Sonsuz Cehennem’i Kazanma! Bir Sonsuz Cennet’i Kazan!
Sonsuz Cehennem’i
Kazanma! Sonsuz Cennet’i Kazan!
Yaptığınız alışverişten 1 artı sonsuz
kazanmak ister misiniz? Hatta çok daha fazlasını… Nerede o bolluk? Diyenleri
duyuyor gibiyim!
İşte ispatı. Hem de çok kolay!
Bir iş yaptınız, bir hizmet ürettiniz
veya bir ürün sattınız. Bir kazanç sağladınız değil mi?
Yaptığınız
işi sağlam yapın!
Geriye kaldı + sonsuz… Peki, o nasıl
olacak? Çok basit. Yaptığınız hizmeti iyi ve kaliteli yapınız.
Diyelim ki
bir oto tamircisisin:
Adam sana arabasını getirdi. Frenlerini
yaptırdı. Tamirden anlamıyor… Zaten anlamaz. Sen sağlam yapıp paraları aldın!
Adam sağlam frenlerle kazadan kurtuldu. Çünkü sen sağlam ve kaliteli iş yaptın!
Canı ve malı kurtuldu. Senin için ne diyecek?
“Allah’ü
Teâlâ razı olsun, aldığı para da helâl olsun!”
Bu dua az şey midir? Bir de duanın
huzuru mahşerde karşılığı var!
Huzuru mahşerde Mahkeme-i Kübra
kurulunca baktın o duadan dolayı sevapların dolup taşmış. Allah’ü Teâlâ seni
Cehennem’den kurtarıp Cennet’i, verdi. Peki, bu kazancı kaç trilyonla ölçersin!
Gördün mü duadan alınan kazancın
karşılığını… Belki sen trilyon kere trilyon, belki çok daha fazlasını kazandın!
Dünyanın içindekilerden daha fazla kazandın!
Çünkü sen dua aldın! Çünkü sen
Cehennem’den kurtuldun, üstelik Cennette sayısız dereceler kazandın! Peki, bu
güzel ve kaliteli hizmetleri ve kaliteli malları çok yaptın! Sevaplar,
kazançlar katlanarak çoğaldı gitti.
Kalitesiz
hizmet veya malın karşılığı!
Adam sana arabasını getirdi. Frenlerini
yaptırdı. Tamirden anlamıyor… Zaten anlamaz. Sen çürük yapıp paraları aldın!
Bir kazandın! Adam kaza yaptı, sana
beddua etti! Bir mi kaybettin bin mi kaybettin? Sonsuz mu kaybettin! Onu Allah
bilir!
Huzuru mahşerde mahkeme kurulunca
karşıya karşıya geldiniz. Çürük hizmet veya çürük maldan dolayı bütün
sevapların kayboldu gitti. Cennet’i kaybettin! Cehenneme salladılar. Peki, bu
zarar kaç trilyonla ölçülür?
Bir de bu çürük malları ve kalitesiz
hizmetlerin bir değil… Çok fazla... Pek çok beddua ve günah aldın! Ahirette
halin ne olacak?
Sakın
kalitesiz iş yapma yaptığın hizmetleri aksatma!
Sen bir kamu çalışanısın! Görevini
savsakladın! Rüşvet aldın! Sahte rapor aldın, Vatandaşları üzdün! Devleti
milleti zarara uğrattın! Ülken senin yüzünden diğer ülkelerden geri kaldı… Milyonlarca
insanın hastanın, yetimin, garibanın bedduasını aldın! Hepsi mahşer günü sana
saldırıp yakandan yapışıp hakkını istedi! Senin halin ne olacak?
Özeldesin patronu zarara uğrattın, belki
iflas ettirdin! Patrondan; hak etmediğin maaşı aldın! Senin halin ne olacak?
Doktorsun; hastalara iyi bakmadın birçoğunu
öldürdün! Birçoğu senin yüzünden acılar çekti. Senin halin ne olacak?
Öğretmensin… Doktor, mühendis, devlet
başkanı, bilim adamı olacak süper gençleri harcadın! Senin yüzünden harcanıp
gittiler. Senin halin ne olacak?
Sen bir din görevlisisin! Görevini iyi
yapmadın; Allah’ı, peygamberi sevdirmedin, İnsanlara dinini-diyanetini
anlatmadın! Cemaati Cehennemden kurtarmadın! Çok defa camiye bile gelip ezan bile
okumadın! Senin halin ne olacak?
Özelde çalışansın, patronu zarara
uğrattın! Senin halin ne olacak?
Alacağın beddualar seni dünyada rezil
eder. Senin bu dünyadaki işlerin de ters gider. Huzuru mahşerde kurulan
Mahkeme-i Kübra’da hak sahipleri yakana yapışırlar. Sen Cennet’e gidemezsin!
Cehennemi boylarsın!
Güzel kardeşim! Çöpçü ol, memur ol, vali
ol! Ne olursan ol! Yaptığın işi sağlam kaliteli ve güzel yap!
Sakın görevini aksatma! Sakın çürük mal
yapıp piyasaya sürme!
Üstelik haram maaş alıp çoluk çocuğuna
da haram yedirmiş, onları da Cehennem’e atmış olursun!
İnan ki kendi çocukların, eşin de senin
yakandan yapışırlar!
Gerisini sen düşün!
İstersen çürük mal veya kalitesiz hizmet
yapmaya devam et!
İstersen bu gerçekler karşısında dehşete
kapılarak tevbe et!
Dikkat! Dikkat!
Dikkat!
“Yaptığın iş
ne ise onun en iyisini en kalitesini yap!”
“Gâvurun
ekmeğini yiyen kılıcını sallar!” demişler!
Bu ne güzel sözdür! Müslüman olmayan
işverende çalışan kardeşlerim!
Siz daha iyi çalışın! Siz daha çok dikkat
edin!
Müslüman olmayan bir kişiye; "Müslümanlar
üçkâğıtçı" dedirtmeyin!
Onların hakkını ödemek Müslümanlardan
daha zordur… Güzel İslâmiyet’i onlara kötü tanıtmış olursun!
Artık sen bilirsin!
Bu arada bana da kızma! İstersen bu
yazıdan dolayı bir de dua ediver! Çünkü biz sana dua ediyoruz. Sen de bize bir
dua ediver!
Hepimizin duaya çok ihtiyacı var!
Sen daha bu yazıyı okumadan, biz sana
dua ediyoruz.
Allah’ü
Teâlâ seni iyi bir kul, iyi bir insan eylesin! Her ne görev yapıyorsan o görevi
en iyi yapan kişi eylesin! Aldığın parayı helâl yoldan kazananlardan eylesin!
Rabbim,
hepimizi Cehennemden koruyup, Cennetine dahil eylesin!
Hoşça kalınız, dostça kalınız! Allah’ü
Teâlâ’ya emanet olunuz, Efendim!
Yaşar AKKAŞ
Yorumlar
Yorum Gönder