çocuğun bakımı Allah'ü Teâlâ'nın izni ile kendi annesine
verildi. Hz. Asiye Radiyallahü Anha de bütün aileyi himayesi altına aldı.
Buradan anlaşılıyor ki; Hz. Asiye Radiyallahü Anha validemiz Hz. Musa büyüyene
kadar ve tebliğine başladıktan sonra da Hz. Musa'ya hep destek oldu.
Kur'an-ı Kerim'de Asiye
validemizin durumu şöyle anlatılıyor:
"Allah Celle Celâlüh iman
edenlere de Firavunun zevcesini bir misal olarak getirdi. O vakit o "Ya
Rabb bana katında cennette bir ev yap! Beni Firavun'dan ve onun kötü
amellerinden kurtar! Beni o zalimler gûruhundan selamete çıkar! demişti."
(Tahrim 66/11)
Hz. Asiye Radiyallahü Anha validemiz o zalim
ve hain Firavun'un hanımı olduğu halde, Allah'ü Teâlâ'ya iman etmiş bir
kadındır. Allah'ü Teâlâ'ya imanı ve Hz. Musa'yı himayesi sebebiyle Allah Celle
Celâlüh ona yüksek dereceler vermiş, şehadet nasip etmiş, aynı zamanda
Peygamber Efendimizin Sallallahü Aleyhi Vesellem övgüsüne mazhar etmiştir.
"Cennet kadınlarının en
üstünleri Hatice bint Huveylid (Hz. Hatice), Fatıma bint Muhammed (Hz. Fatıma),
Meryem bint İmran (Hz. Meryem), ve Firavun'un zevcesi Asiye bint Müzahim (Radiyallahü
Anhüm Ecmâîn)'dir." (Ahmed B. Hanbel, Müsned, c.1, s36; Hakim, Müstedrek,
c 2, s, 594)
Samimi ve imanında sebatlı bir
hanım idi. Bu sebepledir ki, Kur'an'da Yüce Allah Celle Celâlüh ondan övgüyle
bahsetmiş ve azim örneği olarak göstermiştir. (Mısır halkı ise ona "Nil'
in Kraliçesi" diye hitap ederdi.) İbadet vakti geldiği zaman bir bahane
bulur, odasına çekilir ve orada Allah’ü Teâlâ’ya ibadetini gizlice yapardı.
Mevki sahibi bir kadın olduğu halde ibadetini gizli yapması, eşi Firavun'dan
çekindiği içindi.
Hz. Asiye Radiyallahü Anha’nın
iman ve ibadetini gizlemesi uzun süre devam etti. Bardağı taşıran son damla
Firavun'un, Hazakiyel (Hz. Musa'ya iman eden biri)'in hanımını idam ettirmesi
oldu. Hz. Asiye Radiyallahü Anha sarayın penceresinden olup bitenleri ve idam
olayını gözlüyordu. Ona nasıl işkence edildiğini ve nasıl öldürüldüğünü
dehşetle takip etmişti.
Hazakiyel'in hanımı öldürüldüğü
sırada Hz. Asiye Radiyallahü Anha, meleklerin gelip onun ruhunu nasıl
aldıklarını, o sırada ona ne gibi ikramlarda bulunarak göklere çıkardıklarını
görmüş ve Allah’ü Teâlâ’ya imanı güçlenmiş, bağlılığı artmıştı. O, melekleri
temaşa ederken girdiği manevi âlemde bulunduğu sırada eşi Firavun ansızın odaya
girdi ve Hazakiyel'in hanımının haberini ve ona yaptığı işkenceleri anlatmaya
başladı. Sözünü bitirdikten sonra Hz. Asiye Radiyallahü Anha:
"Yazıklar olsun sana ey
Firavun! Allah’ü Teâlâ’ya karşı gelmeye nasıl cesaret ediyorsun, inanmışlara işkenceyi
nasıl reva görüyorsun?" diye çıkıştı.
Hiç ummadığı ve beklemediği bu
söz karşısında Firavun:
"Az önce işkence ile
öldürdüğümüz kadına gelen cinnet galiba sana da gelmiş." dedi.
Hz. Asiye Radiyallahü Anha:
"Hayır!" dedi.
"Ne ona cinnet geldi ne de bana. Şunu bil ki ben, senin de, benim de, âlemlerin
de Rabbi olan Allah’ü Teâlâ’ya iman ettim."
Bunun üzerine Firavun, Hz. Asiye
Radiyallahü Anha’nın annesini (yani kayın validesini) çağırarak,
"Kızlarımın berberi gibi
kızın Asiye de delirmiş." dedi. Sonra da Hz. Asiye Radiyallahü Anha'ya:
"Ya Musa'nın ilahına
küfreder, onu tanımazsın, ya da sen de işkenceler altında can verirsin."
dedi.
Firavun odadan çıkıp gidince
annesi yaklaştı ve kızını Firavun'un dediğini yapması için iknaya çalıştı. Hz. Asiye
Radiyallahü Anha diretti ve:
"Ey anne! Eğer istediğin
şey, benim Allah’ü Teâlâ’ya karşı gelmem ve O'na küfretmem ise bu asla
olmaz" dedi. Hanımının kesin kararını duyan ve deliye dönen Firavun'un
emri ile Hz. Asiye Radiyallahü Anha işkencelerle öldürüldü ki bu Kur'an-ı
Kerim'in bazı ayetlerinde şöyle ifade edilmiştir:
"Allah, inananlara
Firavun'un karısını misal gösterir: "O vakit o demişti ki: Ya Rab! Katında
benim için Cennet''te bir ev yap!.." (Tahrim, 66/11)
Hz. Asiye Radiyallahü Anha bu
niyazı ile, Allah'ü Teâlâ yolunda iman ile şehid olup, bu sayede Allah katında
rahmete nail olmasını ve Rabbin Arş'ına en yakın bulunan Sidre-i Münteha'nın
yanında, Cennetu'l-Me'va'da kendisine ebedi bir istirahatgah inşasını
istemişti: "... (Bu suretle) beni Firavun'dan ve onun işlediklerinden
kurtar." demişti.
Hz. Asiye Radiyallahü Anha,
Firavun'dan ve onun kötü amelinden kurtarılmasını istedi. Firavun'un kötü ameli
şirk, zulüm ve tasallutudur. "Zalim kavim"den maksat da zulüm ve
haksızlıkta Firavun'a yardımcı olan ve "Al-i Firavun" adıyla anılan
Kıptîlerdir.
Rivayete göre Hz. Asiye
Radiyallahü Anha bu duayı yapınca, Cennet'teki makamı derhal keşf ile kendisine
gösterilmiş ve hiçbir azap duymaksızın ruhu uçmuş, işkence olsun diye üzerine
konan kaya, ruhsuz kalan cesedinin üzerine düşmüştür. Bir rivayete göre
Firavun'un emri ile dört ayrı yere kazıklar çakılmış, Hz. Asiye Radiyallahü
Anha, el ve ayaklarından bu kazıklara bağlanarak işkence ile öldürülmüştür.
Kur'an'daki "Kazıklar sahibi Firavun" ayetinin buna işaret olduğu
söylenmiştir. (Fecr, 89/10)
İbn Abbas'tan gelen bir rivayete
göre de, dininden dönmesi için Hz. Asiye Radiyallahü Anha'ye işkence edildiği
sırada Hz. Musa (as) oradan geçiyordu. Hz. Asiye Radiyallahü Anha, parmağı ile
işaret ederek durumundan şikayette bulundu. Hz. Musa azabının hafifletilmesi
için Allah’ü Teâlâ’ya dua etti. Bundan sonra Allah’ü Teâlâ’ya kavuştuğu ana
kadar ızdırap duymadı. Hz. Asiye Radiyallahü Anha Allah'ü Teâlâ'ya'dan en son
şu dilekte bulundu: "Ya Rab! Katında benim için bir ev yap!" (Tahrim,
66/11) Allah'ü Teâlâ duasını kabul ederek kendisine: "Başını yukarı
kaldır!" diye vahyetti. Başını kaldırınca Cennet'te kendisi için inciden
yapılmış evi (sarayı) gördü ve hemen gülümsedi. Firavun onun güldüğünü
görünce: "Azap içinde gülen deliye bakınız!" diye bağırdı.
Bazı hadislere göre Asiye
validemiz, cennette Peygamber Efendimiz'in eşlerinden olacaktır.
"Allah İmran kızı Meryem'i (Hz.
Meryem), Firavun'un hanımı Asiye'yi ve Musa'nın kız kardeşi Gülsüm'ü Cennette
bana zevce olarak vermeyi hükmeyledi." (Taberânî, el-Mu'cemü'l-kebir,
8/258)
*Ayrıca rivayetlere göre Hz.
Asiye Radiyallahü Anha, Hz. Yusuf Aleyhisselâm'ın zamanında yaşamış ve O'na
iman etmiş olan Mısır Firavunu'nun soyundandır.
Selam O'nun Üzerine Olsun!
(Alıntı)
Yorumlar
Yorum Gönder