Ömrün Dört Mevsimi

Ömrün Dört Mevsimi

Cenâb-ı Hak buyuruyor:
"Emrolunduğun gibi dosdoğru olmaya devam et!" (Hûd, 112)

Rasûlullah (sav) buyurdular:
"Kalbi dürüst olmadıkça kulun imanı doğru olmaz. Dili doğru olmadıkça da kalbi doğru olmaz" (Ahmed b. Hanbel, Müsned III, 198)

Yılda dört mevsim deverânı olduğu gibi, ömür de dört mevsim yaşanır. Fakat yıllar tekrarlanır da, ömrün mevsimleri bir daha ele geçmez.
Çocukluk ve ilk gençlik cıvıl cıvıl, hayat dolu bahara; sıhhatli ve kuvvetli gençlik yılları bereketli yaz mevsimine; orta yaşlardan itibaren, terse dönen ahval ise yaprak dökümünün yaşandığı sonbahara benzer. Bu hususta şu âyeti, her zaman tekrar okumalı ve hiç unutmamalı:
“Kime uzun ömür verirsek Biz onun gelişmesini tersine çeviririz. Hiç akıl erdirmiyorlar mı? (Bu fânî akış, bu yolculuk nereye?)” (Yâsîn, 68)
Ağaçların hırka-i tecrîde büründüğü, zümrüt yeşili bağların kupkuru ve kapkara kesildiği kış mevsimi; insanın fânîliğe doğru, fizikî tükenişinin bir misâli gibidir. Ancak müstakîm ve müttâkî olanlar için, bu tükeniş; mânevî, kalbî ve rûhânî mânâda bir diriliş ve tazeliktir.
Zira ebedî hayatta ruhlara yeniden giydirilecek vücut libâsı, dünya hayatındaki kulluk kıvâmına göre şekillenecektir. O bedenimizin tohumu, bu dünyadan götüreceğimiz kalbimizdir. Eğer Rabbimiz’e kalb-i selîm ile varabilirsek; rûhumuza tertemiz bir kalbe uygun yüz akı, göz nûru bir beden giydirilecektir. Fakat çürük duygular, kokuşmuş, taaffün etmiş bir kalple, mahşere varanlar; o kirli iç âlemlerine münasip, kapkara, rezil, iğrenilecek vasıflarda beden elbiselerine müstehak olacaklardır. (Osman Nûri Topbaş, Yüzakı Dergisi, Ocak-2014)

Her Güne Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)
el-Mâni’: Kötülüklere engel olan, dilemediği şeylerin olmasına izin vermeyen, kendilerine zarar verecek şeylere mani olmak sûretiyle dostlarına yardımda bulunan demektir.

Kısa Günün Kârı
Rabbimiz bizleri âhirete yüz akı ile göçebilenlerden eylesin. Gönül âlemimizi, Rasûlullah (sav) Efendimiz’in rehberliğinde tezkiye ve terbiyeden geçirmeyi, istikamet üzere bir ömür sürebilmeyi nasîb eylesin.  Ömrümüzün her safhasını rızâsına uygun şekilde yaşayıp, son nefeste kelime-i şahâdet ile huzûruna varabilmeyi cümlemize müyesser eylesin!.. Âmîn!..

Lügatçe
deverân: Dönme, dolaşma, dolaşım.
ahval: 1. Durumlar, hâller, vaziyetler. 2. Davranışlar. 3. Olaylar.
müstakîm: Doğru, istikametli. Eğri olmayan, düz, dik, hilesiz, temiz.
müttâkî: Allah'ın emirlerini yapıp yasaklarından kaçınan.
libâs: Elbise.
taaffün: Kokuşma, pis kokma.
müstehak: 1. Hak etmiş, hak kazanmış. 2. Kazanmış. Muhammed bin Hişam şöyle anlatıyor:

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Esmaül Hüsna (Arapça- Türkçe) دُعٰٓاءُ اَسْمٰٓاءُ الْحُسْنٰى

Şifa Salavâtı (Salavâtı Tıbbil Kulubi/Salâvatı Tıbbiye)

Güzel Ahlakla ilgili 40 Hadis