Kayıtlar

Rabia tül Adeviyye Kuddise Sirrûha Hazretlerinin Bir Menkîbesi

Rabia tül Adeviyye Kuddise Sirrûha Hazretlerinin Bir Menkîbesi          Rabia tül Adeviyye Kuddise Sirrûha bir gece evinde geç vakitlere kadar namaz kılarken hasırın üzerinde uyuya kaldı. Bu arada evine bir hırsız girdi. Her tarafı aradı çalacak bir şey bulamadı.        Giderken" girmişken boş çıkmayayım" diyerek, Rabia hazretlerinin dışarıda giydiği örtüsünü aldı. Evden çıkarken yolunu şaşırdı, kapıyı bulamadı. Geri dönüp örtüyü aldığı yere bıraktı. Bu sefer rahatlıkla kapıyı buldu. Kapıyı bulunca tekrar geri dönüp örtüyü aldı. Fakat yine kapıyı bulamadı. Bu hal 7 defa tekrarlandı.        7. defa tekrar örtüyü eline alınca şöyle bir ses duyuldu: "Ey kişi kendini yorma. O yıllardır kendini bize ısmarladı. Şeytanın ona yaklaşma gücü yok iken, hırsızın onun örtüsüne yaklaşması mümkün müdür? Git, yorulma, boşuna uğraşma. O uyuyorsa da dostu uyanıktır ve onu korumaktadır!"

Zaman Nimeti...

Zaman Nimeti... بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla. Cenâb-ı Allah şöyle buyurur: “- O size istediğiniz her şeyden verdi. Allah’ın nimetini sayacak olsanız sayamazsınız. Doğrusu insan çok zalim, çok nankördür!” (İbrâhim Sûresi, 34) Allah Teâlâ’nın insanoğluna verdiği nimetlerin en büyüğü, O’na iman etmek ve O’na gereği gibi kulluk vazifesini yapmaktır. Bunların yanında kıymetli nimetlerden birisi de zaman nimetidir. Zaman, insan hayatının kum saatidir. İnsanın yaşamını sürdürdüğü, faydalandığı ve istifade ettiği sahadır. Kur’ân-ı Kerîm asıl nimetler içinde bu nimetin ne kadar büyük olduğunu beyan etmiş, diğerlerine göre ne kadar yüce olduğuna işaret etmiştir. Nitekim pek çok ayet-i kerime zamanın ehemmiyetine, ne kadar büyük bir nimet olduğuna ve önemine işaret etmektedir. Rabbim yâr ve yardımcımız olsun. Selâm, duâ ve bâkî muhabbetle.

Ölümü İster misin?

Ölümü İster misin?   Rabiatü'l-Adeviyye Kuddise Sirrûha'ya: ·      “- Ölümü ister misin?” diye sorulunca: ·      O şöyle buyurdu: ·      “- Ben kırdığım birisiyle bile karşılaşmaktan utanırken, kendisine isyan ettiğim Rabbimle karşılaşmayı nasıl isteyebilirim ki?” ·      Allah Teâlâ'nın dostları böyle düşünüyorsa, biz ne yapalım, nerelere gidelim? ·      Allah'ım! Bol bol salih ameller yaparak, günahlarımızı eritmeden; Nasuh tevbe nasip etmeden canımızı alma! Allahümme Âmîn!

3 Şey

  3 Şey   3 Huyu Terk Edeceğiz: ·        Eleştiriyi, ·        Kınamayı, ·        İğnelemeyi.   3 Kişinin Duasını Alacağız: ·        Anne – Baba duası, ·        Salihlerin duası, ·        Mazlumların duası.   3 Şeyi Çoğaltacağız: ·        Duayı, ·        İstiğfarı, ·        Zikri.   3 Şeyi İhmal Etmeyeceğiz: ·        Teşekkür etmeyi, ·        Helalleşmeyi, ·        Özür dilemeyi.

Acı

Acı   Acı, hassasiyetini kabuklaştırıyor insanın. Ölmek galiba bu. Ayrılığa alışmış gibiyim. Tevekkül, teslimiyet. Ve heyecanların gün geçtikçe kararan pırıltısı... ...Alışkanlıkların insanı pestile çeviren çarkı. Artık yanarak değil, tüterek yaşıyorum. Nemli bir tomar gibi. Kanatlarım her gün bir parça daha ağırlaşıyor. Galiba ihtiyarlıyorum...   Cemil Meriç Rahmetullahi Aleyh

Tevekkül

Tevekkül               Allahü Teâlâ Davud Aleyhisselam’a buyurdu: “Kim diğer yaratıklara bakmaz ve bana, güvenir bana dayanırsa; yer, gök ona hileye kalksa da, ben ona çıkacak yol bulurum.”             “Ey Davud! Beni sevdiğini iddia eden kimse, bütün gece yatar uyursa, yalan söylemiş olur. Herkes sevgilisini tenhada arayıp bulmak istemez mi? İşte ben, gece vakti beni arayanlar için hazırım.”             “İştiyakın bana olsun. Benimle ünsiyet et ve başkalarından uzaklaş.”             “Ey Davud! Beni talep eden ve arayan bir kimseyi gör düğünde ona hizmetçi ol!” “Ona dedik ki: ‘Ey Dâvûd! Gerçekten biz seni yeryüzünde halife yaptık. İnsanlar arasında hak ile hüküm ver. Nefis arzusuna uyma, yoksa seni Allah’ın yolundan saptırır. Allah’ın yolundan sap...

Âlimlerin Ardından Söylenmiş Beyitler

Âlimlerin Ardından Söylenmiş Beyitler   “Ebu Hanife öldü de kadı olmadı gitti; Sen ise kadı olmasan ölürsün.” (Şükrüllah Efendi - Behcetü’t-Tevârih)     “Yudı çirk-i dünyadan el ol zemân Ecel teknesi oldı zevrak hemân.” Nev’î-zâde   Yani “Dünyanın kirinden elini yıkadı ve bunun üzerine bir kayık ecel teknesi oldu.”     “Kıldı kurb-i nevâfile niyet Dem-i âhirde kim vuzû’ itdi. El yuyup bu cihân-ı fânide Âlem-i kudse tâhiren gitdi.” Nev’î-zâde   Yani “Nafile bir ibadetle Allah’a yaklaşmaya niyet etti, son anlarında kalkıp bir abdest aldı. Böylece bu fâni cihanda elini yıkayıp kudsî âleme temiz bir şekilde göçüp gitti.”   El yuyup bu cihân-ı fânide 
 Âlem-i kudse tâhiren gitdi.”   Yani “Nafile bir ibadetle Allah’a yaklaşmaya niyet etti, son anlarında kalkıp bir abdest aldı. Böylece bu fâni cihanda elini yıkayıp kudsî âleme temiz bir şekilde göçüp gitti.”

Allah’ü Teâla’nın Davud’a Aleyhisselâm’a Vahyi

Allah’ü Teâla’nın Davud’a Aleyhisselâm’a Vahyi   Allah-u Teâlâ Kur’an-ı Kerim’de bildirdiği gibi: “Davud’a Zebur’u verdik.” (Nisa, 163) Ey ilahi gizlilikleri araştıran! Bilmiş ol ki, Zebur, Allah-u Teâlâ’nın Davud’a Aleyhisselâm’a indirdiği kitaptır. Zaman zaman Davud Aleyhisselâm, İsrail oğulları ile birlikte kırlara çıkarak Zebur’u onlara okurdu. İsrail oğullarının âlimleri, diğer halk ve cinler de, Davud’un Aleyhisselâm arkasında durup dinlerler, kuşlar başı üzerinde durup dinlerlerdi. Rüzgârlar esmeden ve sular dahi akmadan durup Davud’u Aleyhisselâm’ı dinlerlerdi. Nakledildiğine göre, Vehb b. El-Yemani Rahmetullahi Aleyh diyor ki; Allah-u Teâlâ, Davud’a Aleyhisselâm’a şöyle buyurdu: “- Ey Davud, İsrail oğullarına git ve onlara söyle ki, kıldıkları namaz ve tuttukları oruç onların kulluk borçlarıdır. Asıl benim aradığım, şüpheli şeylerden çekinmeleridir. Böle şüpheli gördükleri şeylerden benim rızam için uzaklaşırlarsa, işte o zaman ben de onlara yardım ve rahmet ed...

Sohbet Yapan Kişinin Dikkat Edeceği İncelikler

  Sohbet Yapan Kişinin Dikkat Edeceği İncelikler   Hitâbet nedir? İnsanın ihtiyaç duyduğu, fikir ve davanın dinleyen insanlara duyurma aracı olan hitabetin tarifi şöyle yapılmaktadır: الخِطَابَةُ: توجَّيهُ الكَلَامِ نَحْوِ الْغير لِلاِفهام Manası: Bir şeyler anlatmak için sözü başkasına aktarmaktır. (Ali Mahfuz, Fennü’l Hitabe s:13)   Hatibte Bulunması İcab Eden Bazı Hususiyetler:   Sohbet ve hatipliğin içeriği ve önemi sebebiyledir ki, hitabet sanatının gereği olan teknik (sohbet ederken dikkat edilmesi icab eden hususlar) bazı niteliklerin yanında hatipte bazı hususi vasıfların bulunması arzu edilmektedir. Takdir edersiniz ki her hatip;   Dikkat Çekmek: Mevzuyu iyi ele almak, İstifade ve istifaza etmek ve ettirmek, Arzusuyla sohbetine başlar ve nihayetinde bunları göz önünde bulundurur.   Hatibin Dış Görünüşü Ve Konuşma Tekniği:   Giyim – Kuşam: Şu husus unutulmamalıdır ki; “Kişi kılık kıyafetiyle karşılanır ke...

Gaflet…

Gaflet…   “Gaflet, iki gözünün önüne iki parmağını koyarak kişinin kendi kendisini âmâ kılması gibidir. Gaflet, hakikatlere karşı kalbe bir perde çekilmesidir. Mayın tarlasında pervasızca koşmak, uçurumların kenarında dikkatsizce dolaşmaktır.” (Osman Nûri Topbaş Hocaefendi)   “Göz kaptırdığım renkten, kulak verdiğim sesten, Affet, Senden habersiz aldığım her nefesten...” (Necip Fazıl Kısakürek Rahmetullahi Aleyh)   “İnsana zararı en şiddetli olan şeyin ne olduğunu bilmek istedim. Bunun gaflet olduğunu anladım. Gafletin insana yaptığı zararı, cehennem ateşi yapmaz. Yâ Rabbî, bizleri gaflet uykusundan uyandır! Lütuf ve kereminle bu duayı kabûl eyle!” (Bâyezîd-i Bistâmî Kuddise Sirrûh)   “Ey gaflet uykusunda uyuyanlar! İyi biliniz ki, sizi Yaratan uyumuyor.” (Abdülkadir Geylânî Kuddise Sirruh)   “Allâh’a, kabûl edileceğine yakînen inanarak duâ ediniz! Zîra Allah Teâlâ, gâfil bir kalble yapılan duâyı kabûl etmez.” (Tirmizî, Deavât, 65...

Vâsıl Olmaz Kimse Hakk'a…

Vâsıl Olmaz Kimse Hakk'a…   “Mûtû kable en temûtû” sırrına mazhar olan; Gördü onlar haşr u neşri nefha-i sûr olmadan…   Vâsıl olmaz kimse Hakk’a cümleden dûr olmadan Kenz açılmaz şol gönülde tâ ki pür-nûr olmadan   Sür çıkar gayrı gönülden tâ tecellî kıla Hak Pâdişâh konmaz sarâya hâne ma’mûr olmadan   Mest olan mestâne geldi tâ ezelden tâ ebed İçdiler ‘aşkun şarâbın âb-ı engûr olmadan   Mest olanlarun kelâmı kendüden gelmez velî Pes ene’l-Hak nice söyler kişi Mansûr olmadan   Dost cemâlin Kâ’besini kıldı ‘âşıklar tavâf Yirde Kâ’be gökyüzünde Beyt-i Ma’mûr olmadan   “Mûtû kable en-temûtû” sırrına mazhar düşen Gördü anlar haşr ü neşri nefha-i sûr olmadan   Bir devâsız derde düşdü bu dil-i Şemsî müdâm Hakk’a makbûl olmak ister halka menfûr olmadan   Derdi çok dervîşlerin şerh idemez illâ velî Söylemek terk-i edebdür ana destûr olmadan   (Şemseddîn Sivasî Rahmetullahi Aleyh)

Mü’minleri Koruyan Haller

Mü’minleri Koruyan Haller:    Bâyezîd-i Bistâmî Kuddise Sirrûh Buyurdular ki: 01- Allah Teâlâ’nın azamet ve kudretini düşünüp Tefekkürü İmaniye yapmak, ibadeti, taati ve Allah Teâlâ yolunda gayreti artırmak, 02- Her zaman ve mekânda Sünnet-i Seniyye’ye, Ahlâki Aliyeyi Muhammediyeye tâbi olabilmek. 03- Allah Teâlâ için tevâzû göstermek. 04- Din kardeşlerine yük olmayıp bilakis onların yüklerini hafifletmek. 05- İyi-kötü, herkese karşı dürüst davranmak, nasihat etmek. Güzel bir İslâm karakteri sergilemek. 06- Her hususta Allah Teâlâ'nın rızâsını istemek. 07- Allah Teâlâ'dan kendisi ve ümmet-i Muhammed için mağfiret taleb etmek. 08- Öfkeyi, kibri ve haddi aşmayı terk etmek. 09- Tartışma ve kabalığı bırakıp, nâzik ve zarif bir mü'min olmak. 10- Kendi kendine; "Ölüme hazırlan!" diye nasihat etmek.   Mü’minleri koruyan hallerdendir.

Bu Vatan Kimin?

Bu Vatan Kimin?   Bu vatan tankların tam karşısında Sıra dağlar gibi duranlarındır Şeytanın yoldaşı olmuş hainleri Alnının çatından vuranlarındır   Şahlanmış yiğitler kır at misali Köpürmüş caddeler Fırat misali Kıyama kalkmış nice erkek kadın misali Namussuza hesap soranlarındır   İsmini yazarak mezar taşına Cemreler taşıdın yurdun kışına Bakmadın yaşına başına ardına Bedenini sevdaya sürenlerindir   Tepeden tırnağa tek vücut olup Sokağa, caddeye meydana dolup Bayrağı uğruna gül gibi solup Asım şuuruna erenlerindir   Vatana sevgiyi ibadet bilip Bayrağı kendine emanet bilip En büyük rütbeyi şehadet bilip Bu aşkla toprağa girenlerindir.