Hadis-i Şeriflerle Besmele


 Hadis-i Şeriflerle Besmele

001-   “İyi insanın İmanı”; Allah’ü Teâlâ’nın varlığına, birliğine; eşi, benzeri ve ortağı olmadığına; Muhammed Aleyhisselâm’ın kulu ve peygamberi olduğuna; gözüyle görmüş gibi şeksiz-şüphesiz inanır.
002-  “İyi insanın İmanı”; akıl, mantık ve bilgi temeline oturur; candan, gönülden ve içten; sağlam sarsılmaz, şeksiz, şüphesiz bir iman ve inancı vardır neye, nasıl inandığını bilir; aykırı fikir, inanış ve sorulara cevap verebilir.
003-  Hz. Enes Radiyallahü Anh anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm), ayakta olduğu halde yedi deveyi kendi eliyle kesti. Medine'de ise, boynuzlu ve alacalı iki koyun kurban etti. Resûlullah (aleyhissalàtu vesselâm) keserken tekbir getiriyor, besmele çekiyor ve ayağını hayvanların boyunlarının üzerine koyuyordu." Buhârî, Hacc 117, 119, Cihâd 104,126; Müslim, Edâhî 17, (1966); Tirmizî, Edâhî 2, (1494); Ebu Dâvud, Edâhî 4, (2793, 2794); Nesâî, Dahâyâ 28-31, (7, 219-230); İbnu Mâce, Edâhi 1, (3120).
004-  Hz. Ebu Musa Radiyallahü Anh 'dan rivayet edildiğ ne göre: Kızlarına, kurbanlarını kendi elleriyle kesmelerini, ayağını kurbanın boynuna basmayı, keserken tekbir getirip besmele çekmeyi tenbih etmiştir. " Rezin, ilâvesidir. Buharî, senetsiz olarak bab başlığında kaydetmiştir. (Edâhî 10).
005-  İmam Mâlik'e ulaştığına göre Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm) sefer arzusuyla ayağını bineğinin özengisine koyduğu zaman şu duayı okurdu: "Bismillah! Allahım! Sen seferde arkadaşım, ailemde vekilimsin. Allahım, bize arzı dür, seferi kolaylaştır. Allahım, yolun meşakkatlerinden, üzüntülü dönüşten, mal ve ailede vuküa gelecek kötü manzaralardan sana sığınıyorum". Muvatta, İsti'zân 34, (2, 977).
006-  Hz. Âişe Radiyallahü Anh anlatıyor: "Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm) helâdan çıkınca: "Gufrâneke (affını taleb ediyorum) derdi." Ebu Dâvud, Tahâret 17, (30); Tirmizi, Tahâret 5, (7); İbnu Mâce, Tahâret 10, (300).
007-  Tirmizi'nin Hz. Ali'den kaydettiği diğer bir rivâyette şöyle denir: "Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Helâya girdiği zaman insanoğlunun avretleri ile cinnilerin gözleri arasındaki perde, kişinin "bismillah" demesidir."
008-  İbnu Abbâs (radıyallâhu anhümâ) demiştir ki: "(Hayvanı keserken) besmele çekmeyi bir kimse unutmuşsa bunun bir mahzuru yoktur. Ancak kasden terketmiş ise, kesilen yenilmez." Rezin'in ilâvesidir.
009-  Hz. Âişe (radıyallâhu anhâ) anlatıyor: "Resülullah (aleyhissalâtü vesselâm)'a soruldu: "Halk bize et getiriyor, kesilirken besmele çekilip çekilmediğini bilmiyoruz, ne yapalım?" "Siz besmele çekin yiyin!" cevabını verdi" Buhâri, Sayd 21, Büyü 5, Tevhid 13; Muvatta, Zebâih 1, (2, 488); Ebü Dâvud, Edâhi 19, (2829); Nesâi, Dahâya 39, (7, 237).
010-  İbnu Abbas (radıyallâhu anhüm ) anlatıyor: "Resülullah (âleyhissâlâtu vesselâm) buyurdular ki: "Suyu deve gibi bir solukta içmeyin. İki-üç solukta (dinlene dinlene) için. Su içerken besmele çekin. Bitirince de Allâh'a hamdedin." Tirmizî, Eşribe 13, (1886).
011-  Yine Nesâî'de Hz. Câbir (radıyallâhu anh)'den gelen bir rivayette şöyle denmiştir: "Teşehhüdü, Kur'an'dan bir sureyi öğrendiğimiz gibi öğrendik. Şöyle ki: "Bismillah ve billah ettahiyyâtu.. " Bu rivayette, abduhu ve resülühü ibaresinden sonra şu ziyade mevcuttur: "Es-eIu'IIâhe'I-cennete ve e'üzü bihi mine'n-nâri. (AIIah'tan cenneti istiyor, ateşten O'na sığınıyorum." Nesâî, İftitah 194, (2, 243).
012-  Yine Ebü Hüreyre (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Abdesti olmayanın namazı da yoktur. Üzerine besmele çekmeyenin abdesti yoktur." Ebü Dâvud, Tahâret 48, (101,102); İbnu Mâce, Tahâret 41, (399); Tirmizî, Tahâret 20, 25.
013-  Ebu'l-Müleyh, bir adamdan naklen demiştir ki: "Ben Resûlullah aleyhissalatu vesselam'ın terkisinde idim. Hayvanın ayağı kaydı. Ben, "Kör şeytan!" demiş bulundum. Bana:
014-  "Böyle söyleme, zira böyle söylersen o büyür, hatta ev kadar olur ve "kendi gücümle onu yere attım!" der. Fakat sen: "Bismillah! de, zira böyle söylersen o küçülür ve sinek kadar olur." Ebu Davud, Edeb 85, (4982).
015-  Adiyy İbnu Hâtim Radiyallahü Anh "(Bir gün): "Ey AIlah'ın Resulü! Biz, şu köpeklerle avlanıyoruz. Bunlardan bize helâl olanı hangisidiı?" diye sormuştum, şu açıklamayı yaptı:
016-  "Muallem (terbiye edilmiş) köpeğini besmele çekerek gönderdin mi, senin için tuttuğunu ye. Ancak köpek kendisi yemeye kalkmışsa onu yeme. Zira bu durumda ben, avı köpeğin kendisi için yakalamış olmasından korkarım. Eğer senin gönderdiğin köpeklere başka bir köpek karıştı da (hangisinin yakaladığı belli değilse) yine yeme." Buhâri, Büyü 3, Zebaih 1, 2, 3, 7, 8, 9, 10, Tevhid 13; Müslim, Sayd 1, (1929); Ebu Dâvud, Sayd 2, (2847-2851); Tirmizi, Sayd 1- 7, (1465-1471); Nesâi, Sayd 1- 8, (7,179-183),19-23, (7,193-195).
017-  Ebu Hüreyre Radiyallahü Anh anlatıyor: "Resülullah aleyhissalatu vesselâm'ı işittim. Diyordu ki: "Kim abdestinin başında Allah'ı zikrederse bedeninin tamamı temizlenir. Eğer Allah'ın ismini zikretmezse bu kimsenin sadece abdest uzuvları temizlenir." Rezin tahric etmiştir. Feyzu'I-Kadir, 6, 128).
018-  Huzeyfe Radiyallahü Anh anlatıyor: "Biz Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'ın yanında yemeğe oturunca, Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm yemeye başlamadıkça, kesinlikle elimizi yemeğe vurmazdık. Bir seferinde yine O'nunla yemeğe oturmuştuk. Derksen bir cariye (küçük kız çocuğu) geldi, sanki arkasından bir iteni var gibi hemen elini yemeğe soktu. Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm elinden tuttu. Arkadan bir bedevi geldi, sanki onun da arkasından iten biri vardı, alelacele o da elini yemeğe soktu. Aleyhissalatu vesselam onun da elinden tuttu. Ve şunu söyledi:
019-  "Şeytan, üzerine Allah'ın ismi zikredilmeyen yemeği kendine helâl addeder. Nitekim sayesinde yemeğimizi kendine helal kılmak için bu cariyeyi getirdi. Ben de elinden tuttum. Bunun üzerine şu bedeviyi getirip onunla yemeği kendine helal kılmak istedi, ben onun da elinden tuttum. Nefsim elinde olan Zât-ı Zülcelâl'e yemin olsun şeytanın eli o ikisinin eliyle birlikte avucumdadır." "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm, bunları söyledikten sonra besmele çekip yemeye başladı." Müslim, Eşribe 102, (2017); Ebu Davud, Et'ime 16, (3766).
020-  Hz. Aişe Radiyallahü Anha anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Sizden kim bir şey yerse "Bismillah (Allah'ın adıyla)" desin. Bidayette söylemeyi unutmuşsa, sonunda şöyle söylesin: "Bismillahi fi evvelihi ve âhirihi (başında da sonunda da Bismillah)." Ebu Davud, Et'ime 16, (3767); Tirmizi, Et'ime 47, (1859).
021-  Yine Hz. Aişe demiştir ki: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm, ashabından altı kişi içerisinde yemek yiyordu. Derken bir bedevi geldi. (Besmele çekmeksizin) iki lokmada yutuverdi. Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm: "Eğer bu adam besmele çekseydi yemek hepinize yeterdi! Buyurdu." Tirmizi, Et'ime 47, (1859).
022-  Vahşi İbnu Harb an ebihi an ceddihi Vahşi İbnu Harb el-Habeşi anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'ın Ashabı dediler ki: "Ey Allah'ın Resûlü! biz yiyoruz, ancak bir türlü doymuyoruz (ne yapalım)?" Bunun üzerine, Resûlullah: "Ayrı ayrı yemekte olmayasınız?" diye sordu. "Evet" dediler. Resûlullah da: "Öyleyse yemeğinizde toplanın (bir sofra kurarak hep beraber yiyin), yemeğe Allah'ın ismini zikrederek (Bismillahirrahmanirrahim diyerek) başlayın. Böyle yaparsanız yemeğiniz, hakkınızda mübarek kılınır." Ebu Davud, Et'ime 15, (3764); İbnu Mace, Et'ime 17, (3286).
023-  Ümmeyye İbnu Mahşiyy Radiyallahü Anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm otururken bir adam besmele çekmeden yemek yiyordu. Yemeğini yemiş, geriye tek lokması kalmıştı. Onu ağzına kaldırırken: "Bismillahi evvelehu ve ahirehu" dedi. Bunun üzerine Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm güldü ve: "Şeytan onunla birlikte yemeye devam etti. Ne zaman ki Allah'ın ismini zikretti, karnındakileri hep kustu!" buyurdu." Ebu Davud, Et'ime 16, (3786).
024-  Hz. Cabir Radiyallahü Anh anlatıyor. "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Kişi evine döndüğü zaman içeri girerken ve yemek yerken Allah'ın adını zikrederse, şeytan (avanelerine): "Size burada gecelemek de yok akşam yemeği de yok!" der. Ama kişi, eve girerken yenen yemek Allah'ı zikreder fakat akşam yemeğini yerken zikretmezse, şeytan (avenelerine): "Akşam yemeğine kavuştunuz ama burada gecelemeniz mümkün değil!" der. Adam eve girerken ve yemeğe başlarken "Bismillah!" diyerek Allah'ı zikretmezse, şeytan (avanelerine): "Yemeğe de yetiştiniz, yatmaya da!" der." Müslim, Eşribe 103, (2018); Ebu Davud, Et'ime 16, (3765).
025-  İbnu Ömer Radiyallahü Anh anlatıyor: "Tebük'te Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'a hrıstiyanların yaptığı peynir (kalıbı) getirilmişti. Bir bıçak istedi. Besmele çekip kesti ve yedi." Ebu Davud, Et'ime 39, (3819).
026-  Osman İbnu Ebi'l-As Radiyallahü Anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'a müslüman olduğum günden beri bedenimde çekmekte olduğum bir ağrımı söyledim. Bana: "Elini, vücudunda ağrıyan yerin üzerine koy ve şu duayı oku!" buyurdu. Dua şu idi: Üç kere: "Bismillah" tan sonra yedi kere, "Eûzü bi-izzetillahi ve kudretihi min şerri mâ ecidu ve uhâziru." "Bedenimde çekmekte olduğum şu hastalığın şerrinden Allah'ın izzet ve kudretine sığınıyorum" diyecektim.
027-  Bunu birçok kereler yaptım. Allah Teâla hazretleri benden hastalığı giderdi. Bunu ehlime ve başkalarına söylemekten hiç geri kalmadım." Müslim, Selam 67-(2202); Muvatta, Ayn 9, (2, 942); Ebu Davud, Tıbb 19, (389); Tirmizi, Tıbb 29, (2081).
028-  Muhammed İbnu Abdirrahman İbni Ebi Bekr Radiyallahü Anh anhüm anlatıyor: "Ben İbnu Abbas Radiyallahü Anh anhüma'nın yanında oturuyordum. Ona bir adam gelmişti. "Nereden geliyorsun?" diye sordu. Adam: "Zemzemden!" dedi. İbnu Abbâs: "Ondan gerektiği şekilde içtin mi?" diye sordu. Adam: "Nasıl?" deyince açıkladı: "Zemzem içerken kıbleye döneceksin. Besmele çekeceksin. Üç kere nefes alıp kana kana içeceksin. İçip bitirince aziz ve celil olan Allah'a hamdedeceksin. Zira Aleyhissalâtu vesselâm şöyle buyurdular: "Münafıklarla bizim aramızdaki fark, onların zemzemi kana kana içmemeleridir."
029-  Hz. Aişe Radiyallahü Anh anlatıyor: "Resülullah aleyhissalâtu vesselâm (bir defasında) Ashabından altı kişiyle beraber yemek yiyordu. Bir bedevi gelerek (hazır) yemeği iki lokmada ye(yip bitir)di. Resulullah aleyhissalâtu vesselâm: "Eğer bu (müsafir) "Bismillah" deseydi, (yemek) hepinize yeterdi. Öyleyse biriniz yemek yediği vakit "Bismillah" desin: Yemeğin başında "Bismillah" demeyi unutacak olursa, (hatırlayınca) "Bismillahi fi evvelihi ve âhirihi (başında da sonunda da bismillah)" desin!" buyurdular."
030-  İbnu Ömer Radiyallahü Anh anlatıyor: "Babam Ömer yanıma girmişti. Ben o sırada sofradaydım. Sofranın başında kendisine yer açtık. (Babam oturdu ve "Bismillah" dedi. Sonra elini yemeğe vurup bir lokma aldı. Sonra bir lokma daha alarak ikiledi. Sonra da: "Ben bu yemekte bir yağ tadı aldım. Bu, etin yağının tadı değildir" dedi. Ben: "Ey mü'minlerin emîri! Ben semiz et almak için çarşıya çıkmıştım. Pek pahalı buldum. Bunun üzerine, bir dirhemlik zayıf et aldım. Ona bir dirhemlik de yağ ilave ettim. Böylece bütün aile fertlerinin kemiklerden faydalanmasını arzu ettim" dedim. (Babam) Ömer dedi ki: "Bu iki şey, Resülullah aleyhissalâtu vesselâm'ın sofrasında asla biraraya gelmediler. Efendimiz birini yediyse diğerini tasadduk etti."
031-  Ben: "AI! Ey mü'minlerin emîri. Ben bir kere yapmış bulundum. Bundan böyle bu iki şey benim soframda da asla beraber bulunmayacak!" dedim. Babam yine de: "Hayır! Ben bunu yapamam!" dedi (ve yemedi)."
032-  Hz. Ebu Hureyre Radiyallahü Anh anlatıyor: "Resülullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Kişi evinin -veya apartmanın- kapısından çıkınca, adama müekkel (nezaretçi) iki meleği vardır. Adam: "Bismillah" deyince onlar: "Doğruya irşad edildin" derler. "Lâ havle velâ kuvvete illâ billâh" deyince, melekler: "Korundun" derler. Adam: "Tevekkeltü alâllah" deyince onlar: "İşin (sana bedel) görüldü" derler.
033-  Resülullah aleyhissalâtu vesselâm devamla) dedi ki: "Sonra adamın iki karîni (yani onu günaha sürüklemek isteyen insî ve cinnî iki şeytanı) onu karşılarlar. Melekler (o şeytanlara): "Hidayete erdirilen, işi (Allah tarafından) görülen ve muhafaza altına alınan bir kimseden ne istiyorsunuz?" derler "
034-  Yemeğe Besmele ile başlayıp, sonunda Elhamdülillah diyenin, daha sofra kalkmadan günahları af olur. [Taberani]
035-  Bismillahirrahmânirrahim ile başlamayan her iş bereketsizdir, devam etmez ve köksüzdür (Müsned 2/259).
036-  “Davud oğlu Süleyman Aleyhisselâm ve benden başka hiçbir peygambere indirilmeyen bir âyet bana indirildi. Bu âyet 'Bismillâhirrahmanirrahim'dir." (İbn Kesîr, Tefsir, İstanbul, 1984, I, 33.)
037-  “Besmele ile başlanmayan her önemli iş sonuçsuz kalır.” (Münavî, Feyzu’l-Kadir, V/13.)
038-  Resûlüllah Sallallahü Aleyhi Vesellem’ın terkisine binmiştim. Resûlüllah Sallallahü Aleyhi Vesellem’ın hayvanının ayağı tökezledi. Bunun üzerine ben, “Şeytan helak olsun, mahvolsun.” dedim. Resûlüllah hemen bana: “ ‘Şeytan helak olsun’ deme. Çünkü sen böyle söylediğin zaman o büyüklenir. Hatta kendisini bir ev gibi görür ve şöyle der: “Kuvvetimle bunu yaptım (başardım).” Fakat sen, “Bismillah” de. Zira sen böyle söylediğinde o küçülür. Hatta bir sinek gibi olur.” (Ebû Davûd, Edeb, 85; Ahmed b. Hanbel, V, 59- 71, 365)
039-  Besmele ile başlanmayan her önemli iş noksan kalır. [Beyheki]
040-  Namaz mü’minin miracıdır! (Süyûtî, Şerhu İbn-i Mâce, I, 313)
041-  Kul Rabbine en ziyade secdede iken yakın olur, öyle ise secdede duayı çok yapın. (Müslim, Salât 215, (482); Ebû Dâvud, Salât 152.)
042-  Şüphesiz  Allah (c.c) her namaz vaktinde şöyle seslenir: Ey adem oğlu, (yaptığınız kötülüklerin sebebiyle ) kendiniz için yakmış olduğunuz ateşlerinizi, namaz kılmakla söndürünüz. (Taberani, camius-sağir)
043-  Eve girerken Besmele çekilirse, şeytan, “Bu eve girmeme imkân yok” der, dönüp gider. (Tibyan]
044-  Besmele ile yazı yazanın haceti kolaylaşır, Allahü teâlâ da razı olur. (Deylemi)
045-  Sıkıntıya düşen, “Bismillahirrahmanirrahim ve lâ havle ve lâ kuvvete illa billahil aliyyil azim” derse, her türlü sıkıntıdan kurtulur. (Deylemi)
046-  Bin kere Besmele okuyanın dört bin büyük günahı af olur. (Tergibussalat)
047-  Soyunurken çekilen Besmele, cinlere perde olur, avret yerlerini göremezler. (İ. Ebiddünya)
048-  Helaya girerken çekilen Besmele, cinlere perde olur, avret yerlerini göremezler. (T. Salat)
049-  Besmele yazılı bir kağıdı, yerden kaldıran sıddıklardan yazılır. (Tergibussalat)
050-  Besmelesiz koku sürünen, şeytanlara da koku sürmüş olur. (İbni Sünni)
051-  Şeytandan korunmak için, yemeğe Besmele ile başla! (Taberani)
052-  Su içerken Besmele çek, bitince de, Elhamdülillah de ve üç nefeste iç! (İbni Sünni)
053-  Yemeğe başlarken, Allahü teâlânın adını anın, yani Besmele çekin! Başında Besmele çekmeyi unutan, hatırladığı zaman, "Bismillahi alâ evvelihi ve ahirihi" desin! (Ebu Davud, Tirmizi, Hâkim)
054-  Amel defterinde 700 Besmele bulunanı Allahü teâlâ Cehennemden çıkarır. (Tergibussalat)
055-  Besmele ile işe başlayanın günahları af olur. (İ. Rafii)
056-  Yemeğe Besmele ile başlayıp, sonunda Elhamdülillah diyenin, daha sofra kalkmadan günahları af olur. (Taberani)
057-  Besmele ile yenen yemek bereketli olur. (İbni Mace)
058-  Bana öyle bir âyet indirildi ki, Dâvûd oğlu Süleyman’la Ben’den başka kimseye indirilmedi. Bu Bismillâhirrahmânirrahim’dir Heysemî,
059-  “Bismillahirrahmânirrahim” ile başlamayan her iş bereketsizdir, devam etmez ve köksüzdür Müsned 2/259.
060-  Bilcümle semavi kitâbların anahtarı “Rahman, Rahîm Allah adı ile” dir; yani besmeledir.”(Râmûzû’l-ehâdîs, 241, Suyûtî, el-Câmiûs-Sağir, no: 3111)
061-  “Meşrû işlerin hangisi olursa olsun besmele-i şerîfe ile başlanmazsa hayrına ve tamamına nâil olunamaz, bereketsiz kalır.” (Suyûtî, el-Câmiu’s-sağîr, no: 6284)
062-  “Bir vartaya düştüğün vakit: “Rahman, Rahîm Allah adıyla. Günahlardan korunmaya güç yetirmek ve taate kuvvet bulmak, ancak yüce ve Azîm olan Allah’ın tevfik ve yardımıyladır.” demeye devam et. Zira Cenâb -ı Allah bunların hürmetine belâ ve musibetlerin nicelerini def eder.” (Suyûtî, el-Camius-Sağir, no: 896; Râmûzü’l-ehâdis, 66)
063-  İbn-i Mesʻûd (r.a) şöyle buyurur:
064-  “Cehennemin başlıca me’murları olan ondokuz zebânînin azâbından necat bulmak isteyen kimse Besmele’ye devam etsin.” (İbn-i Kesîr, Tefsîr, I, 120)
065-  “Sizden biriniz evine girmek istediği zaman şeytan onu ta’kîb eder. O kimse evine girdiği zaman besmele ile girerse şeytan der ki: Bu evde bana girecek yer yok.” (Müslim, Eşribe, 103; el-Ezkâr, 26)
066-  “Her günün sabahında ve her gecenin akşamında:
067-  “Allah’ın adıyla ki, O’nun adı sayesinde ne semâda, ne yeryüzünde, hiç bir şey zarar veremez. O her şeyi işiten, her şeyi hakkıyle bilendir” diyen ve bunu üç defa tekrarlayan kimseye hiç bir şey zarar veremez.” (Ebû Dâvud, Edeb, 101; İbn-i Mâce, Duâ, II; İbn Hanbel, I, 62, 66, 72)
068-  “Allah’ın adı anılmadan yenilen her yemek ancak hastalıktır, onda bereket yoktur. Bunun keffâreti, eğer sofra ortada ise Bismillah diyerek devam etmekdir. Eğer sofrayı kaldırdı isen yine Bismillah deyip parmaklarını yalamandır.” (bk. en-Nevevî, el-Ezkâr, 205. vd.)
069-  Sizden birisi eşine yaklaşmak istediğinde: Bismillahi, Allahumme cennibe'ş Şeytâne. ve cennib'iş-Şey-tâne ma rezaktenâ.
“Bismillah! Ey Allah’ım! Bizi şeytandan, şeytanı da bize ihsan ettiğin çocuktan uzak kıl!” der ve eğer bu yakınlıktan onlara bir çocuk bahşedilirse, o çocuğa şeytan ebediyen zarar veremez.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Esmaül Hüsna (Arapça- Türkçe) دُعٰٓاءُ اَسْمٰٓاءُ الْحُسْنٰى

Şifa Salavâtı (Salavâtı Tıbbil Kulubi/Salâvatı Tıbbiye)

Güzel Ahlakla ilgili 40 Hadis