Korona virüs Geçer, Toplumdaki Bozulma Kolay Kolay Geçmez…

Korona Virüs Geçer, Toplumdaki Bozulma Kolay Kolay Geçmez… 

Başta İngiltere olmak üzere tüm AB ülkeleri, ABD ve Siyonist İsrail Osmanlı Devletinin tekrar dirilmemesi ve İslâmiyet’in yıkılması için çeşitli planlar yaptılar…

Müslüman Toplumların Arasını Açma kendi aralarında çatışmalar çıkarma çalışmaları…

Osmanlı Devleti yıkıldı ve tekrar dirilmemesi için tedbirler alıdı. Araplara “Osmanlı sizi sömürdü!”; Türkler’e “Araplar sizi arkadan vurdu, size ihanet etti!”. Vb. telkinleri yapıldı. Müslüman Türk toplumu ile Müslüman Arap toplumların arası açıldı, birbirinden uzaklaştırıldı.

Türkiye’yi Geri Bıraktırma Çalışmaları

·       Türkiye Bilim ve teknolojide geri bıraktırıldı.

·       Nuri Killigil Paşa’nın Sütlüce’de kurduğu yerli silah fabrikasını suikast yapıp havaya uçurdular.

·       Türkiye’nin ilk uçak fabrikasının kurucusu, yerli ve milli girişimci; Nuri Demirağ’ın kurduğu Uçak fabrikası kapatıldı, kaşık-çatal fabrikası yapıldı.

·       Türk mühendislerinin 1961 yılında; 129 günde yüzde yüz yerli olarak ürettiği “Devrim Otomobil”i hile ve entrikalarla ürettirilmedi.

·       Necmettin Erbakan'ın kurduğu; Türkiye'nin ilk yerli ve milli motor fabrikası “Gümüş Motor”  iflas ettirildi.

·       Türkiye 1950’lerdeki Rahmetlik Menderes’in kurduğu Demokrat Parti iktidarıyla birlikte koca bir şantiyeye dönüştürüldü. Yapılan yollar, köprüler ve barajlarla birlikte ülke yeni bir hüviyet kazanmıştı. Yeni yeni fabrikalar açılıyordu.

·       Müthiş bir Kalkınma hamlesi başlatılmıştı.

·       Başbakan iki bakanıyla birlikte idam edildi, partisi kapatıldı.

Gençliği Dinden Uzaklaştırma Ve Aileyi Yok Etme Çalışmaları

Tek parti Chp döneminde Müslüman Türk Gençliği ateist ve dinsiz yetiştirildi. Eğitim, kültür ve sanat alanlarında yapılan etkinliklerle bunu başardılar. Zaten hedefsiz dinsiz, milli değerlerini kaybetmiş bir nesil istiyorlardı. Bunu da büyük ölçüde başardılar. Kur’an-ı Kerim okumayı yasakladılar. Camileri ahıra çevirdiler. Medya ile sosyal etkinliklerle, sivil toplum örgütleriyle halkı dininden soğuttular.

İleriki yıllarda iktidarlar değişse de kadrolar değiştirilemediği için aynı zihniyet onlarca yıl devam etti. Şimdi bile kalıntıları azımsanamayacak ölçüde mevcut…

Büyük Günahlar Yumuşatıldı, Toplum dönüştürüldü…

·          Son sürat toplumu dönüştürme çalışmaları başlatıldı.

·          Din eğitimi yasaklandı, gençlik dinsiz Türk aile yapısına uymayan Teksas, Tommiks kitaplarıyla yetiştirildi.

·          Okullar karma hale getirildi. Yetişkin kızlar spor ve sene sonu gösterileri adı altında yarı çıplak sahnelere statlara çıkarıldı.

·          Her tarafı kapalı kırmızı gelinlikler tarihe karıştı. Düğünler ecnebiler gibi tül gelinliklerle; danslı açık saçık kadınlar ve sarhoş erkeklerle karışık yapıldı.

·          Sahillerde mayolarla kadın - erkek aynı yerde denize girdiler. Sokaklar arsızlarla doldu taştı…

·          Başta ABD olmak üzere yabancı ülkelerden beyaz dizi adı altında ahlâksız filmler getirildi. Ona benzer yerli filmler üretildi.

·          Basın yayın, sinema görsel ve sosyal medya ile yıldız, ünlü dedikleri şaklaban, karaktersiz kişileri parlatıp: “Sanatçı, şöhret, yıldız…” diye topluma yutturuldu. (Bu arada milli benliğini koruyan sanatçılarımıza saygımız sonsuzdur…)

·          Ahlâksız ilişkiler yumuşatılarak: Zinaya aşk; açılıp saçılana cesur; sarhoşa alkollü; üç-beş günlük veya aylık beraberliklere arkadaşlık; kumara milli piyango… Dediler.

·          Zina, içki, kumar, ahlâksızlık Allah’ü Teâlâ’nın şiddetle yasakladığı, büyük günahları şirinleştirip halka sundular.

·          Kadın giyimleri öyle bozuldu ki yatak odasında bile giyilmeyecek kıyafetler moda safsatasıyla şuursuz insanlara yutturuldu.

·          Erkek kıyafetleri de bozulmaya başladı... Dizlerin üstünde kısa şort giyen kıllı açık bacaklı, pejmürde sakallı adamlar…

·          Eğitim, kültür ve sanatta hiç bir milli değer kalmayınca toplum da hızlı bozuldu. Kesikbaş cinayetleri, aile içi şiddet ve cinayetler, her gün ardı arkası kesilmeyen kadın acımasız cinayetleri akla gelmeyen canilik ve kötülükler toplumu yangın gibi sardı… Soygunlar, vurgunlar, ardı arkası kesilmeyen dolandırıcılık haberleri… Haberlere bakamaz olduk…

Allah’ü Teâlâ’nın görünmez ordusu (Virüsler) 

AIDS, Avian flu (kuş gribi), SARS, MERS, Ebola, Zika… Derken “Novel Coronavirus (2019-nCoV)” geldi… Dünyayı kastı kavurdu… Dünyada milyonlarca kişi öldü, yüz milyonlarca kişi hastalandı. Müslümanlar İslâm’ın şartlarından biri olan Hac görevlerini bile yapamaz oldu.

Korona virüs geçer ama… 

Korona geçer dedik. Aşılamalar çoğalınca, toplumsal bağışıklık kazanılınca virüs defolup gidecek…

Ama toplumdaki bozulmanın geçmesi çok zor görülüyor…

Tek çare güzel dinimiz İslâmiyet doğru kaynaklardan doğru bir şekilde öğrenilecek ve tüm kurallarıyla yaşanacak…

İşte o zaman “Asr-ı Saadet Ruhu!” tekrar dirilir. Milletimiz huzur ve refaha kavuşur…