Kayıtlar

Bu Dünyada Senden Daha Cesur Biri Var mı?

Bu Dünyada Senden Daha Cesur Biri Var mı?   Halid b. Velid Radiyallahü Anh’a; “- Ey Halid Radiyallahü Anh, bu dünyada senden daha cesur biri var mı?” diye sordular. Şöyle cevap verdi: “- Muhakkak ki namaz kılmadan yatanlar benden daha cesurdurlar. Çünkü ben düşmana kafa tutuyorum, onlar Allah Teâlâ’ya kafa tutuyorlar…”   Rabbim cümlemizi namazlarını dosdoğru kılanlardan eylesin!

İyilik Yap Denize At, Balık Görmezse Halîk Görür!

İyilik Yap Denize At, Balık Görmezse Halîk Görür!   Bir gün Cüneyd-i Bağdadi Kuddise Sirrûh hazretleri bir deniz kenarında gezerken bir Mecusi’nin denizdeki balıklara yem attığını görmüş. Aralarında şöyle bir konuşma geçmiş: "- Ne yapıyorsun böyle?" "- Sevap kazanmak için balıklara yem atıyorum." "- Senin sevap kazanman için, evvela iman etmen lazım. Sen Müslüman değilsin ki, hangi sevaptan bahsediyorsun?" "- Peki, benim bu balıklara yem verdiğimi o bahsettiğin Allah görüyor mu?" "- O'nun bilmediği, O'nun görmediği bir şey yoktur… Gizli açık ne varsa her şeyi görür ve bilir! Çünkü her şeyi yoktan yaratan ve ayakta tutan O’dur!" "- Bu da bana yeter." Aradan üç beşe sene geçmiş, Cüneyd-i Bağdadi Kuddise Sirrûh hazretleri hacca gitmiş, tavaf ederken bakmış, deniz kenarında balıklara yem atan Mecusi de tavaf ediyor. Cüneyd-i Bağdadi Kuddise Sirrûh hazretleri sormuş: "- Burada senin ne işin var?

Yaşasın Zalimler İçin Cehennem

Yaşasın Zalimler İçin Cehennem   Haktan uzaklaşıp batıla sapar Dine hücum edip Tağuta tapar Kur'an'a saldırır, tahribat yapar Yaşasın zalimler için cehennem   Daima gösterir hainliğini Müslümana kusar vahşi kinini Yıkmaya çalışır İslâm dinini Yaşasın zalimler için cehennem   Üflemekle güneş söndürülür mü? Taş atmakla yıldız indirilir mi? Seni vurur kâfir! Sıktığın mermi Yaşasın zalimler için cehennem   İslamiyet sağlam, Kur'an mu'cize Dinsizlik hezeyan, fikri âcize Müstahak ebedî azaplar size Yaşasın zalimler için cehennem   Hak varken şeytana olur talebe Dinsizlik namına tüm gayret, çaba Çarpılır topunuz korkunç hesaba Yaşasın zalimler için cehennem   Böcekten zayıfken, sinekten hakir Galip geleceğini zanneder kâfir Ateşe sürükler küfür denen kir Yaşasın zalimler için cehennem   Halil ehl-i küfre bu kelâm çoktur Her sözü ayrı bir mızraktır, oktur Adalet elinden kurtuluş yoktur Yaşasın zalimler için c

Cenazemiz Var…

Resim
Cenazemiz Var…   Cenazemiz var bugün acımız büyük dostlar Ne de güzel insandı, mümkün mü yeri dolsun Gönlümüz yangın yeri, hasreti büyük dostlar Allah rahmet eylesin, mekânı cennet olsun İnnâ illâhi ve innâ ileyhi râciûn…   Ölüme bahanenin kalp kriziymiş adı Sol göğsünün altında sanki bomba patladı Derdimizi büyüttü, acımızı katladı Allah rahmet eylesin, mekânı cennet olsun İnnâ illâhi ve innâ ileyhi râciûn…   Ölüm kader fermanı her canlının alnında Nice insanoğlunu saklar toprak karnında Azrail çıkageldi beklenmedik bir anda Allah rahmet eylesin, mekânı cennet olsun İnnâ illâhi ve innâ ileyhi râciûn…   Hasreti derin lâkin âhiret uzak değil Bize vuslat yeridir Berzah denilen menzil Dostlara kavuşturur sevimlidir Azrail Allah rahmet eylesin, mekânı cennet olsun İnnâ illâhi ve innâ ileyhi râciûn…   Muhteşem bir tebessüm yaldızlamış yüzünü Kelime-i şehadet mühürlemiş sözünü Kaybetmedi bir ömür cevherini, özünü Allah rahmet eylesin,

10 Yaşındaki Filistinli Şehit Muhammed'in Vasiyeti

Resim
10 Yaşındaki Filistinli Şehit Muhammed'in Vasiyeti "Sizlere vasiyetim; Eğer ölürsem ya da savaşta şehit düşersem, bizi yardımsız bırakan Arap yöneticileri affetmeyeceğim. Kuşatma altında yiyecek, içecek olmadan zor günler yaşadık, bu yaşımda saçlarıma aklar düştü. O yüzden Allah sizi (Arap yöneticileri kastediyor) ne affetsin ne de bağışlasın. Vallahi de sizi yedi kat göğün yaratıcısına şikayet edeceğim. Affet beni anne, öldüğüm/gittiğim için sakın üzülme. Mısır, Yemen, Ürdün, Cezayir, Libya, Lübnan, Tunus, Sudan, Somali ve Malezya halklarına mesajımdır: Gazze'yi size emanet ediyorum, yalnız bırakmayın ve unutmayın. Ona (Gazze) iyi bakmanızı istiyorum. Sizi seviyorum; bizi hayal kırıklığına uğratmayacağınıza inanıyorum. Mektubumu bulan herkes lütfen paylaşsın/yaysın. Ben şehidim, Allah'ın izniyle… Muhammad Abdul Qader Al-Husseini 25.03.2024"

Hiç Bir Şey Benimdir Deme

Hiç Bir Şey Benimdir Deme   Eski bir bakandan bir konferansta konuşma yapması istenmişti. Elinde kağıt kahve bardağı ile kürsüye çıktı ve konuşmasına başladı. Ama kafasının başka yerde olduğu sanki anlaşılıyordu. Daha bir iki cümle söylemiş iken durdu, kahve bardağından bir yudum aldı ve sonra bir süre bardağı kaldırıp baktı. Derin bir nefes aldı ve: “Biliyor musunuz ne düşünüyorum?” diye sordu, “Bu konferansta geçen yıl da, hem de aynı kürsüde konuşmuştum. Tek bir fark vardı; o zaman hala bakanlık görevim sürüyordu. Buraya gelirken bana business class bileti alınmıştı, hava alanında beni bir limuzin ve eskort araba bekliyordu. Beni önce bir otele götürmüşlerdi. Otel müdürü beni otelin kapısında karşılamış ve kral dairesine çıkarmıştı. Ertesi sabah lobide benim odadan inişimi bekleyen bir heyet vardı. Beni yine aynı limuzinle bu salona getirmişlerdi. Özel bir kapıdan içeri almışlardı. Çok şık bir bekleme odasında konferansı beklerken porselen bir kapta kahve ikram etmişlerdi. S

Zikir Ehli Ölür mü?

Zikir Ehli Ölür mü? Peygamber Efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem zamanında, Zikir Ehlinden bir zât vefat etmişti… Ashab-ı Kirâm’dan birçok kimse O zâtı gaslettirmeye tâlip oldu. Tâlip olanlar arasında; Hz. Ömer Radiyallahü Anh, Enes bin Mâlik Radiyallahü Anh, Ebu Derdâ Radiyallahü Anh da vardı. Herkes: "- Ben yıkayım Ya Rasulallah!" diyordu. Hattâ; aralarında ısrar ile yıkamaya tâlip olmak için, iddialaşmalar başladı. Bu sırada Resûlullâh Sallallahü Aleyhi Vesellem Efendimiz, "- Bırakın, onu ehli yıkasın. Bana Selmân’ı çağırın! O şimdi zikir meclisindedir!" buyurdu. "- Bu bizim kardeşimizdir, bu da zikir ehlindendir. Onun için onu, o yıkasın!" buyurdu. Selmân Radiyallahü Anh’ı çağırdılar, Efendimiz Aleyhisselâm ona, "- Ey Selmân! Bu zâkiri tek olarak sen yıka! O, çok utangaçtı. Sen de zikir ehlindensin. O da senin gibi zikir ve tevhid ehlinden idi." buyurdu. Selmân-ı Fârisî Radiyallahü Anh merhumun cenazesini tenha bir yere götürüp soydu ve ede

“Sübhanallahi ve bihamdihi sübhanallahi’l Azîm” Söylemenin Faziletleri

  “Sübhanallahi ve bihamdihi sübhanallahi’l Azîm” Söylemenin Faziletleri سُبْحَانَ اللَّهِ وَبِحَمْدِهِ سُبْحَانَ اللَّهِ العَظِيمِ ‘Sübhanallahi ve Bihamdihi Sübhanallahi’l Azim’   Hadis-i Şerifler’e göre günde en az 100 kere okunur.   Kabîsa b. Muharik Radiyallahü Anh anlatıyor: Bir gün Hz. Peygamber Sallallâhu Aleyhi Vesellem’e gittim. “Ey Kabîsa! Seni buraya getiren sebep nedir?” diye sordu. Ben de: “Yaşım ilerledi, kemiklerim inceldi, bu sebeple Allah’ın beni faydalandıracağı bir şeyi bana öğretmen için sana geldim!” dedim. Peygamber Efendimiz Sallallâhu Aleyhi Vesellem ona şöyle buyurdu: “Ey Kabîsa! ‘Şu dediklerimi yaparsan’, yanından geçtiğin her bir taş, ağaç ve toprak parçası mutlaka senin için Allah’tan bağışlamanı dilerler. Ey Kabîsa! Sabah namazını kıldıktan sonra, üç defa ‘Subhanellahi’l-azîm ve bi hamdihi’ duasını okuduğun zaman, körlükten, cüzamdan ve felçten muaf olacaksın. Ey Kabîsa! De ki: ‘Allah’ım! Ben senin nezdinde bulunan (lütfun)dan iste

40 Hadis-i Şerif 100

  40 Hadis-i Şerif 100   01- Kolaylaştırınız, güçleştirmeyiniz, müjdeleyiniz, nefret ettirmeyiniz. (Buhârî, İ lm, 12; Müslim, Cihâd, 6) 02- İslâm, güzel ahlâktır. (Kenzü’l-Ummâl, 3/17, HadisNo: 5225) 03- İnsanlara merhamet etmeyene Allah merhamet etmez. (Müslim, Fedâil, 66; Tirmizî, Birr, 16) 04- Nerede olursan ol Allah’a karşı gelmekten sakın; yaptığın kötülüğün arkasından bir iyilik yap ki bu onu yok etsin. İnsanlara karşı güzel ahlakın gereğine göre davran. (Tirmizî, Birr, 55) 05- Hayra vesile olan, hayrı yapan gibidir. (Tirmizî, İlm, 14) 06- Mümin, bir delikten iki defa sokulmaz. (Mümin, iki defa aynı yanılgıya düşmez) (Buhârî, Edeb, 83; Müslim, Zühd, 63) 07- Allah, sizden birinizin yaptığı işi, ameli ve görevi sağlam ve iyi yapmasından hoşnut olur. (Taberânî, el-Mu’cemü’l-Evsat, 1/275; Beyhakî,) 08- İman, yetmiş küsur derecedir. En üstünü “Lâ ilâhe illallah (Allah’tan başka ilah yoktur)” sözüdür, en düşük derecesi de rahatsız edici bir şeyi yoldan kaldırm