Kayıtlar

Na't-ı Şerîf

  Na't-ı Şerîf   Ahmed Mahmûd Muhammed, Oldu âleme rahmet, Hakk'dan bize inâyet, Sallû alâ Muhammed!   Enbiyânın serveri, Evliyânın rehberi, İns ü cin peygamberi, Sallû alâ Muhammed!   Haseneynin dedesi, Enbiyâlar yücesi, Âşıklardır bendesi, Sallû alâ Muhammed!   Hakk nûrundan yaratdı, Sekiz cennet donatdı, İns ü cinne medhetdi, Sallû alâ Muhammed!   Muhammedü'l-arabî, Bizi kıldı ebedî, Necâtımız sebebi, Sallû alâ Muhammed!   Kıyâmet günü gelir, Mîzân hemen kurulur, Necât yolu görünür, Sallû alâ Muhammed!   Şefâati makbuldür, Her duâsı kabuldür, Nâsa büyük lutufdur, Sallû alâ Muhammed!   Hamd sancağı dikilir, Cümle canlar dirilir, Şefâati tutulur, Sallû alâ Muhammed!   Aşkî sev Muhammed'i, Ol cennetde ebedî, Aşk ile yak kebedi, Sallû alâ Muhammed!   Es-Seyyid Eş-Şeyh Muzafferüddîn Aşkiyyü'l-Cerrâhiyyü'l-Halvetî

Güzel Ahlâkla İlgili Güzel Sözler 4

  Güzel Ahlâkla İlgili Güzel Sözler 4   001- Canın bile emanetken kaybedecek neyin olabilir ki? 002- Eğer bizim ilimden aldığımız tadı krallar, padişahlar bilselerdi; İlmi bizden almak için kılıçlarıyla (ordularıyla) üzerimize yürür, savaş açarlardı! (İmam Ebu Hanife Rahimehullah) 003- İhtiyacımız olan şey güzel yüzlü değil, güzel ahlâklı insanlar. (Hikmet Anıl Öztekin) 004- "Kötü ahlâklı, parçalanmış testiye benzer. Ne yamanır, ne de eskisi gibi çamur olur." 005- "Her binanın bir temeli vardır. İslâm’ın temeli de güzel ahlâktır." 006- "Kötü ahlâk, öyle bir fenalıktır ki, onunla yapılan birçok iyilikler fayda vermez. Güzel ahlâk, öyle bir iyiliktir ki, onunla yapılan günahlar bile affa uğrar." 007- "Yükselen bütün insanlar ancak güzel ahlâkları sayesinde yükselmişlerdir." 008- "Güzel ahlâk güler yüzlülük, cömertlik ve kimseyi üzmemek demektir." 009- "Güzel ahlâk, kimseyle çekişmemek ve kimseyi çekiştir...

Çanakkale Ruhu

  Çanakkale Ruhu Çanakkale Şehitliği’ni gezip de gözyaşlarıyla toprağı sulamayan insan yoktur. Çünkü ağlamamak imkânsız. Kazanılması imkânsız görülen bir savaşın zaferle sonuçlanması gibidir burada dökülen gözyaşları. O an acı çekmez insan; kıyılır, hüzünlenir, susar ama hissettiği şey acı değildir. Biraz gurur, biraz minnet, biraz şükran, biraz aidiyet ve çokça huzur hisseder. Oracıkta uzanıp kalmak, o toprağa karışmak ister. Kilometrelerce yürür de yorulmaz. Bastığı her yer kutsaldır, çiğnemekten korkup kanatlanmak ister. Şehitlikler geçildikçe bölük bölük askerler ayaktaymış gibi gelir ve dünyanın en güvenli yerindeymişsin gibi şenlenirsin zaman zaman. Sırtını dayadığın bir ağaç, ayaklarına dolanan bir çalılık, avucunda ufaladığın bir avuç toprak ete kemiğe bürünür. Engebeli arazide önüne bakmadan yürümen imkânsızdır. Bir tümsekten bir çukura her adımda ayağının altındaki zeminin yapısı değişir. Ayağına dikenler battığında küçük bir “ah!” çıkar ağzından ve utanırsın. Ayağınd...

Çanakkale Geçilmez…

  Çanakkale Geçilmez…   Nuriye Akyol   ÇANAKKALE GEÇİLMEZ, geçmek kimin haddine, Düşmanları denize döktüğümüz gün bugün... İslam surlarında gedik açmak kimin haddine; Dikenleri bağrımızdan söktüğümüz gün bugün, İstikbalimize ışık yaktığımız gün bugün...   Biz ölürüz de girmeyiz küffarın sultasına, Allah’ın yardımı ile son verdik saltasına, İslam’ın sancağını çarmıhın ortasına; Allah Allah nidasıyla çaktığımız gün bugün, Düşmanların imiğini sıktığımız gün bugün...   Evliyalar ve şehitler, melekler bile burada, O besmelesiz şeytanlar ayak basamaz yurda, Ölmek var, ama dönmek yok, Türklüğün fıtratında; Kurtuluş meşalesini yaktığımız gün bugün, Bir millet olarak şaha, kalktığımız gün bugün...   Seyit Onbaşılar gibi, gücü yetene kadar, Aç ve susuz çarpıştılar, nefes bitene kadar, Yorulmak yok, dönmek asla, kabre yatana kadar; Düşmanların mezarını kazdığımız gün bugün, Çanakkale destanını yazdığımız gün bugün......