Berat Kandili'nde Affedilmeyecek 7 Kişi!

Berat Kandili'nde Affedilmeyecek 7 Kişi!

Berat Kandili gecesi Şaban ayının on beşinci gecesidir. Aslı "Berâet”tir. Beraat sözlükte; bir zorluktan kurtarmak ve beri olmak demektir. Peki, Berat Kandili namazı kaç rekâttır? Berat Kandili namazında hangi dua ve ayetler okunur?

Üç ayların ikincisi olan Şabân ayının 14'ünü 15'ine bağlayan gecedir. Kur'ân-ı Kerîm, Levh-i Mahfûz'a bu gece indi. Allahu Teâlâ, ezelde hiçbir şey yaratmadan önce, her şeyi takdîr etti, diledi. Bunlardan, bir yıl içinde olacak her şeyi, bu gece meleklere bildirir. Rahmet kapılarının açılıp, duâların kabul olacağı dört geceden biridir.

Bu gece mahlûkatın bir sene içindeki rızıklarına, zengin veya fakir, aziz veya zelil olacaklarına, doğup öleceklerine, ecellerine ve hacıların adetlerine dair Allah tarafından meleklere malumat verileceği beyan olunmaktadır. (1)

Beraet, "iki şey arasında ilişki olmaması; kişinin bir yükümlülükten kurtulması veya yükümlülüğünün bulunmaması" anlamına gelir. Sahih hadîslerin beyanına göre: Şaban ayının on beşinci gecesi tövbe eden mü'minler, Allah'ın af ve mağfireti ile günahlarından ve dolayısıyla Cehennem'den Berat edecekler, kurtulacaklardır. (2)

Şaban'ın ortasındaki geceye Berat isminin dışında; mâ'nen verimli, feyizli, bereketli ve kutsi bir gece olduğu için Mübarek Gece; iyi değerlendirildiği takdirde günahlardan arınma ve suçlardan temize çıkma imkânı taraf-ı İlâhî'den verildiği için 'Sâk (Berat, Ferman, Kurtuluş Belgesi) Gecesi'; lütuf ve ihsanı aşkın, af ve merhameti engin olan Allah'ın ikram ve iltifatlarına erişildiği için de 'Rahmet Gecesi' de denilmiştir. (3)

Berat gecesinin hayırları ve hususiyeti hakkında sahih hadîs-i şerîflerden bir-ikisi şöyledir: "Allah Tealâ, Şaban ayının on beşinci gecesinde -rahmetiyle- dünya semasına iner, orada tecelli eder ve Kelb Kabîlesi'nin koyunlarının tüyleri sayısından daha çok sayıda günahkârı affeder." (4)

Başka bir rivayete göre de Hz. Peygamber: "Şaban'ın ortasındaki geceyi ibadetle ihya ediniz, gündüzünde de oruç tutunuz. Allah Tealâ o akşam güneşin batmasıyla dünya semasında tecelli eder ve fecir doğana kadar, 'Yok mu benden af isteyen, onu affedeyim. Yok mu benden rızık isteyen, ona rızık vereyim. Yok mu bir musibete uğrayan, ona afiyet vereyim. Yok mu şöyle, yok mu böyle!' der." buyurmuştur. (5) Bir diğer hadiste ise, Berat Kandili'nde yapılacak duaların geri çevrilmeyeceği müjdesi verilmiştir. (6)

Bir kısım âlimlerin, kıblenin Kudüs'teki Mescid-i Aksa'dan Mekke'deki Kabe-i Muazzama yönüne çevrilmesinin Hicret'in ikinci yılında Berat Gecesi'nde vuku bulduğunu kabul etmeleri de geceye ayrı bir önem kazandırmaktadır.

Bazı müfessirler, "Biz Onu (Kur'ân'ı) kutlu bir gecede indirdik. Çünkü biz haktan yüz çevirenleri uyarırız. O öyle bir gecedir ki, her hikmetli iş, tarafımızdan bir emir ile o zaman yazılıp belirlenir." (7) âyetinde belirtilen gecenin Berat Gecesi olduğunu söylemişlerdir.

İslâm âlimlerinin çoğunluğuna göre ise ayette kastedilen gece Kadir Gecesi'dir. Çünkü diğer âyetlerde Kur'ân'ın Ramazan ayında (8) ve Kadir Gecesi'nde (9) indiği açıkça bildirilmektedir. Bu takdirde Kur'ân'ın tamamının Berat gecesi Levh-i Mahfuz'dan dünya semasına indiği, Kadir Gecesin'de de görevli kâtipler tarafından istinsah edilip, âyetlerin Cebrail tarafından Efendimiz (sas)'e peyderpey indirilmeye başlandığı şeklinde bir yorum ortaya çıkmaktadır ki bazı müfessirler bu görüşü benimsemişlerdir. (10)

Bazı âlimlere göre; Berat Gecesi, emirlerin Levh-i Mahfuz'dan istinsahına başlanır, kâtip melekler bu geceden, gelecek seneye rastlayan aynı geceye kadar olacak olan olayları yazar ve bu işler, Kadir Gecesi bitirilir. Rızıklarla alâkalı defter Mikail (as)'e; harpler, zelzeleler, saikalar, çöküntülerle ilgili defter Cebrail (as)'e; amellerle alakalı defter, dünya göğünün görevlisi ve yine büyük melek olan İsrafil (as)'e; musibetlere ait nüsha da Azrail (as)'e teslim olunur. (11)

Resûlullah (sas): "Allah Tealâ tüm şeyleri Berat Gecesi'nde takdir eder. Kadir gecesi gelince de bu şeyleri sahiplerine teslim eder." buyurmuştur. Berat gecesinde eceller ve rızıklar; Kadir Gecesi'nde ise hayır, bereket ve selametle alâkalı işler takdir edilir. Kadir Gecesi'nde sayesinde dinin güç-kuvvet bulduğu şeylerin takdir edildiği; Berat Gecesi'nde ise o yıl ölecek olanların isimlerinin kaydedilip ölüm meleğinin teslim edildiği de söylenmiştir. (12)

İslâm Âlimlerine göre Berat Gecesi'nin için de beş özellik bulunmaktadır:

1- Her önemli işin bu gecede hikmetli bir şekilde ayrımı ve seçimi yapılır.
2- Bu gece yapılan ibadetin (kılınan namazların, okunan Kur'ân'ların, yapılan dua ve zikirlerin, tevbe ve istiğfarların), gündüzünde tutulan oruçların fazileti çok büyüktür.
3- İlâhî ihsan, feyiz ve bereketle dopdolu bir gecedir.
4- Mağfiret (bağışlanma) gecesidir.
5- Resul-i Ekrem'e şefaat hakkının tamamı (şefaat-ı taamme) bu gece verilmiştir. (13)

Bazı hadis-i Şerifler de ise bu gece her tarafı kaplayan rahmet ve mağfiretten ve ayrıca aşağıdaki kimselerin tövbe etmezlerse affedilmeyecekleri ve Allah'ın rahmet ve sonsuz şefkatinden mahrum bırakılacakları haber verilmektedir.

1- Allah'a ortak koşanlar.
2- Kalpleri düşmanlık hisleriyle dolu olup insanlarla zıtlaşmaktan başka bir şey düşünmeyenler.
3- Müslümanların arasına fitne sokanlar.
4- Akraba bağını koparanlar.
5- Gurur ve kibir sebebiyle elbiselerini yerde sürüyenler.
6- Anne ve babalarına isyanda devam edenler.
7- Devamlı içki içenler. (14)

Şayet, bu kimseler Allah'a tövbe eder ve günahlarından vazgeçerlerse, elbette ki ilahi rahmet onları da saracak ve şu ayetin müjdesi onlara da ulaşacaktır.

De ki: "Ey haddi aşarak nefislerine karşı zulmetmiş kullarım! Allah'ın rahmetinden ümit kesmeyin. Çünkü Allah, bütün günahları bağışlar. Şüphesiz ki O, çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir." (15)

Hz. Resulullah bu geceyi nasıl ihya etmiştir?

Hz. Peygamber'in Şaban ayına ve özellikle bu ayın içindeki Berat Gecesi'ne ayrı bir önem vererek onu ihya ettiğine dair diğer rivayetleri göz önüne alan çoğu âlimler; bu geceyi namaz kılarak, Kur'ân okuyarak ve dua ederek geçirmenin çok büyük sevaba vesile olacağını söylemişlerdir.

Hz. Aişe Radiyallahü Anha şöyle anlatmıştır: "Resûlullah (sallallahu aleyhi vesellem) Efendimiz Şaban ayının on beşinci gecesi olan Beraat Gecesi'nde:
- Ya Aişe! Bu gece hangi gecedir? Buyurdu. Ben de:
- Allah ve Resûlü en iyi bilir... Dedim. Peygamber Efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem şöyle buyurdu:
- Bu gece Şaban'ın on beşinci gecesidir. Bu gecede dünya işleri ve kulların amelleri Allah-u Teâla'ya arz olunur. Bu gece Allah'ın Cehennem'den affettiği kimselerin adedi, Benî Kelb Kabîlesi'nin koyunlarının kılları miktarıncadır. (Bu gece rızıklar dağıtılır, bir sene içinde öleceklerin listesi Azrail'e verilir). buyurdu. Ve:
- Sen bu geceyi benim ibâdetle geçirmeme izin verir misin? dedi. Ben:
- Evet, buyurun, dedim.

Resulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem namaz kılmaya başladı. Fatiha ve küçük bir sûre okuyarak kıyâmını hafif tuttu. Secdesini ise gecenin yarısına kadar uzattı. Sonra ikinci rek'ata kalktı. Birinci rek'attaki kıraat gibi kıraatını hafif ettikten sonra, secdeye vardı. Ve sabaha kadar secdede kaldı. Ben Resulullah'ın o kadar uzun secdede kalmasından ve kendisinden geçmiş görünmesinden, ruhu kabz oldu sanmıştım. Bu endişe ile kendisine yaklaştım. Mûbarek ayaklarına dokununca vefat etmediğini anladım." (16)

Berat gecesi bu kadar kıymetli ve böyle fırsatı bol bir geceyken, şimdi soralım kendimize, ibadet ve hizmetlerde gaflet ve gevşekliğe pek hevesli olan nefsimizi bir hesaba çekelim. Mesela şöyle diyelim:

Ey Nefsim! Allah-u Zülcelal kullarını affetmek için bak Berat Gecesi'ni bir fırsat olarak vermiştir. Âlemlerin Efendisi olmasına rağmen ve Allah-u Zülcelal'in kendisini günahlardan koruduğu halde, Peygamber Efendimiz bu gecede sabaha kadar ibadet ve taat etmiştir.

Ey Nefsim! Sen kendi halini bir düşün... Bu kadar hata ve günahın içerisinde ve bu kadar acizliğinle senin bu gecelere ve bu gibi fırsatlara daha çok ihtiyacın yok mu?

Bu gecede affedilen kulların arasına girmek ve Allah-u Zülcelal'in rızasını kazanmak istemez misin? Eğer istiyorsan, bu geceyi değerlendir, Allah-u Zülcelal'e yönel, affedilmen için gözyaşı dök, yalvar. Bilmiş ol ki kurtuluşun ancak Allah'ın yolundadır. (17)

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Esmaül Hüsna (Arapça- Türkçe) دُعٰٓاءُ اَسْمٰٓاءُ الْحُسْنٰى

Şifa Salavâtı (Salavâtı Tıbbil Kulubi/Salâvatı Tıbbiye)

Güzel Ahlakla ilgili 40 Hadis