Vuruşlu Yıldız
Vuruşlu Yıldız
1 Ve Evren'e ve Vuruşlu'ya (Tarık'a)
2 Vuruşlu (Tarık) nedir kavrayabilir misin?
3 O delici yıldızdır. (Tarık Suresi, 13)
Kuran'ın 86. suresinin adı Tarık'tır. Tarık
"tark" kökünden türeyen bir kelimedir. Kelimenin aslı "vurmak,
çarpmak" anlamlarına gelir. "Yol" anlamına da gelen
"Tarık", yolcular ayaklarını vurup yol aldığı için bu kökten
türemiştir. Kuran çevirilerinin birçoğunda "Tarık" kelimesi özel isim
gibi yazılıp, anlamı çeviride verilmemiş, fakat açıklamalarda anlam
açıklanmıştır. Oysa kelimenin en temel anlamı olan "Vuruş" diye ayet
çevrilirse, kozmolojik fizik ile ilgilenenler Kuran'ın bir mucizesine daha
tanıklık edebilirler.
Evrenin Küçük Yeşil Adamları
1967 yılında İngiltere Cambridge üniversitesinde
Jocelly Bell düzenli ve ısrarlı bir radyo sinyali yakalar. Radyo sinyalinden
kalbin vuruşları gibi düzenli vuruşlar gelmektedir. O zamanda Uzay'da böyle
düzenli vuruşların kaynağı olabilecek bir gök cismi bilinmiyordu. Bu yüzden bu
sinyallerin, başka gezegenlerdeki akıllı yaratıklar tarafından gönderildiğine
kanaat getirilir. Büyük bir heyecanla davetiyeler bastırılır, basın
kuruluşlarına haber verilir ve LGM adı verilen görkemli bir seminer düzenlenir.
LGM (Little Green Men) "Küçük Yeşil Adamlar" demektir ve Evren'de
akıllı yaratıklarla irtibat kurulduğunu simgelemektedir. çok kısa bir süre
sonra söz konusu sinyallerin kaynağının nötron yıldızlarının çok büyük bir
hızda dönmeleri olduğu anlaşılır. Böylece nötron yıldızlarına bir ad daha
takılacaktır: "Pulsarlar". Jocelly'in buluşu uzaylılarla irtibatı
sağlayamamıştır ama Pulsarların keşfini sağlamıştır. İngilizce'de
"pulsate", nabız gibi vuruşları ifade eden bir kelimedir.
"Pulsation" da "vuruş, titreşim" demektir. Bundan da nötron
yıldızlarına takılan "Pulsar" isminin Kuran'da geçen
"Tarık" yani "Vuruş" ismiyle uyumlu olduğu anlaşılmaktadır.
Pulsar'ı Kavrayabilir misiniz?
Tarık suresinin ikinci ayetinde "Vuruşlu
yıldızın(Tarık'ın)" insan zihni tarafından kavranmasının zor olduğu
vurgulanmaktadır. 2. ayette geçen "Ve Ma Edrake" ifadesinde geçen
"edrake" kelimesi Türkçe'mize "idrak etmek" olarak
Arapça'dan girmiştir ve "kavramayı, anlamayı" ifade etmektedir.
Pulsar'ı incelediğimizde ayetin bu mucizevi yönüne
de tanık olmaktayız. Pulsar'ın içinden alacağımız bir kaşık madde bir milyar
ton gelmektedir. Pulsar'dan alacağımız çok ufak bir maddeyi eğer yeryüzüne
bıraksak Dünyamızın öbür ucuna kadar bir delik açıp çıkardı. Oysa Dünya'da
herhangi bir maddenin bir kaşığı birkaç gramı geçmez. Sırf bunu düşünmek bile
Pulsar'ın kavranması ne kadar güç bir yıldız olduğunu ortaya koyar. Güneş'in
bir kaç misli büyük yıldızlar sıkışarak Pulsar'ı oluşturur. Oysa bir Pulsar'ın
çapı 1520 km'dir. Dünyamızı aynı şekilde sıkıştırsak Dünyamız 100 metre çapında
bir küre olurdu. Dünyamız 24 saatte kendi etrafındaki dönüşünü tamamlar, oysa
Pulsar bir saniyede defalarca kendi etrafında döner. Pulsar'ın hem dönüşündeki
hızı, hem tüm bu bilgiler Tarık suresinin 2. ayetinde "Vuruşlu yıldızın
(Tarık'ın, Pulsar'ın)" kavranmasının ne kadar zor olduğunun
belirtilmesinin ne kadar mucizevi olduğunu göstermektedir.
Haydi, Kafadan Sallayarak Bir Mucize Üretin
Ayette geçen yıldızın Saturn, Venüs gibi yıldızlar
olabileceğine dair eskiden tahminler yapılmıştır. İlk Boşnakça Kuran
tercümesini yapan Mustafa Mlivo bu tahminlerin hatalı olduğunu Tarık'ın Pulsar
olduğunu söyleyerek özetle şöyle demektedir: 86 Tarık suresi 13 ayetlerde
şunlardan bahsedilir:
1 Vuruş yapmak
2 Bir yıldız olmak
3 Delmek
Uzaydaki hiçbir gök cismi bu kriterleri karşılamaz
(Pulsar dışında) çünkü;
Hiçbir gök cismi vuruşlar şeklinde tarif edilemez
Ayette bahsedilen yıldızdır.(Satürn, Venüs gibi gök
cisimleri gezegenlerdir.)
Pulsar güçlü radyasyon ve radyo dalgaları
yaymaktadır. 3. ayette geçen "sakıb" kelimesine "karanlığı
delmek, yanıp tutuşmak, nufüz etmek" anlamları verilmektedir.”
Görüldüğü gibi ancak 1970 yılına gelindiğinde yeni
keşfedilen bir yıldızdan Kuran 1400 yıl önce bahsetmektedir. Vuruşları olan bir
yıldızın ne anlama geldiğini binlerce yıldır kimse tahmin edemediğinden
"Tarık" kelimesi özel isim gibi Arapça'sının aynısıyla çevrilmeden
çevirilere yazılmış, ancak dipnotlarda, sözlüklerde ve tefsirlerde anlamı
açıklanmıştır.
Gökyüzünde çok ince hesaplarla, çok muhteşem olaylar
oluşmaktadır. Hiç kimsenin kafadan iki cümle atıp da gökyüzünde oluşan olaylar
hakkında isabetli bir tahmin yapabilmesi, dediğine uyacak bir cismin gökyüzünde
tesadüfen bulunması beklenemez. Kuran'ın her cümlesinde, her kelimesinde nasıl
inceliklerin olduğu, Kuran'ın her sorusunda, her vurgusunda ("Vuruşlu
nedir, kavrayabilir misin?" örneğinde olduğu gibi) nasıl derin anlamların
saklı olduğu Kuran ne kadar çok araştırılırsa o kadar iyi anlaşılmaktadır.
Kaynak: Islam-TR
Yorumlar
Yorum Gönder