Kayıtlar

Acep Bu Benim Canım!

Acep Bu Benim Canım! Acep bu benim canım, azad olur mu Ya Rab? Yoksa yedi Tamu’da yanıp kalır mı Ya Rab? Acep bu benim halim, yer altında ahvalim. Varıp yatacak yerim akrep dolar mı Ya Rab? Allah olacak kazi, bizden olur mu razı? Görüp Habibi bizi, şefi olur mu Ya Rab? Can hulkuma gelince, Azrail’i görünce, Ya canımı alınca, kolay olur mu Ya Rab? Yunus kabre varınca, Münkür Nekir gelince, Bana sual sorunca, dilim döner mi Ya Rab? Yunus Emre

Rağbetiniz Neye?

Rağbetiniz Neye? "Recep ayına, Allah'ü Teâlâ’ya rağbetimizle gireceğiz. اَللّهُمَّ بَارِكْ لَنَا فيِ رَجَبٍ وَ شَعْبَانَ وَ بَلِّغْنَا رَمَضَان “Allah'ım, Recep ve Şaban ayını bize bereketli kıl ve bizi Ramazan'a ulaştır.” وعنْ سُلَيْمانَ بْنِ صُرَدٍ رضي اللَّه عنهُ قال: كُنْتُ جالِساً مع النَّبِي صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم، ورجُلان يستَبَّانِ وأَحدُهُمَا قَدِ احْمَرَّ وَجْهُهُ. وانْتفَخَتْ أودَاجهُ. فقال رسولُ اللَّه صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم: « إِنِّي لأعلَمُ كَلِمةً لَوْ قَالَهَا لَذَهَبَ عنْهُ ما يجِدُ، لوْ قَالَ: أَعْوذُ بِاللّهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ ذَهَبَ عنْهُ ما يجدُ. فقَالُوا لَهُ: إِنَّ النَّبِيَّ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم قَالَ: «تعوَّذْ بِاللِّهِ مِن الشَّيَطان الرَّجِيمِ ». متفقٌ عليه. Süleyman İbni Surad radıyallahu anh şöyle dedi: Bir gün Nebi sallallahu aleyhi ve sellem’in yanında oturuyordum. İki kişi birbirine sövüp duruyordu. Bunlardan birinin yüzü öfkeden kıpkırmızı olmuş, boyun damarları şişmiş, dışarı fırla...

N'eylersin Ey Gafil Dünya Malını?

N'eylersin Ey Gafil Dünya Malını? N'eylersin ey gafil dünya malını, Yiyeceğin hiç fikrine düşmez mi? Bin yıl ömür sürsen bir gün ölürsün, Öleceğin hiç fikrine düşmez mi? Gine aklar düştü siyah saçına, Ölmeden tövbe et gizli suçuna. Kara yer altında sinin içine, Gireceğin hiç fikrine düşmez mi? Niçin dinlemezsin âlimler sözün, Niçin ağlayamaz şu iki gözün, Kızmış saç üstünde kalmış namazın, Kılacağın hiç fikrine düşmez mi? Bilesin dünyanın öte yanını, Ne kervancı koyar, ne kervanını. Azrail gelince tatlı canını, Alacağın hiç fikrine düşmez mi? İşte geldin gördün bu dünya fena, Günahına ağla sen yana yana. Teneşir üstünde sen döne döne, Yunacağın hiç fikrine gelmez mi? Ettin mi dünyada bir iyi fikir, Dilinden gitmesin zikirle şükür. Kara yer altında Münker'le Nekir, Soracağın hiç fikrine düşmez mi? Yunus Emre der ki: Eyle niyazı, Bozulmaz Mevla'nın yazdığı yazı. Eğnine biçerler şu kefen bezi, Giyeceği...

Ay İle Güneş

Ay İle Güneş Bir gün Ay'a sordular: -En çok neyi seversin? -Güneşin tutulup ebediyen perde altında, bir bulutun gerisinde saklı kalmasını severim. -Neden ona bunu reva göresin ki? -Çünkü onu kendi gözümden bile kıskanıyorum. Üstelik güneşe olan aşkımla bütün âlemi nura boğmak gelir elimden! - Sözün doğruysa eğer, gece gündüz durmadan ona koşmalısın ki ona ulaşabilesin. Ona ulaştığın vakit de zaten onda yok olursun, varlığın görünmez olur. O zaman onun ışıkları seni yakar, varlığını ortadan kaldırır. Aksi takdirde hangi küstahlık ile onun önünde ışık saçabilirsin? - Ben yok olunca, onun cemaliyle öyle görünmeye başlarım ki, işte o vakit halk beni parmağıyla birbirine gösterir ve onunla bir olduğumuzu asla fark etmez.

Aldanma

Aldanma Aldanma dünyanın velvelesine, Hepsi boş heves bir gün öğrenirsin, Kimi hakka koşar kimi tersine, Her nefesin hesabı var görürsün… Rüya gibi hayat bir gün bitecek, Bitmeyecek gibi dalıp ta batma, Mahşer günü nefsin hesap verecek, Yarın terazide azıksız kalma… Rabbin sana her şeyden daha yakın, Seni koruyup ta gözetir elbet, Varlığını hisset günahtan sakın, Verdiğin o söze etme ihanet… Rüya gibi hayat bir gün bitecek, Bitmeyecek gibi dalıp ta batma, Mahşer günü nefsin hesap verecek, Yarın terazide azıksız kalma… Eşref Ziya

Allah'ü Teâlâ’nın İnayetini Bazen Anlamıyoruz

Resim
Allah'ü Teâlâ’nın İnayetini Bazen Anlamıyoruz Allah insanların sıkıntılı zamanlarında her zaman yardım gönderir! Ama biz insanlar o yardımı bir türlü anlamaz ve doğru kullanamayız. Ve haksız yere Allah'ü Teâlâ’ya İsyan Ederiz! Bu karikatür de bunu çok güzel anlatmış. "Şüphesiz ki zorluk ve sıkıntıyla beraber kolaylık vardır." İnşirah 6. Ayet "Fakat olur ki, bir şeyden hoşlanmazsınız ama o sizin için hayırlıdır. Ve olur ki bir şeyi (de) seversiniz, hâlbuki o sizin için bir şerdir. Allah ise (sizin için hayır olanı) bilir de siz bilmezsiniz." Bakara Suresi 216. Ayet

Bir köpeği de çağırsanız gelir, kovsanız gider!”

Bir köpeği de çağırsanız gelir, kovsanız gider!” Büyüklerden Ebu Osman El-Hayri’yi ziyafete davet ettiler. Davet yerine vardığı zaman kendine “- Kusura bakma, çok insan geldi seni kabul edemeyeceğiz!” dediler. Az gidince tekrar çağırdılar. Gelince tekrar, kabul edemeyeceklerini bildirdiler. Böyle birkaç defa çağırıp geri döndürdükten sonra; “- Biz seni denemek için bunu yaptık. Gerçekten güzel ahlaklıymışsın!” dediler. Cevabında buyurdu ki: “- Bu ahlâk o kadar güzel midir? Bir köpeği de çağırsanız gelir, kovsanız gider!” Kıssadan Hisse: Mübarek salih zat kendine hiçbir övünç payı çıkarmıyor… İslâm büyüklerinin ahlâkı böyleydi. Övseniz de kötüleseniz de davranışları değişmezdi…

Hangisi Ağır?

Hangisi Ağır?   Şeyh Ebu'l Vefa Rahmetullahi Aleyh Hazretleri'ne, bir gün, “Şehrimize, şu kadar ağırlıktaki taşı kaldıran, şu kadar ağır yük taşıyan birisi geldi!” diye bahsedilmişti. Ebu'l Vefa Hazretleri, bu sözü söyleyen talebelerine, şu manidar karşılığı verdiler: “O ağır yükleri kaldırmak kolay, fakat şu abdest ibriğini taşımak ondan çok daha zordur.” Gerçekten de bu söz, ibretli bir cevaptır. Ağır taş kaldırmada, ağır yük taşımada nefsin hazzı vardır. "Ne güçlü, ne kuvvetli adam" denilmesi, o kişiye lezzet ve şevk verir. Onun için, nefse kolay gelir. Ama abdest ibriğini taşımakta, nefsin hazzı ve lezzeti yoktur. Bilakis nefse muhalefet vardır. Bu yüzden de o hafif ibrik, nefse, o ağır yüklerden daha zor ve ağır gelir.

Kuran'ı Kerim'de Yer Alan 13 Temel Konu

Kuran'ı Kerim'de Yer Alan 13 Temel Konu Kur'an okumak bir ibadettir. Her bir harfine sevap verilir. Ve her Müslüman; hayatının, gününün değişik saatlerinde bu ibadeti yerine getirmeye çalışır. Peki Yüce kitabımızdaki en temel konuları biliyor musunuz? Kur'an okumak bir ibadettir. Her bir harfine sevap verilir.   Ve her Müslüman; hayatının, gününün değişik saatlerinde bu ibadeti yerine getirmeye çalışır. Kur'an okurken ön hazırlık olarak muhakkak yerine getirmemiz gereken husus, gusül abdestini almamız gerektiren bir hal varsa onu yerine getirmiş olmamızdır. Cünüp, hayız ve nifas halinde olan, dua ayetleri hariç Kur'an okuyamaz. Müslümanların Kur'an okuması için zorlaştırıcı kurallar getirmenin pek bir yararı yoktur. Aşağıdaki maddeler sıralanırken de böyle bir gaye güdülmemiştir. Ancak şu husus hiçbir zaman unutulmamalıdır ki; Kur'an okuyan kişi Yüce Allah'la bir diyaloğa geçiyor demektir. Allah'la yapılacak bu kitabî görüşmeye de, ...

Tesbihat ve Duayı Hiç İhmal Etmeyin

Tesbihat ve Duayı Hiç İhmal Etmeyin                                                                  Sen bir yerde ücretli olarak çalışsan, akşama kadar birçok işi görüp yorulduktan sonra, işveren ücretini vereceği zaman almadan gider misin?                                        Bazı kimseler, namaz kıldıktan sonra tesbih ve duâyı terk ederek, Allah´ın huzurundan ayrılıyor. Oysa tesbihat ve dua, özellikle sabah namazından sonra çok daha önemli ve faziletlidir. Hem tesbihattaki kelimeler, ...

Rus Kız Namazdan Etkilendi, Müslüman Oldu

Resim
Rus Kız Namazdan Etkilendi, Müslüman Oldu Namaz kılan arkadaşından etkilenen Rus kız, Müslüman oldu. Antalya'nın Alanya ilçesinde bir otelde çalışan Rus kız, iş arkadaşının namaz kılmasından etkilenerek Müslüman oldu. Edinilen bilgilere göre, yaklaşık 2 yıl önce tatil için geldiği Alanya'ya hayran kalan Marıa Zıveyra (24), iş teklifi alarak bir otelde çalışmaya başladı. Bir süre sonra otelde çalışanlarla arkadaşlıklarını ilerleten Zıveyra, bir arkadaşının günde 5 vakit abdest alarak namaz kılması ve Ramazan ayında oruç tutmasından etkilendi. Neden namaz kılındığını ve abdest alındığını arkadaşına soran Zıveyra, zamanla İslam dinine ilgi duymaya başladı. Müslümanların yaşantısı ve ibadet yerlerine hayran kalan Rus kız, internet ve dini kitaplardan İslam dinini detaylı bir şekilde araştırmaya başladı. Namaz kılan arkadaşından da bilgiler alan Rus, Müslüman olmaya karar vererek Alanya Müftülüğü'ne başvurdu. Rus Zıveyra, için Alanya Müftülüğü'nde tö...

Eşinin Namazından Etkilenip Müslüman Oldu

Resim
Eşinin Namazından Etkilenip Müslüman Oldu           Osmaniye'de, Alman vatandaşı Nicole Stephanie, eşinin namaz kılmasından etkilenerek Müslüman oldu.           Osmaniye Müftülüğü'nde düzenlenen ihtida töreninde konuşan Nicole Stephanie, Osmaniyeli Murtaza Turşucu ile 2004 yılında Almanya'nın Freiburg kentinde öğrenciyken tanışıp, evlendiğini söyledi.           Evlendiğinden beri eşinin namaz kılmasından, Almanya'da ikamet eden Müslüman komşularından ve İslamiyet’le ilgili okuduğu kitaplardan etkilendiğini belirten Stephanie, kendi isteğiyle İslam dinini seçtiğini, bu konuda eşinden herhangi bir baskı görmediğini dile getirdi.           Müftü Vekili Abdulhamit Öveç ise İslam dini adına çok anlamlı bir ana şahitlik ettiğini ve bu durumdan dolayı çok mutlu olduğunu belirterek, şunları kay...

Onlar, Resulullah Efendimizin Komşularıdır

Onlar, Resulullah Efendimizin Komşularıdır Eyyûp Sabri Paşa Mirat-ül Haremeyn kitabında diyor ki: Sultan Abdülmecid Han, Mustafa Reşit Paşanın mason olduğunu, İslamiyet’e aykırı bir yol tuttuğunu anlayınca, üzüntüsünden hastalandı. Yatakta oturamıyor, hep yatıyordu. Yalnız, mühim şeyler okunup irade-i şahane alınıyordu. Sıradaki bir yazı için, Medine halkının bir dilekçesi okunacak denildi. - Durun, okumayın, beni oturtun! Buyurdu. Arkasına yastık konup, oturtuldu. - Onlar, Resulullah efendimizin komşularıdır. O mübarek insanların dilekçesini yatarak dinlemekten hayâ ederim. Ne istiyorlarsa, hemen yapınız! Fakat okuyunuz da, kulaklarım bereketlensin! Buyurdu. Ertesi gün vefat etti. İşte, Osmanlı sultanlarının ahlakı, hayâsı ve dine saygıları böyle idi.

Bu Milletin Hiçbir Kâğıdını Abdestsiz İmzalamadım

Bu Milletin Hiçbir Kâğıdını Abdestsiz İmzalamadım İkinci Abdülhamid Han Hazretleri Rahmetullahi Aleyh, siyasal bilgileri birincilikle bitirene, her sene sarayda görev verir, böylece, gençleri çalışmaya teşvik ederdi. Kâtip seçilen Esad Bey, Hatırat-ı Abdülhamid Han-ı Sani kitabında diyor ki: Bir gece yarısı şifre yazdım. İmza için, sultanın yatak odası kapısını çaldım. Açılmadı. Bir daha vurdum. Yine açılmadı. Üçüncüyü vuracağım anda, kapı açıldı. Karşıma çıkan sultan, havlu ile yüzünü siliyordu. - Evlat, seni beklettim. Kusuruma bakma, ilk çalışta kalkmıştım. Gece yarısı, mühim bir imza için geldiğini anladım. Abdestsiz idim. Bu milletin hiçbir kâğıdını abdestsiz imzalamadım. Abdest almak için geciktim! Dedi. Besmele çekerek imzalayıp; - Hayırlı olsun inşallah! Dedi. İşte Osmanlı sultanları İslamiyet’e böyle bağlı, böyle saygılı idi.

Hadimül Haremeyn

Hadimül Haremeyn Yavuz Sultan Selim Han, Mısır’ı fethedip, hilafeti esaretten kurtarınca, alışkanlıkla kendine de Sultanül Haremeyn diyen hatibe, - Benim için, o mübarek makamların hizmetçisi olmaktan daha büyük şeref olamaz. Bana Hadimül Haremeyn deyin! Buyurmuştur.

Zaman Hesabı

Zaman Hesabı   Farz edin ki, bir banka size her gün 86,400 dolarlık bir hesap açıyor. Yalnız, önceki günden bir sonraki güne hesabınızı aktarmıyor. Her gün 86,400 dolarlık yeni bir hesap. Ve her akşam ne kadarını kullandığınıza bakmadan hesabınız kapatılıyor. Bu durumda ne yapardınız? Bütün parayı kuruşuna kadar hepsini çekip kullanmak isterdiniz muhakkak. Hepimizin böyle bir bankası var: “Zaman Bankası” Her sabah, hesabımıza 86, 400 saniye yatırılıyor ve her gece hesabımız kapatılıyor. Hayırlı bir amaç için kullanıp kullanmadığınıza bakılmaksızın, her gün bu devran böyle dönüyor. Bir günden diğer güne bir saniye bile eklenemiyor. Her sabah yeni bir hesap... Her gece sıfırlanan ve kapatılan hesap... O günkü hesabınızı layığınca kullanamadıysanız, bu sizin zararınıza. Geriye dönüş yok, "yarın"dan borçlanma imkânı da yok! Kısacası, bugünün mevduatını kullanmaktan başka çaremiz yok. Onu en güzel yatırımlarla sonsuzluğa köprü yapmak elimizde ama… • Bir yılın değerini anlamak için...

Adli Tıp Uzmanın İbretlik Rüyası

Adli Tıp Uzmanın İbretlik Rüyası -   Benim başım açık, tesettürlü bir insan değilim. Ama şükür imanım var. Namazımı kılıyor, orucumu tutuyorum şükür. Rabbim kabul etsin. Tesettürlü insanları seviyorum, imrenerek bakıyorum ama henüz nefsim hazır değil. Sürekli erteliyorum. Bunda geçirdiğim çocukluğumun büyük etkisi var. Babam ordu mensubu idi. O dönemde namaz kılanı, eşi kapalı olanı ordudan atıyorlardı. Zavallı annem babam atılmasın diye ağlaya ağlaya açıldı. Hiç unutamıyorum açıldığı günü. Öyle çok gözyaşı döktü ki babam: -   Üzülme hanım, şurada emekliliğime ne kaldı. Örtünürsün, beraber hacca gideriz derdi. Hem sen evdesin bak namazların geçmiyor. Birde beni düşün derdi. Zavallı babam kılamadığı kaza namazlarını kılmadan ne kadar yorgun olursa olsun yatmazdı. Eve misafir gelince ihbar olur diye onların yanında kılamaz tek tek yatak odasına gidip kapıyı kilitleyip öyle kılarlardı. Evdeki seccade ve tesbihler bile suç unsuru sayılırdı. İyice saklar, bize de ...