İstemez misin Ey Ömer?


İstemez misin Ey Ömer?

Hz. Ömer Radiyallahü Anh, sessizce, dinlenmekte olduğu odaya girer. Bir an çevresine göz gezdirir. Odasının bir yanında işlenmiş bir deri, bir diğer köşesinde de, içinde birkaç avuç arpa bulunan küçük bir torba vardı. İşte Allah Resûlü'nün odasında bulunan eşyalar bundan ibaretti. Bu manzara karşısında ağlamaya başlayan Hz. Ömer Radiyallahü Anh'in hıçkırıkları O'nu Sallallahü Aleyhi Vesellem uyandırır. Kalkınca hasırın vücudunda iz yaptığını, kan oturduğunu gören Hz. Ömer Radiyallahü Anh ise omuzları sarsıla sarsıla ağlamaya başlar. Hz. Muhammed Sallallahü Aleyhi Vesellem hayretle sorar:

“Ey Hattab oğlu! Niçin ağlıyorsun?”

“Ey Allah'ın Elçisi! İranlılar imparatorlarını saraylarda yaşatırken, Bizanslılar Kayserlerini lüks ve ihtişama boğmuşken sen ki Allah'ın Elçisisin... İzin versen de, biz de seni...”

Maksat anlaşılmıştır, Allah'ın Elçisi Sallallahü Aleyhi Vesellem, gelecekteki halifesinin sözünü hüzünlü bir tebessüm, tatlı bir el işareti ile keser ve

"Bu dünya hayatı sadece bir eğlence ve oyundan ibarettir. Ahiret yurduna gelince, işte asıl hayat odur. Keşke bilmiş olsalardı "(Ankebut, 29/64)
ayetini okuduktan sonra ekler:

“İstemez misin ey Ömer? Dünya onların olsun, ahiret te bizim!..”
(Alıntı)

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Esmaül Hüsna (Arapça- Türkçe) دُعٰٓاءُ اَسْمٰٓاءُ الْحُسْنٰى

Uzun Ömür İçin Dua

Şifa Salavâtı (Salavâtı Tıbbil Kulubi/Salâvatı Tıbbiye)