Büyüklerimiz Buyurdular ki

 Büyüklerimiz Buyurdular ki

 

Ebûbekir Radiyallahü Anh buyurdular ki:

  Ölümü her an hatırlayalım.

  Allah’ü Teâlâ ve Rasulünün sakınılmasını emrettiklerine yaklaşmayalım.

  Dünyada, nefislerimizi Rabbimizin rehin aldığı şuuru içinde olalım.

  Ecellerimiz gelmeden, dünyada ahiret için yarışalım.

 

Selman Radiyallahü Anh buyurdular ki:

Selman Radiyallahü Anh’ın son nefesine yakın bir halde ellerini yüzüne kapayıp hıçkırıklar içinde ağlarken Sâd bin Ebi Vakkas Radiyallahü Anh ziyaretine gelmiş ve:

“− Niçin bu kadar ağlıyorsun?” demişti.

Selman Radiyallahü Anh da:

“− Rasulullah’ın huzuruna giderken nasıl ağlamayayım. Vasiyetini tutamamış bir ümmet olarak utanıyorum. O Rasul bana buyurmuştu ki”:

“− Sizin dünyadaki azığınız, binek bir hayvanın üstünde yolculuk etmekte olanın yanındaki azığı kadar olmalıdır!”

“− Ben ağlamayayım da kim ağlasın be kardeşim!” diye cevap verdiler.

 

      Cafer-i Sadık Radiyallahü Anh buyurdular ki:

·        Yaratılmayanın peşine düşüp de harap olmayalım. Onun peşine

düşersen yorulursun fakat gene de ona kavuşamazsın.

·        Ya Şeyh, Rabbimizin yaratmadığı nedir?

·        Dünyada Müslüman için rahatlıktır. Gel şu yaratılmayan rahatlığın

peşine takılmayalım.

 

Abdulhalık el-Gûcdüvani Radiyallahü Anh buyurdular ki:

·        İnsanların hor görmesini, rağbet ve teveccühüne tercih edelim.

·        Dünyaya aldanmayıp, ölüme hazırlıklı olalım.

·        Ahiret ilmini dünya bilimine, ahireti tümü ile dünyaya tercih edelim.

·        Allah'ü Teâlâ’nın rızka kefil olduğunu hiç hatırdan çıkarmayalım.

·        Çok gülerek kalbi öldürmeyelim.

·        Allah'ü Teâlâ’dan gayri hiçbir şeyden ve kimseden korkmayalım.

 

Şahı Nakşibend Kuddise Sirrûh buyurdular ki:

·        Dünyanın şöhretinden, izzetinden ilişiğimizi keselim.

·        Halkın itibarından ve vereceği mertebelerden vazgeçelim.

·        Başkalarının müptelâ olduğu dünyalığın bizden uzaklaşmasından

dolayı Rabbimize şükrü artıralım.

·        Bize verilmeyeceğini bildiğimiz bir şeye karşı hür olduğumuzu, verilmesini

çok istediğimiz şeyin ise kölesi olduğumuzu hiç hatırımızdan çıkarmayalım.

·        Bu yolda vücud perdesinden daha büyük ve daha güçlü perde olmadığını

düşünelim.

·        Kendi can ve cismimize karşı muhabbeti silelim.

·        Dünyayı ebedî hayatın saadetine vesile kılmak, ahiretin tarlası haline

getirmek suretiyle yaşanmaya değer ömür geçirmek mümkündür.

·        Amellerimizde sürekli azîmeti seçelim.

·        Farz ve sünnetlere, nafilelere bütün gücümüzle sarılalım.

 

İmamı Rabbânî Kuddise Sirrûh buyurdular ki:

·        Allah'ü Teâlâ’ya karşı yalvarıcı, kalbi kırık ve O'na her an sığınıcı olalım.

·        Nefsimize büyüklük ve üstünlük pâyesi vermeyelim.

·        Dünya sevgisi bütün hataların başıdır. Dünya adamlarından, onlarla

sohbetten uzak duralım.

·        Gıybetten, kötü zandan, kendi nefsine başkasının kötü zan

beslemesinden olabildiğince uzak duralım.

·        Günah ve mekruhlardan göze gelen simsiyah şualar seninle Rabbinin

arasını açar. O halde gözü haram ve mekruhların her türlüsünden koruyunuz.

·        Dünyayı ebedî hayatın saadetine vesile kılmak, ahiretin tarlası haline

getirmek suretiyle yaşanmaya değer yapıya kavuşturmak mümkündür.

 

Mevlâna Halid Kuddise Sirrûh buyurdular ki:

·        Dünyada ömür sürerken ölümü, ahiret hallerini ve bunların gerçek

sahibini hep hatırda tutalım.

·        Allah'ü Teâlâ’nın hoşnut olduğu evliyanın kalplerinde yer edenler büyük

devlete

konmuştur.

·        Bedeni beslemeye çalışandan, makam ve mevki sahibi olmak isteyenden

bidat sahiplerinden, gösterişe kapılanlardan mümkün mertebe uzakta bulunalım.

·        Fıkıh ve ilm-i sahih ile sürekli ilgilenelim.

·        Başkasına hiçbir şekilde yük olmayalım.

 

Gümüşhaneli Ahmed Ziyaeddin Radiyallahü Anh buyurdular ki:

·        İhlâs ile islâh etmek dünya sevgisinin terkine bağlıdır.

·        İsraftan ve israf edenlerden uzak duralım.

·        Yüksek ve görkemli binalara, insanların özendiği bineklere, aşırı her türlü

ziynete itibar etmeyiniz.

·        Diyarı küffara ait kefere sözlere, kaplara, giyim kuşama, yiyeceklere, ev

eşyalarına özenmeyelim.

·        Âlim ve ebeveynden gayrisinin elini öpmeyelim. Kimseye boyun

eğmeyelim. İhtiyacımızı kimseden talep etmeyelim.

 

Mehmed Zahid Kuddise Sirrûh buyurdular ki:

·        İdarecilikte şu üç hususa dikkat edelim:

·        Daima adaletle muamele ediniz.

·        Müşavirleri Allah'ü Teâlâ’ya itaat edenlerin arasından seçiniz.

·        Emaneti, Allah’ü Teâlâ ve Rasulüne itaat edenler arasından

ehillerine veriniz.

·        Allah'ü Teâlâ’ya kulluktan alıkoyan her şey dünyadır.

·        Dünyayı sevmek demek, zevk ve sefa âlemlerine dalarak müptelâ olmak

demektir.

·        Büyüklerimiz dünyada süs, saltanat, her türlü ziynet

·        eşyalarının hiçbirine iltifat etmemişlerdir.

·        Dünyanın aldatıcı cazibelerine kapılıp da güzel amellerden, ibadet ve

taatten mahrum bir şekilde yaşamaktan şu aciz canımızı korumalıyız.

 

Dünyada evliya gibi yaşamak istiyorsan:

       Merhamet sahibi olmalısın.

       Selâmet-i sadır sahibi olmalısın.

       Sehaveti- nefis sahibi olmalısın.

       Def-i mefâsid, celb-i menâfiden evlâdır.

       Bir kimsenin mülkünde O’nun izni olmaksızın tasarruf etmek caiz

olmadığına göre ve "Mülk Allah'ü Teâlâ’nındır" diyorsak, O’nun mülkünde O’na isyan ederek, O’na itaat etmeyerek yaşamak hiç mi hiç caiz değildir.

       Silsile-i Zeheb'dekiler: Rabıta çeşitleri, gizli zikir çeşitleri, ilmî sohbetler ve

irşadlar, ilmî risaleler, ilmi kitaplar ve evrâd ile çalışmalarını sürdürdüler.

 

Allah’ü Teâlâ ve Tekaddes Hazretleri, Hocamız Mehmed Efendi Kuddise Sirrûh Hazretleri’nin derecâtını ulyâ eyleyip, biz aciz-ü nâcizleri de füyûzat ve şefaatından feyizyab-u nasibdâr buyursun...

Âmin, bihürmeti Seyyidil-Mürselîn ve alihî ve sahbihî ve men tebiahüm biihsânin ilâ yevmid-dîn, vel-hamdü lillâhi rabbil-âlemîn

 

(Mehmed Zahid Kotku Nefsin Terbiyesi)

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Esmaül Hüsna (Arapça- Türkçe) دُعٰٓاءُ اَسْمٰٓاءُ الْحُسْنٰى

Uzun Ömür İçin Dua

Şifa Salavâtı (Salavâtı Tıbbil Kulubi/Salâvatı Tıbbiye)