Kayıtlar

Düşünmeye Devam Etti

Düşünmeye Devam Etti   “Çöldeydi… Gecenin lâhûtî nağmeleri ile feyizyâb olmuştu. Kumlara uzandı, gözlerini semâya çevirdi. Sanki elini uzatsa, yıldızlara dokunacaktı. Biraz gayret etse bir seyyârenin fevkinde bütün semâyı dolaşacaktı. Çölü seviyordu. Hele çölde yürümeyi ve tefekkürü çok daha fazla… Peygamberlerin büyük bir kısmına yol olmuştu, yâr olmuştu, yâren olmuştu bu kum zerreleri… Düşünmeye devam etti, gökteki seyyâreler, çöldeki kum zerreleri gibi insan geçmişti dünya sahnesinden… Her insan ayrı bir deniz, her hikâye ayrı bir umman… Peki, “Eğer bana sorulsaydı dünyaya gelmek istediğim zaman, ben hangi zaman dilimini seçerdim, bu hayat defterini doldurmak için?” diye düşünürken… Şeyh, gecenin mehtâbı gibi göründü yeniden… “-Bak, evlât!” dedi… “Asrın içinde en kıymetli an, En Güzel’e tevâfuk eden buluşmalardır! Sen gül râyihaları almaya kur gönül saatini… Kıvamı tutmuş bir ümmetliğin mest eden efsûnunda, cânı cânâna fedâ etmenin bîhuş eden muştusunu arzula…” Mevlâ...

Beyhude Gamlanma

  Beyhude Gamlanma   Beyhude gamlanma, divane gönül! Cümle âlemlerin rızkını veren var… Yaptığın hatadan habersiz sanma, Kara karıncayı gece gören var…   Hakkın toprağına mülküm var deme, Dam ile harmanda hakkım var deme, Güçlü kuvvetliyim arkam var deme, Sırtüstü insanı yere vuran var…   Yoksul düşmüşsen de deme fakirim, Zenginliğin sonu nedir okurum, Ben güzelim deyi halı dokurum, Nice Züleyhalar Yusuf Kenan var…   Âşıklık satarsın beyhude gözüm, Olura olmaza yoktur bir sözüm, Her seher dergâha tutarım yüzüm, Âşıkların sonu Aşık Noksan var…   Sivaslı Noksani

Kıyamet Günü, Diriliş Ve Hesap Verme

  Kıyamet Günü, Diriliş Ve Hesap Verme   “O gün Sûr’a üflenir; Allah’ın dilediklerinden başka göklerde ve yerde kim varsa kıyametin dehşetinden çarpılıp cansız yere serilir. Sonra sûra bir daha üflenir; bir de bakarsın ki, bütün ölüler dirilip kabirlerinde ayağa kalkmış, merak ve endişe içinde etraflarına bakınıp duruyorlar.” (Zümer Sûresi, 68) “Yeryüzü Rabbinin nûruyla aydınlanır. Kitap ortaya konur. Peygamberler ve şâhitler getirilir. İnsanların arasında hak ve adâletle hüküm verilir. Kimseye zerre kadar haksızlık yapılmaz.” (Zümer Sûresi, 69)   Sur’a İkinci Kez Üfleniş ve Ölülerin Diriltilmesi Sur’a ilk olarak üflenmesiyle birlikte yer ve gök paramparça edilmiş ve maddesel alem ölmüştür. Canlı hiçbir varlık kalmamıştır. Ayetin ifadesiyle, “yer başka bir yere, gökler de başka göklere dönüştürülmüştür”. (İbrahim Sûresi, 48) Bu dönüşümden sonra mahşer günü için hazırlanan ortam şöyledir: Sana dağlar hakkında soruyorlar. De ki: “Benim Rabbim, onları darmadağı...