Kayıtlar

Mutarrif bin Abdullah Kuddise Sirrûh’tan Nasihatler

Mutarrif bin Abdullah Kuddise Sirrûh’tan Nasihatler Tabiînden hadîs ve fıkıh âlimi, velî. İsmi Mutarrif bin Abdullah bin Eş-Şihhîr bin Avf bin Ka’b bin Vikdân bin Kureyş olup, künyesi Ebû Abdullah’tır. Zamânının âlimleri arasındaki lakabı ise İmâdüddîn (dînin direği)’dir. Babası ise Eshâb-ı kirâmdandır. Basra’da yaşamış, zühd, verâ ve takvâ sâhibi ve velî bir zâttır. İlim ve amel bakımından zamânın bir tânesi idi. Zamânındaki insanların hepsinden hürmet ve saygı görürdü. Sözleriyle onların hak yola kavuşmasına, nefislerinin insanı dünyâ ve âhirette felâkete götüren fenalıklarından kurtulmalarına sebeb olmuştur. Peygamber efendimizin sağlığında doğmuştur. Haccâc’ın Irak’ın idâresini ele aldığı zaman zuhur eden vebâ salgını sırasında 713 (H.95) yılında Basra’da vefât etmiştir. Mutarrif bin Abdullah babasından, hazret-i Osman, Ali, Ubey bin Ka’b, Ebû Zerr, İmrân bin Hüseyin, Ümmül müminin Âişe, Abdullah bin Mugaffel ve Muâviye (radıyallahü anhüm) ve Eshâb-ı kirâmdan birçok zâttan hadîs-...

Hicret Et!

Hicret Et! Muhiddin-i Arabî Kuddise Sirrûh buyuruyor: “- Hicret et! Gâvur memleketlerinde oturma! Gâvur îçinde oturmak, İslâm dinine ihanettir. Ve onlara yardım demektir. Sakın onların tebasına geçme!” Hadis’i şerifte şöyle varid oldu: “Müşriklerin içinde ikamet eden Müslümanlardan ben berîyim!” “İslâm kelimesinin itibarı kalmıyor.” Nefislerine zulmederek yaşayan kimselerin canlarını Melekler alırken onlara derler ki:  “- Siz ne işte idiniz? Onlar da; “- Biz, aciz kimselerdik!” derler. Melekler de onlara; “- Allah Teâlâ’nın Arz’ı geniş değil miydi, siz de hicret edeydiniz?” derler. İşte onların varacakları barınacakları yer, Cehennem’dir. Ne fena bir yerdir o!” Mühiddin-i Arabî Kuddise Sirrûh derki: “Biz, şimdi Müslümanları Beyt-i Makdesi ziyaretten men ediyoruz. Çünkü orası [Ehl-i Salib ordularının Kudüs’ü işgal altında bulundurduğu zamanlar] gâvurların elindedir.” (Şimdi de öyle!). Lügat: Hicret: Bir manası da, ALLAH ve Rasûlünün, zemm...

5 Vakit Namaz Kılan Bir İnsan Günde...

  5 Vakit Namaz Kılan Bir İnsan Günde...   Ø 40 kez “Besmele” çekiyor, Ø 40 kez “Fatiha” okuyor, Ø 80 kez “Er-Rahman” diyor, Ø 80 kez “Er-Rahîm”, diyor, Ø 213 kez “Allahu ekber”, diyor, Ø 120 kez “Sübhane rabbiye'l azîm” diyor, Ø 240 kez “Sûbhane rabbiye'l âlâ” diyor, Ø 15 kez “Sûbhaneke” okuyor, Ø 40 kez “Semi Allahu limen hamideh” diyor, Ø 40 kez “Rabbena lekel hamd” diyor, Ø 40 kez “Âmîn!” (ya rabbi duamı kabul et!) diyor, Ø 33 kez “Zamm-ı sûre okuyor, Ø 21 kez “Ettehiyyatü” ile peygamberimize selâm gönderiyor, Ø 21 kez “Kelime-i Şahadet” getiriyor, Ø 26 kez meleklere ve müminlere selâm veriyor, Ø 13 kez “Allahumme entes-selâmu ve minke's selâmu tebarekte ya Ø zel-celali ve'l ikram” diyor, Ø 13 kez “Rabbena âtîna” okuyor, Ø 13 kez “Rabbenağfirli” okuyor, Ø 15 kez “Allahumme salli selâvâtını okuyor, Ø 15 kez “Allahumme barik” salâvâtını okuyor, Ø 15 kez “Eûzü-Besmele” çekiyor… Ø Bu zikirler namazın...

Fırtınada Uyumak

Fırtınada Uyumak   Yıllar önce bir çiftçi, fırtınası bol olan bir tepede bir çiftlik satın almıştı. Yerleştikten sonra ilk işi bir yardımcı aramak oldu. Ama ne yakındaki köylerden ne de uzaktakilerden kimse onun çiftliğinde çalışmak istemiyordu. Müracaatçıların hepsi çiftliğin yerini görünce çalışmaktan vaz geçiyor, burası fırtınalıdır, siz de vazgeçseniz iyi olur diyorlardı. Nihayet çelimsiz, orta yaşı geçkince bir adam işi kabul etti. Adamın haline bakıp: “- Çiftlik işlerinden anlar mısın?” diye sormadan edemedi çiflik sahibi. “- Sayılır!” dedi adam, “- Fırtına çıktığında uyuyabilirim”. Bu ilgisiz sözü biraz düşündü, sonra boş verip çaresiz adamı işe aldı. Haftalar geçtikçe adamın çiftlik işlerini düzenli olarak yürüttüğünü de görünce içi rahatladı. Ta ki o fırtınaya kadar: Gece yarısı, fırtınanın o müthiş uğultusuyla uyandı. Öyle ki, bina çatırdıyordu. Yatağından fırladı, adamın odasına koştu: “- Kalk, kalk! Fırtına çıktı. Her şeyi uçurmadan yapabilecekle...

İmam-ı Azam Rahmetullahi Aleyh’in Talebelere Ve Hocalara Öğütleri -2-

  İmam-ı Azam Rahmetullahi Aleyh’in Talebelere Ve Hocalara Öğütleri -2- بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ 001- Sıradan seviyesiz ve bilgisiz insanların arasında, sorulmadan, söz verilmeden rastgele konuşma. 002- İnsanlar arasında ne gül, ne de tebessüm et, yılışık olma. 003- Olgunluğa erişmemiş yeni yetişmelerle çok konuşma, senli benli olma. 004- Evlilik hayatının tüm ihtiyaçlarını karşılayabilecek duruma gelmedikçe evlenme. Önce ilim sahibi ol, sonra helâl mal kazan, sonra da evlen. 005- Gençliğinde hep ilimle uğraş. Çünkü gençlik, gönlün ve zihnin boş ve temiz olduğu zamandır. 006- Her zaman Allah’tan kork, emanete sahip ol, seviyeli seviyesiz tüm insanlara nasihat et. 007- Hiç kimseyi küçük görme. Kendi vakarını tanıdığın gibi başkalarının vakar ve haysiyetini de tanı. 008- Bilgisiz kişilerle özellikle dini konularında tartışmaya girme. 009- Tartışma kurallarına uymayanlar ve çıkar elde etmek için tartışanlarla tartışma. 010- Her kim sana s...