Derman Aradım Derdime


Derman Aradım Derdime

Dermân aradım derdime,
Derdim bana dermân imiş…
Bürhân aradım aslıma,
Aslım bana bürhân imiş…

Sağ-u solum gözler idim,
Dost yüzünü görsem deyû,
Ben taşrada arar idim,
Ol cân içinde cân imiş…

Öyle sanırdım ayrıyam,
Dost gayrıdır ben gayrıyam,
Benden görüp işiteni,
Bildim ki ol cânân imiş…

Savm-u salât u hac ile,
Sanma ki biter zâhid işin,
İnsan-ı kâmil olmağa,
Lâzım olan irfân imiş…

Kande gelir yolun senin,
Ya kande varır menzilin,
Nerden gelip gittiğini,
Anlamayan hayvân imiş…

Mürşid gerektir bildire,
Hakk’ı sana hakka’l-yakîn,
Mürşîdi olmayanların,
Bildikleri gümân imiş…

Her mürşîde dil verme,
Kim yolunu sarpa uğradır,
Mürşîdi kâmil olanın,
Gâyet yolu âsân imiş…

Anla hemen bir sözdürür,
Yokuş değildir düzdürür,
Âlem kamu bir yüzdürür,
Gören onu hayrân imiş…

İşte Niyâzî’nin sözün,
Bir nesne örtmez Hak yüzün,
Hak’tan âyân bir nesne yok,
Gözsüzlere pinhân imiş…

Niyazi Mısrî Kuddise Sirrûh

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Esmaül Hüsna (Arapça- Türkçe) دُعٰٓاءُ اَسْمٰٓاءُ الْحُسْنٰى

Şifa Salavâtı (Salavâtı Tıbbil Kulubi/Salâvatı Tıbbiye)

Güzel Ahlakla ilgili 40 Hadis