İki Hurmanın Hakkı
İki Hurmanın Hakkı
İbrahim Edhem Rahmetullahi
Aleyh Hazretleri derler, o yüce kişi, Kâbe’ye varmıştı.
Bir gün hurma satan bir
adamın dükkânına gitti. Birkaç akçelik hurma istedi. Satıcı, tartıp verdi.
Sonra başka müşterilerle ilgilenmeye başladı. Beri yanda İbrahim Edhem hazretleri
Rahmetullahi Aleyh, hurmaları cebine katıyordu. Baktı, tezgâhın üzerinde iki
hurma kalmış, “Bunlar benimkilerden düşmüş...” Diyerek, iki hurmayı cebine koydu.
Sonra hepsini yedi.
Yolu Vara-Vara Kudüs’e
Dayanmıştı. İbrahim Edhem Rahmetullahi Aleyh orada ilk gecesinde bir rüya gördü.
Rüyada melekler birbirleriyle söyleşiyorlardı. İçlerinden biri:
-“Hayır!” Dedi, “İbrahim Edhem artık
yüce kişi, Allah’ü Teâlâ’nın sevgili kulu değildir.”
-“Niçin?”
-“Çünkü kendi hakkı olmayan haram
iki hurma yedi. Hurmalar onun değil hurmacınındı!”
İbrahim Edhem Hazretleri
uyandı, kan-tere batmıştı. Sabahı zor etti. Şafakla beraber yola düştü, Kâbe’ye
doğru... Güneş altında günlerce pişti. Kalbi parça-parça idi, “Ben bütün
bunlara müstehâkım!” Diyordu. “Harâm yedim ateş yedim; acaba hurmacı helâl
edecek mi?”
Kâbe’ye Güç Vardı. Hemen
Hurmacının Dükkânına Gitti. Dükkânda Genç Bir Delikanlı Duruyordu. İbrahim
Edhem Rahmetullahi Aleyh Hazretleri:
-“Asıl hurmacı nerede?”
Diye sordu. Telâşla
titriyordu. Delikanlı:
-“O öldü...” Dedi, “Ben onun
oğluyum.”
İbrahim Edhem Hazretleri
düşüp bayılacaktı. Delikanlı tekrar konuştu:
-“Rahmetli babamla bir işiniz mi
vardı?”
-“Evet, Bir İşim Vardı, Hem de
Çok Önemli...”
Sonra, olanların hepsini
anlattı. Delikanlı, onun yüreğini, yüce kişi olduğunu anlamıştı:
-“Ben...” Dedi, “İki hurmadaki
hakkımı bu dünyada ve öteki dünyada helâl ediyorum sana. Yalnız...”
-“Yalnız Ne?”
-“Yalnız benim bir de anam var, Basra’da.
Galiba onun helâlliğini de alman gerekiyor. Çünkü o iki hurmada onun da hakkı
var...”
İbrahim Edhem Hazretleri
fazla durmadı, koşa-koşa yola çıktı. Basra’ya sanki ölüsü varabildi. Kadını
buldu, helâlliğini aldı, tam kapıdan ayrılacağı sırada kadın:
-“Hâ... Bakın!” Dedi, “Benim bir
kızım var, Kûfe’de. O iki hurmadaki hakkı için, bilmem onun kapısını da
çalmanız gerek mi?”
İbrahim Edhem Hazretleri,
Kûfe arasındaki yolu bazen emekleyerek aldı. Kızın helâlliğini diledi ve
sonunda kurtuluşa kavuştu.
Sonra yine Kudüs’e döndü.
O geceki rüyasında melekler söyleşiyorlardı:
-“İbrahim Edhem kurtuldu. O, Allah’ü
Teâlâ’nın sevgili kuludur...”
[Sevâd-ı A'zam]
(Alıntı)
Yorumlar
Yorum Gönder