Regâib Gecesi

Regâib Gecesi

 

Dînimizdeki mübârek gecelerden. Recep ayının ilk Cumâ gecesidir. Bu sene 25 Aralıkı 26 Aralıka bağlayan gecedir.

Receb ayı Âdem Aleyhisselâm’a beri kıymetli idi ve bu ayda muharebe etmek günah idi. Her ümmet bu aya saygı gösterirdi. Receb demek; mürecceb, muazzam, muhterem, kıymetli demektir.

Receb ayının her gecesi ve Cumâ geceleri kıymetlidir. Bu iki kıymetli gece bir araya gelince, daha kıymetli olmaktadır.

Allah Teâlâ, bu gecede mümin kullarına ragîbetler, yâni ihsânlar, ikrâmlar yapar. O gece yapılan duâ reddolmaz. Namaz, oruç, sadaka gibi, ibâdetlere pek çok sevap verilir. O geceye hürmet edenleri affeder.

Birçok İslâm memleketinde ve Türkiye’de Peygamberimizin babası Abdullah’ın evlendiği geceye, bir asırdan beri, Regâib Kandili adı verilmektedir. Regâib kandiline böyle mânâ vermek doğru değildir. Peygamber efendimiz Rebîülevvel ayının on ikisinde doğdu.

Abdullah’ın evlendiği geceye Regâib gecesi denildiği taktirde, Peygamberimizin dokuz aydan önce dünyâya teşrif etmesi îcap eder. Bu ise tıp ilminde noksanlık ve kusurdur. Peygamberimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem her bakımdan, her insanın üstünde ve her bakımdan kusursuz olduğu gibi, Âmine vâlidemizi nûrlandırdığı zaman da, noksan ve kusurlu değildi. Abdullah’ın evlendiği sene ayların yeri değişikti. Receb ayı, Cemâzilâhir yerindeydi. Yâni bir ay ilerideydi. Onun için peygamberlik nûrunun Âmine vâlidemize intikâli, şimdiki Cemâzilâhir ayında olmaktadır.

İslâmiyet’in ilk zamanlarında ve İslâmiyet’ten evvel Receb, Zilkâde, Zilhicce ve Muharrem aylarında harp edilmesi yasaktı. Zâhidî, Ali Cürcânî ve daha birçok İslâm âliminin tefsir kitaplarında, İslâmiyet’ten evvel Arapların Receb veya Muharrem aylarında harp edebilmek için, ayların yerini değiştirip ileri ve geri aldıkları yazılıdır.

Peygamberimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem hicretin 10. senesinde doksan bin Müslüman’la Vedâ Haccı yaptığı zaman:

“Ey Eshâbım! Haccı tam zamanında yapıyoruz. Ayların sırası, Allah Teâlâ’nın yarattığı zamandaki gibidir.” buyurdu.

Peygamberimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem Regâib gecesiyle ilgili olarak buyurdular ki:

“Recebin ilk Cumâ gecesini (Regâib gecesini) ihyâ edene (saygı gösterene), Allah Teâlâ kabir azâbı yapmaz. Duâlarını kabûl eder. Yalnız, yedi kimseyi affetmez ve duâlarını kabul etmez: Fâiz alan veya veren; Müslümanları aşağı gören; anasına babasına eziyet eden, karşı gelen çocuk; Müslüman olan ve şerîate (dîne) uyan, kocasını dinlemeyen kadın; şarkı ve çalgıcılığı sanat edinenler; livâta ve zinâ edenler; beş vakit namazı kılmayanlar.”

Mübarek geceler, İslam dininin kıymet verdiği gecelerdir. Allah Teâlâ kullarına çok acıdığı için bazı gecelere, bazı günlere kıymet vermiş, bu gecelerdeki, günlerdeki dûa ve tevbeleri kabul edeceğini bildirmiştir.

Kıymetli geceye, kendinden sonra gelen günün ismi verilir. Önceki günü öğle namazı vaktinden, o gecenin fecrine kadar olan zamandır.

Regaib gecesini ibadet ederek ihya etmelidir. Bu gece, kazası olan, hiç değilse bir günlük kaza namazı kılmalıdır. Kazası olmayan da istediği kadar nafile namaz kılmalı, Kur’an-ı Kerim okumalı, dûa ve tevbe etmeli, sadaka vermeli, Müslümanları sevindirmeli, bunların sevaplarını ölmüşlere de hediye etmelidir. Bu gecelere saygı göstermelidir. Saygı göstermek, günah işlememekle olur.

Perşembe gün oruç tutmalıdır.  Receb ayında oruç tutmak faziletlidir. Hadis-i şerifte buyuruluyor ki; “Allah Teâlâ, Receb ayında oruç tutanları mağfiret eder. Receb ayında bir gün oruç tutan bir yıl oruç tutmuş gibi sevaba kavuşur.”

Mübarek günlerde ve aylarda  yapılan dualar kabul edildiği gibi, bu aylarda yapılan beddualarda red olunmaz. Bunun için, büyükleri, bilhassa ana-babayı üzmemeli, onların bedduasını almamalıdır. Bu geceyi fırsat bilip, büyükleri ziyaret etmeli onların gönüllerini ve hayır dualarını almalıdır. Yakınları uzakta olanlar, onları telefonla arayıp, kandillerini tebrik etmelidir.

Müslümanlar böyle önemli gece ve günlerde müsâfaha ederek, tebrikleşir birbirlerini ziyaret eder, birbirlerine ve bütün Müslümanlara dûa ederler. Fakirlere sadaka verirler. Mü’minlerin gönlünü alırlar.

Allah Teâlâ bu geceyi hepimiz için mübarek eylesin!

Allahümme âmîn!


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Esmaül Hüsna (Arapça- Türkçe) دُعٰٓاءُ اَسْمٰٓاءُ الْحُسْنٰى

Yuşa Aleyhisselam’ın Okuduğu İsm-i Azam Duası

Şifa Salavâtı (Salavâtı Tıbbil Kulubi/Salâvatı Tıbbiye)