Kayıtlar

Meleklerin Seyrettiği Namaz: Sabah Namazı

Meleklerin Seyrettiği Namaz: Sabah Namazı   Meleklerin seyrettiği bir namaz kılmak ister misiniz? O halde sabah namazını kaçırmayın. Düşünün, tekbir alıyorsunuz, melekler şahit, rûkua gidiyorsunuz melekler şahit, secde anındasınız yine melekler şahit.   Sabah namazını ne sıklıkla kılarsınız? Hiç kaçırmamaya mı dikkat edersiniz yoksa arada bir kılmaya mı çalışırsınız? Şayet gönlü ötelere açık kullardansanız harika, yok eğer dikkatli değilseniz sabah namazını kılma hususunda, gelin, nimetten faydalanma adına, beraberce Yüce kitabımıza kulak verelim: ^ “Güneşin batıya kaymasından, gecenin karanlığına kadar, belli vakitlerde namaz kıl, özellikle de sabah namazını. Çünkü sabah namazında gece ve gündüz melekleri hazır bulunur (şahit olurlar). (İsra Sûresi, 78)   Acaba Rabbimiz Celle Celâlüh sabah namazına neden bu kadar önem veriyor? Çünkü, kalbin ulvî olan her güzelliğe açık olduğu en huzurlu vakittir bu vakit. Çünkü, başlanacak olan yoğun ve yeni bir güne hazırl...

İyilik Yapmaya Devam!

İyilik Yapmaya Devam!   Bir gün dervişin biri suya düşen akrebi kurtarmak ister. Elini uzatınca akrep sokar. Derviş tekrar dener, akrep yine sokar… Bunu görenler dayanamaz ve dervişe: “- İyilik yapmak istediğin halde sana zarar verene ne diye yardım edersin?” diye çıkışırlar. Derviş çok güzel bir cevap verir: “- Akrebin fıtratında öldürmek var. Benim fıtratımda ise yaratılanı sevmek, mermamet etmek var. O fıtratının gereğini yapıyor diye ben niye fıtratımı değiştireyim?" İyilik yapmaya devam! Karşındaki o iyiliğe lâyık değilse, sen lâyıksın… Rabbimiz, kalplerimizi merhametle doldursun, bizi iyilikte yarışan kullarından eylesin ve rahmetiyle bizi kuşatsın. Âmîn!

Çalabım Bir Şâr Yaratmış İki Cihân Âresinde

Çalabım Bir Şâr Yaratmış İki Cihân Âresinde   Çalabım bir şâr yaratmış   iki cihân âresinde Bakıcak dîdâr görünür ol şârın kenâresinde   Nâgehân ol şâra vardım ol şârı yapılır gördüm Ben dahî bile yapıldım taş ü toprak âresinde   Ol şârdan oklar atılır gelir ciğere batılır Ârifler sözü satılır ol şârın bazâresinde   Şâkirdleri taş yonarlar yonup üstâda sunarlar Çalabın ismin anarlar ol taşın her pâresinde   Ol şâr dediğim gönüldür ne âlimdir ne câhildir Âşıklar kanı sebîldir ol şârın kanâresinde   Bu sözü ârifler anlar câhiller bilmeyip tânlar Hacı Bayrâm kendi bânlar ol şârın minâresinde   (Hacı Bayrâm Velî Kaddesallahu Sırrahu'l-Âlî)

Boş Yere Sevmedik…

Boş Yere Sevmedik… · Güneş gibi sevmedik; · Akşam batarız diye! · Yıldız gibi sevmedik; · Kayıp gideriz diye! · Rüzgar gibi sevmedik; · Eser geçeriz diye! · Biz ölümüne sevdik, · Bir ömür boyu sürsün diye… · Biz dostlarımızı Allah için severiz; · Ahirette de ebedileşsin diye! · Rabbim dualarımızı kabul, muhabbetimizi daim eylesin!

Namazı Huşû İle Kılmanın 4 Şartı

Resim
Namazı Huşû İle Kılmanın 4 Şartı   Bahâeddîn Nakşibend Kuddise Sirruh’a sordular: “- Bir kul, namazda nasıl huşûa erer?” O da cevâben: “- Dört şeyle.” buyurdular: 1-     Helâl lokma, 2-     Abdest sırasında gafletten uzak durmak, 3-     İlk tekbîri alırken kendini huzûr-i ilâhî’de bilmek, 4-     Namaz dışında da Cenâb-ı Hakk’ı aslâ unutmamak.” Nitekim Âyet-i Kerîme’de şöyle buyrulur: “Onlar namazlarında devamlıdırlar.” (el-Meâric, 23) İbâdetlerde huşûu yakalayabilmek ve ibâdet hâricinde de sanki namazdaymış gibi mânevî bir hâlet-i rûhiye içinde olabilmek için diri bir kalble fuzûlî söz ve davranışlardan âzamî derecede uzak durmak gerekmektedir. Âyet-i kerîmede şöyle buyrulur: “Onlar ki, boş ve faydasız şeylerden yüz çevirirler.” (el-Mü’minûn, 3) Diğer ibâdetler de böyledir. Bu hususta Cenâb-ı Hak şöyle buyurur: “O mü’minler ki, verdikleri (hayır ve sadakaları), kalbleri her an Rab’lerine dönüy...

Yegâne Güç ve Kudret Sahibi: Allah Celle Celâlüh

Yegâne Güç ve Kudret Sahibi: Allah Celle Celâlüh   İnsanoğlu kendi organları üzerinde düşünmüş olsa, değil kâinata, kendi kendisine bile hâkim olamadığını anlayacaktır. Mesela insanın bazı organları kendi iradesi dışında çalışır. Kalp, insan istese de istemese de uyurken de uyanıkken de çalışır, onu kontrol edemez. Durduğu zaman da onu çalıştırmaya insanın gücü yetmez. Çalışırken de durduramaz. Bu konuda insanın iradesi geçerli değildir. İnsanın midesi, ciğerleri, bağırsakları, böbrekleri vs. bütün organları insanın iradesi dışında çalışırlar ve insan onların çalıştıklarının farkına dahi varmaz. Röntgen ışınlarıyla bu organların çalıştıklarını ekranda izlediği an kendisi bile daima çalıştıkları halde nasıl olup da onların farkına varmadığını idrak edemez. İnsanın iradesinin geçerli olduğu organları ise yine Allâh Celle Celâlüh tarafından insana hizmet etmeleri için boyun eğdirilmişlerdir. Meselâ ayaklar insanın iradesi ile yürür. Yürürken kasların kimisi gevşer, kimisi ka...

Hercümenc

Hercümenc   Öyle bir devir ki: Göz alıcı insanlar çoğaldı, Gönül alıcı insanlar azaldı. Meydan okuyucu insanlar çoğaldı, Gönül okuyucu insanlar azaldı. Sözleri inciten insanlar çoğaldı, Özleri inciden insanlar azaldı. Her şeyi bilen insanlar çoğaldı. Haddini bilen insanlar azaldı…

Müslümanların Gerilemesiyle Dünya Neler Kaybetti

Müslümanların Gerilemesiyle Dünya Neler Kaybetti Mustafa Yürekli   Aziz Mahmud Hüdai Vakfı, Misafir Öğrenciler Birimi’nin Özel Sahrayıcedit Yükseköğrenim Erkek Öğrenci Yurdu’nda düzenlediği Tarih ve Medeniyet Kampı’nda İslâm ülkelerinden üniversite, yani lisans öğrencileriyle buluştuk. Değerli alim Ebu’l-Hasen Ali El-Hüseyin En-Nedvî’nin ‘Müslümanların Gerilemesiyle Dünya Neler Kaybetti’ kitabı hakkında sohbet imkanı bulduk.   En Nedvi’ye göre Müslümanların önce gerileyip sonra dünya liderliğinden uzaklaşmaları ve en sonunda da hayat ve aksiyon sahasından çekilmeleri, tarihte eşi görülmemiş dikkat çekici bir hadisedir. Bu tarihi olay, uzun yıllar içerisinde tedrici olarak meydana gelmiştir. Tesir alanı geniş, yası tutulması gereken beşerî bir felakettir (s.63). Dolayısıyla İslâm aleminin bugünlere nasıl geldiği meselesi, üzerinde durulması gereken önemli bir meseledir.   Kitap ele aldığı cahiliye meselesini şu beş başlıkta incelemektedir: 1.Birinci Bölüm: Ca...

Gel Ey Sôfî Visâl İste

Gel Ey Sôfî Visâl İste   Gel ey sôfî visâl iste, bugün gayri hevâdan geç! Hemân rûy-ı cemâl iste, yeter hubb-ı sivâdan geç!   Gönül mülkün musaffâ kıl, gider hâr ile hâşâkı… Hulûs üzre 'ibâdet kıl, gel 'ucb ile riyâdan geç!   Bilirsin bu fenâ mülkü değildir, kimseye bâkî… Bekâ-yı lâ-yezâl iste, bu mülk-i bî-vefâdan geç!   Sakın âline aldanma, seni sayd etmesin dünyâ… Nukûş u rengine bakma, ko tâc ile kabâdan geç!   Bilirsin kim her iş takdir, elinden işlenir Zâtî… Ki herkes hilkatin icrâ eder, gel mâcerâdan geç!   (Süleyman Zâtî Efendi Kuddise Sirruh)

Deli Kime Derler Bilir misin?

Deli Kime Derler Bilir misin?   Ebû Saîd-i Harrâz Rahmetullahi Aleyh hazretleri, en büyük ihsân sâhibi olan Allah’ü Teâlâ’ya şükretmek gerektiğini söylerdi. Peygamber efendimiz Aleyhisselâm’ın; "Kendilerine ihsanda bulunanları sevmek, kalplerin yaratılışında mevcuttur." hadîs-i şerîfiyle ilgili olarak buyurdu ki: "Bir kimse, bir şahsa iyilik yaparsa, muhakkak sûrette o şahıs iyiliğe bedel olarak o kimseyi sever!" Ebû Saîd-i Harrâz Rahmetullahi Aleyh hazretleri bir gün sokağa çıktığında bir kalabalığı gördü. İnsanlar bir delinin başında toplanmışlardı. Deli kaçıyor, onlar peşinden koşuyorlardı. Deli onlara doğru dönünce kaçıyorlar, sonra deli peşlerine düşüyordu. Ebû Saîd-i Harrâz Rahmetullahi Aleyh hazretleri; “- Dur ey deli!" diye seslendi. Bunu duyan deli dönüp baktı ve: “- Deli kime derler bilir misin?" dedi. Ebû Saîd-i Harrâz Rahmetullahi Aleyh hazretleri: “- Hayır, bilmiyorum!" deyince deli dedi ki: “- Deli ona derler ki,...

6 Şey Seni Daima Mutlu Eder

6 Şey Seni Daima Mutlu Eder   1.        Sırrını iki kimseden başkası kimse bilmesin! “Sen ve Rabbin” 2.        Dünyada iki kişinin rızasını almakta hırslı ol! “Annen ve Baban” 3.        Sıkıntı ve musibetlere karşı iki şey ile Rabbine sığın! “Sabır ve Namaz” 4.        İki şeyden hiç korkma! “Rızk ve Ecel” Çünkü rızkın da ecelin de Allah Teâlâ'ya emanet! 5.        İki şeyi hiç hatırlama! “Başkasına yaptığın iyilik ve başkasından gördüğün kötülük” 6.        İki şeyi ise hiç unutma! “Rabbini ve ahireti…”.