Öyle Bir Tövbe Etti ki!
Öyle Bir Tövbe Etti ki!
وَعَنْ أبي نُجَيْد بِضَم النُّونِ وَفَتْح الْجيِمِ عِمْرانَ بْنِ
الحُصيْنِ الخُزاعيِّ رَضِي اللَّهُ عَنْهُمَا أَنَّ امْرأَةً مِنْ جُهينةَ أَتَت
رَسُولَ الله صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم وَهِيَ حُبْلَى مِنَ الزِّنَا،
فقَالَتْ: يَا رسول الله أَصَبْتُ حَدّاً فأَقِمْهُ عَلَيَّ، فَدَعَا نَبِيُّ الله
صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم وَليَّهَا فَقَالَ: أَحْسِنْ إِليْهَا، فَإِذَا
وَضَعَتْ فَأْتِنِي فَفَعَلَ فَأَمَرَ بِهَا نَبِيُّ اللَّهِ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ
وسَلَّم، فَشُدَّتْ عَلَيْهَا ثِيَابُها، ثُمَّ أَمَرَ بِهَا فرُجِمتْ، ثُمَّ
صلَّى عَلَيْهَا. فَقَالَ لَهُ عُمَرُ: تُصَلِّي عَلَيْهَا يَا رَسُولَ اللَّهِ
وَقَدْ زَنَتْ، قَالَ: لَقَدْ تَابَتْ تَوْبةً لَوْ قُسِمَتْ بَيْن سبْعِينَ مِنْ
أَهْلِ المدِينَةِ لوسعتهُمْ وَهَلْ وَجَدْتَ أَفْضَلَ مِنْ أَنْ جَادَتْ
بِنفْسهَا للَّهِ عَزَّ وجَل؟» رواه مسلم
Ebû
Nüceyd İmrân İbni Husayn el-Huzâî radıyallahu anhümâ’dan rivayet edildiğine
göre Cüheyne kabilesinden zina ederek gebe kalmış bir kadın Peygamber
aleyhisselâm’ın huzuruna geldi ve:
– Yâ
Resûlallah! Cezayı gerektiren bir suç işledim. Cezamı ver, dedi.
Bunun
üzerine Peygamber aleyhisselâm kadının velisini çağırttı. Ona:
– “Bu
kadına iyi davran! Doğum yapınca bana getir!” buyurdu.
Adam
Resûl-i Ekrem Sallallahü Aleyhi Vesellem’in buyurduğu gibi yaparak kadını
doğumdan sonra getirdi.
Resûlullah
Sallallahu Aleyhi Vesellem kadının üzerine elbisesinin iyice bağlanmasını
emretti; sıkı sıkıya bağladılar. Sonra Peygamber aleyhisselâm’ın emri üzerine
taşlanarak öldürüldü. Daha sonra Resûl-i Ekrem Sallallahü Aleyhi Vesellem kadının
cenaze namazını kıldı.
Hz.
Ömer Radiyallahü Anh:
– Yâ
Resûlallah! Zina etmiş bir kadının namazını mı kılıyorsun? Diye sorunca Hz.
Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem şunları söyledi:
– “O
kadın öyle bir tövbe etti ki, şayet onun tövbesi Medine halkından yetmiş kişiye
taksim edilseydi, hepsine yeterdi. Sen Cenâb-ı Hakk’ın rızasını kazanmak için
can vermekten daha üstün bir şey biliyor musun?”
Ravi: İmrân İbni Husayn
(radıyallahu anhümâ) 02882
Kaynak: Müslim, Hudûd 24. Ayrıca
bk. Ebû Dâvûd, Hudûd 24; Nesâî, Cenâiz 64
Yorumlar
Yorum Gönder