Hadis-i Şeriflerle Besmele
Hadis-i Şeriflerle Besmele
001- “İyi insanın İmanı”; Allah’ü Teâlâ’nın varlığına, birliğine; eşi, benzeri ve ortağı
olmadığına; Muhammed Aleyhisselâm’ın kulu ve peygamberi olduğuna; gözüyle
görmüş gibi şeksiz-şüphesiz inanır.
002- “İyi insanın İmanı”; akıl, mantık ve bilgi temeline oturur; candan, gönülden ve
içten; sağlam sarsılmaz, şeksiz, şüphesiz bir iman ve inancı vardır neye, nasıl
inandığını bilir; aykırı fikir, inanış ve sorulara cevap verebilir.
003- Hz. Enes Radiyallahü Anh anlatıyor: "Resûlullah
(aleyhissalâtu vesselâm), ayakta olduğu halde yedi deveyi kendi eliyle kesti.
Medine'de ise, boynuzlu ve alacalı iki koyun kurban etti. Resûlullah
(aleyhissalàtu vesselâm) keserken tekbir getiriyor, besmele çekiyor ve ayağını
hayvanların boyunlarının üzerine koyuyordu." Buhârî, Hacc 117, 119, Cihâd
104,126; Müslim, Edâhî 17, (1966); Tirmizî, Edâhî 2, (1494); Ebu Dâvud, Edâhî
4, (2793, 2794); Nesâî, Dahâyâ 28-31, (7, 219-230); İbnu Mâce, Edâhi 1, (3120).
004- Hz. Ebu Musa Radiyallahü Anh 'dan rivayet edildiğ ne göre:
Kızlarına, kurbanlarını kendi elleriyle kesmelerini, ayağını kurbanın boynuna
basmayı, keserken tekbir getirip besmele çekmeyi tenbih etmiştir. " Rezin,
ilâvesidir. Buharî, senetsiz olarak bab başlığında kaydetmiştir. (Edâhî 10).
005- İmam Mâlik'e ulaştığına göre Hz. Peygamber (aleyhissalâtu
vesselâm) sefer arzusuyla ayağını bineğinin özengisine koyduğu zaman şu duayı
okurdu: "Bismillah! Allahım! Sen seferde arkadaşım, ailemde vekilimsin.
Allahım, bize arzı dür, seferi kolaylaştır. Allahım, yolun meşakkatlerinden,
üzüntülü dönüşten, mal ve ailede vuküa gelecek kötü manzaralardan sana
sığınıyorum". Muvatta, İsti'zân 34, (2, 977).
006- Hz. Âişe Radiyallahü Anh anlatıyor: "Resülullah
(aleyhissalâtu vesselâm) helâdan çıkınca: "Gufrâneke (affını taleb
ediyorum) derdi." Ebu Dâvud, Tahâret 17, (30); Tirmizi, Tahâret 5, (7);
İbnu Mâce, Tahâret 10, (300).
007- Tirmizi'nin Hz. Ali'den kaydettiği diğer bir rivâyette şöyle
denir: "Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Helâya
girdiği zaman insanoğlunun avretleri ile cinnilerin gözleri arasındaki perde,
kişinin "bismillah" demesidir."
008- İbnu Abbâs (radıyallâhu anhümâ) demiştir ki: "(Hayvanı
keserken) besmele çekmeyi bir kimse unutmuşsa bunun bir mahzuru yoktur. Ancak
kasden terketmiş ise, kesilen yenilmez." Rezin'in ilâvesidir.
009- Hz. Âişe (radıyallâhu anhâ) anlatıyor: "Resülullah
(aleyhissalâtü vesselâm)'a soruldu: "Halk bize et getiriyor, kesilirken
besmele çekilip çekilmediğini bilmiyoruz, ne yapalım?" "Siz besmele
çekin yiyin!" cevabını verdi" Buhâri, Sayd 21, Büyü 5, Tevhid 13;
Muvatta, Zebâih 1, (2, 488); Ebü Dâvud, Edâhi 19, (2829); Nesâi, Dahâya 39, (7,
237).
010- İbnu Abbas (radıyallâhu anhüm ) anlatıyor: "Resülullah
(âleyhissâlâtu vesselâm) buyurdular ki: "Suyu deve gibi bir solukta
içmeyin. İki-üç solukta (dinlene dinlene) için. Su içerken besmele çekin.
Bitirince de Allâh'a hamdedin." Tirmizî, Eşribe 13, (1886).
011- Yine Nesâî'de Hz. Câbir (radıyallâhu anh)'den gelen bir
rivayette şöyle denmiştir: "Teşehhüdü, Kur'an'dan bir sureyi öğrendiğimiz
gibi öğrendik. Şöyle ki: "Bismillah ve billah ettahiyyâtu.. " Bu
rivayette, abduhu ve resülühü ibaresinden sonra şu ziyade mevcuttur:
"Es-eIu'IIâhe'I-cennete ve e'üzü bihi mine'n-nâri. (AIIah'tan cenneti
istiyor, ateşten O'na sığınıyorum." Nesâî, İftitah 194, (2, 243).
012- Yine Ebü Hüreyre (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resülullah
(aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Abdesti olmayanın namazı da
yoktur. Üzerine besmele çekmeyenin abdesti yoktur." Ebü Dâvud, Tahâret 48,
(101,102); İbnu Mâce, Tahâret 41, (399); Tirmizî, Tahâret 20, 25.
013- Ebu'l-Müleyh, bir adamdan naklen demiştir ki: "Ben
Resûlullah aleyhissalatu vesselam'ın terkisinde idim. Hayvanın ayağı kaydı.
Ben, "Kör şeytan!" demiş bulundum. Bana:
014- "Böyle söyleme, zira böyle söylersen o büyür, hatta ev
kadar olur ve "kendi gücümle onu yere attım!" der. Fakat sen:
"Bismillah! de, zira böyle söylersen o küçülür ve sinek kadar olur."
Ebu Davud, Edeb 85, (4982).
015- Adiyy İbnu Hâtim Radiyallahü Anh "(Bir gün): "Ey
AIlah'ın Resulü! Biz, şu köpeklerle avlanıyoruz. Bunlardan bize helâl olanı
hangisidiı?" diye sormuştum, şu açıklamayı yaptı:
016- "Muallem (terbiye edilmiş) köpeğini besmele çekerek
gönderdin mi, senin için tuttuğunu ye. Ancak köpek kendisi yemeye kalkmışsa onu
yeme. Zira bu durumda ben, avı köpeğin kendisi için yakalamış olmasından
korkarım. Eğer senin gönderdiğin köpeklere başka bir köpek karıştı da
(hangisinin yakaladığı belli değilse) yine yeme." Buhâri, Büyü 3, Zebaih
1, 2, 3, 7, 8, 9, 10, Tevhid 13; Müslim, Sayd 1, (1929); Ebu Dâvud, Sayd 2,
(2847-2851); Tirmizi, Sayd 1- 7, (1465-1471); Nesâi, Sayd 1- 8,
(7,179-183),19-23, (7,193-195).
017- Ebu Hüreyre Radiyallahü Anh anlatıyor: "Resülullah
aleyhissalatu vesselâm'ı işittim. Diyordu ki: "Kim abdestinin başında
Allah'ı zikrederse bedeninin tamamı temizlenir. Eğer Allah'ın ismini
zikretmezse bu kimsenin sadece abdest uzuvları temizlenir." Rezin tahric
etmiştir. Feyzu'I-Kadir, 6, 128).
018- Huzeyfe Radiyallahü Anh anlatıyor: "Biz Resûlullah
aleyhissalâtu vesselâm'ın yanında yemeğe oturunca, Resûlullah aleyhissalâtu
vesselâm yemeye başlamadıkça, kesinlikle elimizi yemeğe vurmazdık. Bir
seferinde yine O'nunla yemeğe oturmuştuk. Derksen bir cariye (küçük kız çocuğu)
geldi, sanki arkasından bir iteni var gibi hemen elini yemeğe soktu. Resûlullah
aleyhissalâtu vesselâm elinden tuttu. Arkadan bir bedevi geldi, sanki onun da
arkasından iten biri vardı, alelacele o da elini yemeğe soktu. Aleyhissalatu
vesselam onun da elinden tuttu. Ve şunu söyledi:
019- "Şeytan, üzerine Allah'ın ismi zikredilmeyen yemeği kendine
helâl addeder. Nitekim sayesinde yemeğimizi kendine helal kılmak için bu
cariyeyi getirdi. Ben de elinden tuttum. Bunun üzerine şu bedeviyi getirip
onunla yemeği kendine helal kılmak istedi, ben onun da elinden tuttum. Nefsim
elinde olan Zât-ı Zülcelâl'e yemin olsun şeytanın eli o ikisinin eliyle
birlikte avucumdadır." "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm, bunları
söyledikten sonra besmele çekip yemeye başladı." Müslim, Eşribe 102,
(2017); Ebu Davud, Et'ime 16, (3766).
020- Hz. Aişe Radiyallahü Anha anlatıyor: "Resûlullah
aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Sizden kim bir şey yerse
"Bismillah (Allah'ın adıyla)" desin. Bidayette söylemeyi unutmuşsa,
sonunda şöyle söylesin: "Bismillahi fi evvelihi ve âhirihi (başında da
sonunda da Bismillah)." Ebu Davud, Et'ime 16, (3767); Tirmizi, Et'ime 47,
(1859).
021- Yine Hz. Aişe demiştir ki: "Resûlullah aleyhissalâtu
vesselâm, ashabından altı kişi içerisinde yemek yiyordu. Derken bir bedevi
geldi. (Besmele çekmeksizin) iki lokmada yutuverdi. Resûlullah aleyhissalâtu
vesselâm: "Eğer bu adam besmele çekseydi yemek hepinize yeterdi! Buyurdu."
Tirmizi, Et'ime 47, (1859).
022- Vahşi İbnu Harb an ebihi an ceddihi Vahşi İbnu Harb el-Habeşi
anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'ın Ashabı dediler ki:
"Ey Allah'ın Resûlü! biz yiyoruz, ancak bir türlü doymuyoruz (ne
yapalım)?" Bunun üzerine, Resûlullah: "Ayrı ayrı yemekte
olmayasınız?" diye sordu. "Evet" dediler. Resûlullah da:
"Öyleyse yemeğinizde toplanın (bir sofra kurarak hep beraber yiyin),
yemeğe Allah'ın ismini zikrederek (Bismillahirrahmanirrahim diyerek) başlayın.
Böyle yaparsanız yemeğiniz, hakkınızda mübarek kılınır." Ebu Davud, Et'ime
15, (3764); İbnu Mace, Et'ime 17, (3286).
023- Ümmeyye İbnu Mahşiyy Radiyallahü Anh anlatıyor: "Resûlullah
aleyhissalâtu vesselâm otururken bir adam besmele çekmeden yemek yiyordu.
Yemeğini yemiş, geriye tek lokması kalmıştı. Onu ağzına kaldırırken:
"Bismillahi evvelehu ve ahirehu" dedi. Bunun üzerine Resûlullah
aleyhissalâtu vesselâm güldü ve: "Şeytan onunla birlikte yemeye devam
etti. Ne zaman ki Allah'ın ismini zikretti, karnındakileri hep kustu!"
buyurdu." Ebu Davud, Et'ime 16, (3786).
024- Hz. Cabir Radiyallahü Anh anlatıyor. "Resûlullah
aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Kişi evine döndüğü zaman içeri
girerken ve yemek yerken Allah'ın adını zikrederse, şeytan (avanelerine):
"Size burada gecelemek de yok akşam yemeği de yok!" der. Ama kişi,
eve girerken yenen yemek Allah'ı
zikreder fakat akşam yemeğini yerken zikretmezse, şeytan (avenelerine):
"Akşam yemeğine kavuştunuz ama burada gecelemeniz mümkün değil!" der.
Adam eve girerken ve yemeğe başlarken "Bismillah!" diyerek Allah'ı
zikretmezse, şeytan (avanelerine): "Yemeğe de yetiştiniz, yatmaya
da!" der." Müslim, Eşribe 103, (2018); Ebu Davud, Et'ime 16, (3765).
025- İbnu Ömer Radiyallahü Anh anlatıyor: "Tebük'te Resûlullah
aleyhissalâtu vesselâm'a hrıstiyanların yaptığı peynir (kalıbı) getirilmişti.
Bir bıçak istedi. Besmele çekip kesti ve yedi." Ebu Davud, Et'ime 39,
(3819).
026- Osman İbnu Ebi'l-As Radiyallahü Anh anlatıyor: "Resûlullah
aleyhissalâtu vesselâm'a müslüman olduğum günden beri bedenimde çekmekte
olduğum bir ağrımı söyledim. Bana: "Elini, vücudunda ağrıyan yerin üzerine
koy ve şu duayı oku!" buyurdu. Dua şu idi: Üç kere: "Bismillah"
tan sonra yedi kere, "Eûzü bi-izzetillahi ve kudretihi min şerri mâ ecidu
ve uhâziru." "Bedenimde çekmekte olduğum şu hastalığın şerrinden
Allah'ın izzet ve kudretine sığınıyorum" diyecektim.
027- Bunu birçok kereler yaptım. Allah Teâla hazretleri benden
hastalığı giderdi. Bunu ehlime ve başkalarına söylemekten hiç geri
kalmadım." Müslim, Selam 67-(2202); Muvatta, Ayn 9, (2, 942); Ebu Davud,
Tıbb 19, (389); Tirmizi, Tıbb 29, (2081).
028- Muhammed İbnu Abdirrahman İbni Ebi Bekr Radiyallahü Anh anhüm
anlatıyor: "Ben İbnu Abbas Radiyallahü Anh anhüma'nın yanında oturuyordum.
Ona bir adam gelmişti. "Nereden geliyorsun?" diye sordu. Adam:
"Zemzemden!" dedi. İbnu Abbâs: "Ondan gerektiği şekilde içtin
mi?" diye sordu. Adam: "Nasıl?" deyince açıkladı: "Zemzem
içerken kıbleye döneceksin. Besmele çekeceksin. Üç kere nefes alıp kana kana
içeceksin. İçip bitirince aziz ve celil olan Allah'a hamdedeceksin. Zira
Aleyhissalâtu vesselâm şöyle buyurdular: "Münafıklarla bizim aramızdaki
fark, onların zemzemi kana kana içmemeleridir."
029- Hz. Aişe Radiyallahü Anh anlatıyor: "Resülullah
aleyhissalâtu vesselâm (bir defasında) Ashabından altı kişiyle beraber yemek
yiyordu. Bir bedevi gelerek (hazır) yemeği iki lokmada ye(yip bitir)di.
Resulullah aleyhissalâtu vesselâm: "Eğer bu (müsafir)
"Bismillah" deseydi, (yemek) hepinize yeterdi. Öyleyse biriniz yemek
yediği vakit "Bismillah" desin: Yemeğin başında "Bismillah"
demeyi unutacak olursa, (hatırlayınca) "Bismillahi fi evvelihi ve âhirihi
(başında da sonunda da bismillah)" desin!" buyurdular."
030- İbnu Ömer Radiyallahü Anh anlatıyor: "Babam Ömer yanıma
girmişti. Ben o sırada sofradaydım. Sofranın başında kendisine yer açtık.
(Babam oturdu ve "Bismillah" dedi. Sonra elini yemeğe vurup bir lokma
aldı. Sonra bir lokma daha alarak ikiledi. Sonra da: "Ben bu yemekte bir
yağ tadı aldım. Bu, etin yağının tadı değildir" dedi. Ben: "Ey
mü'minlerin emîri! Ben semiz et almak için çarşıya çıkmıştım. Pek pahalı
buldum. Bunun üzerine, bir dirhemlik zayıf et aldım. Ona bir dirhemlik de yağ
ilave ettim. Böylece bütün aile fertlerinin kemiklerden faydalanmasını arzu ettim"
dedim. (Babam) Ömer dedi ki: "Bu iki şey, Resülullah aleyhissalâtu
vesselâm'ın sofrasında asla biraraya gelmediler. Efendimiz birini yediyse
diğerini tasadduk etti."
031- Ben: "AI! Ey mü'minlerin emîri. Ben bir kere yapmış
bulundum. Bundan böyle bu iki şey benim soframda da asla beraber
bulunmayacak!" dedim. Babam yine de: "Hayır! Ben bunu yapamam!"
dedi (ve yemedi)."
032- Hz. Ebu Hureyre Radiyallahü Anh anlatıyor: "Resülullah
aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Kişi evinin -veya apartmanın-
kapısından çıkınca, adama müekkel (nezaretçi) iki meleği vardır. Adam:
"Bismillah" deyince onlar: "Doğruya irşad edildin" derler.
"Lâ havle velâ kuvvete illâ billâh" deyince, melekler:
"Korundun" derler. Adam: "Tevekkeltü alâllah" deyince
onlar: "İşin (sana bedel) görüldü" derler.
033- Resülullah aleyhissalâtu vesselâm devamla) dedi ki: "Sonra
adamın iki karîni (yani onu günaha sürüklemek isteyen insî ve cinnî iki
şeytanı) onu karşılarlar. Melekler (o şeytanlara): "Hidayete erdirilen,
işi (Allah tarafından) görülen ve muhafaza altına alınan bir kimseden ne
istiyorsunuz?" derler "
034- Yemeğe Besmele ile başlayıp, sonunda Elhamdülillah diyenin, daha
sofra kalkmadan günahları af olur. [Taberani]
035- Bismillahirrahmânirrahim ile başlamayan her iş bereketsizdir,
devam etmez ve köksüzdür (Müsned 2/259).
036- “Davud oğlu Süleyman Aleyhisselâm ve benden başka hiçbir
peygambere indirilmeyen bir âyet bana indirildi. Bu âyet
'Bismillâhirrahmanirrahim'dir." (İbn Kesîr, Tefsir, İstanbul, 1984,
I, 33.)
037- “Besmele ile başlanmayan her önemli iş sonuçsuz
kalır.” (Münavî, Feyzu’l-Kadir, V/13.)
038- Resûlüllah Sallallahü Aleyhi Vesellem’ın terkisine binmiştim.
Resûlüllah Sallallahü Aleyhi Vesellem’ın hayvanının ayağı tökezledi. Bunun
üzerine ben, “Şeytan helak olsun, mahvolsun.” dedim. Resûlüllah hemen bana: “ ‘Şeytan
helak olsun’ deme. Çünkü sen böyle söylediğin zaman o büyüklenir. Hatta
kendisini bir ev gibi görür ve şöyle der: “Kuvvetimle bunu yaptım (başardım).”
Fakat sen, “Bismillah” de. Zira sen böyle söylediğinde o küçülür. Hatta bir
sinek gibi olur.” (Ebû Davûd, Edeb, 85; Ahmed b. Hanbel, V, 59- 71, 365)
039- Besmele ile
başlanmayan her önemli iş noksan kalır. [Beyheki]
040- Namaz mü’minin miracıdır! (Süyûtî,
Şerhu İbn-i Mâce, I, 313)
041- Kul Rabbine en ziyade secdede iken yakın olur, öyle ise secdede
duayı çok yapın. (Müslim, Salât 215, (482); Ebû Dâvud, Salât 152.)
042- Şüphesiz Allah (c.c) her
namaz vaktinde şöyle seslenir: Ey adem oğlu, (yaptığınız kötülüklerin sebebiyle
) kendiniz için yakmış olduğunuz ateşlerinizi, namaz kılmakla söndürünüz. (Taberani,
camius-sağir)
043- Eve girerken
Besmele çekilirse, şeytan, “Bu eve girmeme imkân yok” der, dönüp gider. (Tibyan]
044- Besmele ile yazı
yazanın haceti kolaylaşır, Allahü teâlâ da razı olur. (Deylemi)
045- Sıkıntıya düşen,
“Bismillahirrahmanirrahim ve lâ havle ve lâ kuvvete illa billahil aliyyil azim”
derse, her türlü sıkıntıdan kurtulur. (Deylemi)
046- Bin kere Besmele
okuyanın dört bin büyük günahı af olur. (Tergibussalat)
047- Soyunurken çekilen
Besmele, cinlere perde olur, avret yerlerini göremezler. (İ. Ebiddünya)
048- Helaya girerken
çekilen Besmele, cinlere perde olur, avret yerlerini göremezler. (T. Salat)
049- Besmele yazılı bir
kağıdı, yerden kaldıran sıddıklardan yazılır. (Tergibussalat)
050- Besmelesiz koku
sürünen, şeytanlara da koku sürmüş olur. (İbni Sünni)
051- Şeytandan korunmak
için, yemeğe Besmele ile başla! (Taberani)
052- Su içerken Besmele
çek, bitince de, Elhamdülillah de ve üç nefeste iç! (İbni Sünni)
053- Yemeğe başlarken,
Allahü teâlânın adını anın, yani Besmele çekin! Başında Besmele çekmeyi unutan,
hatırladığı zaman, "Bismillahi alâ evvelihi ve ahirihi" desin! (Ebu
Davud, Tirmizi, Hâkim)
054- Amel defterinde 700
Besmele bulunanı Allahü teâlâ Cehennemden çıkarır. (Tergibussalat)
055- Besmele ile işe
başlayanın günahları af olur. (İ. Rafii)
056- Yemeğe Besmele ile
başlayıp, sonunda Elhamdülillah diyenin, daha sofra kalkmadan günahları af
olur. (Taberani)
057- Besmele ile yenen
yemek bereketli olur. (İbni Mace)
058- Bana öyle bir âyet
indirildi ki, Dâvûd oğlu Süleyman’la Ben’den başka kimseye indirilmedi. Bu
Bismillâhirrahmânirrahim’dir Heysemî,
059- “Bismillahirrahmânirrahim”
ile başlamayan her iş bereketsizdir, devam etmez ve köksüzdür Müsned 2/259.
060- Bilcümle semavi
kitâbların anahtarı “Rahman, Rahîm Allah adı ile” dir; yani
besmeledir.”(Râmûzû’l-ehâdîs, 241, Suyûtî, el-Câmiûs-Sağir, no: 3111)
061- “Meşrû işlerin hangisi
olursa olsun besmele-i şerîfe ile başlanmazsa hayrına ve tamamına nâil
olunamaz, bereketsiz kalır.” (Suyûtî, el-Câmiu’s-sağîr, no: 6284)
062- “Bir vartaya düştüğün
vakit: “Rahman, Rahîm Allah adıyla. Günahlardan korunmaya güç yetirmek ve taate
kuvvet bulmak, ancak yüce ve Azîm olan Allah’ın tevfik ve yardımıyladır.”
demeye devam et. Zira Cenâb -ı Allah bunların hürmetine belâ ve musibetlerin
nicelerini def eder.” (Suyûtî, el-Camius-Sağir, no: 896; Râmûzü’l-ehâdis, 66)
063- İbn-i Mesʻûd (r.a) şöyle
buyurur:
064- “Cehennemin başlıca
me’murları olan ondokuz zebânînin azâbından necat bulmak isteyen kimse Besmele’ye
devam etsin.” (İbn-i Kesîr, Tefsîr, I, 120)
065- “Sizden biriniz evine
girmek istediği zaman şeytan onu ta’kîb eder. O kimse evine girdiği zaman
besmele ile girerse şeytan der ki: Bu evde bana girecek yer yok.” (Müslim,
Eşribe, 103; el-Ezkâr, 26)
066- “Her günün sabahında ve
her gecenin akşamında:
067- “Allah’ın adıyla ki,
O’nun adı sayesinde ne semâda, ne yeryüzünde, hiç bir şey zarar veremez. O her
şeyi işiten, her şeyi hakkıyle bilendir” diyen ve bunu üç defa tekrarlayan
kimseye hiç bir şey zarar veremez.” (Ebû Dâvud, Edeb, 101; İbn-i Mâce, Duâ, II;
İbn Hanbel, I, 62, 66, 72)
068- “Allah’ın adı anılmadan
yenilen her yemek ancak hastalıktır, onda bereket yoktur. Bunun keffâreti, eğer
sofra ortada ise Bismillah diyerek devam etmekdir. Eğer sofrayı kaldırdı isen
yine Bismillah deyip parmaklarını yalamandır.” (bk. en-Nevevî, el-Ezkâr, 205.
vd.)
069- Sizden birisi eşine
yaklaşmak istediğinde: Bismillahi, Allahumme cennibe'ş Şeytâne. ve
cennib'iş-Şey-tâne ma rezaktenâ.
“Bismillah! Ey Allah’ım! Bizi şeytandan, şeytanı da bize ihsan
ettiğin çocuktan uzak kıl!” der ve eğer bu yakınlıktan onlara bir çocuk
bahşedilirse, o çocuğa şeytan ebediyen zarar veremez.
Yorumlar
Yorum Gönder