Sakat Tilki mi, Sağlam Aslan mı Olmak İstersin?

Sakat Tilki mi, Sağlam Aslan mı Olmak İstersin?

Bir adam bir geceyi ormanda geçirmek mecburiyetinde kalmış. Yırtıcı hayvanlardan korktuğu için büyük bir ağaca tırmanmış.

Bakmış ağacın dibinde bir kötürüm tilki yatıyor. Tilkinin dört ayağı da sakat öylece yatıyordur yerde. Tilkinin bu haliyle nasıl hayatta kaldığını merak eden adam tilkiyi izlemeye başlar.

Biraz sonra bakmış ki, uzaktan bir aslan geliyor. Ağzında bir ceylan var. Aslan ağacın dibine gelmiş, ceylanı parçalamış, yiyeceği kadarını yemiş, çekip gitmiş. Arkadan tilki sürüne sürüne ceylanın yanına varmış. Atıkları yiyerek karnını doyurmuş.

Gördükleri karşısında şaşkına dönen adam:

“- Allah’ım! Sen yarattığın canlıları ne güzel de koruyorsun! Sakat tilkinin bile rızkını ayağına gönderiyorsun bundan sonra ben de sana teslimim!”

Bunun üzerine bir mağaraya yerleşir ve beklemeye başlar. Bir gün, iki gün, üç gün hiçbir gelişme yaşanmaz. Adam ölecek noktaya gelir. Sonunda ellerini göğe açıp:

“- Allah’ım sen beni görmüyor musun, bak ne haldeyim?”

Sonra gökten bir ses işitir:

“- Görüyorum, görüyorum da çok da şaşırıyorum. Ey budala adam, ne yatıp duruyorsun, kalk. Vücudun sağlam iken bu miskinlik niye? Sen neden sakat tilkiyi taklit ettin de ona yardım eden yürekli aslanı örnek almadın? Sen hasta ve sakat değilsin.”

Biz beleşçiliği, kolaycılığı seçip başkalarından faydalanmayı değil; zor olanı tercih edip başkalarını da faydalandırmalıyız. Çünkü kıyamet günü zerre kadar iyilik yapana Rabbimiz karşılığını fazlasıyla verecektir.