Kâfir mi Mümîn mi?

Kâfir mi Mümîn mi?

İmam-ı Azam‘ın da bulunduğu bir mecliste birisi şöyle bir soru sordu:
“Bir adam ki, cenneti istemez, cehennemden korkmaz, ölü eti yer, rükûsuz secdesiz namaz kılar, görmediğine şahitlik eder, fitneyi sever, hakkı istemez, bu adam kâfir midir, mümin mi?”
Mecliste bulunanlar ağız birliği etmişçesine
“Bunlar kâfirin sıfatlarıdır, böyle bir adam kâfirin ta kendisidir.” dediler.
İmam-ı Azam susuyordu:
“Ya imam sen ne dersin? “ dediler.
İmam-ı Azam,
“Bunlar müminin sıfatıdır, böyle biri müminin ta kendisidir” dedi.
İtiraz ettiler: “Ya imam nasıl olur, mümin cenneti istemez mi, cehennemden korkmaz mı? ...” diye.
İmam tek tek açıkladı:
“Gerçek (bilinçli) mümin cenneti istemez, sahibini (Allah’ı) ister, cehennemden korkmaz, sahibinden korkar, ölü eti dediğiniz balıktır, görmediğine şahitlik eder, çünkü Allah’ı görmez ama kesin inanır, rükûsuz secdesiz kıldığı namaz cenaze namazıdır, fitneyi sever, çünkü fitneden maksat mal ve evladdır…

(Kur’an’da mal ve evladın müminler için fitne -imtihan- olduğu belirtilmiştir); hakkı istemez, çünkü haktan kasıt ölümdür, mümin de olsa ölümü temenni etmez.” (Alıntı)

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Esmaül Hüsna (Arapça- Türkçe) دُعٰٓاءُ اَسْمٰٓاءُ الْحُسْنٰى

Uzun Ömür İçin Dua

Şifa Salavâtı (Salavâtı Tıbbil Kulubi/Salâvatı Tıbbiye)