Babasını Dağa Bıraktı

Babasını Dağa Bıraktı

Bir adamın yaşlı bir babası ve babasına bakmaktan bıkan bir de karısı vardı. Karısı kocasına:

— Ya beni bırak, babanla kal yahut babanı buradan uzaklaştır, beraber kalmaya devam edelim. Eğer sen babanla kalmayı tercih edeceksen, ben ayrılmaya razıyım, diyordu.

Adamcağız ne yapacağını şaşırmıştı:

— Ne yapalım hanım, o benim babam, öldüreyim mi, ne yapabilirim onu? Biz bakmazsak ona bizden başka kim bakar? dediyse de karısı isteğinde ısrar ediyordu.

Adam en sonunda babasını götürüp dağa bırakmaya karar verdi. Yanına oğlunu da alarak arabayı hazırladı. Babasına da:

— Baba, şöyle dağa doğru gitmek istemez misin? Biz torununla beraber oduna gidiyoruz, sen de gel, dedi ve bir yatak bir miktar da yiyecek içecek alıp dağın yolunu tuttu.

Dağda ormanlığın içine doğru epey girmişlerdi. Getirdiği yatağı yere serip ihtiyar babasını üzerine yatırdı:

— Baba sen burada biraz istirahat et! Biz biraz odun yapıp gelelim, dedi, oradan ayrıldılar.

Fakat odun falan yapmamışlardı. Babasını dağa bırakmanın üzüntüsü içinde evin yolunu tuttular.

Yolda adamın oğlu:

— Dedemi almayacak mıyız baba? Diye sordu. Adam:

— Dedeni oraya bıraktık. Artık o ihtiyar olduğundan orada kalacak. Biz eve gidelim, dediyse de torun ısrar ediyordu “Ben dedemi isterim...” diye. En sonunda babasına söz dinletemediğini anlayan çocuk:

— Baba, sen ihtiyarladığında ben de senin gibi ev bark sahibi olduğum zaman, seni getirip dağa mı bırakacağım? Sen dedem, ihtiyar olduğu için bıraktığımızı söylüyorsun? deyince adamın aklı başına geldi.

Sonunda kendinin de başına gelecekleri düşününce gidip dağa terkettiği babasını almaya karar verdi.

Dağda yapa yalnız kalmış, kurtların, kuşların kendini parçalama zamanının geldiğini düşünen ve elinden de hiçbir şey gelmeyen ihtiyar, kendisini almak için yoldan geri dönen oğluna:

— Evlâdım sen beni dağa bırakıp gidemezsin. Çünkü ben babamı dağa bırakmadım. Ona ölünceye kadar hizmet ettim, dedi.

Adam babasını alıp eve getirdi. Her ne olursa olsun elinden geldiğince, babasına ölünceye kadar bakmaya karar verdi. Boşuna dememişler: “Bu dünya etme bulma dünyasıdır” diye... Sen ne yaparsan sana da onun aynısının yapılacağı muhakkaktır. (Alıntı)

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Esmaül Hüsna (Arapça- Türkçe) دُعٰٓاءُ اَسْمٰٓاءُ الْحُسْنٰى

Uzun Ömür İçin Dua

Şifa Salavâtı (Salavâtı Tıbbil Kulubi/Salâvatı Tıbbiye)