Kayıtlar

Otuz Üç Ehadîs-i Şerife (Gayr-ı Münteşir)

Otuz Üç Ehadîs-i Şerife (Gayr-ı Münteşir)   Üstad Bediüzzaman Said Nursî Rahmetullahi Aleyh Hazretleri üçüncü defa girdiği Afyon Medrese-i Yusufiyesinde şu gelen 33 ehadîs-i şerifeyi kendi evrad defterinde yazmış, bilâhere bazı Nur talebeleri de kendi defterlerinde kaydetmişler. Bunların bazılarını Üstad kendi kalemiyle tashih edip bazı Arabî ve Türkçe haşiyeler ilâve etmiştir. Risale-i Nur’un talebe-i ulûm şerefini kazandıran ve ilim içinde hakikata bir yol açan mesleğini bu hadîs-i şerifler beyan etmektedirler. Bu hakikatı ifade için merhum muallâ Üstadımız Emirdağ-1 sh: 90’da: “Ehl-i velayetin amel ve ibadet ve sülûk ve riyazet ile gördüğü hakikatlar ve perdeler arkasında müşahede ettikleri hakaik-ı imaniye, aynen onlar gibi Risale-i Nur ibadet yerinde ilim içinde hakikata bir yol açmış, sülûk ve evrad yerinde mantıkî bürhanlarla ilmî hüccetler içinde hakikat-ül hakaika yol açmış ve İlm-i Tasavvuf ve Tarîkat yerinde doğrudan doğruya İlm-i Kelâm içinde ve İlm-i Akide ve U...

Kör Kimdir?

Kör Kimdir?   İ mam Ahmed Bin Hanbel Rahmetullahi Aleyh Hazretleri, cemaati kalabal ı k bir camide imamken, cemaatin kalabal ı k olmas ı ho ş una giden birisi: “- Ey İmam söyle bakalım namaz kılanların yaklaşık sayısı kaç kişidir?” İmam Ahmed Rahmetullahi Aleyh cevap verir: “- Hiç kimse.” Soruyu soran kendini tutamaz ve şöyle der: “- Kör müsün?” İmam edeple kırmadan şöyle cevap verir. “- Kör... Kıbleye yönelip de yetimlere ve fakirlere sırtını dönen kimsedir...” “- Kör... Allah Celle Celâlüh için secde eden ama, kullarına büyüklenen kimsedir...” “- Kör... Camii de ilk safta namaz da, açların safında ve hakkı söylemekte kayıp olan kimsedir...” “- Kör... Her gün sadaka verebilecek durumda iken, bir gün sadaka veren kimsedir...” “- Kör... Yemekten oruç tutan, haramdan oruç tutmayan kimsedir...” “- Kör... Kâbe'de tavaf eden, ama fakirlerin etrafında tavaf etmeyi unutan kimsedir...” “- Kör... Namaz kılan, oruç tutan, sonra ticarette, alışverişte insanları ...

Böyle Büyüdük...

Resim
Böyle Büyüdük...   Yamalı don giyiyordu babamız; Ocak başı üstündeydi bacamız; Mis gibi kokardı tahrana çorbamız; Kaşıkları sala sala büyüdük...   Karlı pekmez hoş olurdu kışları; Sohbetlerde kuruyorduk düşleri; Şu anamın tükenmezdi işleri; Sökükleri dike dike büyüdük...   İki öküz bir ineği güderdik; Yumurtlayan tavukları severdik; On beş günde değirmene giderdik; Ekmek aşı yiye yiye büyüdük…   Buğdayımız kış ortası biterdi; Babacığım hep boynunu bükerdi; Bulgur, nohut sevinmeye yeterdi; Kuru soğan kıra kıra büyüdük...   Buz keserdi odamızın duvarı; Ev altında besliyorduk davarı; Görmeliydik sinekleri savarı; Burnumuzu çeke çeke büyüdük...   Yaz içinde kuruyordu dereler; Göyneklere işiyordu pireler; Ahşap evde gezinirdi fareler; Acıları içe içe büyüdük...   Anacığım yün ipini boyardı; İlmeğini karanlıkta sayardı; Gaz lambası isli koku yayardı; Dumanları yuta yuta büyüdük...  ...