Safım Belli Olsun!
Safım Belli Olsun!
Kral Nemrud İbrahim Aleyhisselâm’ın
ateşte yakılması emrini verdikten sonra meydan yere odunlardan büyük bir yığın
yapılmış. Odunları tutuşturmuşlar sonra. Alevler o kadar yükselmiş ki
bulutların tutuşacağını sanmış çocuklar. Korkmuş kaçmış bütün hayvanlar. İbrahim
Aleyhisselâm’ın mancınıkla ateşin tam orta yerine atacaklarmış askerler. Atacaklarmış
ki Nemrud’un ne güçlü bir kral olduğunu anlasın, görsün; bir daha ona karşı gelmesin
İbrahim Aleyhisselâm…
Bu sırada bir karınca
ağzında küçücük bir damla su ile koşa koşa gidiyormuş. Hem de boyu göklere
varan cehennemi ateşe doğru. Gökte uçan ve gagasında ateşe atmak üzere bir dal
parçası taşıyan bir kartal onun bu telaşını görüp sormuş hemen yanına yanaşıp:
“Bu acelen niye? Nereye böyle?”
Ağzında bir damla su
taşıyan karınca o bir damlayı ellerinin arasına alıp, “Duymadın mı” demiş. “Nemrud,
İbrahim Aleyhisselâm’ın ateşte yakacakmış. İşte ateşin olduğu yere su götürüyorum.”
Bu sözleri duyan kartal
kendini tutamayarak uluorta kahkahalarla gülmeye başlamış. “Sen şu ateşe dönüp
yüzünü hiç bakmadın mı?” diye sormuş. “Ne kadar büyük. Senin bir damla suyun
ona ne yapabilir ki?”
Su taşıyan karınca, “Olsun!”
demiş. “Hiç olmazsa safımız belli olur.”
Yorumlar
Yorum Gönder