Kayıtlar

‘Rabbiğfir lî’ Duası Nerede Okunur?

‘Rabbiğfir lî’ Duası Nerede Okunur?   “Rabbiğfir lî” ( رَبِّ اغْفِرْ لِي ) duası Kur’an-ı Kerim ve sünnette yeri olan, birçok ibadet içinde özellikle tavsiye edilen çok kısa ama çok güçlü bir duadır.   1- Namazda nerede okunur? a)     Secdede Peygamber Efendimiz ﷺ buyurmuştur: “Kulun Rabbine en yakın olduğu hâl secdedir. O hâlde duayı çoğaltın.” (Müslim) Secdede, ‘Subhâne rabbiyel-a‘lâ’ dedikten sonra: “Rabbiğfir lî” denmesi sünnettir. Bir veya üç kez okunabilir.   b)     İki secde arasında; Bu dua özellikle burada okunur: رَبِّ اغْفِرْ لِي، رَبِّ اغْفِرْ لِي “Rabbim, beni bağışla.” Demek, sünnettir, mezheplerce kabul edilmiştir.   2️- Namaz dışında nerede okunur? a)     Tövbe ve istiğfarda, b)     Günah hatırlandığında, c)      Kalpten pişmanlıkla, d)     Kısa ama samimi bir tövbe olarak, e)     Zikir esnasında, ...

İbrâhim Aleyhisselâm’ın Oğlu Hz. İsmail Aleyhisselâm’a Vasiyeti

İbrâhim Aleyhisselâm’ın Oğlu Hz. İsmail Aleyhisselâm’a Vasiyeti   "Ey oğlum! Alnında parlayan bu nûr, son peygamber Muhammed Aleyhisselâm’ın nûrudur. Bütün baba ve dedelerimizin vasiyeti; bu nûru iyi muhâfaza edip, zâyi etmeyip ehline teslim etmektir. Bu mübârek nûru iyi muhâfaza et, nikâhlı, afif ve temiz kadınlara teslim eyle. Sen de evlâdına böyle vasiyette bulun!" Bu hususta Hz. İsmâil Aleyhisselâm’dan kuvvetli söz alıp vasiyetini tamamladı...

Bir Kalbin Sessiz Çığlığı

Bir Kalbin Sessiz Çığlığı   Ayşe, küçük bir Anadolu kasabasının içine kapanık, mütevazı yaşam süren genç bir kadındı. Ailesi onu her zaman örfüne ve inancına bağlı, edepli bir şekilde yetiştirmişti. Kız kardeşler gibi eğitimini tamamlamış, çevresi tarafından sevilen, edebiyle bilinen biriydi. Bir gün Ayşe’nin göğsünde bir ağrı başladı. Başlangıçta basit sandı. Ancak ağrı, gün geçtikçe artınca ailesiyle birlikte doktora gitmeleri gerekti. Muayene eden doktor, bazı ileri tetkikler yapılması gerektiğini söyledi. Ayşe’nin kalbi hızla çarptı. “Peki ya bir erkek doktora görünmem gerekirse?” diye düşündü kendi kendine. Küçük kasabada kadın doktor yoktu. Ameliyat olması, tıbbi müdahalede bulunulması gerekiyordu. Ayşe bu düşünceyle çırpınıp durdu. Kalbinde derin bir korku vardı: “Ya Namahrem bir erkek bana dokunursa, ya vücudumu görürse…” Bu düşünce içini daraltıyor, düşündükçe renkten renge giriyordu… Hem inancının hassasiyeti hem de utanma duygusu beynini kemiriyor...

Üç Aylar ve Regaib Kandili

Üç Aylar ve Regaib Kandili   Halk arasında "Üç Aylar" diye bilinen Receb, Şâban ve Ramazan ayları, Yüce Allah'ın müminlere ikram ettiği faziletli bir zaman dilimidir. Yapılan dua ve ibadetlerin büyük mükâfatla karşılık bulduğu, dökülen pişmanlık gözyaşlarının günahları silip yok ettiği kutlu bir mevsimdir. Kısaca üç aylar, günahlardan arınma, sevaplarla bezenme mevsimidir. Zünnun-i Mısri üç aylar hakkında şöyle demiştir: “Receb tohum ekme ayıdır, Şaban sulama ayıdır, Ramazan hasat ayıdır. Herkes ne ekerse onu biçer. Ne yaparsa cezasını çeker.” Demek ki; Recep ayı bizi Ramazan’a hazırlayan bir mevsimin ilk adımı oluyor. Receb ayının değerini yücelten önemli bir hadise de İsra ve Mirac’tır. Peygamber Efendimiz’in Sallallahü Aleyhi Vesellem Mescid-i Harâm’dan Mescid-i Aksâ’ya gittiğini ifade eden İsrâ, oradan da yedi kat semaya yükseldiğini ifade eden Miraç olayı rivayetlere göre Receb ayında gerçekleşmiştir. (İbn Hacer, Fethu’l-bâri, VII, 203) Şâban ayının on beşi...

Dokuz Azasını Doğru Yoldan Çıkarmak Ne Demektir?

Dokuz Azasını Doğru Yoldan Çıkarmak Ne Demektir?          Dokuz aza demek insanın bütün uzuvlarıdır. Her uzvu yaratılış gayesine uygun olarak kullanmalı, haram işlerde kullanmamalı. Bazı âlimler, 8, bazıları 9, bazıları da 10 uzuv olarak bildirmişlerdir.   1- El: Haram olan şeyleri tutmamalı. 2- Dil: Yalan söylememeli ve kötü şeyler konuşmamalı. 3- Göz: Haram olan şeylere bakmamalı. 4- Mide: Haram olan şeyleri mideye sokmamalı. 5- Kalb: Kibir, ucup, suizan gibi şeylerden kaçmalı. 6- Kulak: Haram şeyleri dinlememeli. 7- Ayak: Kötü yerlere gitmemeli. 8- Ferc: Zina ve Livatadan uzak durmalı. 9- Burun: Haram şeyler koklamamalı. 10- Setr-i avret: Erkekler göbek ile diz arasını, kadınlar el, yüz hariç her yerini kapatmalı.  

İmanımızı Güçlendirmenin Yolların Nelerdir?

İmanımızı Güçlendirmenin Yolların Nelerdir?               İman bir nurdur, Allah Teâlâ’nın bir lütfudur. Fakat iman aynı zamanda bir ilimdir, öğrenilmesi gereken bir hakikattir. İmanımızın güçlenmesinin iki yolu vardır: Birisi ve en birincisi: Kitap ve sünnet çizgisinde Ehl-i sünnetin akidesini öğrenmek ve çağımızın bir gereği olarak bunu tahkik süzgecinden geçirmektir.   İkincisi: Salih amel yaparak, günahlardan sakınarak kalbini tasfiye etmek, nefsini tezkiye etmek suretiyle manevî alanda terakki etmektir. Ancak bu asrın gidişatı bu ikinci yolu oldukça zorlaştırmıştır. Bu sebeple tahkiki iman dersini veren eserleri okumak son derece önemlidir. Bu çağın özelliğinin bir gereği olarak, dini ilimlerin yanında fen bilimlerinin de okunması zorunlu hale gelmiştir. Çünkü, "kalbin nuru dinî ilimler olduğu gibi, aklın ziyası da fen bilimleridir." Bu ikisini birlikte ders veren en önemli eserlerden birinin Risa...

Gelen Ağam, Giden Paşam

Gelen Ağam, Giden Paşam   Kimi gider, kimi gelir, “Gelen ağam, giden paşam!” Devir artık böyle devir… “Gelen ağam, giden paşam!”   Aklım başımda bu sefer, Gelen gelir, giden gider… Görev yapılmazmış… Boş ver, “Gelen ağam, giden paşam!”   İsterse yan gelip yatsın, İster birine bin katsın, İster alsın, ister satsın, “Gelen ağam, giden paşam!”   Sen çalıştın elde ne var, Başına mart karı yağar, Bir başım her yere sığar, “Gelen ağam, giden paşam!”   Orda kurulur mahkeme, Rüşvet işlemez hâkime, Aman ha! Sen bari deme, “Gelen ağam, giden paşam!”   Halil Manuş