Kayıtlar

İnsanın Ahlaki Yönünü Teşkil Eden Dört Temel Erdem

İnsanın Ahlaki Yönünü Teşkil Eden Dört Temel Erdem   İslam âlimleri tarafından insanın ahlaki yönü dört temel erdem üzerinden ele alınmıştır. Dört temel erdem Dört temel erdem (Adalet, İffet, Hikmet ve Şecaat (Cesaret) varsa ve yoksa neler olur bu konuda sizlere kısa bilgiler vereceğiz. 1- Adalet: Adalet kavramı, hakkın, haklının takip edilmesi ve yerine getirilmesi manasına gelmektedir. Haklı ile haksızın birbirinden ayırt edilmesi adalet kavramı ile sağlanmaktadır. Adalet varsa: Uzlaşma, doğruluk, dürüstlük, sadakat, ülfet, vefa, güvenilirlik, emanet, ehliyet, liyakat ve hakkı gözetmek vardır. Adalet yoksa: Zulüm, haksızlık, yalan, hıyanet ve kayırmacılık vardır. 2- İffet: İffet, bireyin nefsini her çeşit şehvetlerden ve süflî dileklerden koruması anlamına gelmektedir. İffet, insana mahsus olan bir şeydir. İnsanı diğer canlılardan ayıran en önemli özelliklerden biridir. İffet varsa: Hayâ, ar/namus, incelik, ahlaklılık, sabır, kanaat, vakâr, ihlas/samimiyet, d...

Muaz bin Cebel Radiyallahü Anh Helâl ve Harâmı İyi Bilen Sahâbî

  Muaz bin Cebel Radiyallahü Anh Helâl ve Harâmı İyi Bilen Sahâbî   Peygamber efendimiz Müslüman beldelerine vâli ve zekât tahsil memurları gönderdiği sıralarda, bir gün sabah namazından sonra Eshâb-ı kirâma dönerek buyurdu ki: - İçinizden hanginiz Yemen'e gider?   Hazret-i Ebû Bekir cevap verdi: - Ben giderim yâ Resûlallah!   Peygamberimiz bir müddet sonra tekrar sordu: - Hanginiz Yemen'e gider?   Bu sefer Hazret-i Ömer Radiyallahü Anh cevap verdi: - Ben giderim Yâ Resûlallah!   Peygamberimiz biraz sonra yeniden sordu: - İçinizden Yemen'e kim gider?   Mu'âz bin Cebel Radiyallahü Anh ayağa kalkıp dedi ki: - Yâ Resûlallah! Ben giderim.   Vazife senindir Bunun üzerine Resûlullah efendimiz buyurdu ki: - Ey Mu'âz! Bu vazîfe senindir. Ey Bilâl! Bana sarığımı getir!   Mu'âz bin Cebel, Yemen'de vâlilik yapmak, halka İslâmiyeti anlatmak, Kur'ân-ı kerîmi öğretmek ve Yemen ülkesinde toplanan zekât malları...

İnsanın Yaratılış Gayesi, Dünya Ve Ahiret Yolculuğu

İnsanın Yaratılış Gayesi, Dünya Ve Ahiret Yolculuğu Aziz ve muhterem kardeşlerim! Cenâb-ı Mevlâ’ya Celle Celâlüh trilyonlarca hamdü senalar olsun ki, bizleri dinlerin en kâmili, en mükemmeli ve en sonuncusu olan İslâm diniyle müşerref kıldı. Kâinatın efendisi, peygamberlerin peygamberi ve kıyamet gününün yegâne şefaatçisi, Hz. Muhammed Mustafa’ya Sallallahü Aleyhi Vesellem ümmet olmakla şereflendirdi. Değerli kardeşlerim! Biz bu dünyaya ne için geldik? Yani bu dünyada vazifemiz nedir? Biliyorsunuz ki insan yokluk âleminden, ervah âlemine geçmiştir ve ervah âleminde Allah Celle Celâlüh ile kulları arasında bir mîsak, ahitname olmuştur. O ahitname, Kur’ân-ı Kerîm’de bize bildirilmiştir. Ervah âleminde, Cenâb-ı Mevlâ Celle Celâlüh bütün kullarına:   “Elestü bi Rabbiküm?” – Ben sizin Rabbiniz değil miyim? Diye sormuş ve bütün ervah, mü’mini de, fâsığı da, kâfiri de, hepsi bir ağızdan: – Yâ Rabbi, sen bizim Rabbimizsin, diye cevap vermiştir. Orada üzerimize bir mîsak, ...