"Ben İslâm'ın Oğluyum!"
"Ben İslâm'ın Oğluyum!" Vakit kuşluk vaktiydi. Bazı sahabeler, Mescid-i Nebevi’de halka kurmuş sohbet ediyorlardı. Bu arada Hz. Selman'ı Farisi Radiyalahü Anh mescidi nebeviye girer. Mesciddeki Sahabelere selâm verip uygun bir yere oturur. Oturanlardan bazıları, Hz. Selman'ın işiteceği bir sesle, birbirlerine kabile ve soylarını sormaya başlarlar. Biri; “- Ben Temim kabilesindenim!” Bir diğeri; “- Ben Kureyş kabilesindenim!” Üçüncüsü; “- Ben ise Evs kabilesindenim!” derler. Hz. Selman Radiyallahü Anh bütün bu konuşulanları sükûnetle dinliyordu. İçlerinden biri dönüp Hz. Selman'a sorar: “- Ey Selman senin soyun ve ırkın nedir? Onlara göre onun vereceği cevabı yoktu, çünkü o acem ve muhacirdi ve bilinen bir soyu yoktu. Hz. Selman Radiyalahü Anh, bütün Müslümanlara ders verircesine vakarlı ve sükûnetle cevap verdi: “- Ben dalâletteydim. Allah Celle Celâlüh, Hz. Muhammed Sallallahü Aleyhi Vesellem ile beni hidayete erdirdi. Ben faki...