Kayıtlar

Ebû Hüreyre Radiyallahü Anh’ın Dîni Öğrenmek İçin Sergilediği Cesaret

Ebû Hüreyre Radiyallahü Anh’ın Dîni Öğrenmek İçin Sergilediği Cesaret Ebû Hüreyre Radiyallahü Anh, Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem Efendimiz’e hiç kimsenin sormaya cesâret edemediği şeyleri sormak huşusunda son derece cesur davranır, hiç çekinmezdi. Bir gün Fahr-i Kâinât Sallallahü Aleyhi Vesellem Efendimiz’e: “Yâ Rasulullah! Nübüvvetle alâkalı ilk gördüğünüz alâmet nedir?” diye sordu. İki cihânın saâdet rehberi olan Allah Resûlü Sallallahü Aleyhi Vesellem şöyle buyurdu: “Ey Ebû Hüreyre! Mâdem sordun, söyleyeyim. Ben on yaşlarındayken birgün sahrâda idim. Başımın üstünden gelen bir sesle irkildim. Bir adam diğerine sordu: “Bu, O mudur?” Öteki cevap verdi: “Evet, bu O’dur.” O zamâna kadar hiç kimsede görmediğim yüzler, kimsede bulmadığım rûhlar ve hiç kimsede görmediğim elbiselerle karşıma çıktılar. Yürüyerek bana doğru gelen o iki adamdan her biri, bir kolumdan tuttu, fakat dokunduklarını Hiç hissetmedim. Biri arkadaşına: “Haydi O’nu yere yatır!” dedi. Beraber...

Eşini Kazanmayı Bil, Yoksa…

Eşini Kazanmayı Bil, Yoksa… Şimdilerde iki genç insan birbirlerini sevip evleniyorlar. Bir zaman sonra çocukları da oluyor, ne güzel. Fakat iki taraftan da kaynaklanan bazı nedenlerden dolayı, bir zaman sonra birbirlerinde aradıklarını bulamamaya başlıyor; haramı güzel ve lezzetli gösteren şeytanın oyununa geliyorlar. Birbirlerine söyledikleri güzel aşk sözcükleri, yerini hakaretlere bırakınca maalesef herkes bu duygularını, başka yerlerde başka kişilerle gidermenin peşine düşüyor. Birliktelikleri işkenceye dönüşüyor, birbirini seven iki insanın. Öyle bir raddeye geliyorlar ki bir zaman devam eden zoraki birliktelikten sonra, evlilik hayatları hüsranla sonuçlanıyor… Toplum olarak, ne oldu böyle bize? Böyle değildik biz! Bir kadın, kendi erkeğinden başka erkeği bilmezken, aileler çok daha mutlu ve uzun ilişkiler sürdürebiliyordu. Şimdilerde ise şeytan, insanlara haramı cazip gösterip mutluluğu ve tatmini dışarıda aramaları konusunda telkin veriyor. Bir erkek, hanımından esirg...

Peygamberimiz'in Sallallahü Aleyhi Vesellem 11 Sünneti ve 11 Bilimsel Faydası

Peygamberimiz'in Sallallahü Aleyhi Vesellem 11 Sünneti ve 11 Bilimsel Faydası Teheccüd Namazına Kalkmak Kesintisiz uyunan uzun gece uykuları damarlarda vazodilatasyona (Damar genişlemesine) neden olur. Uyku ortalarında kalkıp el yüz yıkamamız yani abdest almamız, az yorucu egzersizler yapmamız yani teheccüd namazı kılmamız vazodilatasyonu engeller ve zinde bir Müslüman olmamızı sağlar sevgili kardeşlerimiz. Uyurken Sağ Tarafa Dönüp Yatmak Kalbin üzerine yani sola yatıldığında, kalp sıkışır, ağrır ve rahat çalışması engellenir. Sağ tarafa doğru yatılması kardiyovasküler sistemimizin (kalp, damar ve kan dolaşımı sisteminin) çok daha iyi çalışmasını ve kalbimizin yeni günün temposuna çok daha dingin ve kolay bir şekilde ayak uydurmasını sağlar. Kerahat Vakitlerinde Uyumamak Özellikle işrak vakti, yani güneşin doğuşunda uyuyanlarda bel ağrısı meydana gelir. Dünyanın kendi etrafındaki dönüşünden (gün ve gece oluşumu) meydana gelen çizgisel hız her enlemde farklıdır. Bu fark yer...

İnsan Mühendisliği

İnsan Mühendisliği             Amerika'da imalat fabrikalarından birinin yönetim kurulu üyeleri kâr ve zarar hesaplarını incelerken, fabrika müdürünün aylığına takılmışlar ve bunu bir hayli indirmek kabil olacağını düşünmüşler. İçlerinden iki kişi seçerek fabrika müdürü denen bu adamın neler yaptığını bir görmelerini ve ondan sonra bu konuda karar verilmesini kabul etmişler. İki kişilik heyet bir sabah sessizce fabrikaya gitmiş ve fabrika müdürünün odasına girmiş. Gördükleri manzara şu olmuş: Fabrika müdürü elinde kahve fincanı, ağzında piposu, ayakları masanın üstünde, etrafa halka dumanlar yaymakla meşgul. Masanın üstünde ne bir dosya, ne bir kâğıt hiçbir şey yok. Bir müddet kendisi ile oradan buradan konuşan heyet azaları bu müddet zarfında müdürün hiçbir işle meşgul olmadığını ve yalnız birkaç basit telefon konuşması yaptığını görmüşler. Heyet, yönetim kuruluna fabrika müdürü denilen zatın yanında bulundukları üç küsur ...

Diyanet İşleri Başkanı Görmez’den ABD'ye Sivrisinekli Sitem

Resim
Diyanet İşleri Başkanı Görmez’den ABD'ye Sivrisinekli Sitem Görmez ABD'de sinek ilacı kullanmanın yasak olduğuna dikkat çekti, "keşke Irak'ta da bu kadar hassas olsaydınız" dedi. Edirne'nin İpsala ilçesinde Diyanet İşleri Başkanlığı'nca organize edilen Kutlu Doğum haftası etkinliğine Balkanlardan gelen yüzlerce soydaş katıldı. Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez yaptığı konuşmada, Amerika'da sivrisinekler için ilaç kullanmanın yasak olduğunu anlatarak, "Çünkü o ilaç tabiatın dengesini bozuyormuş. Keşke Irak'ta 1,5 milyon insanı öldürürken de bu kadar hassas olabilseydiniz" dedi. Diyanet İşleri Başkanlığı'nın İpsala'da düzenlediği ‘Balkanlar Kutlu Doğum için İpsala’da ‘etkinliğine Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Bulgaristan, Yunanistan, Makedonya, Kosova yaşayan soydaşlar, seçilmiş müftüler ile din görevlilerinin de aralarında bulunduğu yaklaşık 5 bin kişi katıldı. Etkinlik için...

O Genç Benden Daha Cömerttir!

O Genç Benden Daha Cömerttir! Yemen'de, Hâtem-i Tâî adında, cömertliği dillere destan olan bir Arap kabile reisi vardı. Tepelere ateş yaktırarak, yolunu şaşıranların kendisine gelip misâfir olmasını sağlardı. Resûlullah Efendimizin (sallallahü alayhi ve sellem) İslamı tebliğinden önce Yemen'de, Hâtem-i Tâî adında, cömertliği dillere destan olan bir Arap kabilesi reisi vardı. Kabîlesinin yerleşmiş olduğu yerin etrafındaki tepelere ateş yaktırarak, yolunu şaşıranların kendisine gelip misâfir olmasını sağlardı. Peygamberimizin devrine yetişmiş, ancak peygamberliğinin açıklanmasından önce vefât etmiştir... Bir gün Hâtem-i Tâî'ye dediler ki: - Cömertlikte çok ileri gidiyorsun, bu yaptığın israf olmuyor mu? Onlara şöyle cevap verdi: - Ne kadar çok olursa olsun, hayır için verilen isrâf olmaz. Sonra kendisine sordular: - Senden daha cömert birisini gördün mü? - Evet gördüm. - Nerede gördün, kimmiş o? - Bir gün, yetim bir gence misafir olmuştum. Bana bir ko...

Dilek Öğretmenin Büyük Başarısı

Resim
Dilek Öğretmenin Büyük Başarısı 16 Mart 2015 Dünyadaki en iyi 50 öğretmen' arasında gösterilen ilk Türk öğretmeni olan Dilek Livaneli, 1 milyon dolarlık ödülü alamadı. SAMSUN Samsun'un Kumköy İlkokulu'nda görev yapan, bir vakıf tarafından 'Dünyadaki en iyi 50 öğretmen' arasında gösterilen ilk Türk öğretmeni olan Dilek Livaneli, dün yapılan törenle yarışmayı 1 milyon Dolarlık ödülle ABD'li bir İngilizce öğretmenin kazandığını belirtti. Livaneli, "Birinci olamadım ama ilk 50'ye giren ilk Türk öğretmen oldum. Büyük bir sevgi ve saygı kazandım. Bunun gururu bana yeter" dedi. Samsun'un Çarşamba İlçesi'ne 15 kilometre uzaklıktaki Kumköy İlkokulu'nun 'müdür yetkili' sınıf öğretmeni 33 yaşındaki Dilek Livaneli, 6 yıldır bulunduğu okulda yaptığı çalışmalar sonucunda Milli Eğitim Bakanlığı tarafından Samsun'da 2012'de 'Yılın mesleğinde fark yaratan öğretmeni' seçildi. Okulun iç donanımı ve fiziki şartlarını...

Gusül Abdesti Nasıl Alınır?

Gusül Abdesti Nasıl Alınır? Sünnet üzere Gusül abdesti, şöyle alınır: Önce, temiz olsalar dahi, iki eli ve avret yerini ve bedeninde necaset (pislik) bulunan yerleri yıkamalıdır. Sonra gusül abdestine niyet edilir. Gusül abdestine niyet ettikten sonra normal bir namaz abdesti alınır. Gusül abdestine namaz abdestiyle başlamak sünnettir. Yalnız ağıza su çekerken bol su çekmeli boğazın başlangıcında gargara yapar gibi yapmalıdır. Buruna su çekilirken biraz abartılı olmalı suyu bol çekmeli birinci çekişte sol elimizle burun hafif bastırılarak sol tarafa sümkürmelidir. Daha sonra üç defa başa, sonra sağ omuza, sonra sol omuza su dökmelidir. Her döküşte o taraf tamam ıslanmalıdır. Birinci döküşte oğmalıdır. Gusülde, bir uzva dökülen su, başka uzuvlara akıtılırsa orası da temizlenir. Çünkü Gusülde bütün beden, bir uzuv sayılır. Abdest alırken bir uzva dökülen su ile başka uzuv ıslanırsa, yıkanmış sayılmaz. Kuru yer kalmamaya dikkat edilmelidir. Yüzükler ve küpeler kımıldatılara...

Unutturulan Zafer Kutul Amare Zaferi

Resim
Unutturulan Zafer Kutul Amare Zaferi Tarih: 7 Aralık 1915 – 29 Nisan 1916 Bölge: Kut'ül Ammare, Irak Sonuç: Kesin Osmanlı zaferi Savaşan Taraf Devlet Savaşan Taraf Devlet Britanya İmparatorluğu Osmanlı İmparatorluğu Ordu Komutanları Ordu Komutanları Charles Townshend (Esir) Von der Goltz Paşa Halil Paşa Sakallı Nurettin Bey Ali İhsan Bey Savaşan Güçlerin Asker Sayısı Savaşan Güçlerin Asker Sayısı 31.000 31.000 - 41.000 Savaşan Güçlerin Kayıpları Savaşan Güçlerin Kayıpları 23.000 ölü veya yaralı 13.000-18.000 esir 10.000 ölü veya yaralı Osmanlı Ordusunun Birinci Dünya Savaşı’nda çarpıştığı cephelerden biri, İngilizlere karşı oluşturulan Irak cephesidir. Osmanlı dönemi kaynaklarında Irak-ı Arap olarak adlandırılan bölge, Dicle, Fırat havzasında tari...