Her Şeyi Bilmek İyi mi?
Her Şeyi Bilmek İyi mi?
Adamın biri Musa
Aleyhisselâm’a:
-Ya Musa, ben bütün
hayvanların dilinden anlamak istiyorum. Tur’u Sina’ya gittiğin zaman Allah’tan
iste de benim duamı kabul etsin, diyordu.
Musa Peygamber:
-Her şeyi bilmek iyi
olmaz. Senin hayvanların dilinden anlamaman daha iyidir. Bu sevdadan vazgeç,
dediyse de, adam illâ öğrenmek istiyordu.
Bir gün Musa Aleyhisselâm
Tur’a çıktığı zaman Cenab-ı Allah Musa Aleyhisselâm’a:
"-Ya Musa! O kulumun
duasını kabul ettim, bundan sonra bütün hayvanların dilinden anlayacak. Yalnız
her şeye ehemmiyet vermesin, sonra onun için iyi olmaz." buyurmuştu.
Musa Aleyhisselâm, Tur’u
Sina’dan geldikten sonra durumu bildirip her şeyle fazla ilgilenmemesini
söyledi. Kendisine selâhiyet verilen adam, akşam ahıra hayvanlarını yemlemeye
girmişti. Orada eşekle öküzün konuşmalarına şâhid oldu.
Onlar aralarında şöyle
konuşuyorlardı, öküz:
-Yahu eşek kardeş, senin
işin ne iyi, bana yazın rahat yok, kışın rahat yok. Sabah olacak çifte
koşacaklar, ama sense akşama kadar rahat gezeceksin, diyordu.
Eşeğin öküze nasihati
şöyle oldu:
-Bunlar hep senin
ahmaklığından… Sen sabah olunca hasta numarası yaparsın, akşamdan sahibimizin
döktüğü yemi bile yemezsin. O da sabahleyin seni bu haliyle görünce çifte
koşmaktan vazgeçer ve birkaç gün olsun istirahat etmiş olursun, dedi.
Bu sözler öküzün hoşuna
gitmişti. Hakikaten yem yemedi ve öyle aç karnına sabaha kadar yattı. Eşek ise
öküzün yemlerini bile kendisi yemişti. Tabii bunların bu konuşmalarını sahibi
duymuş ve gülerek ahırdan çıkmıştı.
Sabah oldu, adam ahıra girdi
ki, öküz aç. Kalkması için birkaç tekme vurdu ise de öküz hastalanmıştı. Adam:
- Bu sefer de onun yerine
eşeği koşalım, diyerek aldı tarlaya götürdü
Akşama kadar eşekle çift
sürdü. Eşeğin emdiği süt burnundan gelmişti. Akşam eve geldiği zaman öküz rahat
rahat geviş getiriyor kendi kendine hakikaten bu iyi bir numara oldu diyordu.
Eşek bu işin çekilemeyecek gibi olduğunu görünce öküze başka yoldan akıl verip
kurtulmak istedi:
-Öküz kardeş, sen böyle
yatarsan sahibimiz seni satacak. Bu gün tarlada beni gören köylüler sordular. O
da, zaten tembel bir öküzdü, şimdi de hasta oldu. Yarın kasaba vereceğim, dedi.
Eğer yarın’ da böyle yaparsan kendini bıçağın altında bil, diyerek sabahleyen
çifte gitmekten kurtuldu.
Adam bunların bu
konuşmalarını dinledikçe kendi kendine gülüyor ve:
- Gördün mü ne kadar iyi
bir şeymiş hayvanların dilinden anlamak, diyordu.
Ertesi sabah horozla
köpeğin konuşmalarına şahit oldu. Horoz:
-Yarın efendinin, öküzü
ölecek. Sana müjdem var. İyi bir ziyafet olacak senin için, diyordu.
Adam bunu duyar duymaz
hemen pazara götürüp öküzünü sattı ve zarardan kurtuldu.
İkinci gün oldu, köpek
horoza:
- Niye yalan söyledin?
Hani ziyafet? Adam öküzü sattı kurtuldu, dediğinde, bu sefer horoz:
-Hiç merak etme! Öküzü
sattı ama, yarın kölesi ölecek ve onun hayrına mutlaka bir yemek yedirirler.
Sen de artıklarından istifade etsen yeter, dedi.
Adam bunu da duymuştu.
Hemen pazara çıkarıp kölesini de sattı. Köpek gene ziyafete erişememişti.
Horoza:
-Beni ne kandırıp
duruyorsun? diye çıkıştı. Horoz:
-Ben yalan söylemem…
Ziyafet var dediysem vardır. Efendimiz öküz ve köleyi satarak zarardan kurtuldu
ama, yarın kendisi ölecek, işte o zaman ziyafetin büyüğü olacak, dedi.
Adam horozdan bunları
duyunca etekleri tutuştu. Ne yapacağını şaşırdı ve doğru Hazreti Musa’nın
huzuruna çıkıp durumu anlattı:
-Hakikaten ben yarın
ölecek miyim? Bunun bir çaresi yok mu? diye yalvarmaya başladı. Musa
Aleyhisselâm:
-Ben sana demedim mi? Her
şeye ehemmiyet vermeyeceksin diye… Eğer sen öküzü satmasaydın, o ölecek ve belâ
atlatılmış olacaktı. Ama sen onları satmakla başkalarının zarar etmesini
istedin. Kendi menfaatini düşünüp başkalarını kendisi gibi hesap etmeyenin hali
budur, dedi.
Yorumlar
Yorum Gönder