Ey İlim Öğrenmeye İstekli Kişi

Ey İlim Öğrenmeye İstekli Kişi

Ey ilim öğrenmeye istekli ve susuzluğunu gidermek için çırpınan kişi! Elde edeceğin ilimle akranlarına karşı böbürlenmeyi, insanların teveccühünü kazanmayı ve yığınla dünya malı toplamayı amaçlıyorsan; sen dinini yıkmak, kendini ateşe atmak ve dünyalık karşılığında ahiretini satmak için çalışıyorsun demektir. Bu alış-veriş senin zararınadır…

İlim öğrenmedeki amacın bilgileri aktarmak değil, doğru yolu bulmak/hidayete ermekse; ne mutlu sana! Sen yürüdükçe melekler sana kanat gerer. Gayret gösterdikçe, denizdeki balıklar bağışlanman için dua eder…

Bilinsin ki insanlar ilim talebi konusunda üi durumdan biri üzere bulunurlar:

Kimileri ahiret azığı olsun diye ilim öğrenir ve sadece Allah’ın rızasını ve ahireti gözetir. Bunlar kurtuluşa ereceklerdir.

Kimileri dünya hayatında ilimden faydalanmak, onun vesilesiyle izzet ve şeref sahibi olmak ve mal kazanmak sevdasındadır. Değersiz bir amaç peşinde olduklarının da farkındadır. Bunlar, tehlikededir. Tevbe etmeden önce ölüm gelirse, kötü sonlarından korkulur ve işleri Allah’a kalır. Ölüm gelmeden önce tevbe etmeye muvaffak olur, ilimlerine ameli de ekler ve eksikliklerini telafi ederlerse, bunlar da kurtuluşa erenler zümresine katılırlar. Çünkü günahlarından tevbe eden kişi, hiç günah işlemeyen gibidir.

Kimileri de Şeytan’ın tuzağına düşmüşlerdir. İlimlerini mal biriktirmeye, mevkileri ve bağlılarının çokluğu ile övünmeye aracı yaparlar. Dünyalık ihtiyaçlarını karşılayabilmek ümidiyle, ilimlerini her yolda kullanırlar. Ama buna rağmen âlim kisvesini kuşandıkları ve âlim gibi konuştukları için Allah’ın kendilerine değer verdiğine inanırlar… Bunlar aldanmış birer ahmaktır ve helak olacaklar zümresinde yer alırlar. Çünkü iyi ve doğru bir iş yaptıklarını düşündükleri için tevbe etmeleri umulmaz.

(Âdab Kitabı, İmam Gazali, s.9-11; İlke Yayınları, 4.Baskı)