Ateşin Yakmadığı Âşık


Ateşin Yakmadığı Âşık

 

Yemen’de ortaya çıkan yalancı peygamber Esvedül-Ansi, o bölgede oturan Müslüman salihlerden Ebu Müslim Havlaniyi yanına çağırttı.
Ona kendisini peygamber olarak seçtirmek istiyordu. Yanına gelince:
Benim peygamber olduğuma şahitlik eder misin? Diye sordu, Ebu Müslim Havlani (Rahmetullahi Aleyh),
Duymuyorum, kulağım sağır! Diye cevap ver di.
Esved, Muhammedin peygamber olduğuna şahitlik eder misin? Diye sordu:
Ebu Müslim, Evet, şahitlik ederim dedi.
Esved tekrar,
Benim peygamber olduğuma şahitlik eder misin? Diye sordu…
Ebu Müslim tekrar: Duymuyorum kulağım sağır! Diye cevap verdi.
Esved tekrar, Muhammedin peygamber olduğuna şahitlik eder misin? Diye sordu:
Evet, şahitlik ederim dedi. Esved, sorusunu tekrar tekrar sordu,

Ebu Müslim de (Rahmetullahi Aleyh)aynı hep aynı şekilde cevap verdi. Esved kızdı, onu cezalandırmak istedi. Büyük bir ateşe attı. Ateş ona hiçbir zarar vermedi.
Ebu Müslim (Rahmetullahi Aleyh) ateşin içinde namaz kılmaya başladı. Ateş Allah’ü Teâlâ’nın dostu Hz. İbrahimi (Aleyhisselâmı) yakmadığı gibi, bu Hak aşığını da yakmamıştı.
Esved hayret etti. Korktu. Etrafındakiler Esved’e, Bu adamı buralardan uzaklaştır, yoksa size tabi olanların aklını çeler, yanınızda kimse kalmaz dediler.
Onun bu cesaret ve kerameti etrafa yayıldı. Olay Medine-i Münevvereye kadar ulaştı. Esved, Ebu Müslimin Yemeni terk etmesini emretti. O da kalktı Medineye geldi.
Âlemlere rahmet Hz. Muhammed (Sallallahü Aleyhi Vesellem) vefat etmiş, yerine Hz. Ebu Bekir Sıddık (Radiyallahü Anh) halife olmuştu.
Ebu Müslim (Rahmetullahi Aleyh), bineğini mescidin dışına bağlayıp mescide girdi. Bir direğin arkasına durup namaz kılmaya başladı. O namaz kılarken Hz. Ömer (Radiyallahü Anh) kendisini gördü. Yanında durdu. Namazını bitirince, ona,
Kardeş sen neredensin? Diye sordu. O da,
Yemen’denim dedi. Hz. Ömer (Radiyallahü Anh),
Şu yalancı peygamberin ateşe attığı fakat ateşin yakmadığı mümin kardeşimiz ne yapıyor? Diye sordu, Ebu Müslim de,
O adam benim dedi. Hz. Ömer heyecanla,
Allah adına soruyorum, o gerçekten sen misin? Diye sordu, Ebu Müslim,
Allah şahit, benim dedi. HZ. Ömer hemen Ebu Müslimin boynuna sarılıp alnından öptü, ağladı.
Sonra onu alıp Hz. Ebu Bekir Sıddık (Radiyallahü Anh) yanına götürdü, huzuruna oturttu. Onu tanıttı. Başından geçeni anlattı ve:
Allaha hamdolsun, bu Ümmet-i Muhammedin içinde, Hz. Halil İbrahim gibi kendisini ateşin yakmadığı kimseyi, ölmeden önce bana gösterdi diye şükretti.

Ebu Nuaym, Hilyetü-l Evliya,2/150

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Esmaül Hüsna (Arapça- Türkçe) دُعٰٓاءُ اَسْمٰٓاءُ الْحُسْنٰى

Uzun Ömür İçin Dua

Şifa Salavâtı (Salavâtı Tıbbil Kulubi/Salâvatı Tıbbiye)