Kayıtlar

Müslüman Olan İtalyan Pilot Gözyaşlarına Boğuldu

Resim
Müslüman Olan İtalyan Pilot Gözyaşlarına Boğuldu Suudi Arabistan havayollarında çalışan İtalyan pilot havaalanı mescidinde Kelime-i şehadet getirerek Müslüman oldu. Pilotun gözyaşlarına hâkim olamadığı o anlar kameralara yansıdı. Suudi Arabistan havayollarında çalışan İtalyan bir pilot havaalanı mescidinde Kelime-i şehadet getirerek Müslüman oldu. Pilotun Kelime-i şehadet sonrası gözyaşlarına boğulduğu anlar arkadaşları tarafından kayda alındı. Müslüman Olan İtalyan Pilot Gözyaşlarına Hâkim Olamadı Suudi Arabistan havayollarında çalışan İtalyan bir pilot havaalanı mescidinde Kelime-i şehadet getirerek Müslüman oldu. Kelime-i şehadet sonrası gözyaşlarına boğulan pilot "İslam'a Hoş geldin!" diyen arkadaşına sarıldı. Pilotun Müslüman oluşuna tanık olan arkadaşları o anları kameraya kaydederek ölümsüzleştirdi.

Emperyalistler Cemaatleri Nasıl Hedef Alır?

Resim
Emperyalistler Cemaatleri Nasıl Hedef Alır? İslami cemaatlerin son dönemde bazı mihrakların hedefinde olması, Esad Coşan Hoca Efendi Rahmetullahi Aleyh’in emperyalist odakların cemaatleri ve dini liderleri ele geçirme ve yok etme planları üzerine kaleme aldığı yazıyı akıllara getirdi.   Emperyalist odaklar günümüzde de İslamiyet’i hedef almaya devam ediyor. Gerek Müslümanları gerekse Müslümanların yaşadığı coğrafyalarda kirli emellerini sahnelemek isteyen şer odakları hedefine İslami cemaatleri lideri koyuyor. Kirli senaryoların günümüzde halen devam ediyor olması akıllara Esad Coşan Hoca’nın geçmişte cemaatler hakkında kaleme aldığı yazdığı akıllara getirdi. İşte Esad Coşan Hoca Efendi Rahmetullahi Aleyh’in İlgili Yazısı “İslam'da cemaatle beraber olunması tavsiye edilir. Cemaatle beraber olmak "hakla", "hakikatle" beraber olmaktır! Tek başına olsa bile, hakikatle beraber olan cemaattir. Hakikatten kopmuş olanlar, milyonlarca da olsa tefr...

Bütün Hayatta Ölçüye İtina

Bütün Hayatta Ölçüye İtina Cenâb-ı Hak buyuruyor: "(Ey Muhammed!) De ki: "Siz Allah'a dininizi mi öğretiyorsunuz? Oysa Allah, gökleri ve yerdeki her şeyi bilir. Allah, her şeyi hakkıyla bilendir." (Hucurat, 16) Rasûlullah Sallallahü Aleyhi Vesellem buyurdular: "Şüphesiz ki bu din kolaylıktır. Kim bu dini zorlaştırırsa din ona galip gelir." (Buhârî, İmân, 29) Nebî Sallallahü Aleyhi Vesellem, Selmân ile Ebü'd-Derda'yı kardeş yapmıştı. Bu sebeple Selmân, Ebü'd-Derda'yı ziyaret ederdi. Bir ziyaret esnasında onun hanımı Ümmü'd-Derdâ'yı oldukça eskimiş elbiseler içinde gördü. Ona: -Bu halin ne? diye sorunca, kadın: -Kardeşin Ebü'd-Derdâ dünya malı ve zevklerine önem vermez, dedi. O esnada Ebü'd-Derdâ eve geldi ve hazırlattığı yemeği Selmân'a ikram edip: -Buyurun, yemeğinizi yiyin, ben oruçluyum, dedi. Selmân: -Sen yemedikçe ben de yemem, diye karşılık verdi. Bunun üzerine Ebü'd-Derdâ sof...

Huzurlu Âile Yuvasının Temeli

Huzurlu Âile Yuvasının Temeli Cenâb-ı Hak buyuruyor: "...Mümin kadınlardan iffetli olanlar ile daha önce kendilerine kitap verilenlerden iffetli kadınlar da, mehirlerini vermeniz şartıyla, namuslu olmak, zina etmemek ve gizli dost tutmamak üzere size helâldir. Kim (İslâmî hükümlere) inanmayı kabul etmezse onun ameli boşa gitmiştir. O, ahirette de ziyana uğrayanlardandır." (Mâide, 5) Rasûlullah Sallallahü Aleyhi Vesellem buyurdular: “Kadın, dört sebepten biri için nikâhlanır: Malı, soyu, güzelliği ve dindarlığı. Sen (diğerlerini geç), dindar olanı seç. (Aksi hâlde) sıkıntıya düşersin.” (Buhârî, Nikâh, 15; Müslim, Radâ, 53) Hangi devirde olursa olsun, evlenecek kimselerin eş seçiminde dikkat ettikleri ölçüler, ekseriyetle; güzellik, soy-sop, zenginlik ve dindarlık olmuştur. Peygamber Efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem ise, evlenecek kimselere, eşlerini; güzellik ve zenginlik gibi nefsi cezbeden geçici sebeplerle değil, îman ve ahlâk gibi temel mânevî vas...

Salâvat-ı Muzâ’afât

Salâvat-ı Muzâ’afât اَللَّهُمَّ! صَلِّ عَلٰى سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ عَبْدِكَ وَنَبِيِّك وَرَسُولِكَ النَّبِيِ الْأُمِّيِّ، وَعَلٰى آلِهِ وَاَصْحَابِهِ وَسَلِّمْ تَسْلِيماً بِقَدَرِ عَظَمَةِ ذَاتِكَ وَفِي كُلِّ وَقْتٍ وَحِينٍ Okunuşu: Allâhümme salli alâ seyyidinâ Muhammedin abdike ve nebiyyike ve rasûliken-nebiyyil-ümmiyyi ve alâ âlihi ve sahbihî ve sellim teslîmen bi kaderi azameti zâtike ve fî külli vaktin vehîn. Anlamı: Ey Allah’ım! Kulun, peygamberin ve resulün olan o nebiyyi ümmi efendimiz Muhammed’e ve âli ashabına, her an zaman Sen’in zatının büyüklüğü(nün sonsuzluğu) kadar salât ve selâm eyle Fazileti: Bu salâtın bir tanesi yüz milyon salâta denktir. Her kim bir Müslüman kardeşiyle müsefaha yaparken bu salâtı on kere okursa Allah’ü Teâlâ her ikisini de bağışlamadıkça ayrılmazlar.

Cuma Günlerini En İyi Değerlendirmek İçin

Cuma Günlerini En İyi Değerlendirmek İçin 01-   Cuma gününe Perşembe gününden hazırlanmalı; “Rabbim beni bir Cuma gününe dahi kavuşturdu!” diye şükretmelidir. Kur'an-ı Kerim ve Yasin-i Şerif suresini okumalı. Bir hadis-i şerifte, “Cuma gecesi Yasin suresini okuyanın günahları affedilir!” buyurulmaktadır. (İsfehani) “Cumaya perşembe gününden hazırlanın!” (Hatib) “Cuma günü günah işlemeden selametle geçerse, diğer günler de selametle geçer.” (İmam-ı Gazali) 02-   Cuma gecesi ehli ile gusletmeli. Peygamber efendimiz, “Cuma günü gusledenin günahları affolur!” buyurmaktadır. (Taberani) 03-   Cuma günü sabah namazından önce, “Estağfirullahelazim ellezi la ilahe illa hüvel hayyel kayyume ve etubü ileyh” okuyanın, denizköpüğü kadar da olsa, bütün günahları affolur.” (İbni Sünni) 04-   Müslümanların Cuma Bayramını tebrik etmek iyi olur. “Cuma günü iyiliklerin hazinesidir ve güzel şeylerin menbaıdır.” (Ey Oğul İlmihali) Hadis-i şerifte buyuruldu ki: “Cuma günü, ...

Salavât-ül Aliyyül Kadir

Salavât Aliyyül Kadr ٱَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ النَّبِيِّ اْلأُمِّيِّ الْحَبِيبِ الْعَالِى الْقَدْرِ الْعَظِيمِ الْجَاهِ وَعَلٰى اٰلِهِ وَصَحْبِهِ وَسَلِّم Okunuşu: Allahümme Salli Ve Sellim Ve Barik Ala Seyyidina Muhammedin Nebiyyil Ümmiy El Habibil Alil Kadri El Azimil Cahi Ve Ala Alihi Ve Sahbihi ve sellim! Âmin! Anamı: Allah’ım! Kadri yüce olan, makamı ulu olan, sevgili Ümmi Nebi Efendimiz Muhammed Sallallahü Aleyhi Vesellem salât ve selâm eyle! O’nun Âl’ine ve Ashabına da salât ve selâm eyle! Fazileti: Bu salâvat-ı Şerife’nin faziletleri pek çoktur. Aliyyül Kadr Siğası (salavat) cuma gecesi okumanın çok fazileti var. İmam-ı Süyûtî Rahmimehullâh’ın beyanına göre bu salâta her kim her Cuma gecesi bir kere de devam etse onu kabrinde ancak Rasulûllah Sallallahü Aleyhi Vesellem kabrine yerleştirir. Buyurmuştur. Rivayetlere göre de Peygamber efendimizi Uyanıkken görme şerefine de nail olunmaktadır. Arif zatlar bu büyük müjdeye kavuşmak ...

Adnan Oktar: Masonların Hepsi Bana Tabi!

Resim
Adnan Oktar: Masonların Hepsi Bana Tabi! Kedicikleriyle birlikte tutuklanan örgüt lideri Adnan Oktar, İsrail'in kendisini mehdi olarak kabul ettiğini dile getirdi. İstanbul Emniyet Müdürlüğü tarafından büyük bir titizlikle yürütülen soruşturmanın ardından gözaltına alınan Adnan Oktar ve kedicikleri, tutuklanarak cezaevine gönderilmişti. Cezaevinde bulunan Adnan Oktar'ın verdiği ifadenin ayrıntılarına ulaşıldı. Masonlar Bana Tabi Hakkındaki iddialara tek tek cevap veren Oktar; İsrail ile olan ilişkilerine dair, "İsrail benin Tevrat'ta geçen mehdi olduğumu düşünüyor. Masonlar bana tabi olduklarını söylüyor" dedi. "Konya'ya Değil Miami'ye..." Adnan Oktar, ekrana çıkardığı dekolteli kadınların sorulması üzerine "Biz Konya'ya değil Miami'ye tebliğ ediyoruz" ifadelerini kullandı.

Bilinen 40 Altın Nasihat

Bilinen 40 Altın Nasihat 01-   Aklını kullan. 02-   İyice tanımadan hiçbir insana bağlanma. 03-   Bitmemiş ilişkilerin üzerine ilişki kurma. Acı çeken sen olursun. 04-   İyice soruşturup diğer insanların da haklı olabileceğini düşün. 05-   Seni takmayanı sen hiç takma, konuşmayanla asla konuşma. 06-   Güvenmediğin biriyle asla çıkma. 07-   Yalanını yakaladığın kişinin düzelebileceğini düşünme. 08-   İnsanlara doğru değer ver, hak etmeyenleri sil. 09-   Kimseye yalvarma. 10-   Asla dönüp de arkana bakma. 11-   Sır tutmasını bil. 12-   Dostlarının sevgilinden daha önemli olduğunu unutma. Onları asla sevgilin için satma. 13-   Hak ettiğin sevgiyi alamadın mı kendini üzme, sorun sen değilsin. 14-   Kimsenin lafıyla dolduruşa gelme, ama aklının bir köşesinde de tut. 15-   Kafanda bitirdikten sonra iki çift tatlı söz, iki damla gözyaşı için asla yumuşama. 16-   Seni sevenlerle k...

Ayrılık Olmayan Günde

Ayrılık Olmayan Günde Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Büyük bir zata, (Efendim, çok çalışıyorsunuz, biraz istirahat etseniz) denilince, (Bizim istirahatimiz musalla taşında başlar) buyurur ve kıymetli eserlerini hazırlamakla meşgul olurmuş. Ziyarete gelen sevenlerinin görüşme arzularını haber veren talebesine de, “Ben de kendilerini görmeyi çok isterim; fakat şu anda beş kişi için değil, binlerce Müslüman için çalışıyorum. Beni arayan, kitaplarımın satırları arasında bulur. Misafirlerimize selam söyleyiniz, inşallah ayrılık olmayan yerde hep beraber olacağız dersiniz!” buyurmuş. Ebul Hasan Harkani hazretleri, son günlerinde devamlı olarak Abdullah ibni Mübarek hazretlerinin ismini söyler. İki lafından biri, “Ey ibni Mübarek, sen ne mübareksin!” imiş. Bu durum günlerce böyle devam eder. Bir gün kapı çalınır, oğlu kapıyı açar. Bir de bakar ki, karşısında Abdullah ibni Mübarek hazretleri. Koşarak, sevinçle babasının yanına gelir, “Babacığım, günlerdir ismini sayıkladığı...

Atalarımız Böyle Âdil İdi

Atalarımız Böyle Âdil İdi İstanbul’un fethinden sonra, Osmanlı askerleri, Bizans hapishanelerini kontrol ettiler. En ücra bir mahzende üç papaz buldular. Alıp Fatih Sultan Mehmed Han’a götürdüler. Sultan, onlara hapsedilmelerinin sebebini sordu. Papazlar, “Biz, Bizans’ın en ileri gelen papazları idik. İmparatorun zulüm ve işkencelerinden, yaptığı rezalet ve sefahetten dolayı kendisini ikaz edip, sonunun yakın olduğunu söyledik. O da, bize kızdı zindanlara attırdı!” dediler. Fatih Sultan Mehmed Han, papazların ellerine serbest dolaşma belgesi verip, memleketini gezip görmelerini, Osmanlı Devleti hakkında kendisine görüşlerini bildirmelerini istedi. Papazlar, İstanbul’da bir çarşıya girip, sabahın erken vaktinde bir şeyler almak istediler. Siftah yapan bir dükkândan, komşuları siftah yapmadan ikinci bir şey alamadılar. Anadolu’ya geçtiler dolaşırken, ezan okunmaya başladı. Kimse dükkânını kapatmaya bile lüzum görmeden camiye gittiler. Hiç kimse, bir başkasının malına, ...